Yanlışa da devam ediyor. Esad’la olan samimî ilişki düzeyinden buralara savrulan dış politikamız. Suriye ile savaşın eşiğine geldi Türkiye. Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’ye girmekten bahsediyor. Gerçi Erdoğan 4 sene öncede Emevi Camii’nde namaz kılmaktan bahsediyordu. Aynı Erdoğan 8 sene önce Esad’la ailece tatil pozları veriyordu. Peki, korkulan soru şu; Türkiye Suriye ile savaşa girer mi? Cevap “Olabilir”. Bu zihin yapısı ülkeyi savaşa da sokar, ülkenin başını belâya da. 

BOMBALAR PATLIYOR!

Ankara’da bir bomba daha! Yazık yine canlar gitti. Bir ülkede hayatın kıymeti yoksa hiçbir şeyin kıymeti yoktur.

Terör sınır tanımıyor. Karanlık gece gibi her yere çöküyor.

Bir ülkenin temel vazifesidir. Vatandaşlarının can güvenliğini korumak her ülkenin görevidir.

Terörü lânetliyoruz. Sorumluların bulunmasını ve cezalandırmasını istiyoruz. İhmali olan görevlilerin hakkında gereken işlemlerin yapılmasını. Aslında, insanlar ölmesin, ölmemesi için ne gerekiyorsa yapılsın istiyoruz.

O bomba Ankara’da değil, vatanını seven her vatandaşın kalbinde patlıyor. Kalbimiz paramparça.

UZUN SÜRECEK…

Her taraf düşman dolu, her taraf vatan haini, her taraf paralel… Ülkede paranoya en üst seviyede. Ülkenin tepesinden başlayan gerginlik, nefret, ayrımcı bakış, duruş, söylem ve davranış bütün ülkeye dalga dalga yayılıyor. Bu ülkeye zarar dışında bir şey getirmez. Ülke yıllarını kaybediyor, yapılan bu yanlışların düzeltilmesi yapılmasından daha uzun sürecek.