Ekonomi

2006'da faize 45 milyar YTL daha gitti

Hazine Müsteşarlığı, 2006 yılının tamamına ilişkin Kamu Borç Yönetimi Raporu’nu açıkladı. Rapora göre Hazine, geçen yıl 145,4 milyar YTL’si iç borç 25,3 milyar YTL’si dış borç olmak üzere toplam 170,7 milyar YTL tutarında borç servisi yaptı.

Hazine, 2006 yılında 170,7 milyar YTL borç servisi gerçekleştirirken, ödemenin 45 milyar YTL’si faize gitti. Hazine Müsteşarlığı, 2006 yılının tamamına ilişkin Kamu Borç Yönetimi Raporu’nu açıkladı. Rapora göre Hazine, geçen yıl 145,4 milyar YTL’si iç borç 25,3 milyar YTL’si dış borç olmak üzere toplam 170,7 milyar YTL tutarında borç servisi yaptı. Söz konusu iç borç servisinin 107,2 milyar YTL’si anapara, 38,2 milyar YTL’si de faizi içerirken 25,3 milyar YTL tutarında dış borcun 18,6 milyar YTL’si anapara, 6,7 milyar YTL’si de faizden oluştu. Söz konusu dönemde özelleştirmeden 10,6 milyar YTL gelir elde edilirken, faiz dışı fazla 37,3 milyar YTL olarak gerçekleşti. Verilere göre toplam iç borç çevirme oranı da yüzde 76,3 olarak belirlendi. Geçen yıl programda 1,9 milyar YTL olarak öngörülen net borçlanma 100 milyon YTL’de kalırken, net iç borçlanma 1,7 milyar YTL olarak gerçekleşti. Dış borçlar ise geçen yıl 3,6 milyar YTL azalmış oldu.

/ ANKARA

02.02.2007

Cevapsız sorular

Geçen yılın başında yüzde 5’lik enflasyon hedefine rağmen, yıl sonu gerçekleşmesinin yüzde 9,65 olduğunu hatırlatan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı, “Acaba aradaki bu büyük fark için bir açıklama yapılacak mıydı? Bu büyük farkın oluşturduğu tahribatı kim ödeyecekti? Merkez Bankası 2006 yılı hedefinin büyük oranda ıskalanmasının kamuoyunun 2007 hedefine inanmasının önünde büyük risk teşkil ettiğinin farkında mıydı?” sorularına Merkez Bankasından cevap alamadıklarını söyledi.

Bütün uyarılarına rağmen üretici ve sanayiciye zarar veren yüksek faiz-düşük kur politikasına devam edildiğini belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, ‘’Üretici ve sanayiciyi geri plana iten, ihracatçının rekabet avantajını her geçen gün törpüleyen ve girişimcinin önünü kesen bir programın, Türkiye’ye hiçbir faydasının olmayacağı gibi tam aksine bu politikanın devam ettirilmesi, ekonomide telafisi zor zararlara yol açacaktır’’ dedi. Satıcı, Uludağ İhracatçı Birliklerinde (UİB) Türkiye’nin Ocak ayı ihracat rakamlarını açıkladığı basın toplantısında, her zaman enflasyonla mücadeleye destek verdiklerini söyledi.

‘’ÜRETİCİ VE SANAYİCİYE

VERİLEN ZARAR GÖZ ARDI EDİLDİ’’

Satıcı, buna rağmen ihracatçılar olarak enflasyonla mücadele programının üretime ve sanayiye zarar vermemesi gerektiğini, Türkiye’nin rekabet avantajını ortadan kaldıran bir mücadele programının ekonomiye zarar vereceğini defalarca kamuoyuyla paylaştıklarını anlatarak, ‘’Tüm iyi niyetli uyarılarımıza rağmen, enflasyonu düşürmek amacıyla sadece yüksek faiz-düşük kur politikası uygulandı. Bu politikanın üretici ve sanayiciye verdiği zararlar her zaman göz ardı edildi’’ diye konuştu.

Geçen yılın başında yüzde 5’lik enflasyon hedefine rağmen, yıl sonu gerçekleşmesinin yüzde 9,65 olduğunu hatırlatan Satıcı, şöyle devam etti:

‘’Acaba aradaki bu büyük fark için bir açıklama yapılacak mıydı? Bu büyük farkın oluşturduğu tahribatı kim ödeyecekti? Merkez Bankası, sıkı para politikasına devam edeceğini üstüne basa basa vurgulamaya devam ediyor. Bu demek ki bu sene de faizler yüksek seyretmeye devam edecek. Kurlar, yüksek faizler yüzünden baskılanmaya devam edecek. Türkiye’ye sıcak para girmeye, ihracatçılarımızın rekabet güçleri erimeye devam edecek. İthalat ve dış ticaret açığımız artmaya, cari açık sorunu büyümeye devam edecek.’’

‘’BU ISRAR NİYE’’

‘’Peki neyin karşılığında? Bunca sıkıntıya rağmen enflasyonda 2007 hedefi tutacak mı? Bizzat Merkez Bankası Başkanı da hedefin iddialı olduğunu dile getirdi. Bu noktada sormak istiyoruz; o zaman bu ısrar niye?’’ diye soran Satıcı, şöyle dedi: ‘’Türkiye’deki üretici ve sanayiciyi geri plana iten, ihracatçının rekabet avantajını her geçen gün törpüleyen ve girişimcinin önünü kesen bir programın, Türkiye’ye hiçbir faydasının olmayacağı gibi tam aksine bu politikanın devam ettirilmesi, ekonomide telafisi zor zararlara yol açacaktır.’’

Mustafa GÖKMEN / BURSA

02.02.2007

İhracat Ocak’ta yüzde 34.2 arttı

Türkiye’nin Ocak ayı ihracatı, yüzde 34.2 oranında artarak 6.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayı itibarıyla son bir yıllık ihracat ise yüzde 19.18’lik artışla 87.4 milyar dolara ulaştı.

Sanayi Sektörü ihracatı yüzde 33.23 artarak 5.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Son 12 aylık ihracattaki artış oranı ise yüzde 20.31 oldu. Sanayide tüm sektörlerde artış yaşanırken, Ocak ayında en yüksek artışı yüzde 119 ile Makine ve Aksamları sektörü gerçekleştirdi.

Tarım ihracatı yüzde 34.48 artışla 844 milyon dolar oldu. 12 aylık tarım ihracatı yüzde 7.89 artışla 10 milyar doları yakaladı. Madencilik sektörü ihracatı, 2006 yılındaki yükselişini devam ettirerek, Ocak ayında yüzde 76.57 artışla 162.6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Madencilik sektörü son 12 ayda ise yüzde 42 artışla 2.1 milyar dolarlık ihracat yaptı.

02.02.2007

Krizin çözülmesinden memnunuz

Türk-Irak Dostluk Derneği Başkanı Mehmet Emin Değer, Irak ile petrol taşımacılığında yaşanan ‘’muhatap’’ krizinin çözülmesinden memnun olduklarını, bu ülkeyle ilişkilerin sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

Irak’a uzun yıllar petrol nakliyatı yapan bir firmanın sahibi de olan Mehmet Emin Değer, Irak’la ilgili, ‘’hem şirketler, hem hükümet olarak irademizi de gayretimizi de özel şekilde göstermeliyiz’’ dedi. Irak’a Türkiye üzerinden gönderilen gıda, petrol ürünleri ve diğer malzemelerin miktar olarak azaldığını belirten Değer, şöyle devam etti: ‘’2005 yılında Irak’a 565 bin araç (tanker ve kamyon) giriş yaparken 2006 yılında bu rakam 303 bin araca düştü. Bu yıl ise sayı daha da azalıyor. Irak, bizim dışımızdaki ülkeleri alternatif olarak etkili şekilde kullanıyor. Ancak, Türkiye’yi kaybetmeyi düşünmediği için SOMO yeni alternatiflerle ilişkileri güçlendirmek, sorunları çözmek için formüller arıyor. Yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle 2006’da 16 bin tanker işsiz kaldı, döviz kaybımız da 1.5 milyar dolar.’’

/ İSKENDERUN

02.02.2007

Sevkiyat yeniden başladı

Mersin Akaryakıtçılar Derneği Başkanı Aziz Akgül, Irak ile petrol ürünleri taşımacılığında yaşanan “muhatap” krizinin çözülmesinin ardından, Habur Sınır Kapısının Irak’a petrol ürünü götüren tankerlere yeniden açıldığını bildirdi.

Akgül, Irak’la yaşanan ‘’muhatap’’

krizinin ardından ‘’Mersin ve İskenderun’dan Irak’a transit petrol ürünleri yüklemesinin, Cuma gecesi saat 24 itibarıyla durdurulduğunu hatırlattı.

Akgül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in girişimleriyle, dün açıklandığı gibi sorunun çözüldüğünü ve yüklemenin yeniden yapılmaya başlandığını belirtti. Problemin çözülmesiyle Habur Sınır Kapısının, petrol ürünü götüren tankerlere yeniden açıldığını ifade eden Akgü, Irak ve Türkiye arasındaki gerginliğin giderilmesi üzerine, piyasada yumuşama meydana geldiğini ve rahat bir nefes alındığını ifade eden işaret etti.

/ MERSİN

02.02.2007

Ekmek israfına patetes unu teklifi

Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç, ekmeğin içine katılacak patates ununun bayatlama süresini uzatacağını ve böylece israfın önüne geçileceğini söyledi.

Tunç, yaptığı açıklamada, Türkiye’de bir yılda çöpe atılan ekmeğin, 4 milyon ton buğdayın israf edilmesi anlamına geldiğini bildirdi. Ekmeğin içerisine yüzde 2 oranında patates unu katılmasının, ekmeğin bayatlama süresini uzatacağını ve bu uygulama ile ekmek israfının önüne geçilebileceğini ifade eden Tunç, yasal düzenleme yapılarak ekmeğin içine patates unu konulmasının zorunlu hale getirilmesini istedi.

Tunç, uygulama ile 4 milyon ton buğdayın tasarruf edilebileceğini ifade etti.

/ NEVŞEHİR

02.02.2007

Opel GT, son teknolojiyle geri döndü

Atletik iki-koltuklu otomobil modern tanımını yeni Opel GT’de buluyor. Opel GT Türkiye pazarında Haziran ayından itibaren satışa sunulacaktır.

Opel GT, klasik bir roadster olarak, güçlü önden konumlandırılmış bir motora, arkadan-itiş özelliğine, sportif öğelerle donatılmış bir kokpite ve özel olarak tasarlanmış kumaş bir tavana sahiptir. Heybetli bir duruş, sportif, zarif bir siluet, uzun kaput tasarımı ve kısa tekerlek çıkıntılarına sahip Opel GT, sınıfının tipik özelliklerine sahiptir.

Yeni Opel GT, turboşarj özelliğine ve benzinli direkt enjeksiyona sahip boylamasına monte edilmiş 264 hp motoru, roadster’i duruş pozisyonundan 100 km/saat hıza sadece 5,7 saniyede çıkarmaktadır ve yaklaşık 230 km/saat maksimum hıza sahiptir. GT 100 kilometrede ortalama 9.2 litrelik yakıt tüketmektedir.

Opel GT Türkiye pazarında Haziran ayından itibaren satışa sunulacaktır.

02.02.2007

Tarımda kuraklık riski azald

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yağışlarla, tarımda 2006-2007 dönemi için kuraklık riskinin azaldığını belirterek “Buğday ithalâtına ihtiyaç yok” dedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraytar, 2006-2007 tarımsal üretim dönemi iyi başlamadığını, geçen yıl Kasım ayından itibaren bazı bölgelerde üç ay yağışların çok az olması veya hiç yağmur yağmaması sebebiyle buğday üretiminde önemli bir azalma olabileceği endişesi ortaya çıktığını hatırlatarak, “Tarımda 2006-2007 dönemi için kuraklık riski azaldı” dedi.

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Bayraktar, kuraklık riskinin artmasını fırsat bilen bazı çevrelerin spekülatif bir ortam meydana getirmek için buğday ithalini gündeme getirdiğine dikkat çekerek, “TMO ise böyle bir ihtiyacın olmadığını, mevcut stokların ülke ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde olduğunu açıklamış bulunmaktadır. Son yağışlardan sonra Ziraat Odalarımızla yaptığımız görüşmelerin sonucunda çoğu yerde tarımsal kuraklık riskinin azaldığı veya kalmadığı anlaşılmıştır. Sadece Çukurova yöresinde geç ekimlerde kuraklıktan dolayı çimlenme gerçekleşmediğinden şüzde 20-25 civarında bir üretim azalması olabileceği ifade edilmektedir. Ancak hububatta Mart-Nisan yağışları yine de önemlidir” dedi.

Recep GÖREN / ANKARA

02.02.2007

İMKB Başkanı: Manipülasyon yapanları hemen yakalayacağız

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Osman Birsen, borsada manipülasyon işlemi yapanları yüzde 99’un üzerinde yakalama gücüne sahip olduklarını söyledi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen ‘’İşletmelerin Finansman İhtiyacı İçin Sermaye Piyasaları’’ konulu geleneksel Perşembe Toplantısına katılan Birsen, katılımcıların ve gazetecilerin sorularını cevapladı. İslami holdinglerin Borsaya kote olmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Birsen, borsaların şirketleri gruplandırması, onlara göre bir politika üretmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Bir başka soru üzerine Birsen, Borsada kaydi sistemin başladığını, Borsadaki bütün hisse senetlerinin kaydi olarak takip edildiğini belirtti. Birsen, yüksek faizlerin sermaye piyasalarını nasıl etkilediği şeklindeki bir başka soru üzerine ise, yüzde 10’u geçen faizin yüksek olduğunu, reel faizlerin yüksek olmaması gerektiğini belirtti.

Borsadaki manipülasyon işlemlerine ilişkin bir soru üzerine de Birsen, manipülatif hareketlerin bulunduğu alanın geçmişe göre sınırlı olduğunu belirterek, “Yüzde 99’un üzerinde bizim yakalama gücümüz var’’ dedi.

Toplantıda ayrıca, Zaman Gazetesi ve Aksiyon Dergisi yazarı Kadir Dikbaş tarafından hazırlanarak MÜSİAD Ekonomi Kitaplığına kazandırılan ‘Halka Arz’ kitabının tanıtımı yapıldı

Ümit KIZILTEPE / İSTANBUL

02.02.2007

Bütün haberler