Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 03 Mart 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

Vazgeçilir olmak;

Her zamanki gibi mahzundu. İçindeki fırtınanın dinmesini beklemekten acizdi. Anlaşılmayı bekliyordu. “Derdini” anlatacağı bir dosta ihtiyacı vardı. Ona, doğru, bir yaklaşımda ve tavsiyede bulunacak güvenilir bir rehbere o kadar çok muhtaçtı ki...

“İç kanamaları”, kendine duyduğu güvensizlik, ekonomik yetersizliği ve kendini ifade etmekte çektiği zorluk bir araya gelince, anlaşılması güçleşiyordu, kendisini itina ile dinleyecek ve çare üretecek bir yönlendirici bulma açmazı ile karşı karşıya kalıyordu.

“Yorgundu, mutsuzdu” diyemesem de rahat olmadığını ve ikilemleri ile baş başa yolunu açmada sıkıntı çektiğini söyleyebilirim. En büyük handikabı, tam olarak ne istediğinin adını koyamamasıydı. Çok şey istiyordu. “Ama, ancak” enflasyonu yaşanıyordu konuşmalarında. Her probleme bir başka suçlu bulma “başarısı” ile zamanını verimsizleştiriyordu. Kendini yenileyemiyordu.

Başkasını eleştirmede ve kendini övmede gösterdiği cömertliği, kendini sorgulamada ve başkasını örnek almada gösteremiyordu. Daralıyordu… Savunma psikolojisinden ve hep karşısındakinde hata arama refleksinden kurtulamıyordu.

Aslında tutumlarından ve sonuçlarından şikayetçiydi. Fakat bir başkasını anlatırken, kendini iyileştirme sürecinden mahrum kılıyordu.

Ona kalsa çok değerli fikirleri vardı. Kıymeti bilinmiyordu. Kendisine destek çıkan yoktu. Bazıları ise onu kıskanıyordu veya haksızlık etmek için bütün insanlık neredeyse sıraya girmişti!

Kendisine “Çok iyi padişahım” diyenler, kendisinin ağzına bakan ve yeterliliği tartışılır insanlardı. Olsun. O, bundan da çok keyif alıyordu. Eleştiri ve düzeltici önerilerden hoşlanmazdı. Boyunu aşan fikirleri anlamak yerine dışlamayı ve kendi doğrusunda sabit kadem olmayı yeğlerdi. Bunu, kendini sürekli korumanın basit bir hilesi olarak hayata geçirirdi.

Takdirde zorlanır, tekdirde mahirdi. Bilimi sevmezdi. Yeni bilgilerden hiç hoşlanmazdı. “Eski köye yeni adet” der, peşinen ret ederdi.

Başarısızlığın tahlilini ve bundan sonra çıkarılacak dersler üzerine bir müzakereye açık olmazdı. Yüzde yüz doğrularıyla gereğini yaptığını,”ancak, fakat, lakin...” diye uzanan mazeretler harmanında ateş yakmayı adet haline getirmişti.Her zaman kendisine onay ve destek vermeyen, ancak güvendiği bir arkadaşının doğruları da artık kendisini rahatsız etmeye başlamıştı. Sadece hoşlandığı ve mutlak destek belirten sözler duymayı çok istiyordu, bunu da her zaman bulamayınca, büsbütün hırçınlaşıyordu.

Bir gün uzun süredir göremediği ve yurtdışında yaşayan bir arkadaşı gelmişti. Kendisini aynaya bakar gibi gözlemleyen bu arkadaşının, onu şok eden sözlerine önce tepki vermiş, sonrasında ise yavaş yavaş zihni harekete geçiren bir sürece girmişti. Acı bir ilaç içmişti, yüzü buruşmuştu, ancak iyileştirici etkisini fark ettikçe, yeni dünyasıyla ve içindeki niyetin samimi dokusu ile karşılaşmıştı.

Büyük tepki veren, yıllar yılı hatalarının üstünü örten psikolojisinden sıyrılma işaretlerinin arttığını görmeye başlamıştı.

Zor ve karmaşık bir durumdu. Acısı, gittikçe sızısını alıyor ve ferahlatıyordu. Kendini dinlemenin ve nefis muhasebesi yapıp, niyetini safileştirmenin ne kadar gerekli olduğunu düşünüyordu. Düşündükçe çatışmanın şiddeti artıyordu. Bazen hafakanlar basıyordu.

Kararlı olduğu, yeni yolculuğundan dolayı çok acı çekiyordu. Kendini dezenfekte etmenin ağırlaştırıcı kimliğiyle yüzleşiyordu. Direncini kaybettiği anlarda, yeni kişiliğine sığınıyor ve dua ile yardım talep ediyordu Rabb’inden.

Huylarını ve alışkanlıklarını model yapmaktan vazgeçmişti. Daha yalın ve şefkatliydi artık. Evde daha sakinleşmişti. Yüzü gülümsüyordu. Korkularını yenmişti. Pozitif bakmaya başlamıştı.

Çünkü, kendini vazgeçilir görmeyi, bir başkasına ihtiyaç duymayı ve kendini sorgulamayı öğrenmişti. Artık daha tahammüllü ve sevecendi.

[email protected]

İsmail BEREKET

03.03.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Başlıklar

  Mutluluk hormonu (seratonin) ve performans

  Bursa'da seminer günleri

  Vazgeçilir olmak;

  Süreli eğitimler yeniden…

  Nasıl seviyoruz?


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004