Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Temmuz 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Siyasî bedeli ağır olur

Tüm tepkilere rağmen, TBMM Genel Kurulunda kabul edilip kanunlaşan TMK tasarısının görüşülmesi sırasında söz alan AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, “TMK gibi tanımı, kapsamı muğlak bir ifadeyle vatandaşımıza muamele yapmaya başladığımız zaman, terörün sayısını azaltmayız, terörün sayısı artar. Kalıbımı basıyorum, azalmaz” dedi.

Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile ilgili başından beri dile getirilen endişeleri sert bir şekilde eleştiren Adalet Bakanı Cemil Çiçek tasarının kanunlaşmasıyla aynı endişeleri yaşadığını itiraf etti. Keyfi uygulamaların olabileceğini söyleyen Çiçek’in sözleri çelişki olarak yorumlanırken kanunun çıkarılması için hükümete baskı yapıldığı biçimindeki yorumları da haklı çıkardı.

Görüşmeler sırasında itiraf gibi açıklamalar da geldi. AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ndeki (MGSB) anlayışın kanuna yansıdığını söylerken, AKP Ankara Milletvekili Ersönmez ise TMK’yı getiren her hükümetin küçüldüğüne dikkat çekti. “İlkönce güvenliği sağlayalım, sonra özgürlükler olsun” düşüncesinin yanlış olduğuna dikkat çeken Yarbay, “Özgürlükler artırıldığı oranda güvenlik artmıştır”

“KALIBIMI BASIYORUM TMK TERÖRÜ AZALTMAZ"

Kanunun tümünü eleştiren AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, sözlerinin “şahsî görüşü” olduğunu hatırlattı. “İlkönce güvenliği sağlayalım, sonra özgürlükler olsun” düşüncesinin yanlış olduğuna dikkat çeken Yarbay, “özgürlükler artırıldığı oranda güvenlik artmıştır. TMK gibi tanımı, kapsamı muğlak bir ifadeyle vatandaşımıza muamele yapmaya başladığımız zaman, terörün sayısını azaltmayız, terörün sayısı artar. Kalıbımı basıyorum, azalmaz” dedi.

TMK’nın bugüne kadar 14 defa değiştirildiğini hatırlatan ve “TMK’yı getiren hiçbir hükümet, hiçbir parti bundan fayda görmemiştir, hep küçülmüştür” diyen Yarbay, “Özgürlükleri daraltan her çeşit kanun, bizim terörle mücadelemizi kolaylaştırmaz, daha da güçleştirir” şeklinde konuştu.

ÇİÇEK’İN ÇELİŞKİSİ

Kanunun zaruretini kabul edenlerin dahi “acaba, haksız yere, hukuksuz yere bir kısım insanlar bu uygulamalardan etkilenebilir mi” endişesini taşıdığını dile getiren Adalet Bakanı Cemil Çiçek, “Tabiî, marifet, bunu uygulayanlara ait olacaktır. Nasıl, terör örgütünün eylemleri, toplumda endişe, korku, yılgınlık, bezginlik meydana getiriyor ve toplum huzurunu bozuyorsa, uygulayıcılar da, bir başka açıdan, toplumda keyfî uygulamalar yapılıyor endişesini, korkusunu bu topluma vermemelidir. Verdikleri takdirde, bunların tarihî sorumluluğu da uygulayıcıların üzerinde olur. Onların da gerekli hassasiyeti bundan sonra daha fazla göstermeleri gerekir. Aksine bir durum, devlet ile milletin arasını açar. Bu da terörün beslenmesine imkân veren bir atmosferin oluşmasına sebebiyet verir” şeklindeki sözleri çelişki olarak yorumlandı.

BASIN SUSTURULACAK ENDİŞESİ

Özellikle basınla ilgili 6. maddede yer alan hükümlerin bir çok haksız uygulamaya yol açacağı ifade ediliyor. 6. maddeye eklenen hükümle Türk hukukunda yeni bir uygulama getirildiğini ifade eden CHP Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu, “savcıların gazeteleri kapatmasına ilişkin bir yetkiyi cumhuriyet savcılarına verildiğine” dikkat çekti.

Değişikliğin çok açık biçimde bir yetki aşımı olduğunu söyleyen Baloğlu, “olağanüstü dönemlerde kullanılması gereken bir yetkinin sürekli olarak verilmesinin birtakım sakıncalar doğuracağını bilmek gerekiyor. Yetkinin hâkimlerin yanında savcılara verilmiş olması, mahkeme kararıyla çözümlenmesi gereken bir konunun bir tek kişinin iradesine bırakılması, hukuk kurallarıyla bağdaşmış gibi gözükmüyor. Bu uygulamanın getireceği sonuçlar yarın hepimizi mahcup edebilir. Emirle gazete kapattırıyoruz biz bununla. Bu uygulama bütün basını tehdit altında tutacaktır bir ayırım olmayacaktır. İletişim özgürlüğü, özgür haber alma hakkı hepsi tehdit altında olacaktır” şeklinde konuştu.

Konya Milletvekili Atilla Kart da maddenin “basını susturmaya yönelik” olduğunu vurguladı.

MGSB ANLAYIŞINI YANSITTIK

CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan’ın “TMK hazırlanırken MGSB’nin dikkate alınmadığı” şeklindeki eleştirisine cevap veren AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, MGSB’deki anlayışın kanuna yansıdığını söyledi. Bozdağ, “konuşmalar yapılırken MGSB’den bahsedildi ve orada ortaya konan anlayışların bu tasarıya yansımadığından da söz edildi. Buna katılmak imkânımız yoktur zira, oradaki anlayışlar bu tasarıya yansımıştır” dedi.

Kemal BENEK / ANKARA

01.07.2006


 

Rehn’den sonra Vanhanen de uyardı

Avusturya’dan AB dönem başkanlığını bugün devralacak olan Finlandiya’nın Başbakanı Matti Vanhanen, şartları yerine getirmemesi halinde Birliğin Türkiye ile üyelik müzakerelerini askıya alabileceğini bildirdi.

Başşehir Helsinki’de gazetecilere açıklama yapan Vanhanen, dönem başkanlıkları sırasında Ankara’nın AB’ye katılım için gereken şartları yerine getirmemesi halinde üyelik görüşmelerinin askıya alınabileceğini söyledi. Vanhanen, görüşmelerin durdurulması ihtimalinin her zaman olduğunu belirterek, ‘’Sanıyorum Türkiye bunu biliyor’’ dedi.

AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de Rum kesimi konusunda harekete geçmeyi reddetmesi sebebiyle Türkiye ile üyelik müzakerelerinin tamamen askıya alınabileceğini söylemişti. Rehn, Finlandiya’nın STT haber ajansına yaptığı açıklamada, ‘’AB’nin Türkiye ile müzakereleri durdurup durduramayacağına’’ ilişkin bir soru üzerine, bunun mümkün olduğunu belirterek, ‘’Buna başvurmak zorunda kalmayacağımızı umuyorum, ancak bunu gerektirecek zeminler varsa bu yola başvurmamak için nedenimiz yok’’ demişti.

/ HELSİNKİ

01.07.2006


 

Tutuklu vaiz: Arslan dengesiz bir tipti

Danıştay’a yönelik düzenlenen silâhlı saldırıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen 84 yaşındaki eski vaiz Salih Kurter’in ifadesinde, tetikçi Alparsan Aslan’ın dengesiz bir tip olduğunu söylediği öğrenildi. Kurter, “Bu olayı yapacağını bilseydim, yapmaması için ona telkinde bulunurum” dedi.

Danıştay 2. Dairesine yönelik saldırıyla ilgili olarak 3 kişi daha tutuklandı. Adliyeye getirilen 4 kişiden S.K, S.E. ve A.M, savcılıkta ifadelerinin alınmasının ardından 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği’ne sevk edilirken, N.U. ise serbest bırakıldı. Mahkemeye çıkartılan, S.K, S.E. ve A.M, ‘’anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs, örgüt üyeliği ve ateşli silahlar kanununa muhalefet’’ suçlarından tutuklanarak, Sincan F Tipi Cezaevi’ne gönderildi. vaiz S.K'nin ifadesinde, "Alparslan Arslan avukat arkadaşı Süleyman Esen ile birlikte bana sık sık geldikleri için tanırım. Kendileriyle dinî sohbetler, inançlar konusunda görüş alışverişlerimiz olurdu. Alparslan Arslan biraz dengesiz tipti. 23 ay önce bana 'Hocam ben Kuzey Irak'a şehit olmak için gitmek istiyorum, ne dersin?' diye sordu. Ben de ona gitmemesini söyledim. Daha sonra uzun süre yanıma gelmedi, görüşmedik" dediği öğrenildi.

/ ANKARA

01.07.2006


 

Erdoğan’dan Filistin trafiği

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Filistin’deki gelişmelerle ilgili yoğun bir trafik içerisindeyiz” dedi. Erdoğan, Filistin’deki gelişmelerle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, “Filistin’deki gelişmelerle ilgili yoğun bir trafik içerisindeyiz. Dün (önceki gün) sayın Olmert, Mahmut Abbas ve İsmail Haniye ile görüştüm. Yine bu trafiğimizi devam ettireceğiz” cevabını verdi.

Hükümet yaptırım uygulasın

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu da parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Filistin’deki son gelişmelerin herkesi büyük endişeye sevk ettiğini kaydetti. Karamollaoğlu İsrail’in Filistinlilere karşı tam bir savaş yürüttüğünü belirterek, hükümetin bu ülkeye karşı çok ciddî yaptırımlarda bulunması gerektiğini söyledi.

İsrail Büyükelçiliğine siyah çelenk

Saadet Partisi Ankara Gençlik Kolları üyesi bir grup, İsrail’in, Gazze’ye düzenlediği operasyonu protesto etmek için bu ülkenin Ankara Büyükelçiliği önüne üzerinde ‘’Zalimlerini ve vahşetlerini lânetliyoruz’’ yazılı siyah çelenk bıraktı.

/ ANKARA

01.07.2006


 

Bu zulmü durdurun

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Dermeği (MAZLUMDER) ve Mahrumlarla Ekonomik ve Kültürel Dayanışma Vakfı (MEKDAV) yöneticileri, Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nabil Marouf’u ziyaret ederek, İsrail’in bu ülkedeki askeri operasyonlarını protesto etti.

MEKDAV Başkanı Süleyman Arslan, burada yaptığı konuşmada, Osmanlı döneminde bu bölgedeki tüm mukaddeslerin korunmaya özen gösterildiğini belirterek, ancak bugün işgalci gücün ne Müslümanların ne de Hıristiyanların mukaddeslerine saygı gösterdiğini söyledi. Bütün Müslüman ve Hıristiyanların Filistin’in siyonistlere bırakılmayacağını anlaması gerektiğini ifade eden Arslan, ‘’Oradaki tüm mukaddeslerin korunması için birlik oluşturulmalıdır’’ dedi.

Kendileri için Mescidi Aksa ile Mescidi Haram arasında bir fark bulunmadığını anlatan Arslan, bu ülkedeki mukaddeslerin korunması için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını bildirdi. Arslan, Filistin dramının sona erdirilmesinin bütün insanlığın sırtında bir vecibe olduğunu söyledi.

MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Emrullah Beytar da Filistin’in işgalinin bütün dinler nezdinde ortak payda haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Birleşmiş Milletlerin (BM) dünyada devlet terörünü bastırmakla mükellef olduğunu ifade eden Beytar, ancak bu kuruluşun İsrail’in Filistin’deki devlet terörüne karşı sessiz kaldığını belirtti. Beytar, ‘’BM ve diğer uluslararası mekanizmalar İsrail’in devlet terörüne karşı bir şeyler yapmalıdır’’ diye konuştu.

Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nabil Marouf da Filistin meselesinin bir hak ve adalet meselesi olduğunu belirterek, İsrail’in Filistin topraklarını işgali sonucu bu ülkedeki halkın bütün haklarının ortadan kaldırılmaya çalışıldığını söyledi.İşgalcinin bütün dünyadan destek aldığını kaydeden Marouf, ‘’Filistin halkı adeta tek başınadır. Aldığımız destek çok ama hepsi kağıt üzerinde. Filistin halkı bu mücadeleyi kaybederse bütün Müslümanlar mücadeleyi kaybetmiş sayılır. Bu nedenle bu herkesin meselesi’’ dedi. Ülkesinde evlerin, yolların kısacası her şeyin yok edildiğini anlatan Marouf, bütün dünyanın da bu izlediğini söyledi. Marouf, ‘’Bu kaba gücü durdurmak için dostlarımız yanımızda olmalıdır. Filistin halkı vazgeçmeyecek, mücadeleye devam edecek’’ diye konuştu.

TÜRKİYE'DEN DAHA ÇOK YARDIM BEKLİYORUZ

Büyükelçi Nabil Marouf düzenlediği basın toplantısında ise İsrail'in Filistin'deki son saldırıların durdurulması için Türkiye'Den daha büyük destek beklediklerini bildirdi.

Marouf , Türkiye’nin uluslararası toplum ve İsrail ile iyi ilişkiler içinde olduğunu ve bu çerçevede saldırıların durdurulması için Türkiye’den destek beklediklerini kaydetti. Büyükelçi Marouf, İsrail saldırıları sonucu Filistin altyapısının yok edildiğini ve Filistin halkının zor durumda olduğunu söyleyerek, uluslararası toplumun Filistinlilere karşı ahlaki bir sorumluluğu bulunduğunu ve artık sessiz kalmaması gerektiğini kaydetti.

/ ANKARA

01.07.2006


 

Ağar: İttifakımız milletledir

Rahşan Ecevit’in, “sağlı-sollu ittifak” çalışmaları çerçevesinde görüştüğü DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, “İttifakımız milletle yapılan ittifak çerçevesinde olacaktır. Ama biz siyasette medenî diyaloglarla, siyasî nezaket çerçevesi içerisindeki her türlü görüşmeden yanayız” diye konuştu.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ‘’Siyaset, korkular üzerine inşa edilemez. Sürekli rejim tehlikesi varmış ve bu rejim tehlikesinin sebebi de iktidar partisiymiş şeklindeki bakış açısı bizim dışımızda olan bir bakış açısıdır’’ dedi.

DSP’nin kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit, ‘’sağlı-sollu ittifak’’ çalışmaları çerçevesinde DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı ziyaret etti. Ağar, Rahşan Ecevit’i uğurladıktan sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Rahşan Ecevit ile görüşmesinde bilinen görüşlerini tekrarladıklarını kaydeden Ağar, DYP’nin merkez sağın temel koordinatları dışında politika yapmasının söz konusu olamayacağını, bu politikanın temelinde milletin gösterdiği istikametin bulunduğunu ifade etti. ‘“İttifakımız milletle yapılan ittifak çerçevesinde olacaktır. Ama biz siyasette medeni diyaloglarla, siyasî nezaket çerçevesi içerisindeki her türlü görüşmeden yanayız’’ diyen Ağar, Türkiye’de siyasetin normal mecra içerisinde bütün meselelere çözüm bulacak kadar olgun olduğunu dile getirdi. Ağar, şöyle devam etti:

‘’Belki lâfın arasında geçen mutabakat falan söz konusu olmadı. Diyalog başka bir şeydir, mutabakat başka bir şeydir. Meselelere farklı şekilde bakıyoruz. Siyaset, korkular üzerine inşa edilemez. Sürekli rejim tehlikesi varmış ve bu rejim tehlikesinin sebebi de iktidar partisiymiş şeklindeki bakış açısı bizim dışımızda olan bir bakış açısıdır. Biz herkesin cumhuriyetin temel ilkeleri üzerinden siyaset yaptığına inanıyoruz ve bu da kimsenin zimmetinde değildir. Toplumun tümünün sahip olduğu bir değerdir ve biz değerler üzerinden siyaset yapılmasını uygun görmüyoruz. Milletin cumhuriyete olan sevgisi, sahipliği siyasal elitlerin çok üstünde. Onun için cumhuriyetin milletin dışında koruyuculara ihtiyacı olmadığını hep birlikte görmemiz lazım. Hepimiz milletiz, hepimiz bu toprağın içerisindeyiz ve böyle bir ayırımın hiç doğru olmadığını düşünüyoruz.’’

Yeni Asya / ANKARA

01.07.2006


 

Dışişleri Bakanı Gül, ABD yolcusu

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, 4-7 Temmuz tarihlerinde ABD’yi ziyaret edecek. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Gül’ün beraberinde bakanlık yetkililerinden oluşan bir heyetle, temaslarda bulunmak üzere 47 Temmuz 2006 tarihlerinde ABD’ye gideceği bildirildi.

Açıklamada, Gül’ün ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve ABD Devlet Başkanı Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley ile görüşmesinin planlandığı belirtildi. Ziyaret çerçevesinde Gül’ün ayrıca bir düşünce kuruluşunda konuşma yapması, Kongre çevreleri ve çeşitli düşünce kuruluşlarından temsilcilerin yanı sıra ABD’deki Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmesi ve basınyayın organlarıyla temaslarda bulunması öngörülüyor. Açıklamaya göre, Bakan Gül’ün yapacağı görüşmelerde, iki dost ve müttefik ülke arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli veçhelerinin ele alınması, bölgesel ve uluslararası konularda da görüş alışverişinde bulunulması planlanıyor.

/ ANKARA

01.07.2006


 

Ağır bilânço: 108 ölü

Türkiye genelinde polis sorumluluk bölgesinde, geçen hafta meydana gelen trafik kazaları ve asayiş olaylarında 146 kişi hayatını kaybetti.

Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan’ın yurtdışında bulunması dolayısıyla haftalık bilgilendirme toplantısı yapılmadı. Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, geçen hafta meydana gelen trafik kazalarında 108 kişi öldü, 155 kişi yaralandı. Polis sorumluluk bölgesinde meydana gelen 316 asayişe olayında 38 kişinin öldüğü, 44 kişinin yaralandığı belirtilirken, bu olaylarla ilgili 239 kişinin gözaltına alındığı kaydedildi.

/ ANKARA

01.07.2006


 

Evcil’in şirketleri TMSF’nin denetiminde

Gözaltına alınan Bursalı iş adamları Hüseyin Kayapalı ve Erol Evcil’in firmalarına kayyum atandığı bildirildi.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının koordinasyonunda İzmir, Bursa, İstanbul, Ankara, Sivas ve Samsun’da gerçekleştirilen eşzamanlı operasyon kapsamında 37 kişinin gözaltına olduğu bildirildi. İzmir ve Bursa merkezli 6 ilde eş zamanlı yürütülen ve bir yıldır sürdürülen takibin ardından başlatıldığı bildirilen operasyon kapsamında, Erol Evcil ile Hüseyin Kayapalı’nın olduğu belirtilen şirketlere ait aralarında lüks otomobillerin de bulunduğu 24 araca el konuldu. İzmir’de gözaltına alınan ve aralarında Erol Evcil ile 1 emekli polisin de bulunduğu 1’i kadın 15 kişi dün sabah saatlerinde Bursa’ya getirildi. Sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, Bursa Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesine götürüldü.

Bu arada, Kayapalı ve Evcil’e ait 13 firmaya, Bursa 2. Sulh Ceza Mahkemesinin kararı uyarınca kayyum atandığı öğrenildi. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) da kayyum atamalarının ardından söz konusu firmalara el koyduğu kaydedildi. TMSF yetkililerinin, Bursa’ya gelerek firmalarda incelemelere başladığı belirtildi.

/ BURSA/İZMİR

01.07.2006


 

Bingöl’de hain saldırı: 2 şehit, 5 yaralı

Bingöl’ün Genç ilçesinde, devriye aracının üzerinden geçtiği mayının patlaması sonucu 2 asker şehit oldu, 5 asker yaralandı.

Yeniyazı Jandarma Karakoluna, gece, terör örgütü PKK üyelerince taciz ateşi açıldı. Jandarmanın karşılık vermesi üzerine teröristlerin olay yerinden uzaklaştıkları belirtildi. Karakolda sabaha doğru yapılan nöbet değişimi sırasında, devriye aracının yoldan geçerken, mayın patlaması olduğu öğrenildi. Patlamada, Jandarma Astsubay Kazım Faydacı ile 1 erin şehit olduğu, 5 askerin yaralandığı bildirildi. Yaralı askerler Elazığ’daki askerî hastahaneye kaldırıldı. Teröristlerin yakalanması için bölgede operasyon başlatıldı.

/ BİNGÖL

01.07.2006


 

Arınç: ‘Bizimkisi günübirlik aşk değil’

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye’nin AB birliğine girme kararlılığında olduğunu vurgulayarak, ‘’Bizimkisi günübirlik aşk değil, bu 43 yıl önce başladı’’ dedi.

Arınç, Avrupa Birliği Parlamento Başkanları Toplantısına katılmak üzere bulunduğu Danimarka’nın Başşehri Kopenhag’daki temaslarına, özel Türk okulu Hay Skolen’i ziyaret ederek başladı. AB ile geçen Ekim ayında müzakere sürecinin başladığını, 12 Hazirandan itibaren ise müzakere başlıklarının görüşülmesine geçildiğini hatırlatan Arınç, tam üyelik amacıyla yola çıkıldığını kaydetti. Arınç, ‘’Zaman zaman çalkantılı, sıkıntılı süreçler oluyor. Bunlara karşı her zaman inançlıyız ve kararlıyız. Müzakerelerden

başarıyla çıkacağız. Amacımız, tam üye olarak AB içinde yer almaktır’’ diye konuştu.

TBMM Başkanı Arınç, daha sonra Kopenhag’daki çeşitli Türk dernek ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, işadamları ve Danimarka Parlamentosunun Türk kökenli üyesi Hüseyin Araç’ın da aralarında olduğu heyeti kabul etti. Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçisi Mehmet Akat’ın da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Arınç, yabancı ülkelerde bulunan Türk yurttaşlarının, bulundukları ülkelerin belediye meclislerinden federal meclislerine kadar bütün siyasal ortamlarına katılmaları gerektiğini söyledi. Arınç, Türkiye’nin AB birliğine girme kararlılığında olduğunu vurgulayarak, ‘’40 yıllık Avrupa serüvenimizin en başarılı noktasındayız. Kolay mı oluyor? Zor oluyor. Çünkü Türkiye’nin diğer ülkelere göre farklı kimliği var. Diğer ülkeler de buna benzer sıkıntılar yaşadı. İngiltere 2 kez veto yedi. Biz Türkiye olarak sabırlı ve kararlı olursak başarıya ulaşırız’’ dedi. ‘’Bizimkisi günübirlik aşk değil, bu 43 yıl önce başladı’’ diyen TBMM Başkanı, Türkiye’nin son 3-4 yılda, siyasette ve ekonomide istikrarı yakaladığını sözlerine ekledi.

/ KOPENHAG

01.07.2006


 

Yüce Divan, Güler’i dinleyecek

Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanları Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan’ın Yüce Divan’da yargılanmalarına devam edildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler gelecek duruşmada şahit olarak dinlenilecek.

Dünkü duruşmada söz alan Ersümer, Sayıştayın hazırladığı ve ‘’enerji ihalelerinde devletin zarara uğratıldığını’’ iddia eden raporu eleştirdi. Ersümer, ‘’Başbakanın Danıştay kararını eleştirdiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın yargının siyasallaştığını dile getirdiği bir dönemde ben de Sayıştay ile ilgili konuşmak istiyorum’’ dedi. Ersümer, enerji raporuna konu olan ihalelerin ilk imtiyaz sözleşmesinin 1985 yılında imzalandığını, aradan geçen 21 yılda konu ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığını ifade etti. Sayıştayın yasa ve mevzuatlara uymadan, yetkisi dışında bir rapor düzenlendiğini iddia eden Ersümer, raporda birçok şeyin ihmal edildiğini öne sürdü. Ersümer, mevcut yönetimin Sayıştayın söz konusu raporu ile ilgili hiçbir işlem yapmadığını söyledi. Cumhur Ersümer, ‘’Bu raporda, Meclis Soruşturma Komisyonuna delil üretmek ve uydurma raporu Yüce Divan huzuruna getirme çabası hissetim’’ diye konuştu.

Dönemin Enerji ve Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Yurdakul Yiğitgüden ve Müsteşar Yardımcısı Atıf Danışman’ın tanık olarak dinlenildiği duruşma, 21 Temmuz’a bırakıldı. Gelecek duruşmada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de tanık olarak dinlenilecek.

/ ANKARA

01.07.2006


 

G8’li çocukların gündemi yoksulluk

Bu yıl St. Petersburg’da yapılacak G8 toplantısında ilk defa bir çocuk forumu da resmi programda yer alacak. “Junior 8” adlı forum 7-18 Temmuz’da Puşkin’de yapılacak.

Çocuklar 16 Temmuz’da G8’e katılan hükümet ve devlet başkanlarıyla buluşarak görüşlerini iletecek fakat toplantıya yalnızca bu ülkelerden gelen çocuklar katılacak.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) desteklediği forumda çocuklar eğitim, HIV/AIDS, çevre gibi konuları tartışacak. Gelişmekte olan ülkelerden çocuklar da foruma video-konferans yoluyla katkı verecek. UNICEF’in Voices of Youth (Gençlerin Sesi) Web sitesinde forumla ilgili son haberlerin yanı sıra tartışmaların yürütüleceği e-posta grupları yer alıyor.

Her ülkeden çocuklar buradaki tartışmalara katılabilir fakat tartışmalar İngilizce yürütülüyor. İlk defa 1975’te altı ülkeyle başlayan toplantılara katılan G8 ülkeleri Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya’dan oluşuyor.

/ İSTANBUL

01.07.2006


 

Kâğıthane’de olaysız yıkım

İstanbul Kağıthane Hürriyet Mahallesi Ata Sokak’ta olaysız yıkım Kağıthane Belediyesi ekiplerince gerçekleştirildi.

Planlarda park ve yol olarak gözüken yapılar,gecekondu sakinleri ile anlaşarak eşyalarını boşaltmalarının ardından dün olaysız bir şekilde yıkıldı.Y ıkılan gecekonduculara Büyük Şehir Belediyesi Gecekondu Mesken Müdürlüğü tarafından gecekondularına karşılık konutlardan yer gösterileceği öğrenildi. Hak sahipleri mağdur edilmediği yıkıma Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç ile vatandaşlar da nezaret etti.

Yeni Asya / İSTANBUL

01.07.2006


 

Isparta’dan İran’a direkt uçuş imkânı

Isparta ile İran arasında karşılıklı uçak seferleri başladı. İran’dan havalanan ilk uçak 158 yolcusuyla Isparta Süleyman Demirel Havaalanı’na indi. Antalya’daki tatillerinin ardından İran’a dönecek 100 turist de havaalanına geldi.

Süleyman Demirel Havaalanı Müdürü İsmail Togar, gazetecilere yaptığı açıklamada, İran’dan gelen uçakların havaalanını hareketlendirdiğini söyledi.

Hava meydanlarının Türkiye’deki diğer meydanlara oranla daha ucuz olduğunu belirten Togar, bu sebeple İran’dan, 3 havayolu şirketi aracılığıyla Süleyman Demirel Havaalanına haftada 4 kez uçuş düzenlenmesinin sağlandığını bildirdi.

/ ISPARTA

01.07.2006


 

Şırnak’ta ilk beyin ameliyatı

Şırnak Devlet Hastanesine atanan Uzman Dr. Gökhan Aktaş, hastanenin imkanlarını zorlayarak, acil gelen bir hastaya beyin ameliyatı yaptı.

Beyin ameliyatının, kentte ilk defa yapıldığı bildirildi. Alınan bilgiye göre, Şırnak’ın Uludere ilçesinde pikniğe giderken dağdan kopan bir kaya parçasının kafasına düşmesi sonucu Şırnak Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan Mahmut Altürk, durumunun kritik olması nedeniyle Beyin Cerrahı Uzmanı Dr. Aktaş tarafından ameliyata alındı. Yaklaşık 3 saat süren beyin ameliyatının başarılı geçtiğini belirten Dr. Aktaş, Altürk’ün travma geçirdiğini, kafatası kırığının altında kanamasının bulunduğunu bildirdi.

/ ŞIRNAK

01.07.2006


 

Taksim-Kabataş hattı açıldı

Taksim-Kabataş arasında inşa edilen 640 metre uzunluğundaki füniküler sistemi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir törenle hizmete açıldı.

Hattın hizmete girmesi nedeniyle düzenlenen törende konuşan Erdoğan, İstanbul’da yaşayan vatandaşların öncelikli sorunlarının başında ulaşımın geldiğini söyledi.

Bu sorunu çözmek için bugüne kadar birçok önemli çalışmanın altına yereli ve geneliyle imzalar atıldığını dile getiren Erdoğan, 1950’lerden sonra uygulanmakta olan karayolu taşımacılığındaki politikalar sonucu bugün yurtiçi taşımacılığının yüzde 94’ünün karayoluyla yapıldığını kaydetti.

Erdoğan, bu sebeple ulaşım modları arasında büyük dengesizlikler oluştuğunu vurgulayarak, karayolları üzerindeki bu trafiğin yılda ortalama 3-5 bin civarında insanın ölümüne, 10 binlerce insanın yaralanıp sakat kalmasına ve milyarlarca dolar maddî hasara sebep olduğunu anlattı.

/ İSTANBUL

01.07.2006


 

Oltayla balık avı yasağı kalktı

Amatör balıkçıların avlanabilmeleri için 36 ilin iç sularında daha balık avı yasağı sona erdi. 36 ilde 1 Nisandan beri geçerli olan yasağın kalkmasıyla artık amatör balıkçılar, iç sulara oltalarını yeniden atabilecekler.

İç sularda, doğal hayat alanları ile türlerin korunması ve sürdürülebilir avcılık için amatör balıkçılara yönelik uygulanan balık avlama yasağı Ankara, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İstanbul, Konya, Sakarya, Samsun, gibi önemli büyük şehirlerinde arasında bulunduğu 36 şehirde dün itibariyle sona erdi. Amatör Olta Balıkçıları Derneği Başkanı Hikmet Solak, yaptığı açıklamada, yazla birlikte iç sularda avlanma yasaklarının sona erdiğini belirterek, oltalarını alıp yollara düşen amatör balıkçılara şans diledi.

/ ANKARA

01.07.2006


 

Yaz okulu uyarısı

Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hilmi Taşer, çocuklarını yaz spor okullarına gönderen velileri uyararak, ‘’onlardan Hakan Şükür, Sergen veya Naim Süleymanoğlu olmasını istemeyin; aksi halde bırakın stres atmayı, hayal kırıklığına uğrarlar’’ dedi.

Taşer, yaptığı açıklamada, son yıllarda yaz spor okullarının bir sektöre dönüştüğünü, iyi denetlenmesi gereken bu kuruluşlara velilerin de titiz bir inceleme sonrası çocuklarını göndermeleri gerektiğini kaydetti. Özellikle yoğun ilgi gören futbol, yüzme, basketbol ve voleybol dallarında okullar arasında büyük rekabet olduğuna da işaret eden Taşer, şöyle devam etti: “Okullar kapanınca velilerin çocukların fiziksel gelişimi yanında sosyal gelişimi için de bazı arayışlara girdikleri gözlenmekte. Veliler, çocuklarını teslim edecekleri okulun yöneticileri, eğiticileri, çalışma ortamı, hijyen koşulları, ulaşım sorununu iyi araştırmalı. Veliler bu okullarda kimlerin eğitici olarak yer aldığını ve bu kişilerin hangi vasıflara sahip olduğunu ve öğrencilere ne tip bir program uygulatacaklarını öğrenmeli. Çalıştırıcıların hem mesleki bilgiye hem de iletişim becerilerine sahip olmaları zorunludur. Bu becerilerden uzak kişiler küçük yaştaki öğrencilere yarardan fazla zarar verebilir.’’

YÜKSEK BEKLENTİ İÇİNE GİRMEYİN

Son yıllarda başta futbol olmak üzere bazı branşlarda başarılı olan sporcuların astronomik paralar kazanmalarının velileri etkilediğini ifade eden Taşer, şunları kaydetti: “Özellikle, küçük yaş grubu çocuklarda oyunsal ve eğitsel çalışmalara önem verilmelidir. Çünkü, bunlar müsabık değildir. Çok önemli bir nokta da velilerin, çocuklardan asla bir Sergen, Hakan Şükür veya Naim Süleymanoğlu olmasını istememeleridir. Yüksek beklentiler çocukları olumsuz yönde etkiler. Yaz spor okullarının amacı okul, sınav stresini atmak, yeni arkadaşlar edinmek ve fiziksel aktivitelere katılmaktır. Bunların ötesindeki beklentiler küçük öğrencilerde telâfisi mümkün olmayan hayal kırıklıklarına sebep olabilir. Geleceğimiz açısından en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın sağlıklı ve zinde bireyler olmaları velilerin vereceği doğru kararlara bağlıdır.’’

/ HATAY

01.07.2006


 

Zayıflamak isterken gören gözünüzden olmayın

Kadınların hızla kilo vermek için kullandıkları bazı zayıflama ilâçları, göz tansiyonunu yükselterek körlüğe sebep olabildiği belirtildi.

Göz Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Mustafa Tuncaylıgil, kadınların daha fazla zayıflamak için çeşitli ilâçlara başvurduğunu işaret etti. Doç. Dr. Tuncaylıgil, prospektüsleri okunmadan ve doktor gözetiminde kullanılmadığı için bir süre sonra bu ilâçların yan etkilerinin başladığını söyledi.

Sistemik olarak uzun süre kullanılan romatizma ve kortizon gibi ilâçların da gözlere yan etki yaptığını ifade eden Doç. Dr. Tuncaylıgil, ‘’Bu ilâçlar doktor kontrolünde kullanıldığı için ilgili doktorlar hastaları bize yönlendirirler. Ama zayıflama ilâçlarının genellikle doktora gidilmeden kullanılması nedeniyle hastalar ilacın yan etkilerinden haberdar olmuyor’’ ifadesini kullandı.

Zayıflama ilâçlarından bazılarının beyindeki sinir hücreleri arasında taşıma görevi gören hormonları etkileyerek tokluk hissi oluşturduğunu da vurgulayan Doç. Dr. Tuncaylıgil, şöyle devam etti: “Bu ilâçlar, yapıları gereği kol tansiyonu ve nabız sayısını artırarak tokluk hissi verirler. Kol tansiyonu ve nabız sayısı arttığında da göze gelen kan miktarı ve göz sıvısı artar. Göz bunu tolere edemezse, göz tansiyonunu yükseltir. Göz tansiyonu yükseldiğinde ise bir süre sonra göz hücreleri etkilenerek ölür. Bunu hastaların kendilerinin anlaması mümkün değil. Göz tansiyonu (glokom) başlangıçta anlaşılmaz. Ancak hücrelerin yüzde 40’ı öldüğünde belirlenebilir. Bu ilâçlarda ise bu süreç hızlanıyor. Hücreler öldüğünde geri dönüş yoktur. Zayıflatıcı ilâçlar mutlaka göz doktoru kontrolünde kullanılmalı.’’

/ BURSA

01.07.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004