"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tefekkür

Ahmet AKIN
25 Ekim 2014, Cumartesi
Sizi bilmem, ama seyahat etmek benim çok hoşuma gider. Zaten Peygamber Efendimiz (asm); “Seyahat ediniz, sıhhat bulasınız” diye boşuna teşvikte bulunmamıştır. Yalnız benim anlatmak istediğim seyahat biraz farklı. Merak ettiniz galiba? Buyurun Karadeniz’den başlayalım seyahatımıza.

Hiç Karadeniz’in kenarına oturup da o haşmetli dalgaların munis bir şekilde secdeye kapanmalarını seyrettiniz mi? Gözü okşayıcı güzel bir manzaradır. Daha antikası nedir biliyor musunuz? Tuzlu su ve kum ortasında enva-i çeşit derya kuzuları; balıklar ordusu! Sebep ile sonuç arasında hiçbir münasebet yok gibi görünüyor. Fosfora ihtiyacı olanlar, buyursun balıklar ordusu gönüllü hizmet ehlidir.
Haritada parmağımı dolaştırıyorum. Yeşil Bursa’da takıldım. Bursa deyince insanın aklına gözsüz ve elsiz ipek böceği geliyor. Dut yaprağını öyle derli toplu ve kibarca yiyor ki, hayret edersiniz. Hiç meşgalen olmayacak, onları seyredeceksin. Dut yaprağı ve sonuçta antika bir kumaş. Sanki ipek böceğinin lisan-ı hâli insanoğluna, “Buyrun, giyin.” diyor. 
Bolu dağlarına veya Toroslara, isterseniz Doğu Anadolu’nun yaylalarına, Karadeniz’de Anzer Yaylasına doğru yükselelim. Yaz aylarında dikkatimizi minik minik ev toplulukları çekecektir. Evlere doğru yaklaşalım. Hemen söyleyeyim, o kadar fazla yaklaşmayın; nöbetçileri, bekçileri çok ciddidir. Hemen hoş geldin öpücüğü konduruverirler. Rengârenk çiçekler ve onların etrafında raks eden küçük evlerin sakinleri olan arılar ordusu. Seyret ve ibret al. Öyle bir iş bölümü, gayret ve görev anlayışı var ki, yüz binlerce hayret! Akılsız ve şuursuz arının, bir Kumandan’ın (cc) sevkiyle hareket ettiği, yaptığı işinden anlaşılıyor. Kilometrelerce uzaktaki çiçekleri arayıp buluyor, çiçek tozlarını topluyor. Her derde deva olan bal gibi müthiş bir ilacın yapımında gönüllü bir nefer olarak çalışıyor. Allahüekber demeyen insana hayret ki ne hayret! 
Yaylalara, ovalara çıkınca koyun, keçi ve inek gibi mübarek hayvanları ziyaret etmeden yapamayız. Bakıyoruz, bir metrekarelik gezen bir fabrika! Hammaddesini de kendisi hareket ederek topluyor. Hammaddesi; kuru ot, saman veya yeşil ot. Fakat, mamül maddelerin ot ile yakından uzaktan hiçbir benzerliği yok. Kan ve fışkı ortasından bembeyaz bir süt. Yün, deri, gübre, boynuz, et ve kendisi gibi her sene bir metrekarelik fabrika! Çünkü her sene bir yavrucuk veriyor. Bakıyoruz o mübareklerde ilim, irade ve kudret yok. Fakat, istinad noktaları kâinatın şefkatli sultanı olan Cenâb-ı Allah (cc)…
Seyahatimizi farklı bir mecraya yöneltelim. Metal bir malzemenin en küçük yapı taşını ziyaret ettiğimizde, toplu iğne başı kadar küçük bir yerde milyarlarca kristal kafes yapılarıyla karşılaşıyoruz. Çıplak gözle onları gözlemlemek mümkün değil. Bu mikroskobik yapıları ancak çok yüksek kapasiteli mikroskoplarla gözleyebiliyoruz. Öyle düzgün ve harika geometrik şekiller ki!… Müthiş bir ilmi ve kudreti olan Allah’ın (cc) bizlere güzel bir ikramıdır. Bizim insanoğlu olarak ihtiyaçlarımızı karşılarken kullandığımız makineler bu yapı taşlarından doğuyor. İcad eden insana teşekkürler, Allah’ımıza (cc) milyonlarca kez teşekkürler.
Tefekkürî seyahatimizin duraklarını çoğaltabiliriz. Çünkü, kâinatın şefkatli Sultan’ının (cc) nimetlerini saymakla bitiremeyiz. Bediüzzaman Hazretleri ne hoş söylemiş, “Tefekkür gafleti izale eder.” Hakikaten insan olan insan, tefekkür sayesinde Hakiki İkram Edici’yi (cc) bulabiliyor. O kadar nimetin karşısında “Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber” tesbihatını kâinata haykırası geliyor. Tabiat bataklığına saplananlar da semerli mahlûktan kat kat aşağılara doğru yuvarlanıyor.
Bu çerçevede insan olan insan; güzel bakmalı, güzel işitmeli ve güzel düşünmelidir. Tefekkürî olarak yapacağınız seyahatlerinizde hayırlı yolculuklar diliyorum. Yazımızı Peygamber Efendimiz’in (asm) bir hadis-i şerifi ile noktalıyorum: “Bir saat tefekkür, bir sene nâfile ibadetten hayırlıdır.’’

Okunma Sayısı: 1316
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı