Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Bu toprakların tiyatrosu

İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Kültür A.Ş’nin desteğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen “Geleneksel Türk Tiyatrosu Günleri’’ başladı. Faaliyetin Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde yapılan açılışında konuşan Proje Koordinatörü tiyatro san’atçısı Okday Korunan, orta oyunu ya da geleneksel tiyatronun halk kültürünün içinde değerlendirilebilecek bir alan olduğuna işaret etti.

Korunan, ‘’Ama bakıyoruz sokağa, gelenekselden eser yok. Artık her şey değişmiş, başka bir popüler kültür, başka bir halk kültürü diretiliyor insanlara. Kendini, kimliğini, hafızasını silen bir kültür...’’ dedi.

Türk kültürünün yüzünün Batıya dönmesinin Batıyı taklit etmek, klişelerini almak olmadığını dile getiren Korunan, Türk tiyatrosunu kendi öz kaynaklarından yola çıkarak başka bir yere taşımak istediklerini kaydetti.

Korunan, ‘’Kendi öz kaynaklarıyla beslenmeyen bir kültürün geleceği şekillendirmesi, ulusal kimliğini sürdürmesi, uluslararası alanda başarılı olabilmesi beklenemez’’ diye konuştu.

GELENEKSEL TİYATRODAN ULUSAL TİYATROYA

Faaliyette ulusal tiyatroya giden yolda geleneksel tiyatronun önemini tartışacaklarını, Karagöz’ü, kukla tiyatrosunu, köy seyirliğini konuşacaklarını anlatan Korunan, şunları söyledi:

“Geleneksel Türk tiyatrosunda eğer bir sıkıntı varsa, yaratılan sıkıntıları aşmak, Türk tiyatrosunun kaynaklarına ulaşmak, Türk tiyatrosunu besleyen geleneksel ögelerden faydalanmak, sosyolojik yapımız içinde geleneksel tiyatronun bize kattıklarını değerlendirmek ve önümüze ışık tutmak üzere bu çalışmayı başlattık. Muradımız bu çalışmalarda derlediğimiz bilgi ve birikimi toparlayıp, bunu bir DVD kitapçık haline getirmek.’’

Kültür A.Ş Genel Müdürü Nevzat Bayhan da küreselleşen dünyada insanların ve san’atın aynılaştığını ifade ederek, ‘’Bu faaliyet o aynılaşan dünyada benzer davranış özellikleri gösteren toplumlarda zenginliklerin, farklılıkların farkında olmanın bir adımı. Geleneksel temaşa san’atımız, üzerinde çok durulması, zaman ayrılması ve belki de bütün dünyaya tanıtılması gereken bir değerimiz’’ şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Geleneksel Türk Tiyatrosu Günleri’ne katkıda bulunan kişilere plaket ve beratları sunuldu.

Açılışta Üsküdar Karagöz Tiyatrosu san’atçıları kukla gösterisi sunarken, Üstün İnanç da ‘’Geleneksel Türk tiyatrosunun görsel san’atlarımıza katkıları’’ konulu seminer verdi.

Bu akşam sona erecek olan faaliyetin 7-9 Mayıs tarihleri arasındaki bölümü ise İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Kampüsü’nde yapılacak.

Faaliyetlerde, alanlarının uzmanı katılımcılar karagöz, kukla, köyseyirlik alanlarında söyleşiler gerçekleştirecekler ve örnekler sunacaklar.

04.05.2007


 

“Mevlânâ” ödülleri sahiplerini buldu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Edindirme Kursları (İSMEK) tarafından düzenlenen ‘’Mevlânâ’’ konulu branş yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi.

Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Mevlânâ’nın, 800 yıl önce insanlara ‘’ne olursan ol gel’’ çağrısında bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

‘’2007 yılı UNESCO tarafından ‘Mevlânâ Yılı’ olarak ilân edildi. Dünyanın her tarafında Mevlânâ’nın insanoğluna çağrısı tekrarlanacak. İnsanoğlu olarak ortak mekânları ne kadar artırır, ne kadar bir araya gelirsek, sevgi ve hoşgörümüz o denli gelişir. Mevlânâ’nın çağrısındaki temel, ‘yaratılanı yaratandan ötürü sevme’ anlayışının bir yansımasıdır. Mevlânâ’nın ‘Kavga, gürültü, çekişme, birbirimize karşı düşmanca bakış niye? Hoşgörü ve sevgi her şeyi yener. Ve güzellikler dünyayı ve ülkeyi donatır’ anlamında çağrısı var.’’

Mevlânâ’nın bu çağrısının, her dönem ve her zaman geçerli olduğunu vurgulayan Topbaş, onun öğretilerinin insanlar için yeni bir rehber ve bakış olduğunu söyledi. Topbaş, Mevlânâ’nın ‘’Hangi kültürden olursa olsun kucaklaşalım’’ çağrısında bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: ‘’Bu anlamda İstanbul’u, farklı kültürden insanların bir araya gelerek, asırlardan beri hoşgörü ve sevgiyle yaşadığı bir barış şehri olarak, Mevlânâ’nın bahsettiği bir hayat alanı olarak görmekteyim. Biz insanlar, mekânları ne kadar birlikte kullanırsak, ne kadar paylaşır ve bir araya gelirsek, tahammül gücümüz, birbirimize olan sempatimiz, birbirimizi anlama anlayışımız o denli artar. Birbirimizi daha fazla sevmiş oluruz, böylece yaşam alanlarımız çok daha güzellikle donanır.’’

Konuşmaların ardından Kadir Topbaş ve eşi Özleyiş Topbaş, 10 ayrı branşta düzenlenen ‘’Mevlânâ’’ konulu yarışmada dereceye giren 39 kursiyere ödül ve teşekkür belgelerini verdi. Törende dereceye girenlere toplam 55 bin YTL’lik para ödülü verildi. Törende daha sonra Galata Mevlevihanesi Sema Grubu gösteri yaptı.

04.05.2007


 

Hanımlar kermese bekliyor

Demokrat Hanımlar Derneği üyelerinin hayır kermesi Şirinevler’de devam ediyor. Giyimden mefruşata, gıdadan kitap reyonuna kadar çok çeşitli ürünleri hayır için satışa sunan dernek üyeleri, İstanbullu bütün hayırseverleri kermese beklediklerini ifade etti.

Şirinevler Meydanı yakınlarında, Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi Meriç Sokak’ta açtıkları kermesin geliri ile gençlerin eğitimine katkıda bulunacaklarını belirten Demokrat Hanımlar Derneği üyeleri, kermesin hediyelik ve çeyizlik eşyaları ile dikkat çektiğini dile getirdi. Kendi el emeklerinden oluşan ürünleri kermeste gençler yararına satışa sunan hanımlar kermeslerinde giyim ve gıda bölümlerinin de ilgi gördüğünü belirtti. Önceki gün açılışı yapılan kermesin Salı gününe kadar devam edeceğini söyleyen hanımlar, “Züccaciye, giyim ve aradığınız her şeyi bulacağınız kermesimize katılımlarınızla bu hayır yarışına sizler de ortak olun” dedi. Kermeste yöresel yiyeceklerin de müşterilerin beğenisine sunulduğunu belirten hanımlar, kermeslerinin sabah 10:00 akşam 20:00 saatleri arasında devam ettiğini söyledi.

Yeni Asya / İSTANBUL

04.05.2007


 

Nobelli Pamuk: Medeniyetler arası diyalogtan yanayım

HAMBURG- Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, kendisini hem Batı hem de Doğu kültürüne ait hissettiğini belirterek, medeniyetler arası diyalogdan yana olduğunu söyledi. Pamuk, Almanya’nın Hamburg şehrinde “İstanbul: Hatıralar ve Şehir” adlı kitabının tanıtımını yaptı.

Pamuk’un kitabından bazı bölümler okuduğu toplantıya, çok sayıda edebiyat sever katıldı.

Pamuk, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Benim amacım Doğu ile Batı arasında bir köprü kurmak değil. Avrupalılara Türkleri anlatmak da değil. Amacım güzel kitap yazmak, dünyadaki sorunlardan ve kendi yaşadıklarımdan güzel sonuçlar çıkartmak. Doğu ile Batı’nın kavga etmesini istemiyorum. Avrupa ve İslâm arasında da çatışma olmasın. Ben her iki kültüre de aidim. Medeniyetler arası diyalogdan yanayım. Ancak tüm bunları sağlamak için üzerime vazife almadım.”

04.05.2007


 

300 Spartalıya İran’dan cevap

Kurgusu ve konusuyla başta İranlılar olmak üzere pek çok ülkede tepki toplayan 300 Spartalı filmine karşı İranlıların çektiği ‘Persepolis’e Övgü’ isimli film İran’da gösterime girdi.

İran, Hollywood yapımı “300” filmine aynı taktikle misillemede bulundu. İranlı yönetmen Farzin Rızayen’in yönettiği “Persepolis’e Övgü” adlı belgesel film, İran’da gösterime girdi. Belgeselin yurtdışında da gösterimi planlanıyor. İran’ın amacı hem gerçek Pers tarihini ortaya koymak hem de 300 Spartalı’ya karşı İranlıların tepkisini göstermek. Üstelik bu tek film de olmayacak. İranlılar, bazı batılılarla yeni bir belgesel üzerinde çalışmaya başladı bile. “Persepolis Kadar Basit” adlı belgesel için Pers antik şehrinin dijital teknolojiyle yeniden inşa edilmesi planlanıyor.

04.05.2007


 

Fransız akademisyen: Okudum, huzur doldum

Fransız Akademisinin Cezayir asıllı üyesi Prof. Dr. Assia Djebar, son dönemde Mevlânâ’nın Fihi Mafih adlı eseriyle tanıştığını, okudukça içinin huzur dolduğunu hissettiğini söyledi.

Djebar, Selçuk Üniversitesince (SÜ) Alaaddin Keykubad Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezinde düzenlenen 2007 UNESCO Mevlânâ Yılı 7. Dil, Yazın ve Deyişbilimi Sempozyumu’nun açılış töreninde bir konuşma yaptı.

Mevlânâ Yılı’nın bütün dünyada çeşitli faaliyetlerle kutlanmakta olduğunu ifade eden Djebar, Mevlânâ’nın düşünceleri ve felsefesiyle dünyayı etkileyen bir kişi olduğunu, Mevlânâ’nın büyüklüğünün, dünyanın herhangi bir yerinde insanların kendisini konuşmak için toplanmasından bile anlaşılabileceğini ifade etti.

Kuzey Afrika asıllı biri olarak, gençliğini Mevlânâ’yı tanımadan, Ondan uzak geçirdiği için üzgün olduğunu vurgulayan Djebar, “Hayatım hep görünmeyeni ve bilinmeyeni aramakla geçti. Bu arayışım bu yıl Ocak ayından beri önemli bir yol kat etti. Çünkü bu tarihte ilk kez Mevlânâ’nın Fransızca’ya çevrilmiş Fihi Mafih adlı eseriyle tanıştım. Geceleri her gün birer parça okuyorum. Okudukça içimin huzur dolduğunu hissediyorum. Bu kitap ömrümüzün kitabıdır.’’

SÜ Mevlânâ Araştırma ve Uygulama Merkezi (SÜMAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler ise 40’a yakın ülkeden bilim adamlarının katılımıyla gerçekleştirilen bu sempozyuma ev sahipliği yapmaktan çok mutlu olduğunu belirtti.

Katılımcıların, çeşitli konularda bildirilerini sunup konuşmalar yapacağı sempozyumun 3 gün süreceğini, ardından da hazırlanacak bir bildirinin yayınlanacağını vurgulayan Şimşekler, ‘’SÜMAM olarak, kuruluşumuzun ardından geçen 2 yıl boyunca 16’ya yakın panel ve sempozyum düzenledik. Bunu sıfır bütçeyle ve SÜ’nün olanaklarıyla yaptık. Bu nedenle sayın Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Okudan’a teşekkür ediyorum’’ dedi.

SÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan ise konuşmasında, Mevlânâ’nın bilimsel olarak daha fazla araştırılıp dünyaya tanıtılmasına büyük önem verdiklerini, bu amaçla yeni bir kültür ve araştırma binasının temelini 2007 yılında atacaklarını belirtti.

Mevlânâ’nın mesajlarının bütün dünyaya ulaşmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Okudan, “Allah aşkına Mevlânâ’nın hoşgörüsünü daha fazla anlatın. Özellikle ülkemizin bugünlerde Mevlânâ’nın düşüncelerine daha fazla ihtiyacı var’’ diye konuştu.

04.05.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004