Öğretmen olmanın çok zor, öğretmen harcamanın çok kolay olduğu güzelim ülkemde her mesleğe olduğu gibi öğretmenimize de yeterli imkânı vermek gibi bir derdimiz yok. Öğretmenlerimizi sudan sebeplerle harcıyoruz, ihraç ediyoruz, üzüyoruz.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın görev yapan öğretmenlerin yeterliliklerini ölçmek için sınav yapmak gibi bir planı var. İşin özü şu: Öğrenci, veli ve müdür öğretmene not verecek.
Önceden öğrencisi için ‘eti senin kemiği benim’ diyen veli, öğretmene ‘artık elime düştün sıkıysa bizim çocuğa düşük not ver’ diyecek. Öğrenci, ‘bak hocam keserim notunu benimle iyi geçin’ diyecek.
Biri çıkıp ‘hocam sen yetersizmişsin, ben çocuğumu sana teslim etmem’ diyecek.
Dedikoducular kahve köşelerinde konuşacak, ‘bizim köyün hocasında yetersizlik varmış’ diyecekler. Böylelikle birileri de iyi bir şey yaptıklarını sanacaklar.
Bir insana öğretmen diploması verildikten sonra neden yeterliliği test edilir? Eğer yeterli değilse o diploma ve öğretmen unvanı neden verilir?
Yapılması gereken öğretmenin elindeki imkânları genişletmek olması gerekirken, sınıf ortamında güçsüz, savunmasız, otoritesiz bir öğretmen profili için yeni icatlar yapıyoruz. Sınıflarda çekilen bazı ‘gizli videolar’da sınıf içerisinde öğretmenin ne hallere düştüğünü hepimiz gördük.
Deneme yanılma yoluyla eğitim sistemi uyguluyoruz. Eğitim sistemimizin içindeki her şahıs birer kobay konumunda. Öğretmen, öğrenci, müdür, veli. Bu sefer öğrenciler değil de öğretmenleri kobay olarak kullanıyoruz. Olursa olur, olmazsa bunu da bir sabah ansızın değiştiririz. Kim ne diyecek sanki?
Bir milletin istikbalini mahvetmek istiyorsanız eğitim sistemini mahvedin. Eğitim sistemini mahvetmek için de öğretmenlerin moralini bozun, öğretmenleri itibarsızlaştırın. Böylelikle bir milletin 50-100, hatta 1000 senelik geleceği ile oynamış olursunuz.
Eğer mesele illa not vermekse, öğretmenler Millî Eğitim Bakanlığına, ihraç edilen öğretmenler OHAL Komisyonu’na, yargılananlar hâkim savcılara, gözaltına alınanlar polislere, cezaevlerinde yatanlar cezaevi idarelerine, çiftçiler şeker fab- rikalarını özelleştirenlere, halk; zam değil güncelleme yapanlara, imamlar Diyanet’e not versin. Sonra da karnelerine bir baksınlar bakalım kimler sınıfı geçmiş? Karnelerinizde öğretmenin görüşü bölümünde “Yetersiz ‘sizsiniz” yazarsa şaşırmayın.