Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 19 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Bir zamanlar Mevlânâ dergâhıydı

Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi (SAM) Müdürü Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, Mevleviler’in, özellikle Konya’da tekke ve zaviyelerde hayat tarzına uygun yapılandırmaya gittiğini, bu açıdan Mevlânâ Dergâhı’nın kışlık tekke konumunda olduğunu söyledi.

2007 Mevlânâ Yılı dolayısıyla, SAM ve Karatay Belediyesi tarafından Alaaddin Keykubat Konferans Salonu’nda “Mevlânâ, Mevlevilik ve San'at” konulu panel düzenlendi.

Küçükdağ panelde, tasavvuf akımının merkezlerinin tekke ve zaviyeler olduğunu belirterek, tekkelerin kent merkezlerinde, zaviyelerin ise belde ve köylerde açılan “tasavvuf evi” denilen yerler olduğunu kaydetti.

İlk olarak Konya ve çevresinde tekke ve zaviyelerin oluşturulduğunu ifade eden Küçükdağ, şu andaki Mevlânâ Türbesi’nin bulunduğu alandaki Mevlânâ Dergâhı’nın bu tasavvuf evlerinden en önemlileri arasında bulunduğunu anlattı.

Mevleviler’in, özellikle Konya’da tekke ve zaviyelerde hayat tarzına uygun yapılandırmaya gittiğini vurgulayan Küçükdağ, şunları kaydetti:

“Bu açıdan Mevlânâ Dergâhı kışlık tekke konumundaydı. O dönemlerde Konya’da yaz aylarında daha serin olan Meram’a göç edilirdi. Bu hayat tarzına uygun yazlık ve kışlık tekke ve zaviyeler yapıldı. Mevlânâ Dergâhı içinde sikkehane, şebi arus havuzu, şadırvan, kütüphane, mescid, ahır ve samanlık gibi bölümler vardı.

Bunlardan bazıları yıkıldı, bazıları kullanılmıyor. Dergâhın dışında da bağlı üniteler vardı. Türbe Hamamı vardı, yıkıldı. Sultan Selim imareti vardı, yıkıldı. Mevlânâ Dergâhı’na bağlı olan tarihi yerler, mezarlar yıkılıp üzerine parklar yapıldı. Şimdi bu parklar üzerinde flört ediliyor. Bu duruma çok üzülüyorum.”

“ŞİMDİ İNGİLİZCE, GEÇMİŞTE

FARSÇA VE ARAPÇA”

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Ayan ise Mevlânâ’nın eserlerinin Farsça olduğunu söyledi.

O dönemde bilim dilinin Arapça, edebiyat dilinin ise Farsça olduğunu belirten Ayan, Ege Denizi’nden Çin’e dek geniş coğrafyada Selçuklu Türkleri hüküm sürmesine karşın Arapça ve Farsça’nın ağırlıkla kullanıldığını dile getirdi.

O dönemde de Türkçe’nin bir kenara itildiğini vurgulayan Ayan, “Bugün de durum aynı. Bütün mağazalarda İngilizce isimler var. Alimler İngilizce dışında dil kullanmıyor. Şimdi İngilizce, geçmişte Farsça ve Arapça. Sakın ecdadınıza kızmayın” dedi.

Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Şerafettin Gölcük “Evrensel Değer Mevlânâ”, Yard. Doç. Dr. Mustafa Çıpan “Mevlevilik Öğretisinde San'atın Yeri” ve Kırıkkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu “Mevlânâ’nın Düşünce Dünyası” konularında katılımcılara bilgi verdi.

Panele, Karatay Belediye Başkanı ile çok sayıda dâvetli katıldı.

19.01.2007


 

Ücretsiz sinema eğitimi

Gaziantep merkez Şahinbey Belediyesi, İstanbul Kültür Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim Tasarımı Bölümü işbirliği ile ücretsiz sinema eğitimi verecek.

Proje kapsamında isteyen her Gaziantepliye, 16 Mart 2006 tarihinden başlayacak ve 30 Nisan’a kadar 7 hafta sürecek sinema derslerini, konusunda uzman öğretim üyelerinden oluşan bir kadro verecek.

Kursiyerlerin öğrendiklerini hayata geçirmesi için uygulama yapmasına olanak tanınacağını açıklayan Şahinbey Belediye Başkanı Ömer Can, sınırlı eğitimle sinematografiyi kavramış, toplumsal ve kültürel değerleriyle sinemasal yeteğini kullanabilen, genç sinemacı ve televizyoncuların yetişmesini amaçlanmakladıklarını söyledi.

Can, “Aynı zamanda Gaziantep’te bundan sonra çekilecek sinema ve televizyon filmlerinde görev almaya hazır bir ekip de oluşturulacak. Bu işliğin sonunda sinemayı meslek ya da ikinci meslek edinecek Gazianteplilerin sinemacılara kendi sinema kültürlerini dolayısıyla kendi sinema biçimlerini oluşturmanın yolu gösterilecektir” dedi.

19.01.2007


 

Stallone’dan “Ermeni soykırımı” filmi

Türkiye’de boksör Rocky Balboa tiplemesi ile tanınan Amerikalı film yıldızı Sylvester Stallone sözde Ermeni soykırım iddialarına ilişkin film çekme hazırlığında. İngiliz The Independent gazetesi, Stallone Avusturyalı yazar Franz Werfel’in 1934 yılında kaleme aldığı ‘Musa Dağı’nda 40 Gün’ adlı romanını temel alan filmi beyazperdeye aktarmaya hazırlandığını yazdı. Roman, Türklerin Ermenileri katlettiği iddialarına yer veriyor.

Gazete, Türkiye’nin Ermenilerin iddialarını kabul etmediğini hatırlatarak, Ermeni iddialarına karşı mücadele eden bir örgütün de Stallone’ye mektup yazdığını belirtti. Bu örgütün Başkanı Savaş Eğilmez gazeteye, “Yazar bilgilerini ulusalçı ve radikal Ermenilerden almış. Kitap tamamen yalan. Filmin yapımcısına o tarihlerle ilgili bilgiler gönderdik. Filmin yapılmaması için uğraşacağız.” dedi.

Amerikalı yıldız konu hakkında, “Siyaset zor bir konu. Türkler 85 yıldır bu konuyu öldürmeye çalışıyor” iddiasında bulundu.

19.01.2007


 

“Gaymak”sız Oscar

Oscar ödüllerinde ilk kez bu yıl yabancı film kategorisinde yarışan 61 aday arasında bir ön eleme yapılarak seçilen ilk 9 aday açıklandı. Türkiye’nin adayı ‘’Dondurmam Gaymak,’’ABD’de izleyiciler tarafından beğenilmesine rağmen ilk 9 arasına giremedi.

9 film arasında Cezayir’in adayı ‘’Days of Glory’’, Kanada’nın adayı ‘’Water’’, Danimarka’nın adayı ‘’After the Wedding’’, Fransa’nın adayı ‘’Avenue Montaigne’’, Almanya’nın adayı ‘’The Lives of Others’’, Meksika’nın adayı ‘’Black Book’’, İspanya’nın adayı ‘’Volver’’ ve İsviçre’nin adayı ‘’Vitus’’ bulunuyor.

23 Şubat’ta ikinci bir eleme daha yapılarak, yabancı film Oscar’ı için yarışacak 5 film açıklanacak. Ödüller, 25 Şubat’ta sahiplerini bulacak.

19.01.2007


 

İSMEK’ten Mevlânâ konulu yarışma

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kurslarınca (İSMEK), ‘’2007 Dünya Mevlânâ Yılı’’ faaliyetleri kapsamında el san'atları yarışması düzenlenecek.

İSMEK’ten yapılan açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleriyle, UNESCO tarafından 2007’nin ‘’Dünya Mevlânâ Yılı’’ ilân edildiği belirtildi. Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin, doğumunun 800. yılında UNESCO üyesi tüm ülkelerde yıl boyunca çeşitli faaliyetlerle anılacağı kaydedilen açıklamada, İSMEK’in de bu faaliyetlere Mevlânâ konulu yarışmayla katılacağı bildirildi. Açıklamada, yarışmaya katılacak İstanbullular’ın, takı tasarımı, resim, ebru, tezhip, çini, hat, minyatür, kırkyama, kurdele nakışı ve makine nakışı branşlarında hünerlerini sergileyecekleri kaydedildi. Eserlerde Mevlânâ figürleri kullanılabileceği gibi, Mevlânâ öğretisinin sevgi, dostluk, barış ve kardeşlik gibi temalarının da serbestçe işlenebileceği vurgulandı.

Cemal Reşit Rey Konser Salonunda 2 Mayıs 2007’de yapılacak ödül töreninde, her branşın birincilerine 2 bin 500, ikincilerine bin 500, üçüncülerine bin ve mansiyon alanlara da 500 YTL para ödülü verileceği belirtildi.

Yarışmaya katılmak isteyenlerin, www.ismek.org adresinden ayrıntılı bilgi edinebilecekleri bildirildi.

19.01.2007


 

Aşk olsun, barış olsun

Günümüz dünyasının insanı, gelişen teknolojinin sağladığı imkânların yanında, her alanda baş döndürücü bir hız ve acımasız bir rekabetle iç içe yaşamakta. Hayatını kazanmanın ve geleceğinin peşindeki insan, tüm zamanını bu amaçlarını gerçekleştirmeye ayırmakta ve bu durum kuşkusuz ruhsal dünyasında da fırtınalar estirmekte.

Öte yandan dünyanın çeşitli yerlerinde süren savaşlar, çatışmalar, çocuk, yaşlı demeden yapılan kitlesel katliâmlar, korkunç bir çaresizliğin ortasına fırlatıyor insanı!

Oysa bir insandan, tek bir insandan yola çıkarak toplumsal çözümlere varan Hz. Mevlânâ gerek insanın kendisiyle yapacağı barışın, gerekse barış içinde bir dünyanın yolunu, yazdıklarıyla, söyledikleriyle yüzyıllar öncesinden göstermiş

Dilden kâğıda döküldüğü günden bugüne kadar güncelliğini muhafaza eden Mesnevî; günümüz dünyasına ve bugünün insanına aşkın ve barışın ışığın tutmaya devam ediyor.

Bir başucu kitabı niteliğinde hazırlanmış olan Kemal Sezer imzalı “Aşk Olsun, Barış Olsun” kitabı, modern dünyanın beraberinde getirdiği güncel sorunlara Hz. Mevlânâ’dan ve Mesnevî’den güncel cevaplar sunuyor.

Hz. Mevlânâ’nın dediği gibi Mesnevî hâlâ isteyenlere doğru yolu gösteriyor. Gayesi gerçeğe ulaşmak olan bir ruh yolculuğuna çağırıyor insanlığı…

Bilgi için: 0212 243 43 03

19.01.2007


 

‘Mukaddes Emanetler’ anlatımına büyük ilgi

Tarihçi yazar Talha Uğurluel tarafından Şanlıurfa’da, “Mukaddes Emanetler ve Mekke-i Mükerreme” konulu bir program gerçekleştirildi. 2 seans olarak düzenlenen panele yaklaşık bin 500 kişi katıldı. Otel El Ruha’da gerçekleştirilen programı Ayn Zeliha Eğitim ve Kültür Vakfı organize etti.

Fatih Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Talha Uğurluel, sinevizyon eşliğinde anlattığı kutsal emanetler ve tarihçesi ile dinleyenleri bilgilendirdi.

İlk defa Şanlıurfa’da program yaptığını söyleyen Uğurluel, bu durumun kendisini heyecanlandırdığını kaydetti.

Programa katılanlardan Emine İzgördü, Uğurluel’i daha önce Gaziantep’te dinlediğini ve o günden bu yana anlatılanların etkisinde kaldığını söyledi.

Programın Şanlıurfa’da yapılmasından büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren İzgördü, programı gerçekleştiren Ayn Zeliha Eğitim ve Kültür Derneği yetkililerine teşekkür etti.

Dernek Başkanı Tuba Avcı da, vatandaşların programa yoğun bir ilgi gösterdiğini, bu programı ünümüzdeki günlerde daha büyük bir platformda gerçekleştirmek istediklerini kaydetti.

19.01.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004