"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başyazarı Bediüzzaman olan gazete: Yeni Asya

Yıldız FIRTINA
21 Şubat 2014, Cuma
Risale-i Nur dâvâsını basın diliyle anlatan tek gazete Yeni Asya bugün 45 yaşında. Başyazarı Bediüzzaman olan bir gazete! Ve derdi Risale-i Nur’un medyadaki dili olmak ve Nur Talebelerinin adeta lâhika mektupları gibi müfritane irtibatını sağlamak.
Yayına başladığı yıllarda bin bir türlü zorlukla karşılaşan Zübeyir Ağabey, bütün Nur Talebelerinin ihtiyacını karşılayacak “lahana yaprağı kadar da olsa” bir gazetemiz olsun istedi. O yıllarda “İttihad” vardı; ama haftalık çıktığı için yeterli olamıyordu. Günlük hadiselere karşı gerek ihtiyaç açısından, gerekse Risale-i Nur hakkındaki iddialara cevap verme açısından yeterli gelecek bir gazete lâzımdı. Zübeyir Ağabey’in: “Kardeşim, lahana yaprağı kadar da olsa bir gazetemiz olsun” arzusu, ağabeyler tarafından “İste, yapalım ağabey” demeleri ve “Yapın kardeşim” emri 21 Şubat 1970’te Yeni Asya’yı netice verdi. Yoluna konan çeşitli engellerden dolayı-–darbeler, kapatmalar vs.—Tasvir, Yeni Nesil ve Yeni Asya olarak dört kez isim değiştirerek devam etmiş ve ediyor ve edecek inşaallah...
Her sabah Yeni Asya logosundan ve manşetinden sonra ilk bakılan yer, başyazarın köşesi yani Bediüzzaman’ın o günkü hadiseye bakış açısını gösteren Risale-i Nur köşesi olur. Ardından Lâhika sayfası ve sair sayfalar büyük bir iştiyakla taranır. Bazı günler gazetemiz gelmediğinde o gün biraz sönük başlar ve aklımız hep onda, gözümüz kapıda kalır. İşte Yeni Asya herhangi bir gazete gibi değil. Biz Nur Talebelerinin olmazsa olmazlarından biri. En acelemiz olduğu zamanlarda bile göz atmadan geçemeyiz. Onsuz hep bir şeyler eksik kalır!
Yeni Asya diğer gazetelerden bizim için farklı. Zira dâvâmızı ve bakışımızı temsil ediyor. Bizler günlük olaylara—dünya ve Türkiye’deki her türlü siyasî-içtimâî olaylara—yorum yapmadan önce gazetemiz ne demiş diye ona bakıp, bakış açımızı ona göre yönlendiriyoruz. Okuyucularının büyük çoğunluğu böyle... Zira herkes her olayı doğru pencereden göremiyor. Ve bilmeden yanlışa kayabiliyor. İşte Yeni Asya bizim istikametimizi ve birliğimizi sağlıyor. Çizgisi Risale-i Nur kaynaklı olan gazetemizin manşetinden reklâmlarına kadar meşveret ile hareket ediliyor. O sebeble her olayda isabet ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda pek çok yayın organı ve aydın şu itirafta bulundu: “Yeni Asya yine haklı çıktı.” Dünya medyası bile Yeni Asya’yı takip ediyor. AKP-Cemaat tartışmasında BBC “haktan yana” duruşumuzu manşetten vermişti. Buna benzer örnek çok. Yıllar geçtikçe mazide yaşanan siyasî ve içtimâî her hadisede Yeni Asya’nın haklılığı biraz daha ortaya çıkıyor. Bu haklılıkta en büyük pay ise; istişare ile hareket etmekte, Risale-i Nur endeksli olarak ve tavizsiz sağlam duruşta, menfaat üzere eğilip bükülmemekte, çizgisinden sapmadan yoluna devam ediyor olması olsa gerektir.
İstişare dediğimiz ortak aklın yanılma ihtimali son derece azdır. Öyle olsa bile mesuliyeti yoktur. Ama şahıslar ne kadar dâhî de olsa hata yapabilir. İşte bizim hizmetimiz ve gazetemiz şahıs endeksli değil, ilkeler üzere meşveretle hareket ediyor. Üstadımızdan ve onun en sadık talebesi Zübeyir Gündüzalp’ten aldığımız ders budur.
45. yıla girerken hizmetin serencamı akla düşüyor. Bu kadar yılda kimler geldi, kimler geçti. Ne olaylar, ne badireler atlatıldı. Darbeler, muhtıralar, kapatılmalar ve dahası... Onca olaya rağmen hâlâ ayakta dimdik ve sapasağlam bir şekilde kalmayı başarmış. İlkelerinden vazgeçmeden, dâvâsından taviz vermeden, başkalarının bahsetmeye korktuğu konularda bile o hiç korkmadan üstelik en tehlikeli devirlerde bile hizmetine yoluna devam etti. Bugüne elbette kolay gelinmedi.
Demokrasiyi savundu, başörtüsünü savundu, hürriyetleri savundu, demokratik anayasayı savundu. Darbelere, darbecilere karşı oldu, fikrini beyan etmekten geri durmadı. Bugün gelinen noktadaki iyileşme ve düzelmelerde en büyük pay Yeni Asya’nındır. Zira darbecilere karşı darbenin yanlışlığını haykırdı, haksızlıklara manşetlerden cevap verdi. Hürriyetleri savundu ve bedellerini de ödedi.
Ona vefa borcumuzu ödemek mümkün olur mu bilemiyorum. Ama hiç olmazsa bir katkım olsun diyerek acizane bu yazıyı yazdım. Onu anlatmak kolay değil, zira o benim “dâvâm!” İnsanın en büyük değeri de dâvâsıdır. Onu anlatmak imkânsız. Belki yaşamak, hissetmek lâzım. Allah bizi bu dâvâya sadakatle bağlı bulunmaktan ayırmasın. Âmin.
Bir kez daha yeni yıllara, yeni yollara Yeni Asya’m nice yıllara diyorum. Ve başta Üstadım Bediüzzaman Said Nursî’yi, gazetenin fikir babası Zübeyir Gündüzalp’i, o günden bugüne emeği geçen bütün herkesi gönülden tebrik ediyorum; Allah hepsinden razı olsun. Bakî hayatlarında en büyük sermayeleri olsun inşaallah diyorum. Âmin. 45. yılımız hayırlı ve mübarek olsun...
Okunma Sayısı: 2611
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aşkın

    24.4.2014 13:14:00

    Yeniasya ve anayasa kelimeleri birbirine çok benziyor.Bazen karıştırıyorum.
    Bu isim benzerliği insaallah manay-ı harfi yönüyle olur.Yani kendisinde ; adalet,meşveret,kanunda inhisarı kuvvet gibi asr-ı saadet ve meşrutiyet düstürları hakim olur.O zaman bize beşaretler ve tebrikler...

  • atilla

    21.2.2014 09:32:00

    Tebrikler Yıldız Fırtına. Bu akıcı üslubu Yeni Asya sahifelerinde daha sık görmek istiyoruz. Kalemine kuvvet, yazılarına bereket, Yüreğine sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı