Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

‘Ovada siyaset’

Siyaset kalın bir tahtayı oyma çabasıdır. Sonuç alabilmek için doğru noktayı bulmak ve bazen sadece o noktaya vurmak gerekir. Ağar’ın siyasette yepyeni bir açılım olan “ovada siyaset” önerisini değişik vesilelerle sürdürmesi, doğru noktayı bulduğunu gösteriyor. Demokratik siyasetin dikta yönetiminden farkı budur.

Siyasetçi, kendi dünyasından kerameti kendinden menkul yenilikler üretemez. Deneme yanılma yöntemini kullanır. Vurduğu darbenin getirdiği sese bakar. Sinyaller olumlu ise vurmaya devam eder. Ağar’ın “Kürt sorunu”na getirdiği, askerî çözümü sınırlayan siyasî çözüm önerisi başlangıçta farklı yankılara yol açtı. Sonra gelen tepkiler, aslında “bedihî bir hakikat”in formüle edildiğini, üstelik bu formülün anlaşıldığını gösterdi. Bedihî hakikat, etnik sorunlara getirilen “askerî çözüm”ün, bütün çarelerin tükendiği yerde başvurulacak son çözüm olduğu idi. Sorunu kestirme yoldan “terör sorunu”na indirgeyen Türkiye, çözümü de “askerî çözüm”e indirgemişti. Üstelik ağır bedeller ödenerek yaşanan tecrübe, ne teşhisin ne de çözümün doğru olmadığını göstermişti. Geriye, bir siyasetçinin çıkıp, sırf alışkanlıkla tekrarlanan, gerçekte ise hiçbir anlamı olmayan basmakalıp çözüm retoriğini teşhir etmesi gerekiyordu. Ağar bu içi boş retoriği teşhir etmekle kalmadı; bizatihi mevcudiyeti ve önerisiyle siyasete geniş bir manevra alanı kazandırdı.

Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı yapmış bir politikacının, bir zamanlar kendi ağzından çıkan sözleri eleştirmesi manidar. “Bir güvenlik görevlisi, vali, emniyet genel müdürü veya bir komutanın: “Son terörist ölene kadar görevimi yaparım.” demesi doğrudur. Ama bizim gibi siyasetçi açısından doğru olan; hiç kimsenin teröre bulaşmaması için elinden geleni yapmaktır.” diyor Mehmet Ağar. “Bizim işimiz, terörsüz bir Türkiye’yi var edecek siyasî iklimi ve ortamı hazırlamaktır. İnsanlar arasındaki husumeti ortadan kaldırmaktır. Bunun yolu siyasettir.” Bu muhakemeye ve verilen hükümlere neyle ve nasıl itiraz edeceksiniz?

Ağar’ın “Kürt Sorunu” üzerinden yürüttüğü muhakeme, aslında Türkiye’de sivil siyasetin sorun çözme konusunda doğal yetenekleri hakkında bir fikir veriyor. Silahlı gücünüz, elinde silah terörle cansiperane mücadele ediyor. Terörü yok etmeye, “son teröristi de kazımaya” azmediyor. Doğal olanı da bu. Elinde silah olan, silaha ihtiyaç olduğunda sorunu çözmek için vardır. Doğal olmayan, silahlı gücün sivil siyaseti gölgelemesi, kendi çözümüne devasa siyaset alanını da mahkûm etmesi. Silahlı gücünüz son teröristi de yok etmek için dağda bayırda ter ve kan dökerken, dağa doğru tek yönlü terörist trafiğini durduramaz. Bu trafiği durdurması için bir siyasetçinin, “ovada siyaset” önerisinde bulunması gerekir. Sorunu çözecek olan da bu yaklaşımdır.

Türkiye’nin hem içeride hem de dışarıda gücünü ve itibarını temin eden üstünlüğü demokrasisinden geliyor. Türkiye’nin demokrasisi; ordusu, ekonomisi, diplomasisi, nüfusu gibi millî güç unsurları arasında öncelikli stratejik üstünlüğünü temsil ediyor. Bugünün dünyasında demokrasiniz olmadan güç ve itibar sahibi olmanız mümkün değil. Mehmet Ağar’ın “ovada siyaset” çıkışı ise, tek başına rekabetçi demokratik siyasetin ne kadar değerli bir üstünlük olduğunu gösteriyor.

Newsweek’te Zeyno Baran’ın “askerî darbe” haberinin, medyada ve siyasetçilerde bir karşılık bulmaması, ciddî ölçülerde tartışma menziline bile girememesi önemli bir gösterge. Devlet iktidarına en yakın konumlanan Baykal’ın, bu spekülasyonları ısrarla reddetmesi de sivil siyasetin boşluk bırakmadığını gösteriyor. Türkiye yerleşmiş ve sağlıklı işleyen bir demokrasinin, kurumlaşmış bir sivil siyasetin işaretlerini veriyor. Ağar’ın dediği gibi, siyasetçi ölümü yüceltmez; dilinde “yaşatma olur, kardeşlik olur, insanlık olur”. Bizim ihtiyacımız olan şey de insanı yaşatmaktır. Ancak bir siyasetçi, insanı yaşatmadan devleti yaşatamayacağını kavrayabilir.

Zaman, 30.11.2006

Mümtaz’er TÜRKÖNE

01.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Medeniyetsiz çağdaşlık

  ‘Ovada siyaset’

  “Şimdi Hıristiyanlara izin verirsek...” mantığı...

  Beton kafalılar

  Sayın Sezer’e Papa’dan… Ve tabiî doksandan!..


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004