"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vatandan ayrı kalmak..!

Tülay Demircan KOYUNCU
30 Ekim 2016, Pazar
Horon ile eller birleşince, yürekler vatan türküsü söyler!

Yıllarını ezan seslerinden ayrı, bayramların coşkusundan uzak yaşamış yüreklerin sessizce ağlayışlarını.

Ne acıdır ki, insan sahip olduğu güzelliklerin ya da değerlerin kıymetini hiç bilmez.

İllâki kaybedince anlayacaktır.

Ya da hiç sahip olmayınca hasretini çekecektir.

Yaklaşık üç kuşaktır, Almanya’da yaşayan Türk neslinin yüreklerinde vatan hasreti alev alev yanmaktadır.

Dedelerimiz bir ev parası kazanmak için geldikleri gurbet diyarlarından dönüş yapamamışlardı.

Bir ev derken hadi birde arsa araba...

Eklendikçe gurbet diyarı ikinci vatan olmuştu.

Her sene okul tatillerinde vatana kavuşma özlemi ile yıllar akıp tükeniyordu.

“Bir gün vatanımıza temelli döneceğiz” diye bir ninniyi söyleyerek.

Gurbetçiler böyle avutur acıyan yüreklerini.

Tıpkı ağlayan çocuklara “annen gelecek ağlama” der gibi.

“Ağlama yüreğim, her vatana varınca içinde uçuşan kelebekler, bir gün özgür kalacaklar.”

Böylesine sevdayı yaşarlar, “Gurbetçi” ya da “Almancı” dedikleriniz.

Gurbetçiler birbirlerine akraba gözüyle bakıp severler.

“Nerelisin” demek, âdetten olmuştur.

Kâh kardeş olunur, kâh abi ya da mânevî anne...

Birbir acılarına ya da sevinçlerine ortak olmak için yürekten yorularak sarılırlar birbirlerine.

Böyle bir hayatın yaşandığı Almanya’da, memleket özlemine bir nebze virgül koydular.

Rizelileri bir araya getirmeyi düşünen güzel yürekli insanlar!!!

Gurbette Rize’yi, bir kaç saat dahi olsa, yaşamak adına, Almanya’nın çeşitli illerinden uzak yakın demeden koşup geldiler.

Herkesin tek bir amacı vardı: Rize’yi nesillerine yaşatmak.

Almanya’da, yaşadığı apartmandaki komşusuyla sohbet ederken, aklına bir soru takılmıştı.

Teni esmer olan, lehçesi Almanca’ya uymayan, Amerikalı olduğunu söyleyen komşusuna sormalıydı; “sen Amerikalılara benzemiyorsun. Lâkin çok sıcak kanlısın. Sanki bizim gibi sıcak bir ülkenin vatandaşısın?”

Komşusu gülümseyerek; “evet, benim dedelerim İtalya’dan gelip, Amerika’ya yerleşmişler.”

Bu cümleler beynine balyoz misali inmişti.

“Eyvah! Ya benim torunum da yıllar sonra, dedelerimiz Türkiyeden gelmişti Almanya’ya deyip de, Almanım derse!”

Günlerce uykusuz kalmıştı. Sonunda karar vermişti.

Başta kendi evlâtlarına ve uzanabildiği bütün gençlere vatan sevdasını aşılayacaktı.

Hiçbir zaman Türk nesli böyle acı kelimeleri kullanmayacaktı.

Bayramları, bayram sevinci ile yaşayacaklardı.

Bayrak ve ezan sevdası yüreklerinde dalgalanacaktı.

Gelenek ve göreneklerimiz ve de yöresel yemeklerimiz unutulmayacaktı.

İşte bu sevda ile ta Berlin’den kalkıp, bir kaç saat dahi olsa Rize’nin kokusunu almaya gitmişlerdi.

Bütün gelen Rizeliler, sanki akraba ya da bir dost gibiydiler.

Yöresel yemeklerin kokusu,

Peştemalin renklerinin ahengi,

Kemençenin damarlara nüfuz ederek kanları kaynatması...

Yaşanmaya değer duygular yüreklerde huzur yaşatmıştı.

Rize’nin hırçın Karadeniz’i yürekleri ayağa kaldırmıştı.

Tulum ve kemençe eşliğinde eller kenetlenince...

Gurbetin acılarıyla yorulmuş yüreklerin sesine bir nebze mutluluk serpildi.

Gurbet diyar olsa da

Vatan aşkı yürekler de var olacak

Memleket Rize olunca

Horonda terler yüzlerden akacak.

Ülkemin her bir ili ile onur duyuyorum,

Sevgilerimle değerli okurlarım.

Okunma Sayısı: 3064
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı