"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kelebek misali yaşamak...

Tülay Demircan KOYUNCU
02 Ekim 2016, Pazar
Yavaş yavaş ölüyoruz” dedi kaplumbağa. “Haklısın” dedi kelebek “ne uzun bir gün?” (Nafer Ermiş)

Sanal âlemde dolaşırken, karşıma çıkan bir söze takılıp kaldım.

Düşünmeden geçemezdim.

Diğer cicili bicili, hatta çoğu saçma sapan sözlere, dudak kıvrımları ile göz süzerken.

Bu söze baka kaldım.

Derin bir anlam taşımakta idi. “Kaplumbağaların ömrü; 100-150 yıldır. Kelebeğin ömrü ise; 1 hafta ile 1 ay arasıdır.”

Ömür dediğimiz, yaşadığımız fâni âlemin bir kapısından girip öbür kapısından çıkmaktır. 

Bazı hayatlar uzunca yaşanırken,

Bazı hayatlar el değmemiş bir gonca misali kısacık yaşanmaktadır.

Yaşanmak için yaşanmalı mıydı!?

Ya da hayat defterine not düşerken, silinmeyecek kalemler ile yazılmalıydı?

Hayatın tek bir gerçekliği vardır ki!

Oda “ölüm” dür.

Ölümlü dünya da yaşamak...

Kelebekler ve kaplumbağalar...

Kelebek ömrünün kısacık olduğunu bildiğinden midir bilinmez, ama hayatını neşe ile yaşar.

Bu sevgi dolu bir hayatı yansıtmaktadır.

Kim kelebeğe bakarken gülümsemez ki?

Ya da kim kelebeğe hayran olmaz ki?

Renklerine, havalarda süzülen nağmeli kanat çırpışına ve ipek kanatlarına,

Ve ölüme sevgiyle merhaba deyişine...

Ölüm ile buluşmuş hangi beden muhteşem olabilir di ki?

Bir de ölümünün ardından; “Rabbim ne muhteşem yaratmışsın” diye tevekkül ettirir, hayatı Yaratanı bilen kullara.

Kaplumbağalar, çok uzun yaşamanın verdiği rahatlık ile midir bilinmez, acelesi olmayan bir hayatı yaşarlar.

Kaplumbağayı incelerken, “ne rahat hayvancağız, dertsiz tasasız “ diyerekten gülümseriz sanki.

Vakit var diyerekten bu günü yarına ertelemenin belki de en anlamlı hikâyesidir.

Hayat, insanların ömür süreçlerindeki değerleri yansıtmaktadır.

Ardından bırakılacak bir hayat hikâyesi olmalıdır.

Boşa geçen bir ömür elbette yoktur.

Her hayat, iz bırakmalı bizleri tanıyan yüreklere.

Yılların ardından sevgi ile hatırlanarak “mekânı Cennet olsun” denmeli.

Makamlarımız hatta mevkilerimiz insanların kalplerinde yer bulmalı.

Hayat hayat değildir, ardından enkaz bıraktıktan sonra.

Akşam yastığına başını koyarken, vicdanınız rahat değilse, hayatınızda güzel izler bırakmamışsınız demektir.

Zalimin de vicdanı vardır.

Aklı sustursa bile, vicdanı susmaz.

Vicdan, ölüm ile randevusuna kadar haykırır.

Kelebek olmayı isterim.

Az ve anlamlı bir hayat yaşamak için.

Bir omuza konmak,

Bir yüreğe dokunmak,

Bir dudağa kıvrım olmak,

Kısa bir hayata imza atmak isterim...

Tırtıl iken kelebek oluşuma,

Aşık olacak bir yüreğe yazılmak,

Ve sonsuz bir hayata sevdalar ile

Uçmak isterim.

Zaman geçerken...

Okunma Sayısı: 20550
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı