Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Memur meydanda

Memur sendikaları ile hükümet arasında süren toplu görüşmelerde hükümetten istedikleri maaş zammını almak isteyen memur sendikalarına üye kamu çalışanları Sıhhiye’deki eylemlerine başladı. Yurdun dört bir yanından gelen sendika üyesi memurlar, Kızılay Sıhhiye Meydanı’nda toplandı.

Davul zurna eşliğinde yürüyen memurlar, Kızılay Atatürk Bulvarı’nda yürürken “Katil ABD işbirlikçi AKP”, “Sadaka değil toplu sözleşme” sloganı attı.

Kortej halinde yürüyen memurlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın attan düşmesine gönderme yaparak “Memurun tekmesi at’ınkinden sert olur” yazılı döviz taşıdı. Konya Karaman’dan gelen memurlar, “Karaman’ın oyunu sonra çıkar oyunu” yazılı pankart açtı. Çevik Kuvvet’e bağlı ekipler geniş güvenlik tedbiri alırken, Sıhhiye’deki meydana giren her memur tek tek polisin aramasından geçti.

/ ANKARA

27.08.2006


 

Yetki hükümette

Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Lübnan’a asker gönderilmesine ilişkin yaptığı açıklamalarla ilgili bir soru üzerine, şunları kaydetti: ‘’Sayın Cumhurbaşkanının özgün düşünceleri kendisine aittir. Ben onu değerlendirmiyorum, ama bu işler birinci olarak hükümetin işidir. Hükümet buna gerek duyarsa Meclisten talepte bulunur.’’ Türk askerinin halen kriz bölgelerinde bulunduğunu hatırlatan Arınç, ‘’Lübnan’da ne işimiz var denilemez’’ diye konuştu.

Meclis kararı beklenmeli

BM tarafından oluşturulacak Uluslararası Güce asker gönderip göndermeme tartışmaları sürerken, Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer açıklamalarda bulunmuş ve hükümeti ayaküstü karar vermekle eleştirmişti. Kara Kuvvetleri Komutanlığı devir teslim töreni sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Sezer, asker göndermeye karşı olduğunu belirtmiş “Kendi sorunlarımız varken başkalarının sorunlarını çözmek bizim görevimiz değil” demişti.

27.08.2006


 

Çelik: Küfür varsa dâvâ açarız

Son günlerde gündeme gelen Millî Bakanlığı tavsiyeli kitaplarda müstehcenlik, küfür, kaba sözler, argo kelimeler bulunması ile ilgili açıklama yapan Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ‘’Eğer birisi bizim adımızı taşımışsa, argo ve küfür varsa, birine hakaret varsa, bizim logomuzu taşıdığı için dâvâ açarım’’ dedi.

Hüseyin Çelik, Van ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, müstehcenlik, küfür, kaba sözler, argo içeren ve ‘’MEB’in okullara tavsiye ettiği 100 Temel Eser kapsamındadır’’ ifadesi bulunan kitaplarla ilgili bir liste hazırlatacaklarını bildirdi.

Çelik, gazetelerde konuyla ilgili haberlerin çıktığı ilk gün buna ilişkin talimat verdiğini söyledi. Velilere, öğrencilere ve gazetecilere çağrıd bulunan Çelik, içinde argolu, hakaret içeren ifadeler bulunan kitapların kendilerine ihbar edilmesini istedi. Sınavı kazanana tek ders hakkı Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ‘’Eğer tek dersten kalmış ve üniversiteyi kazanmışsa, her sene yaptığımız gibi bu sene onlara bir hak vereceğiz’’ dedi. Hüseyin Çelik, Van’da gazetecilere yaptığı açıklamada, üniversiteyi kazandığı halde lisede tek dersten kalan öğrencilerle ilgili her zaman bir uygulama yaptıklarını söyledi. Çelik, ‘’Onun için biz afların hepsine paydos ettik. Zaten üst üste gelen aflar, işi dejenere ediyor. Bunun için af meselesine girmiyoruz. Eğer tek dersten kalmış ve üniversiteyi kazanmışsa, her sene yaptığımız gibi bu sene onlara bir hak vereceğiz’’ diye konuştu.

/ VAN

27.08.2006


 

Eğitim militaristleşti

Mazlumder Ankara Şube Başkanı Emrullah Beytar, Türkiye’nin hukukun siyasallaştığı, eğitimin militaristleştiği bir ülke haline geldiğini söyledi. Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunca Ankara’da Yüksel Caddesinde gerçekleştirilen “başörtüsüne özgürlük” eyleminin 29. haftasındaki açıklamayı Mazlumder Ankara Şube Başkanı Emrullah Beytar yaptı.

Beytar, “Bir kez daha ekmeksiz yaşarız ama hürriyetsiz yaşayamayacağımızı haykırarak, haklının ve mazlumun yanında olmanın bedeli neyse hazır olduğumuzu ifade etmek isteriz” diye konuştu.

Danıştay’ın açık öğretim lisesi yönetmeliğinin bazı maddelerinin yürütmesini durdurduğunu hatırlatan Beytar, “Bir madde için ‘başı açık’ ibaresinin bulunmasını gerekçe gösterdi. Bu yarışta adeta bayrak yarışına giren YÖK, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi rektörlük ataması ile 1992 yılından bu yana özgürce okuyan başörtülü örencilerin artık başörtüleri ile okuyamayacaklarını açıkladı. Hukukun siyasallaştığı, eğitimin militaristleştiği bir ülkede, bunalım, gözyaşı ve kaostan başka bir şey görülebilir mi?” diye sordu.

“Buradan bu zulmü yapan, ortak olan ve sessiz kalanlara sesleniyoruz; zulümle abat olanın sonu berbat olur” diye konuşmasını sürdüren Beytar şöyle konuştu:“28 Şubat zulmünde her türlü ahlaksızlığı, ilkesizliği ve hukuk tanımazlığı ölçü edinen ve hatta dönemin Başbakanına hakaret ederek, birilerini memnun edip, bir şeyler elde etmek isteyenlerin düşmüş oldukları durumlarını gazete ve dergi sayfalarından okumaktayız. Şu açıkça bilinmelidir ki, bu günde dönemin konjonktürüne güvenip, bu zulme kucak açanlar kendi bataklıklarında rezil olacaktır.”

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

27.08.2006


 

Eğitimciler ek iş yaparak geçiniyor

Bağımsız Eğitimciler Sendikası’nın, eğitim çalışanlarının mesleki memnuniyetlerini ve sorunlarını ortaya koymak amacıyla hazırladığı ‘11. Eğitim Bileşenleri Araştırma Raporu’ sonuçları açıklandı. Ankara’da bin 100 eğitim çalışanı ile yapılan anketin sonuçlarına dayanılarak hazırlanan rapora göre, eğitimcilerin yüzde 39’u ek iş yapıyor.

Rapora göre, eğitim çalışanlarının yüzde 87’si fırsat tanınması durumunda başka bir kurumda çalışmak istediklerini ifade ederken, eğitimcilerin çalışmak istedikleri kurumların başında, BOTAŞ, RTÜK, TRT ve Başbakanlık geliyor.

Sendikanın raporuna göre, eğitim çalışanlarının yüzde 74’ü mesleki şartlardan memnun olmadıkları için ilk fırsatta emekliye ayrılmayı düşünüyor. Raporda aktarılan bir sonuç da eğitimcilerin bağlı bulundukları bakanlık hakkındaki fikirleri. Ankete katılan eğitimcilerin yüzde 74’ü, Milli Eğitim Bakanlığının politikalarını ve vizyonunu benimsemediğini kaydederken, yüzde 92’si “Milli Eğitim Bakanı’nı politikacı olarak mı, yoksa öğretmenlerin ve öğrencilerin bakanı olarak mı görüyorsunuz?” sorusuna, “Politikacı olarak görüyorum” cevabını verdiği dikkat çekiyor.

Ahmet TERZİ / ANKARA

27.08.2006


 

Ağar: Asker göndermede son söz Meclisindir

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Lübnan’a asker gönderilmesi tartışmalarıyla ilgili olarak muhabirine yaptığı açıklamada, hükümetin böyle bir talebi olacaksa bunun TBMM’de ele alınması gerektiğini söyledi.

Ağar, Cumhurbaşkanı Sezer’in tavrı ile ilgili olarak da, ‘’Bu hükümetin krizi yönetmek gibi, bu tür olayları yönetmek gibi bir kabiliyeti olmadığından Sayın Cumhurbaşkanı böyle bir çıkış yapmıştır’’ dedi.

TBMM’nin üzerinde bir irade olmayacağını herkesin bilmesi gerektiğini kaydeden Ağar, anayasal, demokratik işleyişin temelinin de buna dayalı olduğunu ifade etti. Ağar, şöyle konuştu: ‘’Türkiye’de kimin nihai iktidar olduğu karmaşık gözükmektedir. Hükümetin zafiyeti her noktada olduğu gibi bu noktada da görülmektedir. Ortaya çıkan son demeçler, tabloyu açıkça ortaya koymaktadır.

Burada tabii, 1701 sayılı BM kararı çerçevesindeki zorluklar vardır. Hükümetin de zaten tıpkı geçmişteki Irak olayında olduğu gibi birtakım sözler verdiği anlaşılmaktadır. Ancak, iç kamuoyunda ve Mecliste bunu kabul ettirmek de zorlu olacağından birtakım altyapı hazırlıkları içerisindedir.’’

Konunun TBMM’ye gelmesi halinde orada söyleyeceklerinin bulunduğunu kaydeden Ağar, ‘’Hükümetin eğer böyle bir talebi olacaksa TBMM’ye bunu getirerek Türkiye’nin millî menfaatlerine ne ölçüde uygun olduğunu orada ifade etmelidir’’ dedi. ‘’Nihaî söyleyeceklerimizi o güne saklıyoruz’’ diyen Ağar, ‘’Hükümetin dış politikayla ilgili önemli meseleleri yönetememek gibi bir zafiyetinin olduğu Irak krizinden sonra bu noktada da görülmektedir’’ görüşünü savundu.

/ ANKARA

27.08.2006


 

Solun umudu ittifak

SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, ‘’Bizce solun ittifakı, solun iktidarı anlamına gelmektedir ve ittifaktan kaçınanlar, iktidardan kaçınmaktadırlar’’ dedi. SHP olarak ittifaka açık bir parti olduklarını belirten Karayalçın, ‘’Sosyal demokrat partilerin ittifakının iktidar olacağını iddia ediyoruz. O nedenle soysal demokrat partilerin ittifakından kaçınmanın, gerçekte iktidardan kaçma anlamına geleceğini söylüyoruz ve ittifaktan kaçınanları, iktidardan kaçmakla suçluyoruz" dedi.

Karayalçın, Anadolu Ajansı İzmir Bölge Müdürü Muammer Başkan’a ziyarette bulundu. Karayalçın da Anadolu Ajansı’nın, Türkiye’nin çok önemli kurumlarından birisi olduğunu belirtti. Karayalçın, Bülent Ecevit ile 16 Mayıs günü, SHP Genel Başkan yardımcısı Ersoy Bulut ve Mustafa Sayın ile ziyaret ettiğini, Ecevit’in ‘’DSP, CHP, SHP’nin solda birlik önerisini’’, SHP MYK’da ele alarak, destek verdiklerini açıkladıklarını hatırlattı.

Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz (CHP de DSP de kurumları aracılığıyla karar almalı, bu girişimi desteklemeli) dedik. Ecevit’lerin ‘’fikir projesi’’ olarak gördüğümüz bu fikre, bir de açılım getirdik. Partilerin yetkili kurullarınca bu ittifaka (evet karar almasını) önerdik. CHP, DSP ve SHP’nin ortak hükümet programı oluşturmasını, üç partinin ortak bir başbakan çıkarmasını, diğer sol partilere veya katılmak isteyen tüm partilere (program taslağı şu, başbakan adayı bu, uygun buluyorsanız sizde katılın) denmesini istedik. Bütün bunların 2006 yılının kasım ayı çıkmadan kamuoyuna açıklanmasını getirdik. Sayın Ecevit’e Sayın Yılmaz Büyükerşen veya başka bir ismin bu aşamada gündeme gelmesini doğru bulmadığımızı belirttim.

İttifaka (var mısın- yok musun), bu koşulla girilmemeli. (Şu koşulla varım, şu olursa varım) olmaz. (Varım) dedikten sonra öteki aşamaların getirdiğini, o aşamalara gelindiğinde seslendirilmesinin uygun olacağını belirttik. Sayın Ecevit 18 Mayısta hastaneye kaldırıldı. Sonra ‘Ecevit sürecinin’ Sayın Rahşan Ecevit’in devam ettirdiğini gördük.’’

SHP olarak ittifaka açık bir parti olduklarını belirten Karayalçın, ‘’Sosyal demokrat partilerin ittifakının iktidar olacağını iddia ediyoruz. O nedenle soysal demokrat partilerin ittifakından kaçınmanın, gerçekte iktidardan kaçma anlamına geleceğini söylüyoruz ve ittifaktan kaçınanları, iktidardan kaçmakla suçluyoruz. Buna çok önem veriyoruz. İttifak olsun diyoruz ama bu konuda gecikmeleri dikkate alarak SHP olarak tek başımıza seçimlere hazırlanmaya başladığımızı da dile getiriyoruz’’dedi. Ziyarette SHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Göğüş ve SHP İzmir İl Başkanı Cevdet Tümtürk hazır bulundu.

LÜBNAN’A ASKER GÖNDERİLEBİLİR

Lübnan’a Türk askerinin gönderilmesine de değerlendirden Karayalçın, Lübnan’a asker gönderilmesini üç ölçüye göre değerlendirdiklerini bildirdi. Karayalçın bunların, Türk askerinin güvenliği, bölge ve bölge ülkelerinin Türkiye’ye olan ihtiyacı ve bölge ülkeleriyle Türkiye’nin ilişkilerinin geleceğini ölçüt olarak gördüklerini söyledi. Karayalçın bu ölçüler kapsamında “Asker göndermenin uygun olacağını düşünüyorum’’dedi.

/ İZMİR

27.08.2006


 

Bölge Müdürüne saldırıya tepki

Van Yapı Yol-Sen, İmar-Sen ve Yol İş sendikası 1. Nolu Şube Başkanlığı yaptığı basın açıklamasında, Van Karayolları Bölge Müdürü Şamil Güven’e makamında yapılan saldırıya tepki gösterdi.

Açıklamada, Şamil Güven’in göreve geldiği günden beri Vanlılara hizmet için var gücüyle çalıştığı belirtilerek, çıkarları zedelenen bazı grupların yerel basında yer alan bazı yanlış bilgilerden hareketle bölge müdürüne makamında saldırıp darp ettiği belirtildi. Açıklamada, bu tür saldırılara karşı gelmenin bir insanlık görevi olduğu vurgulandı.

/ VAN

27.08.2006


 

Avusturya’dan başörtüsüne destek

Türk İslâm Birliği’ne (ATİB) bağlı Mödling Camiini ziyaret eden Avusturya Federal Meclis Başkanı Prof. Cuma namazının ardından yaptığı konuşmada, üllkedeki Müslümanların dinî vecibelerini özgürce yerine getirmeleri için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi. Khol, başörtüsünü yasaklamak istemediklerini de ifade etti.

DİNİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR

Mödling Camiine önceki gün yaptığı ziyarette, caminin lokal bölümünde Kur’ân dinleyen ve Cuma namazı sonrasında cemaate hitaben bir konuşma yapan Prof. Khol, “Biz Hristiyanlar, Avusturya’yı sizin ve çocuklarınızın baba vatanı olarak kabul ediyoruz. Tabii ki sizin ana vatanınız Türkiye’dir. Baba vatan olarak kabul edeceğiniz Avusturya’da dini vecibelerinizi özgürce yaşayabilmeniz bizim için çok önemlidir. Bunun gerçekleşmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği vermeye hazırım” şeklinde konuştu.

Türk ve Avusturyalıların karşılıklı sevgi ve saygıyla birarada sorunsuz olarak yaşayabileceklerini anlatan Khol, “Hepimiz Allah’ın kullarıyız ve sevgiyle birlikte yaşamak tek hedefimiz olmalıdır” dedi. Mödling camisi yöneticileriyle katıldığı öğle yemeğinde ise başörtüsüyle ilgili soruları cevaplayan Khol, “Biz diğer bazı AB ülkelerinde olduğu gibi kamusal alanda başörtüsünü yasaklamak istemiyoruz. Çünkü yasaklamak bize de zarar verir” dedi.

ŞİDDET, MENFAAT ÇATIŞMALARININ

ÇOCUĞUDUR

Cuma hutbesinde, İslâm, iyi insan olmak, şiddet ve terör konularına yer veren ATİB Genel başkanı ve Din Hizmetleri Müşaviri Harun Özdemirci de, İslâm dininin şiddet ve teröre asla izin vermediğini belirterek, “bugün İslâm, şiddet ve terörle içiçe anılmak istenmektedir. Şiddet ve terör dünyadaki menfaat çatışmalarının çocuğudur. Terörü önlemenin tek yolu da insanların gönüllerine insan sevgisini yerleştirmektir” şeklinde konuştu.

/ AVUSTURYA

27.08.2006


 

İSKİ’nin 30 saatlik su kesintisi 100 saati aştı

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi İSKİ’nin 19 Ağustos 2006 tarihinde yazılı bir basın açıklamasıyla duyurusunu yaptığı ve otuz saat olarak bildirdiği su kesintisi bazı yerlerde yüz saati aştı. İsale hatlarının mevcut sisteme bağlanması sebebiyle gerçekleştirilen su kesintisinin bildirilen süreyi aşması halkı zor durumda bıraktı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Haramidere-Tem Bağlantı Yolları İnşaatı güzergâhında deplase edilen 1850 mm Büyükçekmece-Sefaköy ana isale hattı ile Kurbağalıdere ıslah çalışmaları kapsamında deplase edilen 1000 mm’lik Dudullu-Kozyatağı ana isale hattının mevcut sisteme bağlantısının yapılabilmesi için Avrupa ve Asya yakalarının bazı yerlerinde su kesintisi uygulayan İSKİ, kesintiyi “22 Ağustos Salı günü saat 06:00 ile 23 Ağustos Çarşamba günü saat 12:00 arasında 30 saat” olarak bildirirken Beylikdüzü Büyükşehir Toplukonutları’nda yaşayanlar, kesintinin dün itibarıyla hâlâ devam ettiğini bildirdi. İSKİ’ye yaptıkları müracaatlarda sularının geldiği söylendiği halde beş gündür evlerinde suların akmadığını söyleyen belde sakinleri, çok zor durumda olduklarını, İSKİ’nin daha titiz çalışması ve halka böyle zorluklar yaşatmaması gerektiğini ifade etti. İSKİ Basın Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada otuz saat su kesintisi yapılacak yerler olarak Avrupa yakasında; Büyükçekmece, Beylikdüzü, Kıraç, Esenyurt, Bahçeşehir, Avcılar, Yakuplu, Gürpınar, Mimarsinan, Kumburgaz, Celaliyekamiloba, Selimpaşa, Çatalca, Küçükçekmece’nin bir kısmı. Asya yakasında; Kozyatağı, Suadiye, Erenköy, Caddebostan, Şaşkınbakkal, Feneryolu, Kızıltoprak, Göztepe, Sahrayıcedid, Kazasker, İçerenköy, Barbaros Mahallesi, Yenisahra, Küçükbakkalköy, Ataşehir’in bir kısmı belirtilmişti. ni ispatladığını’’ belirttiler.

27.08.2006


 

Bir mezuniyet sevinci daha

Türkiye’de devam eden başörtüsü yasağı sebebiyle yurtdışında eğitimlerini tamamlamak zorunda kalan sekiz başörtülü, önceki gece Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda gerçekleştirilen programda mezuniyet sevincini yaşadı.

Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği AK-DER’in katkılarıyla düzenlenen gecede, başörtüleriyle mezun olabilmenin sevinciyle, Türkiye’de başörtüsü yasağının devam ediyor oluşunun burukluğunu birarada yaşayan öğrenciler, yasağın bir an önce bitmesi temennisinde bulundu. Romanya, Almanya ve Avusturya’da eğitimlerini tamamlayan öğrenciler arasında Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık’ın kızı Ayşe Betül Kıyıklık da vardı. Kıyıklık, kızına plaket verirken, gençlerin başörtüleriyle kendi ülkelerinde okuyamıyor olmasının üzüntüsünü duyduğunu ifade etti. Mezun olan öğrencilere plaketleri çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından takdim edildi.

Yeni Asya / İSTANBUL

27.08.2006


 

Hürriyet’ten örnek! habercilik

Formula 1 yarış alanında görev yapan başörtülü temizlik elemanlarını “F1 pistinde mankenler, temizlikte türbanlılar” başlığıyla haber yapan Hürriyet gazetesi, “Artık özel şirket çalışanlarının başörtüsü özgürlüklerine de mi göz dikildi?” sorusunu akla getirdi.

Gazetenin dünkü sayısında, yarış pistindeki görevlileri farklı kıyafetlerine dikkat çekilen haberde, Petrol Ofisi’nin modacı elinden çıkmış açık kıyafetleriyle görev yapan çalışanları ‘modern’ olarak ifade edilirken, ihaleyi alan temizlik firmasının başörtülü elemanları görevlendirmesi, “Özkartallar adlı temizlik firması, türbanı Formula 1 İstanbul Park’a da soktu” ifadesine yer verdi. Haberin veriliş tarzı tepkiyle karşılanırken yeni bir başörtüsü tartışması başlatılmak istendiği düşüncesi uyandırdı.

/ İSTANBUL

27.08.2006


 

Hükümet PKK konusunda kararlı

AKP Grup Başkanvekili Bursa Milletvekili Faruk Çelik, hükümetin PKK konusunda kararlılığı olduğunu, soruna bir nokta kurulması gerektiğini söyledi.

Çelik, “Sınırı geçen bir operasyon mu olur, yoksa Amerika’nın bir operasyonu mu olur, Amerika ile birlikte bir operasyon mu olur, soruna bir nokta konulmalı” dedi.

Bursa merkez Nilüfer ilçesi Kayapa beldesinde yapımı devam eden ve 2 ay içerisinde teslim edilecek olan Kayapa Toplu Konutları’nda inceleme yapan Faruk Çelik, sınır ötesi operasyon haberleri ile ilgili de konuştu. Faruk Çelik, bir soru üzerine kendisinin de net bir bilgisi olmadığını belirterek, “Bu sorunun, PKK ve terörün çözümüyle ilgili hükümetin kararlılığı var. Karşılıklı çalışma ve çabalar var. Umarım netice alırız” diye konuştu.

/ BURSA

27.08.2006


 

Bakan Coşkun: Fındıkta yaşanan olaylar herkesi üzdü

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, fındıkta yaşanan olayların herkesi üzdüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:’’Hele son olayların tamamen ideolojik ve siyasi ağırlıklı bir yapıya sürüklenmesi hakikaten hiç arzu edilmeyecek bir olaydır. Aslında fındıkta çözülemeyecek bir meselede yok.’’

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, ‘’Türkiye’de ekonomi gelişecekse, halkın refah seviyesi yükselecekse, burada odalarımızın, borsalarımızın ve onların çatı kuruluşu olan TOBB’un rolü fevkalade önem taşımaktadır’’ dedi. Bakan Coşkun, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Eren’in ziyaretinde yaptığı açıklamada, kendisinin daima mensubu olmakta gurur duyduğu odalara, borsalara inanmış bir kişi olduğunu belirtti. Bakan Coşkun, daha sonra Trabzon Ticaret Borsası’nı (TTB) ziyaret etti. Bakan Coşkun, TTB Meclis Başkanı Mehmet Cirav’dan fındık ihracatı ile ilgili olarak bilgi aldı. Bakan Coşkun, fındıkta yaşanan olayların herkesi üzdüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:’’Hele son olayların tamamen ideolojik ve siyasi ağırlıklı bir yapıya sürüklenmesi hakikaten hiç arzu edilmeyecek bir olaydır. Aslında fındıkta çözülemeyecek bir meselede yok.’’

/ TRABZON

27.08.2006


 

Anavatan’ın adayı, Yılmaz

Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Züheyir Amber, ‘’Sayın Mesut Yılmaz’ın eğer cumhurbaşkanı olma dileği varsa, gücümüz yettiğince destek oluruz’’ dedi.

Amber, yaptığı açıklamada, Mesut Yılmaz’ın genel başkan olmak istemediğini, ANAVATAN’da siyaset yapacağını daha önce ifade ettiğini hatırlattı.

Yılmaz’ın Anavatan Partisi’ne katkı sağlayacağını belirten Amber, ‘’Partimizin kurucusu ve eski Başbakan Yılmaz, saygın bir insan. Anavatan’a katkısı oldukça yüksektir’’ dedi.

Mesut Yılmaz’ı, cumhurbaşkanı olmak istemesi halinde estekleyeceklerini bildiren Amber, şöyle devam etti: “Ortak aday olduğunu açıklarsa, destekleriz. Mesut Yılmaz’ın, aday gösterilmesi düşünenler arasında; kariyeri, birikimi ve tecrübelerinden dolayı önceliği var. Cumhurbaşkanı adaylarında aranan niteliklerin hepsi Yılmaz’da var.

Geçmişi, deneyimi olan biri. Aday olmaması için bir sebep yok. Cumhurbaşkanlığı için potansiyel bir aday olarak göstermekte yarar var."

/ ANKARA

27.08.2006


 

Rum hükümetinde AB destek ofisi sancısı

Rum gazetelerinde yer alan haberlere göre, AB Komisyonu tarafından Kıbrıslı Türklere yönelik mali yardımın uygulanması için KKTC’de açılacak AB destek ofisini değerlendiren Rum hükümet sözcüsü Hristodulos Paşardis, “Kuzey’deki AB bürosunun, Kıbrıslı Türklere yönelik mali yardımın dağıtılması için, Güney Kıbrıs’ta kurulan AB bürosunun şubesi olduğunu” ve “Kuzey’deki büronun resmi statüye sahip olmadığını” ileri sürdü.

Paşardis’in, “AB tüzüğünün, ekonomik bütünlük ile iki toplum arasındaki temas koşullarının sağlanmasını hedeflediğini” belirterek, “söz konusu çalışmaların tamamlanabilmesi için, Rum yönetiminin ‘yasal makamlarıyla’ istişarelerde bulunulması gerektiğini” söylediği de belirtildi. Rum basınında çıkan haberlere göre Paşardis, “Türkiye’nin limanlarını açmak için Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonunun kaldırılmasını isteyemeyeceğini, Türk liman ve havaalanlarının açılmasının, Türkiye’nin AB’ye karşı bir yükümlülüğü olduğunu” savundu. Paşardis’in, Rum yönetiminden bu konuda herhangi bir bedel ödemesinin beklenmemesi gerektiğini de söylediği bildirildi.

Rum hükümet sözcüsü Hristodulos Paşardis’in, Kıbrıs sorununa çözüm arayışları çerçevesinde, “Türk tarafının müzakere masasındaki varlığının, çözüm için siyasi istekliliği olduğu anlamına gelmediğini” söylediği bildirildi. Rum basınına göre, Paşardis önceki gün düzenlediği basın toplantısında, “Türk tarafının, (KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Rum Lideri Tasos Papadopulos’un) 8 Temmuz anlaşmasını ileriye götürmek amacıyla yapılan toplantılardaki varlığının, Kıbrıs sorununa uygun bir çözüm bulunması için siyasi istekliliği olduğu anlamına gelmediğini” ifade etti.

“TÜRK TARAFI, ANNAN PLANINA TAKILIP KALDI”

“Türk tarafı, Annan planında takılıp kaldı” diyen Paşardis’in, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın “Türk tarafının her zaman bir adım önde olacağına ve görüşme masasını hiçbir zaman terk etmeyeceğine” ilişkin sözlerini eleştirdiği de kaydedildi. Paşardis’in,“Babacan’ın bir adım önde olmanın gerçekte bir adım geride olmak anlamına geldiğini açıklamaktan kaçındığını, çünkü gelişmelerin Annan planını değiştirmeyip geride bıraktığını” ifade ettiği belirtildi.

/ LEFKOŞA

27.08.2006


 

Başkan Tülün’e, Çubukçu’dan plaket

İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından Park Orman’da düzenlenen 1. İstanbul Sosyal Hizmetler Şenliği’ne katılan Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün’e yaptığı çalışmalar ve yardımlarından dolayı bir plaket ve teşekkür belgesi verildi.

Başkan Tülün’e ödülünü Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu verdi. Törene Bakan Çubukçu’nun yanı sıra İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve çok sayıda sanatçı da katıldı.

Şenliğe katılan Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumuna (SHÇEK) bağlı özürlü ve bakıma muhtaç çok sayıda çocuk, düzenlenen faaliyetlerle eğlenceli vakit geçirdi. Çocukların Bakan Çubukçu’ya “Nimet Anne” diye hitap etmeleri dikkat çekti. Çocuklarla yakından ilgilenen Nimet Çubukçu, kucağına aldığı çocuklarla tek tek konuştu.

Yeni Asya / İSTANBUL

27.08.2006


 

TIR şoförlerinin kuyruk çilesi

Yurtdışına taşıdıkları ihraç yükünü götürmek üzere, Türkiye’nin Kapıkule gümrük kapısına gelen TIR şoförleri, 16-24 saat boyunca işlemlerin yapılması için kuyrukta beklemekten yakınıyorlar.

Alınan bilgiye göre, cuma gününden itibaren Kapıkule TIR gümrüğünde başlayan ve cumartesi-pazar günü daha da yoğunlaşan TIR kuyrukları, aşırı sıcakların yaşandığı günümüzde, şoförlere daha fazla sıkıntı yaşatıyor. Baysallar Nakliyat Şirketi şoförü Hamit Gürgenoğlu, 25 yıldır TIR şoförlüğü yaptığını belirterek, Avrupa ülkelerine nakliye yükünü taşıdıkları süre içinde 24 ya da 48 saat boyunca, çeşitli ülkelerin gümrüklerinde işlemlerin yapılması için beklediklerini söyledi.Sıcak havaların işlerini daha da zorlaştırdığını ifade eden Gürgenoğlu, ‘’Dün 8.30’da İstanbul Erenköy gümrüğünden yola çıktım. Saatlerdir Kapıkule gümrüğünde bekliyorum. Romanya ve Bulgaristan’dan da aynı sorunları yaşıyoruz. Tüm yük şoförün sırtında. İşlemlerin daha seri yapılmasını istiyoruz’’ dedi.

/ EDİRNE

27.08.2006


 

“Fast food” uyarısı

ANKARA - Sağlık Bakanlığı, “fast food” adı verilen ayaküstü beslenmenin özellikle yaz aylarında çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı uyarısında bulundu.

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, özellikle çocuk ve gençler tarafından tercih edilen tost, lahmacun, pide, hamburger, soğuk sandviç, pizza, kızarmış patates gibi ayaküstü yenen fast-food besinlerde yüksek enerji bulunduğunu, A ve C vitamini ile kalsiyum yönünden ise yetersiz oldukları belirtilen açıklamada, bunun başta koroner kalp hastalıkları ve kanser olmak üzere, birçok kronik hastalık için risk faktörü oluşturduğuna dikkat çekildi.

/ ANKARA

27.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004