"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Başörtüsü serbestmiş!” ihtiyaca binaen yeniden

Yıldız FIRTINA
17 Ocak 2014, Cuma
Geçen ay gazetede çıkan; “başörtüsü serbestmiş!” adlı yazımızla ilgili olarak, Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Fakültesi Başhekimi Mehmet Aslan konuyla ilgili olarak bizimle görüşme talebinde bulunmuş. Ancak hizmetle alâkalı olarak Karadeniz’de bulunduğumuz sıralarda atılan maili, on iki gün sonra gördüm ve bu talebe biraz geçte olsa cevap verdim. Bununla beraber ilgili üniversitenin basın yayından sorum yetkili ismi Necati Bey’de bizimle aynı konu üzerine görüşmek istediğini belirtti ve her iki talebede cevap verdik, olumlu yaklaşımları için teşekkür ettik. Karşılıklı olarak derdimizi anlatıp konuyla ilgili malûmatları verdik. Onlar da bize açıklamalarını yaptılar ve bunun üzerine etik olarak paylaşmayı uygun görüp konuyla ilgili bir yazı daha kaleme aldık.
Öncelikle Mehmet Bey’le görüştük ve bize üniversitenin idarî noktada başörtüsü ya da kılık kıyafetle ilgili bir sıkıntının olmadığını, yaşanan hadisenin bireysel olarak hoca-öğrenci arasında olan kısmî bir sorun olduğunu belirtti. Rektör beyin de bu konuda herhangi bir kısıtlamasının olmadığını söyledi. Ve anlatıldığına göre, Malatya İnönü Üniversitesi hükümetin başörtüsüyle ilgili düzenlemeyi yapmadan önce kendilerinin bu konuda serbestliği getirdiklerini ve hatta bu konuda serbest uygulamayı ilk başlatan üniversite olduklarını beyan etti. Özellikle tıp fakültesi olarak bu konuda tepki almalarına rağmen özgürlüğün yolunu açmışlar. Bu konuda yapılan eleştirimiz üzerine biraz kırıldıklarını ifade ettiler ve biz de kendilerinden özür dileyip, kastımızın idareyi hedef almadığını izah ettik. Ve bu sorunun gerek kendi üniversitelerinde gerekse başka kurumlarda idare amirleri ya da yetkili hocalar tarafından sürdürülmeye çalışıldığını biliyoruz, dedik ve bu konuda tedbirlerin alınması gerekliliğini yazıda vurguladığımızı söyledik. Kaldı ki o yazıda idareye ya da rektöre değil ilgili birim müdürü ve hocalara eleştirimizi yönelttik. Ve aslında gayemiz, sesimizi hükümete duyurmak ve “madem başörtüsünü serbest bıraktınız, o halde gerekli düzenlemeleri ve uyarıları yapın ve böyle şahsa ya da makama bağlı hatalara meydan vermeyin” demiştik. Sesimizi hükümetten önce üniversite duydu ve böyle bir uygulama varsa gerekli tedbirler alınacaktır, dediler. Ve karşılıklı olarak konuda mutabakat sağlayıp anlaştık.
İlgili yazıdan bir hafta önce malûm hocayla görüşüp kılık kıyafet konusunda uyarı yapılmış. Ve renk belirleyiciliğin dışında herhangi bir şematik sınırlamaya gitmemiş idare. Sadece öğrenci mi, stajyer mi, hoca mı olduğu belli olsun diye lacivert renk sınırlaması konulmuş ve bizce de yararlı olmuş. Bunun dışında Mehmet Bey’in beyanına göre, isteyen pantolon giysin, isteyen uzun etek, isteyen kısa denmiş. Şekil olarak bizi ilgilendirmez denilmiş. Yani bu konuda öğrenci istediği kıyafeti -renge bağlı kalarak- giyebilecek. İlgili konuda sıkıntı olursa Mehmet Bey’le görüşüp şikâyetini iletebilecek. Bu konuda herhangi bir çekinmeye gerek olmadığını isimlerin kendisinde mahfuz kalacağını da ayrıca belirtti.
İşin birde şu boyutu var ki; Mehmet Bey; “Keşke öğrenciler önce bize başvursalardı” demişti. Ama malûm 27 yıllık bir istibdat devrini yaşamış bir ülke olarak genlerinde baskı ve korkuyu taşıyan insanların böyle bir girişimde bulunması kolay olmuyor. Kaldı ki kısmen şikâyetlerini dile getirmiş öğrenciler, ama cevap bulamamışlar. Mehmet Bey “Bize yönlendirin tekrar şikâyeti olan olursa” dedi, biz durumu ilettik. Eminim ki üzerlerine düşeni her iki tarafta yapacaktır kanaatindeyim. Muhatap olduğum ses güven veren ve samimiyetini belli eden bir sesti.
Ayrıca konuyla ilgili görüştüğümüz basın yayın sorumlusu Necati Bey’de aynı şekilde bir yaklaşımla yani müsbet ve yapıcı bir yaklaşımla sorunların düzeleceği ümidini verdi. Konuyla ilgili kendilerinden her zaman bilgi alabileceğimizi ve şikâyetimizi iletebileceğimizi söyledi. Kendisine teşekkür ettik. Ve eminim ilerleyen zamanda daha güzel ve hür bir zeminde güzel paylaşımlar olacağını ümit ediyoruz. Özellikle “başörtüsü ve hürriyetler” konusunda Yeni Asya’nın 45 yıldır mücadele verdiğini ve nihayet bu aşamaya gelindiğini anlattık. Biz camia olarak hürriyeti ve demokrasiyi esas alıyoruz ve en sevdiğimizde olsa Hakkın hatırını şahıslara feda etmiyoruz.
Yeni Asya basında eşsiz bir gazete, dedik. Ve bir gazete aynı zamanda muhalefettir ve iktidara yol gösterir. Bizde yayınlarımızla manşet, haber ve yazılarımızla bunu yapmaya çalışıyoruz, dedik. Ve bu yaklaşımdaki yayınımızla sesimizi ilgili yerlere duyurmaya çalışıyoruz ve galiba başarıyoruz dedim ve bu konuda tarafınızdan sesimiz duyuldu, dedik.
Hulâsa-i kelâm; Malatya İnönü Üniversitesi’nde idarî manada başörtüsü ve kılık kıyafetle ilgili bir sıkıntı olmadığını, yaşanan sıkıntının bazı birim müdürleri ve hocalar tarafından şahsî olarak uygulandığını biliyoruz ve söylüyoruz. Bu konuda başta Rektör ve başhekim Mehmet Aslan olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. Bir üniversitenin herşeyden önce fikre ve hürriyete önem vermesi ve sahip çıkması ülke menfaati açısından ve gelişmişlik adına çok önemli bir adımdır. Bu adımı attılar; diğer üniversitelerinde bu konuda üzerine düşeni yapması gerekir. İnşallah tam demokrasinin doğum sancıları çektiği şu günlerde herkes ve hükümette dahil, her vatandaş üstüne düşeni yapsın. “Millet artık uyandı muğalata ve cerbeze ile artık oyuna gelmez.” Devlette buna göre hareket etmeli ve milletin isteklerine ihtiyaçlarına kulak vermeli. Hakikî ve tam demokrasinin tam zamanı.
Okunma Sayısı: 1073
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aşkın Doğan

    21.2.2015 10:13:17

    Demek ki iman hakikatleri ve içtimai hayat hizmetlerinde kemiyet değil, keyfiyet önemlidir.Biz zaten az değiliz.Yanlız ihlas,sebat,metanet,istikamet sahibi olmaya çalışıyor ve kuranın elmas hakikatlerinin avamın nazarında cam şiselere dönmesin diyoruz.İdareye anarşi aleyhinde yardım edip asayişi sağlanıyoruz.Biz esasen nesl-i atinin uhrevi hayatını düşünüyoruz bu da bir parça içtima ve siyasi hayata bakmaya gerektirir.Yani yeniasya ve nur hizmeti dünyaya ahiret alemleri hesabına bakar ve temaşa eder.Yoksa aşk-ı mecazi yönünden değil.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı