Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 29 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

Önce, İsrail’den hesap sorulsun

Lübnan’a Barış Gücü gönderilmesi ile ilgili Yeni Asya’nın sorularını cevaplandıran AKP Adana Milletvekili Abdullah Çalışkan, Türkiye’nin bir yaptırım gücü varsa, Birleşmiş Milletler de (BM) bunu istiyorsa öncelikle bölgede yangını çıkaran, katliâm yapanlarla ilgili girişimde bulunulması gerektiğini belirtti.

Çalışkan, “Gönderilecek olan Barış Gücü değil. Bu kelime aldatmasın insanları. Tamamen İsrail’in hedeflerini gerçekleştirmek için bölgeye gönderiliyor” dedi.

Cumhurbaşkanın açıklaması Lübnan’a asker gönderme konusunda Meclis’teki sonucu etkiler mi?

Her şey şu anda muallakta. Meclis açılmadığı için milletvekili arkadaşlarımızın düşüncelerinin nasıl şekillendiğini kestirmek zor. Henüz hükümetin bunu Meclis’e getirip getirmeyeceği konusunda da net bir bilgi yok. 1701 sayılı kararın ağır şartlar taşımasından dolayı endişeler var. Dolayısıyla tablo henüz netleşmiş değil.

Sizin asker göndermede karşı çıkma gerekçeniz nedir?

Benim argümanlarım cumhurbaşkanından çok farklı. Oradaki hesap küçük İsrail’in Lübnan’ı veya Filistin’i işgali değil. Esas orada Amerika’nın Afganistan ve Irak’tan sonra üçüncü paylaşım savaşını başlatma hadisesidir. Hesabın başında Büyük İsrail olan Amerika var. Bu oyunu görmeden “oraya asker gönderelim” diyemeyiz. İnsanî amaçlı yardımı zaten halkımız yapıyor. İkincisi, Türkiye bölgede İsrail’den yana taraf bir ülkedir.

Nasıl bir taraflık bu?

İsrail’le yapılmış stratejik askerî eğitim işbirliği anlaşması var. Türkiye’nin bundan dolayı İsrail’den yana bir tavrı var. Öncelikle İsrail’le yapılan bu anlaşma iptal edilmeli. Türkiye iptal edecek ki tarafsız konuma gelsin ve Barış Gücü’ne asker göndersin. Ayrıca 1701 sayılı BM kararı tamamen İsrail’den yana. İsrail’in çıkarlarını koruyan, Hizbullah’ın silâhsızlandırılmasına yönelik bir karar. Ve de işin enteresan yönü Türkiye’nin asker göndermesini İsrail ve Amerika istiyor. Bu da manidar. Bunun üzerinde de düşünmek gerekir.

Ne gibi amaçları olabilir?

Amaçları belli yüz yıl önce Araplarla Türkler nasıl Birinci Dünya Savaşı öncesi birbirine düşman olmuşlarsa bunu tekrarlamak. Biz Müslümanlar arasındaki bu barışın tekrar sağlanması konusunda büyük çaba sarf ettik. 1 Mart tezkeresiyle bu amaçlarına erişemediler. Şimdi tekrar bu amaçla Türkiye’yi bölgeye çağırmak istiyorlar.

İsrail’in yaptığı haksızlık hiç sorgulanmadan Barış Gücü’nün gönderilmesi ne kadar doğru?

Burada zaten bize itfaiye görevi veriyorlar. Eğer Türkiye’nin de bir yaptırım gücü varsa, BM de bunu istiyorsa öncelikle bölgede yangını çıkaran, katliâm yapanlarla ilgili girişimde bulunulmalı. Birinci şart katliâm sorumlusu, savaş suçlusu olarak İsrail Başbakanı Olmert ve Genelkurmay Başkanının yargılanmasını sağlamaktır. İsrail’in şartsız bir şekilde Lübnan ve Filistin topraklarını terk etmesidir. Bu şartlar gerçekleşmeden Barış Gücü göndermenin bir anlamı yok zaten. Gönderilecek olan Barış Gücü değil. Bu kelime aldatmasın insanları. Tamamen İsrail’in hedeflerini gerçekleştirmek için bölgeye gönderiliyor.

Hizbullah’ın silahsızlandırılması gibi bir amacın olmadığı şeklinde açıklama yapılıyor. Bu sizi tatmin ediyor mu?

Bugüne kadar İsrail resmî Arap ordularını hep mağlûp etti. İlk defa bir direniş örgütü karşısında mağlûbiyeti tattı. Hizbullah’ın bu şekildeki galibiyeti emperyalistler tarafından bütün Arap ülkelerinde bir model teşkil etme konusunda endişe uyandırdı. Onun için ateşkes apar topar sağlandı. Gün geçtikçe Hizbullah daha güçleniyor ve diğer Müslüman ülkelerde büyük bir sinerji oluşturuyordu. Korkuları buydu. BM’nin kararına Hizbullah’ın silâhsızlandırma şartını koydular. Bu nedenlerden dolayı Türk askerinin orda bulunmasının şu aşamada hiçbir anlamı yok. Bu tamamen Amerika-İngiltere ve İsrail şeytan üçlüsünün amaçları doğrultusunda Türk askerinin kullanılması demek.

İsrail’in İran’la muhtemel bir savaşı yönetecek komutanı atadığı haberlerini nasıl yorumluyorsunuz?

Hedef Lübnan’dan ziyade Suriye ve İran. Bir şekilde Türkiye’nin güneyi tamamen kuşatılmış olacak. Daha ilerisi burada esas hesap Türkiye üzerine. Amerika Türkiye’nin kuzeyinde Bulgaristan ve Romanya’da üst kurmuş vaziyette. Gürcistan’da aynı şekilde. Azerbaycan’da bu hazırlığı var. Zaten savaş gemilerini Karadeniz’e getirmek gibi hesapları var. Türkiye dört bir taraftan kuşatılmış olacak. Bütün bu oyunu görmeden “biz Lübnan’a asker gönderelim” gibi Türkiye’yi ateşe atmanın ve özellikle Amerika-İngiltere ve İsrail’in amaçlarına hizmet etmekten başka bir gerekçe olamaz.

Kemal BENEK

29.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Ormanlar yanmaya devam ediyor

  FT: Karşılıklı anlayışsızlık var

  Okul yükü ağır

  17 bin yeni öğretmen alınacak

  Ücretsiz ders kitapları hazır

  Velilere okul taşıtı uyarısı

  Orman yangınlarına ‘su havuzu’ çözümü

  KPDS için başvurular başladı

  ‘Orman yangınlarını Meclis araştırsın’

  Önce, İsrail’den hesap sorulsun

  Şener: Kayıtsız kalamayız

  Marmaris'te 3 patlama: 21 yaralı

  Hisarcıklıoğlu: Yanı başımızdaki trajediye sessiz kalamayız

  Turist sayısı yüzde 8 düştü

  Şanlıurfa'da kaçak silâh operasyonu

  Konya’daki facianın sebebi araştırılıyor

  Bağcılar’da, Kaymakamlığı hedef seçtiler: 6 yaralı

  AKP’den Serdar Ortaç’a dâvet

  Korsana geçit yok

  Camilere gül suyu

  ‘1. Makarna Şenliği’

  ‘Göz hakkı’ geleneği sürüyor

  30 Ağustos’ta bazı yollar kapalı

  Sıcaklarda fast-food uyarısı

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004