Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Mesajlarını müzikle veriyorlar

Doğu-Batı Divanı Orkestrası’nın dünyaca ünlü şefi Daniel Barenboim, “İnsanlar bugüne kadar bir şey öğrendiler, o da hiçbir şeyin silâhla halledilemediği. Biz müziğimizle birlik sağlıyoruz. Filistinli bir çocuğumuzla İsrailli bir çocuğumuzun birlikte yaşayabileceklerini gösteriyoruz” dedi.

Aralarında Mısır, Ürdün, Tunus, İspanya, Filistin, Hollanda ve İsrail’in olduğu 17 ülkeden ve yaşları 14-25 arasında değişen 110 genç müzisyenden oluşan Doğu-Batı Divanı Orkestrası ilk kez İstanbul’da konser vermek üzere Türkiye’ye geldi.

Dünyaca ünlü grubun şefi Daniel Barenboim verecekleri konser öncesinde müzikten, gruplarının yansıtmak istediği savaş karşıtlığına dair her şeyi basın toplantısında anlattı.

Sekiz yıldır yaptıkları çalışmalarla sadece bir müzik projesi değil, aynı zamanda diyalog ve uzlaşma platformu olmayı amaçladıklarını belirten Barenboim, “Bu orkestraya katılan müzisyenler hiçbir siyasi anlam taşımaz. Müzisyenlerim farklı ırktan, farklı milletten insanların uyum içerisinde yaşayarak beraberce bir şey yapabileceklerini ispatlamak ve birbirlerinden bir şey ögrenebileceklerini göstermek istiyor” şeklinde konuştu.

Bu seneki projelerini geçen senelere nazaran daha güç şartlarda gerçekleştirdiklerini ifade eden Barenboim İsrail-Filistin ve İsrail-Lübnan zulümlerine dikkat çekerek, “Bunca yıldır silâhla hiçbir şey halledilemedi. İnsanlar bugüne kadar bir şey öğrendiler, o da hiçbir şeyin silâhla halledilemediği. Biz müziğimizle birlik sağlıyoruz. Filistinli bir çocuğumuzla İsrailli bir çocuğumuzun birlikte yaşayabileceklerini, ortak bir şey yapabileceklerini gösteriyoruz” dedi.

Savaşa tepki olarak gelmediler

İstanbul’daki konserlerine Suriyeli ve Lübnanlı müzisyenlerin katılmadığını söyleyen Barenboim, amaçlarının Ortadoğu’daki sorunu müzikteki birliklerini göstererek kardeşliğe ön ayak olmak istediklerini belirtti. Bir gazetecinin, “Gelemeyenlerden bahsettiniz. Suriyeli ve Lübnanlı müzisyenler bu projeye inanmadıkları için mi gelmedi, yoksa herhangi bir engelleri mi vardı?” şeklindeki sorularına karşılık Barenboim, “Sanırım bu saydıklarınızın hepsi geçerli. Lübnan’daki durumu biliyorsunuz belki ondan gelemediler. Lübnanlı müzisyenlerim reşit değil, seyahat için ailerinin izni gerekiyor, belki bundan dolayı gelememiş olabilirler. Suriyeliler ise sanırım Lübnan’da olanlara tepki amaçlı gelmediler” dedi.

17.08.2006


 

Özel tiyatrolara 11 yılda 4 triyon TL destek

Kültür ve Turizm Bakanlığı, özel tiyatrolara 11 yılda toplam 4 trilyon 190 milyar 594 milyon TL (4 milyon 190 bin 594 YTL) yardım yaptı. Bakanlık tarafından 1982 yılından bu yana verilen destek, 1995 yılından itibaren yönetmelik çerçevesinde dağıtıldı. Bakanlık tarafından 24 yıldır özel tiyatrolara destek verilirken, söz konusu yönetmelik 11 Ağustos 2006 Cuma günü kaldırıldı.

Özel Tiyatrolara Devlet Desteği Yönetmeliği’nin yayımlandığı 1995-1996 sezonundan bu yana özel tiyatrolar, toplam 4 trilyon 190 milyar 594 milyon TL devlet desteği aldı.

Fikri Sağlar’ın Kültür Bakanı olduğu dönemde hazırlanan yönetmelik çerçevesinde, ilk yıl 57 özel tiyatroya toplam 21 milyar 950 milyon lira destekte bulunuldu. Kültür Bakanlığını İsmail Kahraman’ın yürüttüğü 1996-97 sanat sezonunda özel tiyatrolara yapılan yardımın miktarı artırıldı. Kültür Bakanlığının 1997-1998 sezonunda özel tiyatrolara daha perdelerini açmadan yardım elini uzatmasıyla toplam 61 milyar 750 milyon lira dağıtıldı. Dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay, 1999-2000 sanat sezonunda özel tiyatrolara müjdeyi vererek desteğin yüzde 100 oranında artırıldığını duyurdu. Bakanlık, 2000-2001 sanat sezonunda özel tiyatrolara, içinde bulundukları ekonomik sıkıntı sebebiyle desteklenen projelerine ek olarak toplam 113 milyar lira yardımda bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, son olarak 149 özel tiyatronun 164 projesine toplam 1 milyon 579 bin 579 YTL tutarında destek sağladı.

17.08.2006


 

Belgesellerin tabiî platosu Selçuk

Truvalı Helen ve Hz. İsa’nın hayatını konu alan belgesellerin çekimine ev sahipliği yapan Selçuk’ta bu kez de Pers ve Roma İmparatorluklarının Anadolu’daki hayatını konu alan bir belgeselin çekimleri yapılıyor.

Yaklaşık 3 ay önce İstanbul’da çekimlerine başlanılan, Selçuk Efes ören yerleri, Efes Müzesi, Selçuk Kalesi ve çevre ören yerlerinde çekimlerine son verilecek olan belgeselin ilk çekilen bölümleri History Chanel’de yayınlanmaya başlandı.

Pers ve Bizans İmparatorluklarının Anadolu’daki izlerini ve mühendislik örneklerini anlatan, bu fırsatla Anadolu’nun zengin tarihini vurgulayan belgeselde toplam 150 Selçuklu figüran rol alıyor.

National Geographic’in çekimini üstlendiği ve Rebeca Ratliff’in yönetmenliğini yaptığı belgeselin yapımcılığını ve prodüksiyon amirliğini, filmde İmparator Komutan Basil rolünü de oynayan ve birçok belgesele imza atan Selçuklu Süleyman Yurttaş gerçekleştiriyor.

17.08.2006


 

Van’da, “Filistin ve Lübnan” sergisi

Van’da bir araya gelen 8 sivil toplum kuruluşu, İsrail’in Filistin ve Lübnan saldırılarında çekilen fotoğraflardan oluşan resim sergisi açtı. Umut-Der öncülüğünde gerçekleştirilen fotoğraf sergisine vatandaş yoğun ilgi gösterdi. Sergiyi gezenler, fotoğraflara yansıyan kareler karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi.

Bazı vatandaşlar gözyaşı dökerken, bazılarıda cep telefonları ile fotoğraflardan görüntü aldı. Sergide yaşıtlarının ölü bedenlerini gören çocuklar ve feryat eden anneleri gören bayanların çok üzüldüğü görüldü. 3 gün boyunca açık olacak sergiden elde edilecek gelir Lübnan ve Filistin’e gönderilecek.

Bu arada sivil toplum kuruluşları yaptıkları ortak açıklamada, İslâm coğrafyasında yaşanan kötü olaylardan kurtulmanın tek yolunun kardeşlik bilincinin yerleştirilmesi gösterildi.

Filistin ve Lübnan’a destek sosyal faaliyetlerin devam edeceği kaydeden yetkililer, Filistin ve Lübnan’da bulunan sivil toplum kuruluşları ile koordineli çalışmalar yürütüldüğünü, Kardeş Aile ve Yetimlere Yardım kampanyasına vatandaşların destek vermesini istendi.

17.08.2006


 

Kosova camilerinin alemleri Bursa’dan

Bursa’da ‘’alemcilik’’ mesleğinin son temsilcilerinden olan Ayhan Savut’un yaptığı alemler, Kosova’daki 10 caminin kubbe ve minarelerini süsleyecek. Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanındaki camiler için alem üreten Ayhan Savut (59), Osmanlı döneminin ünlü ‘’alem’’ ustalarından Bakırcı Mustafa Efendi’nin torunu olduğunu, dededen kalma mesleğini severek sürdürdüğünü söyledi.

Şimdiye kadar Suudi Arabistan, Suriye, Libya gibi İslâm ülkelerinin yanı sıra Almanya, Hollanda, İngiltere ve ABD’deki camiler için alem ürettiğini anlatan Savut, son olarak Kosova’daki restore edilen tarihî Osmanlı camileri ile yeni yapılacak camilerin alemlerinin siparişlerini aldığını kaydetti.

Savut, Kosova’daki camilerin restorasyon işini yürüten Türk inşaat firmasından bir yetkilinin Bursa’ya gelerek kendisiyle görüştüğünü anlattı. Bu kişinin verdiği sipariş üzerine 10 camide kullanılmak üzere 50 alem yaparak teslim ettiğini belirten Savut, ‘’Osmanlı döneminde bizim olan bu topraklardaki camilerin alemlerini yapmak beni gururlandırdı’’ dedi.

17.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004