Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Mart 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Yargı 301’de Meclisi bekliyor

Yargı, TCK 301. maddenin değiştirileceğine yönelik çalışmaların sonucunu bekliyor. Gazeteci yazar İrfan Uçar hakkında 301. madde kapsamında açılan davaya bakan Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, sanık avukatının 301. maddenin anayasaya aykırılık talebini “301 üzerinde yapılan değişiklik çalışmaları” sebebiyle kabul etmedi.

Önceki gün devam eden yargılamaya katılan “Ülkede Özgür Gündem” gazetesi yazarı İrfan Uçar ve avukatı Özcan Kılıç yargılamayla ilgili savunmalarını yaptı.

Yargılama hakkında Yeni Asya’ya bilgi veren İrfan Uçar, “savunmamda milliyetçi histeri ile hükümetin kılını kıpırdatamaz konuma geldiğini, muhalefetin hükümetten daha isteksiz davrandığını, sivil toplum örgütlerinin teklifinin çözüm olmadığına yer verdim. Bu işi yasama ve yürütmenin üzerinden kaldıracak, sorunu çözebilecek mekanizmanın yargı olduğunu, yargının da bu konuda yapabileceği şeyler olduğunu ifade ettim” dedi.

301. maddenin sadece ifade özgürlüğünü değil, aynı zamanda can güvenliğini de tehlikeye sokan bir madde olduğuna dikkat çektiklerini açıklayan Uçar, “Maddeyi Anayasa mahkemesine gönderilmesi yönünde talebimiz oldu” şeklinde konuştu.

Mahkemenin yargılamaya 17 Mayıs’ta devam edileceğine karar verdiğini belirten Uçar, anayasaya aykırılık taleplerinin ise açıkça reddedilmediğini vurguladı. Uçar şunları söyledi:“Mahkeme talebimizi ‘301. madde yasal olarak düzenleme çalışmaları yapıldığı anlaşıldığından Anayasa Mahkemesi’ne gönderilme talebinin bu aşamada kabule şayan olmadığı’ yönünde bir karar verdi. Bu ifade çok önemli çünkü mahkeme bir sonraki görüşmede ‘Mecliste değişmezse Anayasa Mahkemesine gönderirim’ kapısını açık bırakıyor. Açık bir red yok. Yasa üzerinde değişiklik çalışmaları yürüdüğünden şimdilik kabul görülmüyor diyor. Onun için yargılamayı Mayıs ayında bir tarihe attılar. Eğer bir değişiklik olmazsa o talebi yeniden düşünebileceğine dair bir açık kapı bıraktı. Dolayısıyla yargı parlamentoya ‘yapın’ mesajı gönderiyor. Eğer orada bir değişiklik olmazsa anayasaya aykırılık iddiasını ciddiye alıp anayasa mahkemesine götürme ihtimali olabilir.”

Gazeteci İrfan Uçar, kaybolan gazeteci Nazım Babaoğlu’nu anlatan “Kayıpsın Diyorlar” başlıklı kitaptan Aram Yayınları’na verilen cezayı eleştirdiği için hakkında 301. maddeden dâvâ açılmıştı.

Kemal BENEK / ANKARA

16.03.2007


 

Ağar: Demokrasilerde kişiye sadakat yemini olmaz

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Maltepe Üniversitesinde düzenlenen “Gençlik, Demokrasi ve Siyaset’’ konulu konferansta yaptığı konuşmada, konferansın başlığının aklına, İktidar Partisi Grup Başkan Vekilinin, Başbakan Erdoğan’a gruptaki milletvekillerinin “sadakat yeminini hediye olarak takdim etmesini’’ getirdiğini söyledi.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ‘’Başbakanlık, bir dönem için talip olunacak yerdir. Bizim de talip olduğumuz süre bu kadardır’’ dedi.

Ağar, Maltepe Üniversitesinde Genç Demokratlar Derneği ve üniversite işbirliğiyle düzenlenen ‘’Gençlik, Demokrasi ve Siyaset’’ konulu konferansta yaptığı konuşmada, konferansın başlığının aklına, İktidar Partisi Grup Başkan Vekili’nin, Başbakan Erdoğan’a Grup’taki milletvekillerinin ‘’sadakat yeminini hediye olarak takdim etmesini’’ getirdiğini söyledi.

Demokrasilerde böyle bir şeyin olmayacağını vurgulayan Ağar, şunları kaydetti:’’Demokrasilerde en önemli mesele bilimde çağdaş, düşüncede özgür olmak. Özgür düşüncenin olmadığı, eleştirinin olmadığı, katıksız bir sadakatin olduğu yerde demokrasiden söz edilemez. Demokrasinin temeli özgürlükten geçer. Demokrasi, hakları ve özgürlükleri kapsayan bir alandır. Demokrasi, bu olmaksızın olmayan ve kabulü mümkün olmayan bir büyük sistem. Türk siyasetindeki en önemli sıkıntının ne olduğu bu tablodan çıkıyor. Böylesine sadakat yeminlerini bir buket halinde getirip takdim ettiğiniz vakit... Orada sizin sadakatiniz, kişiye veya parti başkanına değil, millete ait bir sadakat.’’

Siyasette gücü milletten almanın önemini vurgulayan Ağar, ‘’Türkiye, gerçek anlamda halkı fukaralığa, çaresizliğe, güvensizliğe, huzursuzluğa mahkûm eden bu sistemi ciddî olarak sorgulayacak ve yeniden yapılanmayı mutlak surette gerçekleştirecek bir iktidar aramaktadır’’ dedi.

Türkiye’nin dışarıdan görünen gücünün içeriden iyi anlaşılamadığını ve iyi yönetilemediğini ifade eden Ağar, şöyle konuştu: “Türkiye’nin ihtiyacı olan şu; Kendi iç çatışma alanlarını ortadan kaldırmak suretiyle güçlü bir millî ekonomi, güçlü bir atış gücü yüksek millî orduyla beraber yeni, dinamik dış politika uygulamalarıyla iç alanlarını tanzim eden bir Türkiye. Bu tanzimle birlikte Türkiye Orta Doğu coğrafyası başta olmak üzere gelişen bütün olaylara karşı ön alabilen ve bu coğrafyadaki siyasi olayların gelişimine etkin olan bir Türkiye olmak zorundadır. Çünkü Türkiye’nin bu coğrafyadaki siyasi yapıların tamamıyla tarihten gelen ilişkileri vardır.’’

Türkiye’nin bütün sorunlarını aşabilmesi için kendi enerjisini topyekûn ülkenin geleceğine, refahına taşıyabilecek yönetim başarısını ve becerisini göstermesi gerektiğini, bunun da güvencesinin salonda oturan gençler olduğunu dile getiren Ağar, konuşmasını şöyle tamamladı: “Başbakanlık bir dönem için talip olunacak yerdir. Bizim de talip olduğumuz süre bu kadardır. Çünkü radikal dönüşüm reformlarını yapıp hiçbir noktada taviz vermeksizin Türkiye’nin aydınlık geleceğinin önünü açıp tarihte yerini almak üzere köşede oturmayı insanlar bildikçe her değişim yeni bir dinamizmi, arzuyu, heyecanı getirecektir. Biz ona inanıyoruz.’’

BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI SAVUNULAMAZ

Öğrencilerin sorularını da cevaplayan Ağar, başörtüsü konusundaki bir soru üzerine, kendisine sorulmadıkça bu konulara girmediğini, çünkü bu konunun ‘’kimisi yanında, kimisi de karşısında olan kişilerce istismar edildiğini’’ söyledi. Bu konuyu Batı demokrasilerinde olduğu gibi çözmek istediklerini ifade eden Ağar, üniversitelerde başörtüsü yasağını savunabilmelerinin mümkün olmadığını dile getirdi. Ağar, böyle bir yasağın kamu hizmeti alanlar için değil, ancak kamu hizmeti verenler için söz konusu olabileceğini kaydetti.

Bir gencin, ‘’Başörtüsünün Çankaya’ya gireceğini, bunun kendisine dokunduğunu’’ söylemesinin ardından salondakilerin uzun süre alkışlaması üzerine de Ağar, ‘’Aldığın alkışlardan takdir gördüğün anlaşıldı’’ dedi.

Ağar, bir dönem için başbakanlığa talip olduğunu tekrarlayarak, ‘’Bir dönem içinde ben bu kapıları size açacağım’’ dedi.

/ İSTANBUL

16.03.2007


 

Meclis heyetinden internet kafede inceleme

TBMM Çocuklarda ve Gençlerde Artan Şiddet Eğilimi ile Okullarda Meydana Gelen Olayların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu üyelerinin, Mersin’deki incelemeleri devam ediyor.

Komisyon Başkan Vekili AKP Adana milletvekili Recep Garip, CHP Muğla milletvekili Ali Cumhur Yaka ve beraberindeki heyet, gece, Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekipleri ile Çamlıbel semtindeki bir internet kafede incelemelerde bulundular.

İş yeri sahibinin, çocuk pornosu CD’leri bulundurmak suçundan tutuklandığını ve şu an cezaevinde olduğunu polisten öğrenen Recep Garip, bu arada internet kafedeki gençlerle de sohbet etti. Recep Garip, daha sonra yaptığı açıklamada, çocuk pornosunu önleme konusunda çok ciddi yasal çalışmalar yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: ‘’Önleyici tedbirler alıyoruz. Bunun altını çizerek söylüyorum. İnternet kafe sahipleri, kesinlikle bilgisayarlarda filtre kullanacak. Geleceğin teminatı olan çocuklarımızın yanlışlık yapmalarına sebep olmamaları gerekiyor.“Türkiye’de, 0-18 yaş arasında 24.5 milyon nüfus bulunduğuna dikkati çeken Garip, bunun binde 1.5’inde suç riskinin söz konusunu olduğunu, bunun da Avrupa’ya oranla çok düşük bir seviye oluşturduğunu kaydetti. Bu arada, komisyon üyeleri iş yerindeki tuvalet ve havalandırmanın şartlara uygun olmadığı, çay ocağında hijyen şartlarına uyulmadığının tesbit edilmesi üzerine iş yeri hakkında işlem yapılması talebinde bulundu.

/ MERSİN

16.03.2007


 

‘İşgale hayır’ çağrısı

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK) Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Aydın, Irak işgalinin bütün dünyada protesto edileceği 17 Mart günü İstanbul’da da bir miting gerçekleştirileceğini bildirdi. Aydın, bütün savaş karşıtları mitinge katılmaya dâvet etti.

Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat Vakfı’nda (TAKSAV) gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Aydın, Irak’ta yaşanan savaşın bütün dünyada eylemlerle protesto edildiğini, Türkiye’deki savaş karşıtlarının da İstanbul’da düzenlenecek eylemle bu protestolara destek vereceğini açıkladı.

Irak’ta, dört yıl içerisinde bir milyona yakın insanın öldürüldüğünü, dört milyon Iraklı’nın sürgün edildiğini, Irak’ta alt yapı hizmetlerinin olmadığını söyleyen Aydın, “Irak’ta katliâm, işkence, tecavüz ve baskı sürüyor. Irak, Türkiye’ye ırak değil. Bu işgale hayır diyelim” diye konuştu.

Aydın, 17 Mart Cumartesi günü İstanbul Kadıköy Meydanı’nda gerçekleştirilecek “Irak’taki İşgale Karşı Küresel Eylem” mitingine herkesi beklediklerini belirtti. ‘Mor ve Ötesi’ müzik grubundan Kerem Kabadayı da ‘Irak’taki kanlı işgale hayır’ demek isteyen bütün vatandaşları eyleme katılmaya çağırdı.

/ ANKARA

16.03.2007


 

Babacan: Dünyanın gözü üzerimizde

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ‘’Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili sürecin, dünyanın dört bir yerinde yakından izlendiğini’’ söyledi.

Ali Babacan, Avrupa Parlamentosu’ndaki bugünkü temaslarının ardından bir basın toplantısı düzenlendi. Babacan, Türkiye’nin üyeliğinin, Fas’tan Endonezya, Ukrayna’dan, Sudan’a dek yayılan bir alanda ilgiyle yakından izlendiğini kaydetti.

Türkiye’nin, ekonomik, toplumsal ve siyasal açıdan son 4 yıl içinde önemli bir değişimden geçtiğini hatırlatan Babacan, hükümetin, Nisan ayında gelecek 7 yıl içinde AB ile ilişkiler konusunda yeni bir programı kamuoyuna açıklayacağını söyledi. Babacan, bu programla ilgili bütün bakanlıklar ve bağımsız kuruluşların görüşlerinin alındığını bildirdi.

Türkiye’nin AB’yi önemli bir barış projesi olarak gördüğünü kaydeden Babacan, ‘’Türkiye’nin üyeliği AB’ye küresel faydalar getirecek. AB’nin, güvenlik ve istikrarını güçlenmesinin dışında birlik, küresel anlamda da etkili bir oyuncu olacak’’ dedi.

Basın toplantısında Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesindeki değişikliklerle ilgili soruları cevaplayan Babacan, bu maddenin yeniden yazılmasından çok yeni yazılacak maddenin uygulanmasında çıkabilecek sorunları gidermek istediklerini dile getirdi. 301. maddede eleştiri getirilen bölümlerin İtalya’da ve Polonya’da bulunduğunu hatırlatan Babacan, uygulama konusunun hassas ve zaman alan bir konu olduğunu yineledi. Konuyla ilgili Türkiye’de farklı görüşler olduğunu hatırlatan Babacan, sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin de alındığını vurguladı.

/ STRASBOURG

16.03.2007


 

“Yılmaz’ın kişisel talebi söz konusu olmamıştır”

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Mesut Yılmaz’la ‘’Merkez Sağ’da birlik’’ konusunu tartıştıkları görüşmede, Yılmaz’ın ‘’kişisel herhangi bir talebi ve değerlendirmesinin söz konusu olmadığını’’ bildirdi.

Ağar, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: “Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz ile geçtiğimiz günlerde yaptığımız ve Merkez Sağ’da birlik konusunu tartıştığımız görüşmede, Sayın Yılmaz’ın kişisel herhangi bir talebi ve değerlendirmesi söz konusu olmamıştır. Kamuoyunda tartışılan, Sayın Yılmaz’ın partimizden milletvekili adayı olacağı söylentileri, gerçeği yansıtmamaktadır.’’

/ ANKARA

16.03.2007


 

TBMM onur ödülü Doğramacı’ya

Bu yılki Onur Ödülünün Prof. Dr. İhsan Doğramacı’ya verileceğini belirten TBMM Başkanı Bülent Arınç, ayrıca, 47 kurum ve kişiye ‘’Üstün Hizmet Ödülü’’ verilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi.

TBMM, bu yıl 47 kurum ve kişiye ‘’Üstün Hizmet Ödülü’’ verecek.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başkanlık Divanında alınan kararları açıkladı. Bu yılki Onur Ödülünün Prof. Dr. İhsan Doğramacı’ya verileceğini belirten Arınç, ayrıca, 47 kurum ve kişiye ‘’Üstün Hizmet Ödülü’’ verilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi. Arınç’ın verdiği bilgiye göre Aydın Doğan Vakfı, Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Elginkan Vakfı, Hüsnü Özyeğin Vakfı, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH), Köy Çocukları Eğitim Derneği, Malatya Eğitim Vakfı, Mehmet Muzaffer Akpınar Vakfı, Tüm İş Kadınları Derneği (TİKAD), Türkiye Kızılay Derneği, Vehbi Koç Vakfı, Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı (YOYAV), kurumsal bazda ödüle değer görüldü.çok sayıda işadamı ise kişisel bazda ödüle değer bulundu.

/ ANKARA

16.03.2007


 

Çankaya sürecinde son bir ay

Türkiye’nin 11. cumhurbaşkanının seçilme takviminin başlamasına 1 ay kaldı.

11. Cumhurbaşkanı seçimi için takvim, halen görev yapan Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin sona ereceği 16 Mayıstan bir ay önce, yani 16 Nisanda başlayacak. Seçim süreci, bu tarihten itibaren 30 gün içinde tamamlanacak. Bu sürenin ilk 10 günü adayların Meclis Başkanlık Divanına bildirilmesi ve kalan 20 gün içinde de seçimin tamamlanması gerekiyor.

En az 3’er gün arayla yapılacak oylamaların ilk iki turunda, üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun (367) oyu sağlanamazsa 3. tur oylamaya geçilecek ve 3. turda üye tam sayısının salt çoğunluğunu (276) sağlayan aday, Cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. Bu turda da üye tam sayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde, 3. turda en çok oyu alan iki aday arasında 4. tur yapılacak. Bu oylamada da Cumhurbaşkanı seçilemezse TBMM seçimleri yenilenecek.

/ ANKARA

16.03.2007


 

“İkna çabalarımız ABD’de sonuç verdi”

Washington’da temaslarını sürdüren TBMM heyetinde yer alan AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, Türkiye’nin ikna çabaları sonucu, ABD Temsilciler Meclisinde bekleyen sözde Ermeni soykırımı tasarısını destekleyen üyelerden ikisinin, imzalarını geri çektiğini bildirdi.

Bağış, TBMM heyetinin Kongre’deki ilk gün temaslarının ardından yaptığı açıklamada, Demokrat Partili Kansas milletvekili Dennis Moore’un kısa süre önce, Cumhuriyetçi Partili Pennsylvania milletvekili Phil English’in de dün itibarıyla Ermeni tasarısından imzalarını çektiğini belirterek “Bunda, Türkiye’nin, bizlerin ikna çabalarının büyük rolü oldu” dedi. Egemen Bağış, Washington’ı son ziyaret ettiği sekiz hafta önceki duruma oranla şimdi, Temsilciler Meclisindeki tasarının geçmeyeceği yönünde dahaiyimser olduğunu belirtti. Bağış, “Amerikalılar, durumun ehemmiyetinin farkında. Türkiye gibi bir müttefiki kaybetmek istemiyorlar” dedi.

/ WASHINGTON

16.03.2007


 

AKP, vekillere “adayları” sordu

AKP, teşkilatına gönderdiği ankette cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin olarak bazı partililerle ilgili görüş sordu. ‘

Erdoğan’ın adaylığını nasıl değerlendiriyorsunuz’ sorusunun ilk sırada yeraldığı ankette, Erdoğan’ın aday olmaması halinde, alternatif isim olarak eşlerinin başı açık olan dört partilinin adı verildi. Bu isimler Devlet Bakanı Beşir Atalay, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan. Parti Teşkilat Başkanlığı, soruları bir anket firması aracılığıyla parti teşkilatının tüm yöneticilerine gönderdi.

Köşk anketi formunda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Yardımcıları Abdüllatif Şener ve Mehmet Ali Şahin’in isimlerinin bulunmadığı belirtildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın anket sonuçlarının kısa süre içinde tamamlanmasını ve sonuçlarının genel merkeze iletilmesini istediği kaydedildi. Ankette, partinin yerel yöneticilerinin, ekonomik durumları, eğitim durumları, medeni hallerinin de sorulduğu ifade edildi.

Yeni Asya / İSTANBUL

16.03.2007


 

Diyanet’in yanına yeni cami

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, başkanlık binası yanında cami yaptıracaklarını bildirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarının, cami olmadığı için Cuma namazlarını sosyal tesislerdeki spor salonunda kıldıklarını belirten Er, yapılacak caminin kendi çalışanlarının yanısıra çevrenin de ihtiyacını karşılayacağını bildirdi.

Eskişehir yolundaki Diyanet İşleri Başkanlığı binası yanına yapılacak cami için çevrenin ihtiyacını da göz önüne aldıklarını söyleyen Er, bu sebeple caminin yaklaşık 4-6 bin kişilik olacağını söyledi.

Çalışanlarının Cuma namazlarını sosyal tesisler içindeki spor salonunda kıldıklarını belirten Er, “İhtiyacımız olduğu için yaptırıyoruz bu camiyi” dedi.

/ ANKARA

16.03.2007


 

250 bin şehide, 250 bin hatim

Anadolu Gençlik Dergisi (AGD) İstanbul Şube Başkanı Ömer Fuat Günday, Çanakkale şehitleri için 250 bin hatim kampanyası başlattıklarını ve herkesten katılım beklediklerini ifade etti.

Çanakkale Zaferi’nin 92. yıldönümü dolayısıyla düzenledikleri hatim kampanyası dolayısıyla gazetemizi ziyaret eden AGD Başkanı Ömer Fuat Günday, Başkan Yardımcıları Arslan Ateş ve Semih Tuncel Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz’le görüştü.

Anadolu Gençlik Dergisi olarak, “250 bin şehide 250 hatim” başlıklı bir kampanya başlattıklarını anlatan Günday, kampanyayı Çanakkale Zaferi’nin 92’inci yıldönümü olan 18 Mart 2007’ye yetiştirmeyi hedeflediklerini söyledi. İstanbul’a düşen hatim sayısının 53 bin olduğunu kaydeden Günday, vatandaşlardan hatim ve cüz almak isteyenlerin www.istanbulagd.org adresinden, AGD ilçe temsilciliklerinden veya 0 (212) 354 88 00 (Dahili 132) numaralı telefona başvurabileceklerini söyledi.

Günday, 250 bin hatimin duâsının 25 Mart 2007’de Çanakkale’de buluşarak toplu olarak yapılacağını, 24 Mart’ta ise Akgün Otel’de, Uluslararası Çanakkale Zaferi Sempozyumu’nu gerçekleştireceklerini ifade etti. Sözkonusu kampanyanın şehitlerimizi anmaya vesile olacak güzel bir girişim olduğunu söyleyen Güleçyüz de, gerekli desteği vereceklerini söyledi.

/ İSTANBUL

16.03.2007


 

Güler: Sorun; cehalet, yoksulluk, bürokrasi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye’de insanların önündeki en büyük sorunun bürokrasi olduğunu ifade etti. Güler, Türkiye’nin gelişmesinin, mazeret, bahane ve şikâyet kelimelerini lügatından çıkararak, planlama ve koordinasyon kelimelerini eklemesine bağlı olduğunu söyledi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Mühendisliği Kulübü’nün düzenlediği Yönetim Bilimleri Kongresi’nin açılışı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in katılımı ile gerçekleştirildi. Programın açılış töreninde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, Türkiye’nin önündeki en büyük engelin, cehalet ve yoksulluğun yanında bürokratik zaman kaybı olduğunu ifade etti. Güler, “Bizim hayatımızda üç kelime ağırlıklı olarak yer alır. Mazeret bahane ve şikâyet. Buna karşılık planlama, koordinasyon gibi kelimeler bize yabancı kelimelerdir. Bu üç kelimeyi lügatımızdan atmak, buna karşılık diğer kelimelerin de Türkçesini bulmamız gerekiyor. Hayatımıza mutlaka yerleştirmemiz gerekiyor.” diye konuştu.

Programın ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e plaket ve çiçek verildi. Güler, program sonrasında düzenlenen kokteylde kısa bir süre kaldıktan sonra salondan ayrıldı. Kongreye, organizasyonun sponsorlarından Aviva Türkiye CEO’su Carl O. Boher, Shell Petrolleri İcra Kurulu Üyesi Ahmet Erdem ve Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Gökyiğit de katıldı.

/ İSTANBUL

16.03.2007


 

İSKİ'nin yeni patronu Vural

Şirinevler’de 5 yaşındaki Dilara’nın rögara düşerek feci bir şekilde hayatını kaybetmesinin ardından görevden alınan İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur’un yerine Mevlüt Vural getirildi.

İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural, denizden arıtılacak suyun saf su olarak barajlara basılabileceğini, içilecek hale geldikten sonra şehir şebekesine dağıtılacağını belirterek, “İstanbulluya su sıkıntısı yaşatmayacağız” dedi.

İSKİ’nin yeni Genel Müdürü Mevlüt Vural, denizden su arıtma çalışmalarının hızla sürdüğünü, bir aya yakın bir süre içinde sonuç alınacağını belirtti. Daha önce Dursun Ali Dodur da aynı projeyi dile getirmişti. Denizden arıtılacak suyun şu an saf su haline getirilerek mevcut barajlarda basılacağını ve içilecek duruma getirileceğini ifade eden Vural, şöyle konuştu: “En rantabl ve en iyi suyu İstanbulluya sunmak için gece gündüz durmaksızın çalışıyoruz. Küresel ısınmadan İstanbul halkının en az etkilenmesi için elimizden geleni yapıyoruz, tüm tedbirleri aldık. İstanbul halkı susuz kalmayacak. İstanbul Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü (İSKİ), küresel ısınmadan en az etkilenecek şekilde gerekli tedbirleri almak için kolları sıvadı. Hizmetlerde devamlılık esastır daha önceki çalışmalar bizim tarafımızdan da sürdürülecek.”

/ İSTANBUL

16.03.2007


 

Emin Şirin'den Topbaş'a mektup

Genç Parti (GP) İstanbul Milletvekili Emin Şirin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a ‘’açık mektup’’ gönderdi.

Şirin, partinin İstanbul İl Başkanlığı Basın Bürosunca açıklanan mektubunda şunları kaydetti: “İhalesiz iş vermeyin, yandaşlarınıza rant ve menfaat dağıtmayın, izinleri alınmamış usulsüz işlemler yapıp, ileride kendinize rücu edilecek şekilde kamuyu zarara sokmayın. İSKİ ile belediyenin yol ve kavşak ihalelerinde yaptığı işlemlerin önemli bir miktarı mevzuata ve kanuna aykırı, bunun hesabını mutlaka soracağız. İETT arazisinin satışından gelecek milyar dolara yakın parayı da usulsüz ihalelerle yandaşlarınıza vermeyin.’’

Mektubunda İstanbul trafiğini rahatlatmak için 3 bin yeni otobüs alınması gerektiğini dile getiren Şirin, “İstanbullular’ı bu otobüslerle seyahat etmeye teşvik için sabah saat 07.00-10.00, akşam da 16.00-20.00 saatleri arası otobüsleri bedava yapın. Yine aynı saatlerde, köprü geçiş ücretlerini 5 YTL’ye çıkarın’’ görüşüne yer verdi .

/ İSTANBUL

16.03.2007


 

Başesgioğlu: Yoksulluk her yerde tehdit oluşturur

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, ihtiyaçların karşılanması yönünde verilecek mücadele için, her ülkenin kendi içinde olduğu gibi uluslararası düzeyde de uyumlu bir çabaya gerek duyulduğunu anlattı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, AB Dönem Başkanı Almanya tarafından yarın Berlin’de düzenlenecek ‘’Avrupa-Akdeniz Ortaklığı Çerçevesinde İstihdam ve Sosyal Diyalog’’ konulu sosyal ortaklar konferansına katılmak üzere Almanya’ya gitti.

Başesgioğlu, hareketinden önce yaptığı açıklamada, konferansta Barselona Süreci ve AB Ortaklık Politikasının istihdam üzerindeki etkilerini artırmaya yönelik yaklaşımların tartışılacağını belirtti. Bir yerdeki yoksulluğun diğer her yerdeki refah için tehdit oluşturduğunu ifade eden Başesgioğlu, ihtiyaçların karşılanması yönünde verilecek mücadele için, her ülkenin kendi içinde olduğu gibi uluslararası düzeyde de uyumlu bir çabaya gerek duyulduğunu anlattı.

Avrupa’da ve Akdeniz havzası etrafında yaşayan ulusların, barış ve refahın tesisi ve korunması amacıyla yapacakları işbirliğinde sosyo-ekonomik boyutun ve bilhassa da istihdamın hayati rolü bulunduğunu belirten Başesgioğlu, barış ve refahı sağlamak üzere hiçbir işbirliği alanını ihmal etmeyen kapsayıcı bir bakış açısının, sürdürülebilir ekonomik ve sosyal gelişmeyi, yoksullukla ve sosyal dışlanma ile mücadeleyi, göç baskılarını azaltmayı hedefleyen politikaları içermesi gerektiğini söyledi.

Başesgioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:’’Bölgede kaliteli istihdam yaratılarak işsizlikle mücadelede ve yaşamın kalitesinin yükseltilmesinde yeterince mesafe alınamaması halinde, gelişme sürdürülebilir olamayacak, Avrupa ülkelerine yönelik göç baskısı artarak devam edecek, yoksulluk ve sosyal dışlanma yeni olumsuz duyguları besleyebilecektir.’’

/ ANKARA

16.03.2007


 

Hıristiyan heyetin imam atamasına tepki

Batı Trakya’da 240 imamın istihdam edilmesini öngören yasanın Yunanistan Parlamentosu’nda kabul edilmesiyle ilgili konuşan Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa Milletvekili Mustafa Dündar, atamaların azınlığın dışında bir heyet tarafından yapılmasının Lozan Antlaşması’na aykırı olduğunu belirtti.

Dündar, “Yunanistan’da yönetimin kiliselere herhangi bir şekilde atama yetkisinin olmamasına rağmen, Müslümanlar için din adamının Hristiyan bir heyet tarafından atanması, olayın ne kadar garip bir uygulama olduğunu da ortaya koymaktadır. Bu tür uygulamalar var olan azınlık sorunlarını çözümüne herhangi bir katkı sağlamaz” diye konuştu. Türkiye Yunanistan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı da olan AKP Bursa Milletvekili Mustafa Dündar, Bursa Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’ni ziyaret etti. Dündar, dernek başkanlığa seçilen Avukat Hasan Çavuşoğlu ile Yönetim Kurulu üyelerini kutlayarak başarılar diledi.

Batı Trakya’da özellikle son zamanlarda yaşanan gelişmeleri Dündar’a ileten dernek başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, Yunanistan Parlamentosu’nda kabul edilen ‘İmam Yasası’ hakkında görüşlerini aktardı. Dernek Başkanı Av. Hasan Çavuşoğlu Bursa’da yıllar önce işyeri açarak vergi levhasını asmış Batı Trakyalılar’a, çalışma izinleri olmadığı gerekçesiyle ceza kesildiğini, bunun sıkıntılara sebep olduğunu belirterek, bu sorunun giderilmesini talep etti.

/ BURSA

16.03.2007


 

Marmaray’da dev adım

Marmaray Projesi’nde ilk tüpü yerleştirme aşamasına geldiklerini bildiren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “İlk tüpün yerleştirilmesi, köstebek olarak ifade edilen TBN makinelerinin denizin altında tünel açmasından sonraki en önemli aşama” dedi.

Yıldırım, ilk tüp tünelin, Boğaz’daki akıntı ve hava durumu dikkate alınarak 10 gün içinde denizin 60 metre altına yerleştirileceğini söyledi.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, ABD’deki 41 metre derinlikteki Bart Tüneli’nin dünyadaki en derin tüp tünel olarak bilindiğini, Marmaray’da ise tüp tünellerin 60 metre derinliğe konulacağını belirtti.

Hem tüplerin yerleştirildiği derinlik hem de Boğaz’daki çift yönlü akıntının geçtiği noktaya tüplerin yerleştirilmesi sebebiyle projenin tüm dünyasının ilgisini çektiğini anlatan Yıldırım, “Tünellerin depreme karşı güvenliğinin sağlanması amacıyla 460 metrelik mesafede 2770 noktadan kazık çakılarak beton enjekte edildi, depreme karşı zemin güvenli hale getirildi” dedi. Batırma tüp tünellerin 15.3 metre genişliğinde ve 8,5 metre yüksekliğinde olacağını anımsatan Yıldırım, tüplerin batırılacağı 1384 metre uzunluğunda ve taban genişliği 20 metre, yüksekliği ise 10-18 metre arasında değişen hendek kazılması işinin son aşamaya geldiğini, bu iş için yaklaşık 1 milyon 200 bin metreküp kum çıkarılarak kanal açıldığını belirtti.

Kanala, boyları 98,5-135 metre arasında değişen 11 adet tüp tünel konulacağını ifade eden Yıldırım, hazır olan ilk tüp tünelin 10 gün içinde, diğerlerinin ise ortalama 1,5-2 aylık periyotlarla yerleştirileceğini söyledi.

/ ANKARA

16.03.2007


 

Çocuklara sevgi adına baskı uygulamayın

Eğitimci Saliha Erdim, sevgi kavramının çocuklara karşı bir baskı aracına dönüştürüldüğünü söyleyerek anne-babaları uyardı: ‘Sevgi mutluluk vesilesidir. Sevgi adına baskı uygulayıp çocukları kendinizden uzaklaştırmayın!’

Ümraniye Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Toplum ve Ailede Sevgi’ konulu seminerde konuşan eğitimci Saliha Erdim, sevgi kavramının toplumda bilinçli-bilinçsiz istismar edildiğini söyledi. Eşler arasında olduğu gibi, aile bireyleri ve toplumda da aynı hataya düşüldüğünü belirten Saliha Erdim, ‘herkes sevgi adına birbirinin özgürlüğünü kısıtlıyor, baskı ve hatta şiddet uyguluyor’ dedi. Bu konuda anne ve babaların sıklıkla yaptığı bir hatayı konu edinen Erdim, ‘hem anne hem de baba çocuğa baskı ve şiddeti uyguladıktan sonra ‘bunu seni sevdiğimiz için yapıyoruz’ diyerek, onu sevgi kavramına karşı tavır almaya ittiklerini belirtti. ‘Sevgi şefkattir. Verilirken de şefkatle verilir’ diyen Erdim, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Meselâ çocuk bir yaramazlık yaptığında, bardak veya bir başka eşya kırdığında ayakkabılarının bağlarını bağlarken sabırsızlaştığında anne-babalar öfkelenip, sertleşiyor ve hatta çocuğu dövüyor. Daha sonra da bunları hep sevdiği için yaptığını söylüyor. Kusura bakmayın ama ben bu tür bir sevgiye çok kızıyorum. Sevgi adına yaptığımız bu tür baskı, dayatma, dayak ve cezalandırmalar çocuğu boğuyor. Oysa sevgi yaşatır, sevgi sevdirir, sevgi yakınlaştırır, sevgi şefkattir. Ama biz sevgiyi nasıl kullanacağımızı bilmediğimiz için, ne yazık ki sevgiyi tüketen, soğutan ve uzaklaştıran bir mekanizmaya dönüştürdük. Çocuklarımıza dünyayı, insanı, hayatı, hayvanları, çiçekleri sevmeyi dolu dolu anlatabilmişsek, verebilmişsek sevgiyi bu şekilde amacına ulaştırmış, çocuklarımıza ve yeni nesillere aktarabilmiş oluruz. Sevgisizlik en büyük fakirliktir. İçimizde sevgi var. Üstelik parayla alınmıyor, çalışmakla kazanılmıyor, aramakla bulunmuyor. Hepimizin içinde var. Fazlasıyla var. Hâlâ neden bu büyük zenginliği paylaşmıyoruz? Üstelik öyle kuvvetli, öyle anlamlı bir bağ ki sevgi, paylaştıkça artan, çoğalan bir mutluluk kaynağına dönüşüyor. O halde sevgiyi aramızda yaşayıp, önce karı-koca arasında, daha sonra da çocuklarımıza ve diğer aile bireyleri ve insanlarla aramızda sevgi alış verişini arttırmalıyız. Ama sevgiyi bu kavramın ruhuna uygun bir üslûpla yaşamalı ve yaşatmalıyız.’

Yeni Asya / İSTANBUL

16.03.2007


 

Bu beldede içki ve kumar yasak

Kocaeli’de şehir merkezine 25 kilometre uzaklığı bulunan Acısu Beldesi’nde 40 yıl önce 1967 yılında köydeki ihtiyar heyet tarafından konulan içki ve kumar yasağını belde halkı sürdürüyor.

Alkollü içecek satılmayan beldede 4 kıraathane var ve hiçbirinde tavla dahi oynanmıyor. Karardan vatandaşın oldukça memnun olduğunu söyleyen Acısu Belediye Başkanı Abdullah Sungur, bu kararın Acısu Beldesi’nin köy olduğu zamanlar ihtiyar heyeti tarafından alındığını söyledi. Belediye meclisi olarak bu yasağı devam ettireceklerini söyleyen Sungur karardan yaşlıların da gençlerin de memnun olduğunun altını çizerek yasağın getirmiş olduğu huzurlu ortamı belediye yönetimi olarak sürdüreceklerini belirtti.

/ KOCAELİ

16.03.2007


 

57 yıl ehliyetsiz kamyon kullandı

Fransa’nın Nantes şehrinde, 57 yıldır ehliyetsiz otomobil kullanan 78 yaşındaki bir sürücüye, 3 ay tecilli hapis cezası verildi. İhtiyar sürücü, geçen Ocak ayında otoban korkuluğuna çarpması sonucu yakayı ele verdi.

Yaklaşık 40 yıl süreyle 3.5 ton ağırlığında bir kamyon kullanan yaşlı sürücünün, hiçbir zaman trafik polisleri tarafından durdurulmaması da, kamuoyunda büyük bir şaşkınlık meydana getirdi.

Sürücünün, iş için çok gerektiği zamanlarda, 1949 yılında aldığı askeri ehliyeti kullandığı ortaya çıktı.

/ PARİS

16.03.2007


 

Kalaycılığa çelik tencere darbesi

Kalaycılık mesleği, çelik tencere kullanımının yaygınlaşması ve bu işle uğraşanların sayısının her geçen gün azalmasıyla bitme noktasına geldi.

Mersin’in Silifke ilçesinde kalaycılık yapan İzzet Balcı, yıllar önce çok fazla rağbet gören kalaycılık mesleğine bugün ilgi duyulmadığını ifade ederek, ayakta tutmaya çalıştığı mesleğini öğretecek çırak bulamamaktan yakındı. İlkokulu bitirdikten sonra 1976 yılında çırak olarak mesleğe başladığını belirten Balcı, “Silifke’nin tek kalaycı ustası benim. İlçemizde kalaycılık mesleğini öğrenecek çırak ve kalfa bulamadığım için ileri ki yıllarda bu mesleği devam ettirecek kimse kalmayacak” dedi.

/ MERSİN

16.03.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004