Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

Hababam modeli

Bir toplumun gelecekteki en büyük teminatı olan eğitimin Türkiye’de nasıl katledilmiş olduğunu televizyondan izledikçe kahrolmamak elde değil. Anladığınız gibi, zıvanadan çıkmış bir kısım öğrencilerin, öğretmenlerine reva gördükleri davranış biçimlerinden bahsediyorum. Ama bütün suçu bu öğrencilere yüklemek insafsızlık olur. “Rüzgâr eken fırtına biçer” misali sistem ektiğini biçmektedir.

Siz öğrencilere medya ve sinema kanalıyla ve “Hababam” türü filmlerle öğretmenlere hakaret etmenin her yolunu gösterin, sonra bu davranış biçimlerinin nereden kaynaklandığına bir anlam vermeyin. Olacak iş değil. Bu çocukları edepten, saygıdan uzaklaştıran her türlü eğitim biçimi piyasada kol gezmektedir. İnanç namına, vicdan namına, ahlâk namına biz bu çocuklara ne kazandırdık ve onlardan ne bekliyoruz? Ağızlarda sakız gibi dolaştırılan irtica yaygaralarıyla dinden, imandan uzaklaştırılan bu çocuklardan biz başka hangi davranış biçimini bekleyebiliriz ki?..

Artık devletin şapkasını önüne koyup ciddî mânâda düşünmesi ve tedbirler alması gerekmektedir. Hikmetin başı Allah korkusudur. Allah’dan korkmayan kimden korkabilir ki? Gelin çok geç olmadan bu çocuklarımıza Allah sevgisini, dinimizin güzelliklerini, öğretmene, devlet büyüklerine (lâyık olanlara) saygının önemini öğretici tedbirler alalım. Hz. Ali Efendimizin “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” özdeyişini onlara aşılayalım. Bu aşı onlara öğretmene saygıyı kazandıracaktır.

Bu milleti irtica yaftasıyla dinden uzaklaştırmayın. Gerçek anlamda dindar bir insan asla büyüklerine saygısızlık etmez. Bu yüzden irticanın tanımı çok iyi yapılmalı ve Başbakanın da dediği gibi, mütedeyyin insanlar tefrik edilmelidir. Eğer devlet gerçek dinin önünü açmayıp, yer altına iterse, Taliban gibi, Aczimendiler gibi çarpaşık din anlayışına veya satanist gibi akımların neşvü nema bulmalarına yol açmış olacaktır. Bunların gerçek İslâmla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Artık bunun anlaşılması gerekmektedir. Yoksa bu milletin geleceğine yazık edilmiş olacaktır.

Öğrenciliğimizde hocalarımıza babamızdan daha fazla saygı gösterirdik. Bizim aldığımız terbiye bunu gerektiriyordu. Hatta yıllar sonra bir hocamızla Ankara Başkent Öğretmenevinde karşılaştığımda, hemen eline sarılıp öpmüştüm ve hocam beni hemen tanıyarak yemeğe dâvet etti. Zira ben bu hocama son derece saygı duyan bir öğrenciydim ve beni hemen tanımasında bu saygının büyük bir yeri vardı. Acaba öğretmenlerine televizyonlarda gösterilen muameleleri reva gören öğrenciler, o öğretmenleriyle sosyal hayatta karşılaştıklarında nasıl bir hatıra ile yüzleşeceklerini düşünebiliyorlar mı? Hiç düşüneceklerini zannetmiyorum. Ancak onların düşünmelerine yardımcı olmamız gerekiyor. Bu da kuru eğitim ile mümkün olmamaktadır. Eğitimin yanı sıra onlara hikmet, edeb, ahlâk gibi ruh yapılarına hitap eden derslerin de verilmesi gerekir.

Bu çocukların sadece bu dünyalarını mamur edip, ebedî hayatlarını harap edecek asimetrik bir kişisel gelişim anlayışının yerine; onların hem bu dünya hayatını, hem de ebedî hayatını teminat altına alacak bir kişisel gelişim teorisi geliştirelim.

Bu teori ile yetiştirilecek yeni neslin bir daha yukarıda bahsedilen ve bize psikolojik travma yaşatan davranış biçimlerinden uzak duracaklarından emin olmalıyız. Vicdan aklın aynasıdır. Akılla vicdanın barışması için iki kanatlı böyle bir eğitim anlayışını geliştirmezsek daha çok bu türden psikolojik travmalar yaşayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.

Dr. Kenan Ören

14.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Başlıklar

  Hayat rehberliği

  Hababam modeli

  Girişimci adayları

  Beyin ve zekâ gelişiminde Risâle-i Nur yöntemleri

  Ankara merkez ilçe ve semtlerinde YASEM tanıtım programlarının bu haftaki yerleri:


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004