Spor |
Schuster ders aldı |
Hem 2010 yılının hem de Ali Sami Yen Stadı'nın son debisiydi. Zirvenin uzağında kalmış iki takım içinde zor bir maçtı. Kazanan kendini biraz toparlayacak kaybeden ise bu sezon için şampiyonluk hayalini bırakıp gelecek yılı düşünmeye başlayacaktı. İstatistikler Galatasaray’ın kazanmaya daha yakın olduğunu gösteriyordu. Beşiktaş Ali Sami Yen'de en son 2002 de kazanmıştı ve rakibine son oynadığı 6 lig maçında da yenilmişti. Bu maçta Schuster, önceki maçların aksine ofansif bir oyun anlayışı ile değil, savunmayı ön planda tutan, rakibe kontratak fırsatı vermeyen, orta sahaya hakim bir görüntüyle başladı. Hep eleştirdiğimiz oyunu önde kabul eden, çizgi defans anlayışından uzaklaşınca Beşiktaş, rakibini kendi sahasında kabul edip ileriye atılacak hızlı toplarda Holosko ile etkili olmayı planlamıştı ve bunda da başarılı oldu. Beşiktaş, ilk çıktığı hücumda penaltı golü ile skor avantajını yakalayınca maçta üstünlük tamamen Galatasaray’a geçti. Kalesinde birçok gol pozisyonu gören Cenk’in başarılı kurtarışları olmasa ilk yarı farklı bir skorla bitebilirdi. İkinci yarı da risk alan ve yorulan rakibi karşısında daha etkili görülen Beşiktaş'ta Guti ve Nobre’nin maça ağırlığını koyması, Schuster’in Necip’i oyuna alması Beşiktaş’ın kazanmasını sağladı. Hatalı gol yemesine rağmen kaleci Cenk, kendine olan güveni ve başarılı kurtarışları ile “Bu takımın birinci kalecisi benim” der gibiydi. Konya beraberliğinden sonra eleştirilen Schuster, tavsiyeleri dikkate almış göründü. Beşiktaş lig yarışında gerilerde kalsa da bu derbiyi kazanarak hem kendine olan güvenini gösterdi hem de taraftarını bir nebze de olsa mutlu etti. Ancak bir galibiyetle her şey bitmiyor. Bu yılki maçlara baktığımızda Beşiktaş’ın İnönü de zorlandığını ve çok gol yediğini görüyoruz. Hele hele hafta içinde deplasmanda oynanacak CSKA Sofya maçından sonra gelip, dinlenme ve fazla bir çalışma imkânı bulmadan oynanacak Bursa maçını kazanmak, birçok önemli futbolcusu eksik olan bir takım için oldukça zor olacak. Eksik kadro demişken Schuster’in, Fatih Tekke ve Yusuf’tan mutlaka faydalanması gerektiğini düşünüyorum. NADİ AKSOY [email protected]. |
30.11.2010 |