"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayat kiralık bir nefes

Tülay Demircan KOYUNCU
26 Ağustos 2014, Salı
Çınar ağaçları da yıkılır mı? Ne kadar yaşasan da ölüm var mı, ölüm çok mu acı! Hastane odasında yatan 95 senelik bir ömür yaşamış şu an hayatının son demlerini içen anneannemi seyrediyorum, aklıma gelen karma karışık duygularımla…
Bir tarih yatıyor karşımda, evet yaklaşık 100 sene, bir asır, neler yaşamış anneannem; savaşlar, kıtlıklar, çileler, darbeler neler neler, şu koskoca ömründe…
Düşündüm; yaşadıklarını anlattıklarıyla ananemin, bizimle sohbet etmeyi çok severdi hep anlatırdı. Ben de tarih dersi dinler gibi tarihi seyrederdim; anneannemin mimik ve jest hareketlerine bakarak nasıl bir hayatmış, ne kadar uzun bir ömür...
Ne tevafuk ki, kısa bir zaman önce çok sevdiğim bir kardeşimin doğum sürecinde yanındaydım, bir nebze sancılarına yardımcı olabilme adına, sevgiyle öptüm ellerini, yanaklarını “birazdan alacağız prensesimizi kucağımıza bitecek her şey” diyordum, acıyı sevgiyle örterek.
Doğum hep mucize gelmiştir bana sessizce, nefessizce geldiği dünyaya ilk nefsiyle ağlayışına, hep şaşarak bakmışımdır mucizedir, hayat diye…
Şimdi bir hayatın bitişini bekliyorum yine bir hastane odasında, gözyaşlarım bana bile teselli değil ki, anneanneme ne diyeceğim. Sadece “Allah de anneannem, ağrıların bitecek. Günahlarımıza kefaret değil mi ağrılarımız” diye tek teselli sözüm. Canım anneannem beni anlayabiliyor mu acaba, öpüyorum pamuk yanaklarını doymak istercesine.
“Bugün günlerden arefe. Yarın bayram be anneannem” diyorum, belki sabahını görmeyeceği yarını anlatıyorum... (Evet, anneannem bayram sabahı saat 13’te rahmet-i Rahman’a kavuştu)
İşte hayat...
Bir nefesle ağlayarak geldiğimiz dünyaya, doğduğumuzda aldığınız ödünç nefesi iade ederek sahibine gidiyoruz.
İstersen bir tarih yaşa, bir asrı anlatsın yüzündeki ince çizgiler, yolcu her zaman ait olduğu yere döner, topraklan geldik, toprağa döneceğiz.
Yunus Emre şöyle der:
“Mal sahibi, mülk sahibi, nerede bunun ilk sahibi/ az yaşa çok yaşa, ölüm gelecek başa,/ oda yalan, bu da yalan, sen de biraz oyalan”
Ne güzel anlatmış hayatı, ince kelimelerle...
Hayatı yaşıyorum şu an da, savaşları, kavgaları, kırgınlıkları düşünüyorum...
Doğum ve ölüm…
En derin ve büyük hayat dersimi analiz ediyorum; neyi paylaşamıyoruz, neden bu kadar öfke gelenin misafir olduğu şu hayatta? Nedir ev sahibinin malına gözümüzü dikmek, alıp götüremeyeceğimizi bile bile neden bu hırsımız, neden?
Hayat, mezunu olmayan bir okul. Sadece geçiş hakkımız var, diğer ahiret üniversitesi son sınıfına…
Âlemlerin sahibi ölümü ve doğumu anlatır, yolladığı Kur’an kitabında.
“Çınarlar da asırlara meydan okurlar,
İçleri boşalsa bile ayakta dururlar,
Ama yıkılmaya mahkûmdurlar,
Eceli müsemma!
Ecelle gelen, ölümümü beklerim,
Savaşlarla gelen şehitliğime, şerbet der içerim,
İlk nefesini alışınla ağladığın, bu hayat,
Aldığın nefesi geri verdiğin ödünç bir dünya sahnesi,
Hayat fânî sevmek ise bâkî…”
Sevgilerimle…
Okunma Sayısı: 1569
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı