Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Danıştay’ın belgeyi görmeden karar vermesi yanlış

Danıştay’ın, kamuoyunda ‘gizli anayasa’ olarak isimlendirilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesinin (MGSB) yürütmesinin durdurulması istemini, “belgenin tavsiye niteliğinde” olduğu gerekçesiyle, incelenmeksizin reddetmesini değerlendiren İnsan Hakları Derneği Başkanı Yusuf Alataş, yargının kendi hakkına sahip çıkmadığını, belgeyi görmeden karar vermesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını söyledi.

Danıştay’ın, “Gizli Anayasa” sayılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin (MGSB) yürütmesinin durdurulması talebini “belgenin tavsiye niteliğinde” olduğuna işaret ederek, incelenmeksizin reddetmesini değerlendiren İnsan Hakları Başkanı Yusuf Alataş, yargının kendi hakkına sahip çıkmadığını, belgeyi görmeden karar vermesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını söyledi. Alataş, “Madem ki tavsiye niteliğinde o zaman gizliliği nereden geliyor? Niye gizli?” diye sordu.

Yeni Asya’ya konuşan İHD Başkanı Yusuf Alataş, MGSB’nin sadece söylem itibariyle bir tavsiye belgesi olduğuna dikkat çekti. Alataş, “Yargı tarafından bu belgenin bağlayıcı olmadığı, sadece tavsiye niteliğinde olduğu tespiti önemlidir. Ama bu tespit pratik ve gerçeği yansıtmıyor. MGSB, uygulama ve pratik olarak tüm devlet kurumları tarafından bağlayıcılığı olan ve en üst uyulması gereken normlar olarak kabul ediliyor. Şekli anlamda tavsiye niteliğinde bir belge olması bağlayıcılığını ortadan kaldırmıyor” dedi.

MGSB’nin görülmeden hakkında karar verilmesini çelişki olarak değerlendiren Alataş, şunları söyledi:

“Yargı bu belgeyi henüz görmemiş. Görmeden böyle bir karar vermesi aslında kabul edilebilir bir durum değil. Çelişkidir. Yargı kendi yetkilerine sahip çıkmalı. Asıl problem burada. Madem ki tavsiye niteliğinde o zaman gizliliği nereden geliyor? Niye gizli? Hem de yargının en üst organından niye gizli? Hani taraflardan gizlilik olabilir. Zaten idari yargılama esasında bu imkan var. Ben incelemeyebilirim. Madem ki tavsiye niteliğinde yüksek mahkemeden niye bu gizlilik?”

Alataş, yargının kendi gücüne sahip çıkmadığını belirterek, “Biz bir dava açmışız, dava kabul olunur veya reddedilir. Bu ayrı bir konu. Demokratik parlamenter sistemin en temel üç gücü vardır. Bunlardan biri de yargıdır. Yargı yürütmeye karşı kendi gücüne sahip çıkmıyor. Kendi yargı yetkisinin sınırlarının yürütme tarafından çizilmesine izin veriyor. Bu kabul edilebilecek bir durum değil” diye konuştu.

Alataş, kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediğini, tebliğ edildiğinde gerekli itirazlarda bulunacaklarını söyledi.

Kemal BENEK / ANKARA

31.08.2006


 

Meclis erken açılmalı

İktisadî Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Davut Ökütçü “Türkiye siyasî kriterlerde yeterli mesafe kat ettiği için müzakerelere başladı, ama siyasi kriterlerde yapması gerekenlerin müzakere süresince de güçlü olarak devam etmesi bekleniyordu. Nitekim hükümet, 9. reform paketini de bu yargılara cevap niteliğinde ele aldı. Bizim de hükümetten ısrarla beklediğimiz, özellikle İlerleme Raporunu Komisyon kaleme almadan, tamamlamadan önce TBMM’nin Eylül ayında erken bir şekilde toplanarak bu reform paketinin tümünü çıkarmasıdır’’ dedi.

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Davut Ökütçü de, müzakere sürecinde Ali Babacan’ın olayın teknik boyutunu yürütürken siyasi boyutun yönetimini yürüten Abdullah Gül’ün bu konuda yeterli temaslarda bulunduğuna işaret etti. Türkiye’nin reformlarda rehavete kapıldığı konusunda AB tarafında yaygın bir kanaat bulunduğuna değinen Ökütçü, şöyle devam etti:

‘’Türkiye siyasi kriterlerde yeterli mesafe kat ettiği için müzakerelere başladı ama siyasi kriterlerde yapması gerekenlerin müzakere süresince de güçlü olarak devam etmesi bekleniyordu. Nitekim hükümet, 9. reform paketini de bu yargılara cevap niteliğinde ele aldı. Sayın Dışişleri Bakanımız, Haziran ayında TBMM tatile girmeden bu paketin çıkarılacağını ifade etti. Ama ne yazık ki sadece 2 konu bu paketten çıktı ve Meclis tatile girdi. Bizim de hükümetten ısrarla beklediğimiz, özellikle İlerleme Raporunu Komisyon kaleme almadan, tamamlamadan önce TBMM’nin Eylül ayında erken bir şekilde toplanarak bu reform paketinin tümünü çıkarmasıdır. Hükümetimizin kararlığını gösteren bir tavır ve anlayışla bir an önce TBMM’den geçmesini bekliyoruz.’’

Ökütçü, bugüne kadar taramaların aşağı yukarı yarısından fazlasının tamamlandığını hatırlatarak, ‘’Önümüdeki dönemde sayın Babacan’ın artık çok daha aktif şekilde AB kurumları nezdinde temaslarını yoğunlaştıracağı beklentisi içindeyiz’’ dedi.

“KOORDİNASYON KURUMU

ŞEKİLLENMELİ’’

Davut Ökütçü, kamu kurumlarının müzakere süreciyle ilgili yapılanmasının tamamlandığını, hükümetin bunu açıkladığını, ancak iş dünyası ve sivil toplum örgütlerinin bu sürece aktif katılımının nasıl sağlanacağı konusundaki çalışmaların da açıklanması gerektiğini söyledi. Bu konuda kamuoyu ile özel kesim ve sivil toplum örgütleri arasında bir koordinasyon kurumunun şekillenmesinin gerekliliğine işaret eden Ökütçü, burada ideal adayın AB Genel Sekreterliği olduğunu, buna paralel iş dünyası ve sivil toplum örgütlerinin de süreçle ilgili taleplerini yansıtabilecek çalışmaları yapması gerektiğini ifade etti. Ökütçü, ‘’Çünkü AB’ye sözlü yapacağınız talep cevap bulamaz. Hükümet makro düzeyde etki analizleri yapacaktır. Sektörlerin de mikro düzeyde bunun çalışmalarını yaparak hükümetin müzakere pozisyonun belgesinin şekillenmesine yardımcı olacak çalışmaları yürütmesi gerekir’’ diye konuştu.

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Genel Sekreteri Mustafa Alper ise, AB’ye üyelik süreciyle ilgili çalışmaların sürdüğüne değinerek, Ağustos ayının Avrupa’da tatil dönemi olduğunu, dolayısıyla Eylül ayından itibaren konunun daha da yakından izleneceğini söyledi.

AB yolunda yavaşlama var

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) International Başkanı Aldo Kaslowski, Financial Times gazetesinde yer alan Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine ilişkin eleştirilerle ilgili olarak, ‘’Financial Times gazetesinin yazdığı doğru. Bir yavaşlama var. Avrupa’da, Brüksel’de çok daha etkin bir şekilde bulunmamız gerekirken gidilmiyor, heyetler kurulmuyor. Bütün bunlar gerçektir’’ dedi.

Kaslowski, yaptığı açıklamada, TÜSİAD ve iş dünyası için ekonomi ve AB’nin önemine işaret ederek, 2007 yılının seçim yılı olduğunu ve bazı konularda popülist yaklaşım eğilimi görülebileceğinden dolayı, bu iki konuda Türkiye’nin taviz verme lüksü bulunmadığını söyledi.

“İLGİSİZLİK ARALIK’TA BAŞLADI”

AB ile müzakerelerde birkaç ay sonra 2 yılın dolacağını hatırlatan Kaslowski, ‘’İlgisizlik aslında dünün veya bugünün işi değil. Müzakerelerde ilgisizlik ve yavaşlama zaten Aralık ayında başladı. Sanki acelemiz yok gibi bir tavır sergiledik’’ diye konuştu.

Aldo Kaslowski, Türkiye’nin AB ile ilgili konularda özellikle 4-5 yıldır 10-20 yılda katetmediği kadar yol katettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

‘’Doğrusu bu kadar performans gösterdikten sonra böyle birden duraklamak bizlerin de endişeye kapılmasına yol açtı. Doğrusu sebebini de anlamakta güçlük çekiyoruz. Zaten Financial Times gazetesinin yazdığı doğru. Bir yavaşlama var. Avrupa’da, Brüksel’de çok daha etkin bir şekilde bulunmamız gerekirken gidilmiyor, heyetler kurulmuyor. Bütün bunlar gerçektir.’’

‘’BABACAN’IN YÜKÜ AĞIR”

TÜSİAD International Başkanı Kaslowski, Avrupa’nın birçok ülkesinde de gelecek yıl seçimler yapılacağına işaret ederek, bu ülkelerde de popülist tavırlar görülebileceğini ve bunun tamamen yanlış olarak değerlendirilemeyeceğini, ancak Türkiye açısından asıl problemin önemli konularda taviz verilip verilmemesi olduğunu söyledi. Aldo Kaslowski, Türkiye’nin Avrupa ile olan ilişkilerde bir duraklama devri yaşamaması gerektiğine dikkat çekerek, ‘’Avrupa, bugün bizim için hele seçime girecek bir Türkiye için en önemli bir faktör olarak gözükmüyor’’ dedi.

Türkiye’de şu anda AB konusundaki durumun AB’den vazgeçileceği anlamına gelmediğini ifade eden Kaslowski, yaşanan sorunlar ve yavaşlamanın üyeliği riske edecek durum oluşturmadığını belirtti.

Kaslowski, Devlet Bakanı Ali Babacan’ın hem ekonomi hem de AB ile ilgili çalışmalardan sorumlu olmasının, genç ve kabiliyetli olmasına rağmen büyük bir yük oluşturduğunu kaydederek, çok önemli bu iki konunun, Türkiye’nin aynı hızda ilerleyebilmesi için tek bakanlık tarafından değil iki ayrı bakanlık tarafından yürütülmesinin belki de daha doğru olacağını savundu.

/ İSTANBUL

31.08.2006


 

Barroso: İstikrar için Türkiye’ye evet

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye’nin üyeliğinin, “istikrarsızlığın Avrupa’ya ithaline engel olacağını” söyledi. Barroso, “Ortadoğu’da yaşadığımız olaylar, nüfusun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’nin önemli stratejik rolü konusunda dikkatli olmamızı gerektiriyor” dedi.

Fransa’nın sanayici ve işveren kuruluşu MEDEF tarafından Paris yakınlarındaki Jouy-En Josas kabasında düzenlenen bir toplantıda konuşan Barroso, Türkiye’nin AB ile üyelik müzakereleri ve Lübnan’daki durum arasında paralellik kurdu. Barroso, “Ortadoğu’da yaşadığımız olaylar,demokratik ve ekonomik alanda önemli reformlar gerçekleştiren ve nüfusun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’nin önemli stratejik rolü konusunda dikkatli olmamızı gerektiriyor” dedi.

AB’nin genişlemesi konusunun sadece kamuoyunun desteğiyle gerçekleşebileceğine işaret eden Barroso, bununla birlikte, bölgeye istikrarsızlığı ithal etmek yerine istikrarı ihraç etme konusunda bir tartışmanın yaşanmasını arzu ettiğini söyledi. Türkiye’nin üyelik kararının AB için şimdilik en zor konulardan biri olduğunu ifade eden Barroso, “Ancak, Türkiye’ye ‘hayır’ demek, bu ülkede modern ve demokratik bir Türkiye isteyenleri cesaretini kıracak” dedi.

/ PARİS

31.08.2006


 

Eğitimciler, başvuru kılavuzuna dâvâ açtı

Türk Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığının 2006-2 Öğretmenlik İçin Başvuru ve Atama Kılavuzundaki ‘’tercihlerim dışında atanmak istiyorum’’ ve ‘’...sözleşmeli öğretmen olarak atanmak istiyorum’’ şeklindeki düzenlemelerin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açtı.

Türk Eğitim-Sen’den yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığının 3 Ağustos 2006’da yayınlanan kılavuzunda, sözleşmeli ve kadrolu öğretmenliğin aynı dönem için, aynı kılavuz ile yapılmasının kanunlara aykırı olduğu ileri sürüldü.

Kılavuzun, öğretmenlerin tercih haklarını ellerinden aldığı iddia edilen açıklamada, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının da Anayasa’ya aykırı olduğu savunuldu.

Kılavuzdaki, ‘’tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına sözleşmeli öğretmen olarak atanmak istiyorum’’ ve ‘’tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına kadrolu veya sözleşmeli öğretmen olarak atanmak istiyorum’’ seçeneklerinin kanunlara aykırı olduğu ileri sürülen açıklamada, söz konusu seçeneklerin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dâvâ açıldığı bildirildi.

/ ANKARA

31.08.2006


 

Times: Saldırıların zamanlaması dikkat çekici

İngiliz gazetesi The Times’dan Bronwen Maddox, son saldırıların Türkiye’nin dış dünya ile ilişkilerinde zor bir dönemden geçtiği günlere denk düştüğünü söyledi.

Türkiye’nin Batı tarafından uzun süredir ‘’laik Müslüman bir müttefik, NATO üyesi, İsrail’in Müslüman müttefiki olma konusunda öncü rol üstlenmiş, Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya arasında köprü olan bir ülke’’ olarak görüldüğünü hatırlatan yazar, ‘’ancak Türkiye’nin kararsızlığının artık bir huy haline getirdiğini’’ savundu. Maddox, yazısında şu görüşlere yer verdi:

“Türklerin, üyeliği ne zamandır şiddetle arzuladığını varsayan Avrupa Birliği, şu tehlikeyi yeni yeni fark etmeye başladı ki; kamuoyu yoklamalarının gösterdiği gibi, iş bedelini ödemeye gelince aslında o kadar da hevesli değiller. Bu konuda başka bir sınav, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Lübnan’a asker gönderme konusundaki tartışmalı kararı parlamentoda oylanırken verilecek. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin çoğunluğu nedeniyle kararın geçmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ancak bu ihtimal, kamuoyunu şimdiden ikiye bölmüş durumda. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye’nin Ortadoğu’da olan bitenlere uzak bir ülke gibi seyirci kalamayacağın söyledi. Ülkeyi Avrupa Birliği’nde görmek isteyenler de bunun gerekli olduğunu düşünüyor. Ancak bazıları bunu ‘yeni-Osmanlı’ bir girişim ve saldırgan bir tutum olarak niteliyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer geçen hafta, koşulların asker göndermeye uygun olmadığını dile getirdi.”

Lübnan’a asker gönderme girişiminin, askerin de bu kararın tam olarak arkasında olup olmadığını ortaya koyacağını söyleyen Times yazarı, “Ancak çıkan muhalif sesler öyle olmadığını gösteriyor” yorumunda bulundu.

/ ANKARA

31.08.2006


 

Vekilin ‘cepten Lübnan‘ anketi

CHP Kastamonu milletvekili Mehmet Yıldırım, Lübnan’a asker gönderilmesi konusunda cep telefonu ile anket yapacağını, bu sonuçlara göre ‘’EVET’’ veya ‘’HAYIR’’ oyu kullanacağını bildirdi.

Mehmet Yıldırım, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü törenleri öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘’Lübnan’a Türk askeri gönderilmesi’’ konusunda vatandaşların görüşlerini cep telefonu aracılığıyla sormaya başladığını söyledi. Kastamonu’da vatandaşlara ‘’0 536 257 01 38’’ telefon numarasını veren Yıldırım ‘’asker gitsin’’ diyenlerin ‘’EVET’’, ‘’asker gitmesin’’ diyenlerin ‘’HAYIR’’ yazarak bu numaraya mesaj göndermelerini istedi. TBMM’de Salı günü yapılacak oylamada kesinlikle duygusal davranmayacağını belirten Yıldırım, ‘’Salı gününe kadar sürecek olan ‘Cep Anket’ sonucundan hangisi çıkarsa o yönde oy kullanacağım. Seçmenlerim ‘EVET’ derse ben de ‘EVET’ diyeceğim, eğer seçmenlerim ‘HAYIR’ derse ben de ‘HAYIR’ diyeceğim’’ dedi.

/ KASTAMONU

31.08.2006


 

Kutlamalar trafiği aksattı

30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri sebebiyle İstanbul’da birçok anayol trafiğe kapatılınca sürücüler zor anlar yaşadı. Kısa mesafeler için bile saatlerce yollarda bekleyen sürücüler trafik düzenlemesinin doğru yapılmasını istediler.

Trafiğin en yoğun olarak yaşandığı güzergah TEM Otoyolu Mahmutbey- Aksaray istikameti oldu. Vatan Caddesi’ndeki törenler sebebiyle Otogar yolu (O2) Mahmutbey Kavşağı’ndan trafiğe kapatıldı. Bu yola çıkan ara yollarda trafik ekiplerince kapatılınca, yan yollarda ve TEM Otoyolu Ankara istikametinde trafik felç oldu. Yollarda kilometrelerce uzunluğunda araç kuyruğu oluştu. Yollar araç parklarına döndü.Yolun trafiğe kapatılacağından hebersiz birçok sürücü, saatlerce yollarda kaldıklarını belirterek mağdur olduklarını söyledi. Ana yollardaki trafikten kaçmak isteyen sürcüler, yan yollarda da trafiğin sıkışmasına sebep oldu.

/ İSTANBUL

31.08.2006


 

Zafer Bayramı kutlandı

30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü, tüm yurtta, dış temsilciliklerde ve KKTC’de törenlerle kutlandı.

Zafer Bayramı dolayısıyla ilk tören, Anıtkabir’de düzenlendi. Yaşar Büyükanıt’ın ilk kez Genelkurmay Başkanı olarak katıldığı törende TSK’nın yeni komuta kademesi hazır bulundu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Kuvvet Komutanları, daha sonra Genelkurmay Başkanlığı Karargahı Şeref Salonu’nda düzenlenen törende, kutlamaları kabul etti.

İstanbul Vatan Caddesi’ndeki 30 Ağustos Zafer Bayramı töreni sırasında ise, slogan atan ve pankart açan gruba polis müdahale etti. Protokol tribününün yaklaşık 30 metre ilerisinde, askeri birliklerin tören geçişi yaptığı sırada yola çıkan biri kadın 4 kişi, slogan atmaya başladı. “İsrail askeri olmayacağız” şeklinde pankart da açan gruba, polis müdahale etti. Polisin gözaltına aldığı bu kişilere, törenleri izleyen vatandaşlar da tepki gösterdi.Vatandaşların göstericileri linç etmek istemesi üzerine polis biber gazı kullandı.

Göstericiler daha sonra, emniyete götürüldü.

/ ANKARA

31.08.2006


 

Yağmur sevindirecek

Yurdun kuzeybatı kesimlerinin bugün yeni bir yağışlı havanın etkisine gireceği ve hava sıcaklıklarının yağışla birlikte hissedilir derecede azalacağı tahmin ediliyor.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, bugün yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara, Kuzey Ege, öğle saatlerinden sonra Batı Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeybatısı ile akşam saatlerinden itibaren Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek.

Cuma günü yurdun kuzey ve iç kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, İç Anadolu, öğle saatlerinden sonra Akdeniz bölgesi ile Afyon ve Kütahya çevreleri yağışlı geçecek. Sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde görülecek yağışların, Karadeniz ile İç Anadolu’nun kuzeyinde etkili olması bekleniyor.

Tahminlere göre hafta sonunda ise kuzeydoğu bölgelerinde aralıklarla devam edecek yağışlar, özellikle orta ve doğu Karadeniz kıyılarında etkili olacak. Hava sıcaklığının bugün kuzeybatı kesimlerinde, Cuma günü kuzey ve iç kesimlerde hissedilir derecede, 6 ila 10 derece azalacağı, diğer bölgelerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor.

/ ANKARA

31.08.2006


 

Siverek ÖSS’yi geri istiyor

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde bir grup öğrenci, ÖSS’nin ilçede tekrar yapılması için İnsan Hakları Kuruluna başvurdu.

Zübeyde Güyüç, grup adına gazetecilere yaptığı açıklamada, ÖSS’nin 1994-1997 yılları arasında Siverek’te yapıldığını hatırlattı. İlçede 1997’de sınav sorularının çalındığı iddiasının ardından, YÖK’ün aldığı kararla ÖSS’nin Siverek’te yapılmamaya başlandığını ifade eden Güyüç, bunun ilçeyi ve buradaki öğrencileri cezalandırma anlamına geldiğini savundu. ‘’1997 yılında sınavlarda yolsuzluk yapılmışsa, yolsuzluk yapan kişilerin cezalandırılacağı yerde 280 bin nüfuslu bir ilçe cezalandırılmıştır’’ diyen Güyüç, büyük şehirlerde söz konusu ‘’yolsuzluğun’’ defalarca yaşandığını, ancak o şehirlerin cezalandırılmadığını savundu.

/ SİVEREK

31.08.2006


 

İstanbul’da depreme karşı “su yastığı”

İstanbul’da yeraltı sularının azalarak, boşluklar oluşması ve çökmelerin olası depremde büyük hasarlara yol açmasını önlemek amacıyla yeraltı boşlukları suyla doldurulacak.

Alınan bilgiye göre, Haliç ile Küçükçekmece arasında yüzey suyu depolama ve yeraltını besleme noktalarının tespiti ve harita çalışmalarına başlandı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Marmara Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) İstanbul Bölge Müdürlüğü ve Çevre ve Orman Bakanlığının ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde denizlere boşalan yüzey suları kayıplarının önlenmesi, kirliliğin çok yoğun olduğu bölgelerde görülen problemlerin çözülmesi ve yeraltı suyu rezervlerinin suni besleme yoluyla artırılması maksadıyla çalışmalar yapılıyor. Yapılan değerlendirmelerde, ‘’Küçükçekmece-Haliç arasında yeraltı suyunun emniyetli çekim rezervinin altına düşmesi tehlikeli bir durum arz etmektedir. Ayrıca boşluklardaki suyun boşalması nedeniyle binalarda oturmaların meydana geleceği ve muhtemel bir depremde daha tehlikeli bir durum arz edeceği düşünülmelidir’’ denildi.

/ ANKARA

31.08.2006


 

Zehirli variller imha edilecek

İzmir’de, Gökdere köyü civarında bulunan ve tehlikeli atık olduğu tespit edilen varillerin, İzmit’e gönderildiği bildirildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada, Nisan ayından beri İzmir’in gündeminde yer alan ve Harmandalı Çöp Depolama Alanında bekletilen 5 varil ve bir plastik bidondaki zehirli atığın, İzmit’teki Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi İZAYDAŞ’ta bertaraf edilecek şekilde, özel araçlara yüklenerek buraya getirildiği belirtildi. Çevre ve Orman Müdürlüğünce TÜBİTAK’ta yaptırılan analiz sonucunda atıkların ‘’tehlikeli atıklar’’ kapsamında olduğunun tespit edildiği hatırlatıldı.

/ İZMİR

31.08.2006


 

“Türkler susuzluğun ne demek olduğunu bilmiyor”

Ailesiyle birlikte Ilgaz’da tatil yapan Kuveyt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salam Al-Albani, Türkiye’nin su kaynaklarını yeterince değerlendiremediğini söyledi.

Orta Doğu’da su sıkıntısının çok büyük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Al-Albani, şunları söyledi:’’Türkler susuzluğun ne demek olduğunu bilmiyorlar. İsrail, Irak, Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt’te inanılmaz bir su sıkıntısı var. Bu ülkede yaşayanlar artık deniz suyunu arıtarak kullanmaya başlıyorlar. Türkiye ise su kaynaklarını bence yeterince değerlendiremiyor. Irmaklardan buz gibi su boşa akıyor.’’

Her yıl tatilini Türkiye’nin değişik yerlerinde geçiren Prof. Dr. Al-Albani, yaptığı açıklamada, bu yıl İzmir’den Kastamonu’ya geldiğini söyledi. Ilgaz Dağı’na çıkarak bu güzellikleri görme şansı yakaladığı için çok şanslı olduğunu ifade eden Al-Albani, bir haftadır Ilgaz’da tatil yaptığını gelecek yıl için 1 aylık rezervasyon yaptırdığını anlattı.

Al-Albani, Ilgaz Dağı’nın güzelliğine hayran kaldığını,Ilgaz Dağı’nın mükemmel yeşil örtüsüyle birlikte harika bir oksijeni olduğunu söyledi. Kuveytli Rektör, şöyle konuştu:

‘’Kuveyt şu anda sıcaktan kavruluyor. Ben burada olduğum için çok şanslıyım. Eşim ve çocuklarımla birlikte doyasıya oksijen depoladık. Kuveyt’te 8 saat uyurken burada 4-5 saatlik uyku yeterli geliyor. Ilgaz Dağı çok güzel bir manzaraya sahip. Türkler buraların kıymetini bilmeli.’’ Prof. Dr. Al-Albani, ‘’Lütfen doğal güzelliklerinizi koruyun’’ dedi.

/ KASTAMONU

31.08.2006


 

Yeşilay, gençlere sahip çıkacak

Yeşilay, bağımlılık yapan zararlı maddelerle mücadele konusunda gençleri bilinçlendirmek amacıyla ‘’Gençlik Kulübü’’ oluşturdu. Yeşilay Genel Sekreteri Ahmet Sırrı Arvas, yaptığı açıklamada, sigara ve alkol gibi bağımlılık yapan madde kullanımının gençler arasında son yıllarda hızla arttığını belirtti.

Yeşilay olarak sağlıklı nesiller yetiştirilmesi için bağımlılık yapan maddelere karşı mücadele verdiklerini vurgulayan Arvas, bu çerçevede, gençleri zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak için ‘’Gençlik Kulübü’’ kurarak çalışmalarına hız verdiklerini bildirdi.

Gençlerin kulübe üye olmalarını sağlamak için tanıtım çalışmalarının devam ettiğini bildiren Arvas, okullarla da işbirliği yapmayı planladıklarını söyledi. Ahmet Sırrı Arvas, gençlik kulübünün kuruluşunun oldukça yeni olmasına rağmen onlarca üyelik başvurusu aldıklarını belirtti. Arvas, kulübe üye olan gençler için öncelikle bağımlılık meydana getiren maddelerin kullanılmadığı alternatif mekanlar oluşturacaklarını ifade ederek, şunları kaydetti:’’Sigara, alkol ve diğer zararlı madde kullanımının mümkün olmadığı, sadece kulüp üyelerine ait olacak mekanların ilkini İstanbul’da açmayı planlıyoruz. Daha sonra alternatif mekanlarımızı diğer illere yayacağız. Bu mekanların oluşturulması için restore edilmesi gereken mekanları tercih ediyoruz.”

HEDEF GENÇLERİ BİLİNÇLENDİRMEK

“Gençler bu sağlıklı mekanlarda birbirleriyle tanışıp kaynaşmalarının yanı sıra birçok sosyal-kültürel aktiviteyle de tanışacaklar” diyen Arvas şöyle devam etti:”Onları öncelikle madde bağımlılığı ve zararları konusunda bilinçlendireceğiz. Ayrıca alternatif mekanlarımızda entelektüel bir çevre edinecek gençler birçok yazar, şair ve akademisyenle tanışıp bilgi alışverişi yapabilecekler, konferans ve seminerlere katılabilecekler.’’

Arvas, gençlerin ‘’Yeşilay Gençlik Kulübü’’ne ücretsiz üye olabileceklerine dikkati çekerek, üye olmak için ‘’www.yesilay.org’’ adresindeki formun doldurulması gerektiğini kaydetti.

/ ANKARA

31.08.2006


 

Tatil dönüşü depresyon uyarısı

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, 5 yıldızlı otellerde tatil yapanların tatil dönüşü depresyona yakalanma olasılığının fazla olduğunu belirtti.

Yorulmaz, yaptığı açıklamada, 5 yıldızlı otellerde kalanların tüm dünyadan soyutlandığını, otel bünyesinde her saat eğlence, deniz, havuz, spor ve çeşitli yiyeceklerin kişileri bir masal dünyasına taşıdığını söyledi.

Bu sebeple 5 yıldızlı otellerde tatil yapanların tatil dönüşünde normal hayatta daha zor uyum sağladığını ifade eden Yorulmaz, ‘’Bir masal dünyasından gerçek dünyaya geçişte, var olan sorunlar nedeniyle kişilerde bir takım ruhsal bozukluklar ortaya çıkıyor’’ dedi.

Tatil sonrası çoğu kişinin depresyona girdiğini bildiren Yorulmaz, bunun ‘’Pazartesi depresyonu’’ olarak da ortaya çıkabildiğini belirtti. Yorulmaz, Pazartesi depresyonunun her pazartesi ve hafta talilinden sonra ortaya çıkan, daha hafif belirtileri olan bir durum olduğuna dikkati çekti.

/ EDİRNE

31.08.2006


 

Doktora kurul çıkışı saldırı

Osmaniye Devlet Hastanesinde görevli dahiliye uzmanı Dr. Turgay Güler, İl Sağlık Müdürlüğündeki kurul toplantısında sonra 5 kişi tarafından darp edildi.

İl Sağlık Müdürlüğü Denetim Kurulu üyesi olarak müdürlük binasındaki toplantıya katılan Güler, toplantıdan sonra dışarı çıktığında, kimliği açıklanmayan bir kişinin saldırısına uğradı. Güler’in, saldırının ardından toplantı odasının kapısını kilitleyerek içeri sığınması üzerine 5 kişi, kapıyı kırıp içeri girerek Güler’i darp etti.

112 Acil Servis ekibinin önce Kurtuluş Sağlık Ocağına, ardından da Osmaniye Devlet Hastanesine götürdüğü Güler, tedavisinin ardından taburcu edildi. Güler, resmi bir görev sırasında, resmi dairede yapılan saldırıyı kınadığını, saldırganlardan davacı olacağını söyledi. Güvenlik güçleri, Güler’i darp eden kişileri gözaltına alırken, saldırganların kimliği açıklanmadı. Güler’e saldıranların diyaliz merkezi açmak isteyen bir grup olduğu iddia edildi.

/ OSMANİYE

31.08.2006


 

Otobüsle minibüs çarpıştı: 6 ölü, 11 yaralı

Konya’da yolcu otobüsü ile tarım işçilerini taşıyan minibüsün çarpışması sonucu 6 kişi öldü, 11 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Konya’dan Ankara’ya giden, sürücüsü henüz belirlenemeyen ‘’42 Mustafa Sağ 004’’ plakalı yolcu otobüsü, Konya-Ankara karayolunun Altınekin ilçesi kavşağında, Ilgın ilçesinden Altınekin’e tarım işçilerini götüren ve sürücüsü henüz belirlenemeyen 42 P 6566 plakalı minibüsle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle yolcu otobüsü devrildi. Kazada minibüste bulunan 6 kişi öldü, 11 kişi yaralandı. Yaralılar Altınekin Sağlık Ocağı ve Konya’daki çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Yaralılardan 3’ünün durumunun ağır olduğu belirtildi.

/ KONYA

31.08.2006


 

Mersin’de patlama: 1 yaralı

Mersin’de, bir çöp bidonunda meydana gelen patlamada, bir kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Gazi Mahallesi 1407 Sokak’taki bir çöp bidonunda, henüz belirlenemeyen nedenle patlama meydana geldi.

Patlama nedeniyle yoldan geçen Ebru Tokluca (25) kolundan yaralandı. Yaralı Tokluca, Mersin Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Patlamanın etkisiyle çevredeki binalarda, otomobillerde ve TEDAŞ’a ait bir trafoda hasar meydana geldi. Olayla ilgili bir kişi gözaltına alındı.

/ MERSİN

31.08.2006


 

Havalimanında arıza kuyruk oluşturdu

Atatürk Havalimanında, pasaport kontrol noktasındaki arıza sebebiyle yolcular uzun kuyruklar oluşturdu.

Edinilen bilgiye göre, Dış Hatlar Terminali gidiş katındaki pasaport kontrol kontuarlarındaki bilgisayar ağı kablolarından birinin yanması sonucu, sistem yaklaşık 30 dakika devre dışı kaldı. Arızanın giderilmesine çalışıldığı bu süre içerisinde yolcuların girişi durdurulurken, THY kontuarlarının bulunduğu kısımda açılan pasaport kontrol noktasına yönelen yolcular, burada uzun kuyruklar oluşturdu. Sistem arızasının giderilmesinin ardından yolcu geçişi normale döndü.

/ İSTANBUL

31.08.2006


 

Hepsinin ayrı bir faydası var

Uzmanlar, nezle olanlara bol bol armut yemelerini tavsiye ediyor. Mideyi de kuvvetlendiren armut, hazmı kolaylaştırıyor ve çarpıntıyı önlüyor. Balık, kan kolesterol düzeyinin dengelenmesinde önemli rolü olan w-3 asitlerini içermesi sebebiyle, özellikle koroner kalp rahatsızlığı bulunan kişilerin kırmızı et yerine tercih etmesi gereken yiyeceklerin başında geliyor.

Ayrıca balık, iyi bir E vitamini kaynağı olması sebebiyle de cilt kanserinin önlenmesi ve yaşlılığa bağlı hücrelerin az zarar görmesini sağlaması, kış aylarında enfeksiyondan korunulması açısından oldukça önemli rol oynuyor.

Demirin, vücuda enerji veren maddelerin başında yer aldığını hatırlatan uzmanlar, içinde demir bulunan besin maddelerinin başlıcalarını karaciğer, et, yumurta, ıspanak ve kayısı olarak sıralıyor.

Karnabahar ve brokolinin, son yıllarda beslenme alışkanlığında önemli yer tutan sebzeler arasında yer almaya başladığını ifade eden uzmanlar, bu sebzelerin iyi bir C vitamini ve kalsiyum kaynağı olması sebebiyle önemlerinin birer kat arttığını bildiriyor. Posa içeriği yönünden zengin olan bu sebzelerin, bağırsakların tembelleşmesini engellediğini ve ileride oluşabilecek bağırsak kanseri riskini azalttığını söyleyen uzmanlar, bu sebeple salata veya sebzeli yemek hazırlarken brokoli ve karnabaharı da unutmamak gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlar, günün yoğun temposundan dolayı kendisini yorgun ve bitkin hissedenlerin bol bol taze hurma yiyerek, eski enerjilerine ve güçlerine kavuşabileceğini belirtiyor. Stresli yoğun tempo sebebiyle uykusuzluktan şikayet edenlere ise akşam yemeğinde büyük bir tabak yeşil salata yemeleri tavsiye ediliyor. Çünkü salatanın içindeki maddelerin rahatlatıcı ve besleyici özelliği bulunuyor.

Kansızlıktan kurtulmak için bol bol üzüm yenmesi gerektiğini bildiren uzmanlar, üzümün ayrıca kalbi ve mideyi kuvvetlendirici olduğunu kaydediyor. Taze üzüm suyunun, romatizma ağrılarını geçiren tabii ilaçların başında geldiği kaydediliyor.

Uzmanlara göre, eczacılıkta bazı ilaçların yapımında kullanılan şifalı bitki kekik, anjin, bronşit ve astımla ishale iyi geliyor. Bir çorba kaşığı kekiği yarım kilo suda birkaç dakika kaynatmak, soğuttuktan sonra yemek aralarında veya yemekten sonra bir-iki bardak içmekte yarar var.

Kestanede C vitamini olduğunu ifade eden uzmanlar, ayrıca B vitamini ve yararlı madeni maddelerin yanısıra protein ve şekerin de bulunduğunu bildiriyor. Uzmanlar, kestanenin diğer faydaları olarak da sindirimi kolaylaştırmasını ve kan yapmasını gösteriyor.

Biberiyenin sinire iyi geldiğini vurgulayan uzmanlar, 30-40 biberiye yaprağının 300 gr kaynar suya atılarak yarım saat kadar bekletilmesini tavsiye ediyor. Uzmanlar, elde edilen sıvının hem zihni açtığını, hem sindirimi kolaylaştırdığını kaydediyor.

Sabah kahvaltısının vazgeçilmez içeceği olan siyah çayın, yumurta, pekmez gibi demir yönünden zengin besinlerle beraber tüketildiği zaman, demirin vücutta kullanılmasını engellediğini ve sonucunda ise kansızlık şikayetinin daha da artmasına sebep olduğunu vurgulayan uzmanlar, siyah çay yerine ıhlamur, nane, yeşil çay veya meyve aromalı çayların tercih edilmesini tavsiye ediyor.

Yaş, cinsiyet, kilo ne olursa olsun aşırı tuz tüketiminin zararlı olduğunu ifade eden uzmanlar, “Yemeklerimize lezzet vermek için ekleyeceğimiz tuzun yerine, taze doğal otlar veya baharat kullanmaya özen göstermeliyiz. Özellikle kırmızıbiber, karabiber, karanfil, dereotu, nane ve maydanoz gibi baharatlar, vücudumuza zararlı olabilecek mikroorganizmaların üremesini engeller” diyorlar.

Yumurtanın, hem etin en büyük özelliği olan protein, hem de vitamin bakımından çok zengin olduğunu kaydeden uzmanlar, zeytin yağının çiğ olarak kullanılmak şartıyla, genç kalmaya yarayan besinler arasında bulunduğunu bildiriyor. Uzmanlar, zeytin yağında E ve K vitaminleri olduğunu vurgulayarak, aç karnına yarım kahve fincanı, limon sıkılıp tuzlanarak içilirse, safra kesesini çalıştırdığını ve cildin kırışmasını önlediğini kaydediyor.

31.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004