Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Hemen herşeyi yanlış yaptı

Ölen insanın arkasından övgüler düzmek, bunu koşulsuz, düşünmeden yapmak, azgelişmiş ülkelere özgü bir şeydir. Gelişmiş ülkelerde ise obituary yazma geleneği vardır

Dün Ecevit’in bazı hatalarını yazdığım için gece, ‘acaba yanlış mı yapıyorum’ diye düşünmüştüm. Sonra, sabah gazetelere bakınca doğru davranmış olduğuma karar verdim. Dün, bazı gazeteler vıcık vıcık sahte gözyaşlarıyla dolu edebiyat parçalama yolunu seçmişlerdi. İnsanın içine fenalık getirecek kadar fazla övgü vardı. Bu yüzden bizim yazı, gerçeği bulmak isteyen insanlara bir yol çizebilecek nitelikteydi. Ölen insanın arkasından övgüler düzmek, bunu koşulsuz, düşünmeden yapmak, azgelişmiş ülkelere özgü bir şeydir. Gelişmiş ülkelerde ise obituary yazma geleneği vardır. Hatta ölen insanın arkasından hayatı değerlendiren yazıları yazan özel muhabirlik görevi bile vardır. Obituary, bitmiş olan hayatın tüm yönleriyle objektif değerlendirilmesini, iyinin yanında kötünün, doğrunun yanında yanlışın söylenmesini gerektirir. Bizim basında genelde ağıt yakmak tercih edildiği için eleştirisi olanların şu anda konuşması, tarihin doğru yazılması için mutlaka gerekiyor.

Ecevit’in siyasi yaşamında başarı olarak kaydedilen işleri hatırladığımızda, hemen hepsinin Türkiye’ye orta-uzun vadede olumsuz etki yaptığını görebiliriz.

Bunlara kısaca bakalım:

1-Kıbrıs Harekatı: Tamam; büyük askeri başarı edildi ama savaşın, siyasetin başka ve geçici bir yöntemi olduğu unutuldu. Sonradan Kıbrıs, Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasını kilitleyen ve gün geçtikçe daha da can yakan bir unsur haline geldi.

2- Abdullah Öcalan’ın getirilişi: Şimdi soruyorum; aranızda acaba hiç getirilmeseydi, görüldüğü yerde vurulup öldürülseydi de başımıza bela olmasaydı diye düşünmeyen var mı? Getirildi, bu büyük törenle ilan edildi ve Öcalan da Kıbrıs’tan sonra bir tür kapana sıkıştıran tuzak haline dönüştü.

3- İlk iki siyasi eylemle de pekiştirilen milliyetçiliğin sol hareketi tamamen yenip silmesi Ecevit tarafından gerçekleştirildi. Sol kavramı zaten Ecevit’in tanımlamalarıyla ve tavırlarıyla hiçleştirilmişti. Son dönemde de solun faşistleştirilmesi gerçekleştirilerek Türkiye çok da ihtiyacı olan sol siyasi hareketten yoksun bırakıldı.

4- Ecevit ilk üç maddede saydığımız tavırlarının üzerine hiç özeleştiriye gitmedi. Ancak şimdi yazacağımı Ecevit gibi ‘inatçı’ ve ‘dediğim dedik’ olan kişi bile sonradan ‘hatam’ diye kabul etti. Ecevit’in açıklamalarıyla, Türkiye’nin yaşadığı son ekonomik kriz sürecinde Amerika’dan Kemal Derviş getirildi ve dünya siyasi tarihine geçecek boyutta siyasi hata yapıldı. Derviş’e, Ecevit nedeniyle kurtarıcı olarak bakıldı. O da IMF’in standart ve darbe vurucu reçetesini uygularken, bir yandan da Türkiye’de sermaye transferi ve el değiştirmesi sürecini yönetmeye soyundu. Bunun sonuçları çok daha kötü olabilirdi ama neyse ki; onun Türkiye’de varlığı uzun sürmedi.

Bu konuları ileriki yıllarda yine konuşacağız ve geçmişi değerlendireceğiz ki; bir daha aynı yanlışları yapmamızı engelleyen dersleri çıkarabilelim...

Akşam, 8.11.2006

Serdar TURGUT

09.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Ecevit’in cenaze merasimini istismar hazırlıkları var!

  Bekleyen cenaze!..

  DSP iktidara!

  Hemen herşeyi yanlış yaptı

  AB projesi eriyor, hükümet seyrediyor


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004