"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kalite ve doğruluk

Ahmet AKIN
10 Mayıs 2016, Salı
Başlığımızdaki iki kelime; insan hayatında mutlaka olması gereken ve de olmazsa olmazlarımızdan olan iki ana unsurdur. ’

’Kemiyetin (sayı çokluğunun) , keyfiyete (kaliteye) nisbeten ehemmiyeti yok. Asıl ekseriyet, keyfiyete bakar.’’ (Mektubat – 73) diyor Bediüzzaman Hazretleri. Doğru söze ne denir, ’’sadakte’’ (doğru söyledin, hak söyledin) demekten başka !

“Ehemmiyet ve kıymet, ekseriyetle keyfiyete bakar ; kemiyete az bakar veya bakmaz.” (Lem’alar – 210) ’’ Hasenât ve seyyiâtın muvazenesi kemiyete bakmaz , keyfiyete bakar . Bazı olur, bir tek hasene bin seyyiâta tereccuh eder, affettirir.” (Mektubat – 753)  ’’Sen görüyorsun ki ; hayvânâtın kemiyet ve adet itibârıyla hadsiz çokluğu varken, ona nisbeten insan gayet az iken, umûm envâ-ı hayvânât üstünde sultan ve halîfe ve hâkim olmuştur.” (Lem’alar – 301) Böyle bir girizgâhtan sonra konuyu dilimizin döndüğünce açmaya çalışalım.

Terazimizin bir kefesine, bin tane on kuruşluğu koyalım. Diğer kefesine, beşi bir yerdeyi koyalım. Beşi bir yerde, keyfiyetiyle-kalitesiyle ağır gelecektir. Binlerce fitne, fesatçı ve dengesiz, bozguncu insanı bir tarafa koyunuz. Kâinatın güneşi, yaratılışın sebebi olan Peygamberimizi (asm) bir tarafa koyunuz, Muhammed’ül Emin (asm)) ; keyfiyetiyle, kalitesiyle âlemi aydınlatacağı âşikârdır. 

Ancak bu kaliteyi yakalamak ; insanın fert olarak , fedakârlığına , çalışmasına , İslâmiyete lâyık doğruluğu yakalayıp, özümseyip , yaşamasına bağlıdır. Bu noktada da lisan-ı hal (beden dili) lisan-ı kalden (konuştuklarımızdan) üstün olması hakikati karşımıza çıkıyor. Kalite – keyfiyet ; iç dünyamızda, en küçük dairemizde, İslâmiyeti ihlâslı bir şekilde yaşayarak kazanılacak bir güzellik olduğu da aşikârdır . Bizim kafamızdaki hoşumuza giden haliyle değil, Asr-ı Saadetde yaşanan İslâmiyet; İslâmiyete lâyık doğruluk noktasında rehberimiz olması gerekiyor. Çünkü maalesef ortada İslâm ile, insan öldürme, tahrip , terör gibi olumsuz bir algı söz konusu. Sanki bu olumsuzluklar İslâmiyetle özdeş! “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemâlâtını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tabileri elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler .” (Hutbe-i Şamiye-30) Yani İslâmî güzellikleri en küçük daire olan nefsimizde yaşamamız gerekiyor. Bu noktada yine kalite ön plâna çıkıyor. Kalite gözlemi için projektörümüzü asırlar ötesine çeviriyoruz. Bizim rehberimiz öyle bir Peygamber(asm) ki ; kuşu ölen çocuğa taziye ziyaretin gidecek kadar hassasiyeti zirvede. Düşmanları bile, emanetlerini O’na(asm) teslim edebilecek seviyede doğruluğu yine ön plânda. Namaz bitiminde cemaate dönerek ; hem dua ediyor , hem de hangi Sahabi namaz gelememiş ise, sorup soruşturup hemen onu ziyaret edebilecek kadar vefalı. Keyfiyet – kalite ve İslâmiyet lâyık doğruluğu yaşama göstergesinin şâhikası… 

Şer odaklarının İslâmî cihad diyerek, kendilerini patlatıp masum insanları öldürerek, dünyadaki İslâmiyet algısını dehşe ve korkuya dönüştürmeye hakları yoktur. “Bir insan öldüren, tüm insanlığı öldürmüştür” hakikatinin zıddın bir gayrettir. Bu ancak onların Cehennem ateşlerinin çoğalıp harlanmasın katkı sağlar. Bu yapılanların İslâmiyetle yakından uzaktan alâkası olmadığı gibi canavarlıktan başka bir şey olmadığı bilinmelidir. Kaldı ki Peygamber’imiz(asm) bırakın insanı yaşatmayı, hayvanı ve bitkiyi, ağacı bile yaşatarak İslâmiyete lâyık doğruluğu bize yaşantısıyla örnek olarak gösteriyor .

Bu noktada Bediüzzaman’dan alıntı yaparak konumuzu noktalamak istiyorum . 

“S : Her şeyden evvel bize lâzım olan nedir ?

C : Doğruluk.

S : Daha ?

C : Yalan söylememek.

S : Sonra?

C : Sıdk, sadâkat, ihlâs, sebat, tesanüt.

S : Neden ?

C : Küfrün mahiyeti yalandır. İmanın mahiyeti sıdktır. Bu bürhan kâfi değil midir ki, hayatımızın bekası imanın ve sıdkın ve tesanüdün devamıyladır .” (Tarihçe-i Hayat – 77)

Keyfiyetli kaliteli ve İslâmiyete lâyık doğruluğu hayatımıza yansıtabilmek dileklerimle, saygılar sunuyorum.  

Okunma Sayısı: 2307
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı