Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

Bir muhtaç...

Hayatın her iletişimi özen istiyor. İtina ve hassasiyet gerektiriyor. Nesneler veya özneler, ihtimamla korumayı ve dikkate değer görmeyi veya uzak durmayı tercih olarak bize sunuyor.

Üşenmeden, gerilmeden ve tebessümle dozunda bir takdir ve düzeyli bir yaklaşımdan kim hoşnut kalmaz ki?

Maalesef çoğu zaman bu ince sanatı ve bu nazenin ruh halini yapamıyoruz, yapmıyoruz veya bilmiyoruz. Kendi adıma sosyal çalkantıların göbeğinde ne tâkatimiz, ne alt yapımız, ne de sürüklendiğimiz noktalar buna elvermiyor.

Elbette iletişim estetiği, buluşmanın zarafeti ve ikramın cömertliği sarılıp sarmalanmak, ne güzel bir duygu, ne hoş bir an...

Birbirini anlamak, hemhâl olmak, diğergamlıkla birbirini beslemek...

Sohbetin derinliğinde ruhânî lezzetin doruklarında yaşamak...

İç beklentilerin tatmin eşiğini aşmak…

Soluk soluğa birbirine ayna olmak, konuşmak, paylaşmak ve yeni inkişaflara açılmak...

Dostluğun keyfiyetinde kalmak, kemiyetin cenderesine takılmamak…

Duyarlılıklarımıza saygı göstermek, farklılıklarımızı kabulleşme ile birbirine eklemek... Geleceğe açık yolda birbirine basamak olmak...

Ne güzel bir âdet, ne güzel bir saadet?

Kim istemez ki doğru anlaşılsın?

Kim istemez ki soranı, arayanı olsun?

Kim istemez ki derdine derman bulunsun?

Evet, hepimiz istiyoruz ve bekliyoruz.

Peki, kim özne olacak?

En iyisi kendimiz başlatalım…

Dün geride kaldı...

Yeniden düşünmek zamanı...

Her gün, yeni bir başlangıç, bir istiğfar ve bir tekâmül başlangıcı olabilir.

Başka ne yapmalıyız ki?

Kaybedileni bulmak, olmayanı istemek ve yeniden düşünmek, her zaman bize duânın kapılarını ve inşirahın deryasını açmaz mı?

Galiba bir şeyleri ihmal ettik.

İnsanlığı konuşurken, insanı unuttuk...

Resmîleştik, kurumsallaştık, kurallaştık, ancak bireyi, insanı ve iç duyguları ihmal ettik.

Bir tazelenmeye ihtiyacımız var. Dinlemeye de... Dinlenmeye de...

Bir silgiye ihtiyacımız var... Hafızanın süresi dolmuş kafa yazılarını silmeye ve istikbali kucaklayacak ümitlere yelken açmaya...

Kaderin tecellîlerine, niyetimizi aşan sonuçlara ve farkında olmadan yaptığımız hatalara bir açık ara bulmak mümkün. Yeter ki ihlâsla isteyelim ve bu sırrı bozmayalım...

Sevinçlerimiz bazen hüzün, gamlarımız bazen keyfimizin karesi olabilir.

Şerden hayır çıkarken, hayırlarımıza güvenmenin inadı sarmalına alabilir..

Ne diyeyim ki...

Aslında kendime yazdım bu satırları...

Ancak gel gör ki... Konu yazmaksa, kendimde tutma hakkımı kaybedeli epey oldu.

Hani dertleşecektik…

Faniliğimizi deşecektik...

Kusurumuzu görecektik…

Hemhâl olacaktık...

Diğergam olacaktık...

Alın size bir muhtaç...

[email protected]

İsmail BEREKET

24.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Başlıklar

  Neden savunmaya geçeriz?

  Bir muhtaç...

  Altı Şapkalı Düşünme Tekniği

  Öğrenme ihtiyacının ihyası

  YASEM temsilcileri toplandı


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004