"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sınırsız nimete sonsuz şükür

Ali SİNOĞLU
16 Aralık 2020, Çarşamba 00:07
Zümer Sûresi’nde, “Allah’a ibadet et ve şükredenlerden ol.” buyruluyor. Hastalık ile insan, her türlü nimetin farkına varıyor. Madem farkına varıyoruz, o zaman şükretmemiz gerekir.

Peki, şükür nedir, nasıl şükredilir? Şükür sözlükte, kadir ve kıymet bilmek...

Takdir etmek... Tebrik etmek... Teşekkür etmek... İyiliklere karşı memnuniyet göstermek... Memnun olduğunu hissettirmek... İyiliği iyilikle karşılamak şeklinde ifade edilir.

Risale-i Nur’da şükür, nimette in’amı görmek... Nimetin sahibini tanıma... O’na karşı minnet duyma... Nimetler karşısında elhamdülillah deme... Allah’a dil ile hamd etme... Rabbi’ne karşı kulluk görevlerini yerine getirme manasında izah edilir.

Şükür, nimetleri doğrudan doğruya Cenab-ı Hak’tan bilmek... Nimetlerin kıymetini takdir etmek... Nimetlere kendi ihtiyacını hissetmektir. Allah’ın rızasını kazanmak yolunda dört önemli esastan biri “Şükr-ü mutlak”tır. 

Şükrün ölçüsü nedir? Şükrün ölçüsü, kanaat, iktisat, rıza ve memnuniyettir.

Şükürsüzlüğün ölçüsü de hırs, israf ve haram helâl demeyip rast geleni yemektir.

Neden şükretmeliyiz? Şükür insanın fıtratında vardır. Cenab-ı Hak kâinattaki her şeyi insanın hizmetine vermiş. Güneşi ona soba ve lamba... Yıldızları gece lambası...

Baharı ve yazı nimet sofrası yapmış. Hayvanları emrine vermiş. Etinden, sütünden, derisinden, gücünden faydalanacağı hale getirmiş. Bitkileri ona yiyecek, şifa, giyecek suretine getirmiş, hizmetkâr kılmış. Kâinatı, dünyayı bir oda gibi temizletiyor.

Rüzgârla süpürtüyor. Yağmurla yıkattırıyor. Bir kir pas göze ilişmiyor. Kendi vücudumuzu yönetme zahmetini bize bırakmamış. Eğer bize bıraksa, hücreye söz dinletip, yediğimiz yiyecekleri ve vitaminleri vücudumuzda nasıl dağıtacaktık.

Nimetler, saymakla bitmez: El, kol, gözler, mükemmel bir beden... Ruh, akıl, hisler, duygular, lâtifeler... Ailemiz, anne-babamız... Eşimiz, çocuklarımız... Vatanımız... Kur’ân-ı Kerîm... Hz. Muhammed’e (asm) ümmet olma... İman nimeti vs…

Rabbimiz “Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız, bitiremezsiniz.” buyuruyor. Sonsuz nimete nasıl şükredilir? Bu soruya Bediüzzaman, “Küllî bir niyetle, hadsiz bir itikat ile” diye cevap verir. İnsanın “Ey Rabbim, eğer elimden gelse Kâinattan Sana yükselen bütün tahiyyeleri kendi adıma Sana takdim edecektim.” demesi küllî niyettir.

“Çünkü Sen onlara ve daha fazlasına lâyıksın.” demesi de hadsiz bir itikattır.

İşte bu niyet ve itikad çok geniş ve küllî bir şükürdür. Şükür nasıl yerine getirilir?

İbadetlerle... İttibâ-ı sünnet, Sünnete tâbi olmak... Feraizi işlemek, farzları yerine getirmek... Kebâiri, büyük günahları terk etmek... Bilhassa namazı tâdil-i erkân ile kılmak... Namazın arkasındaki tesbihatı yapmak... Namazın mânâsı, “Cenâb-ı Hakk’ı tesbih ve tazim ve şükürdür...”

Ramazan ayındaki oruç da bize şükrü hatırlatır.

Şükür üç şekilde eda edilir:

1- Dil ile: Nimet vereni anmak, O’nu övmekle... “Rabbinin nimetine gelince, O’nu minnet ve şükranla an.” (Duha, 11) Elhamdülillah demek bunun en kısa ifade şekli...

2- Kalp ile: Bu da Kalp ile Nimeti Vereni tanımak ve O’nu tasdik etmektir. Kısacası tefekkür etmektir.

3- Fiil ile: Bu da, vücudun bütün organlarıyla olur. Nimet vücudun hangi organı ile ilgili ise, o organın, Allah’ın emir ve yasaklarına uygun hareket etmesi...

Allah ne fiyat istiyor? Allah’ın sınırsız nimetlere, mallara bedel istediği fiat ise üç şeydir:

Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir. Başta “Bismillâh” zikirdir. Sonunda “Elhamdülillâh” şükürdür. Ortada, bu sanat hârikası olan nimetlerin Rabbimizin kudretinin birer mu’cizesi ve rahmetinin hediyesi olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir.

Niçin şükredilir? Sadece Allah emrettiği için... Canlılar âlemi içerisinde rızkı merkeze koymuş ve iştah hissiyle canlıları rızka yöneltmiştir. Bundan maksadı ise kâinatın en önemli neticelerinden biri olan “şükür” etmeye insanı sevk etmektir. Rızık bir perdedir. Perdenin arkasında ise Allah’ın Rahman ismi vardır. Şükür ile insan nimetteki tevhid delillerini görür ve Yaradanı hatırlar. 

Böylece huzur-u daimiyi kazanır. Yani her an Allah’ın huzurunda olduğu şuuru içinde yaşar. Şükür olmazsa insan yüksek insanlık ufkuna ulaşamaz, gerçek kulluk mertebesine erişemez. 

Fıtratı bozulan insanlar, ne insanlara teşekkür eder, ne de Allah’a şükreder. Kısaca, şükür; insanı insan eder.

Hz. Âişe, “Ya Resûlallah, senin geçmiş ve gelecek bütün günahların affolunduğu hâlde neden böyle yapıyorsun?” der. “Şükreden bir kul olmayayım mı?” diye cevap verir. Unutmayalım, Rabbimiz “Şükrederseniz nimetimi arttırırım, nankörlük ederseniz azabım şiddetlidir.” buyuruyor. Rabbimiz hepimizi şükreden kullarından eylesin inşaallah.

Risale-i Nur’dan istifade ile...

Okunma Sayısı: 3185
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Serpa

    19.12.2020 01:23:23

    Yüreğinize sağlık. ALLAHA şükretmeyi bilen,kullara da iylik karşısında teşekkür etmeyi bilir. Teşekkür eder çünkü kul sebeptir,perdesin arkasında sahibimiz olan ALLAH'tır bilir. Verdiğinede,vermediğinede sonsuz şükürler olsun. Sözlerin ilham olmasına sebep olduğunuz için teşekkürler,ALLAH razı olsun. Daimen,şükren ELHAMDÜLİLLAH..

  • Said Yazar

    16.12.2020 00:18:14

    Teşekkürler ve Tebrikler.Yazılarınızı özlemiştik.Daha sık yazmanızı bekliyoruz.Selam ve dua ile kalın

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı