Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

ANAVATAN çekildi, DP’yi destekleyecek

Anavatan Partisi ile Demokrat Parti arasındaki birleşmenin önü YSK Başkanı Muammer Aydın’ın, “ANAVATAN’dan aday gösterilenler istifa etseler bile Demokrat Parti’den aday olamaz” sözleriyle kesilirken, Anavatan Partisi, seçimlere katılmama kararı aldı.

YSK Başkanı Aydın, YSK Başkanlığı binası önünde gazetecilerin sorularını cevapladı.

Aydın, ANAVATAN ile DP arasındaki girişimlerin hatırlatılması üzerine, 2820 sayılı Siyası Partiler Kanunu ile milletvekili Seçimi Kanunu’nda yer alan ortak hükümlere göre, ‘’bir partiden aday gösterilenlerin daha sonra istifa etseler bile başka bir partiden aday olamayacaklarını’’ belirtti. Muammer Aydın, ‘’ANAVATAN’dan aday gösterilenler istifa etseler bile DP’den aday olamazlar’’ diye konuştu.

Bir partiden istifa edenlerin bağımsız aday olabileceklerini anlatan Aydın, bağımsız adaylık için de sürenin dolduğunu dile getirdi.

Muammer Aydın, ayrıca YSK Başkanlığı’na söz konusu çerçevede herhangi bir başvuru yapılmadığını da bildirdi.

ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu ise evinin önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, siyasetin bu kadar kutuplaştığı bir ortamda bölen değil, bütünleştiren taraf olmayı arzu ettiklerini söyledi. Hem teşkilatların bütünleştirilmesi, hem de eşit temsil konusunda kendilerine verilen sözler tutulmamış olsa da verilen taahhütlere bugün yeniden itibar ettiklerini ifade eden Mumcu, ‘’Çünkü milletimiz bu bütünleşmeyi istiyor’’ diye konuştu.

Artık bundan sonra gerekli açıklamaların DP’den gelmesi gerektiğini kaydeden Erkan Mumcu, şunları söyledi:

‘’Bundan sonra olacakların sorumlusu biz değiliz. Ne olacaksa muhataplarımızın tutumlarına göre olacaktır. Muhataplarımızın içtenliklerini, samimiyetlerini yansıtacakları bir fırsat önlerinde duruyor. Biz inançla başlattığımız bir sürecin tamamlanması için bugüne kadar yaptığımız fedakarlıkların üstüne bugün yeni bir fedakarlık koyuyoruz. Bu, seçime katılmamak, DP’nin seçim başarısı için çalışmaktır. Bu konuda başarının umulan düzeyde gerçekleşmesi elbette Anavatan Partisi teşkilatlarının bu seçime gönüllü katılmasıyla mümkün olurdu. Gönüllü katılımı sağlayacak olan şey Anavatan Partisi’nde siyaset yapmış kişilerin de bu listelerde en azından insanların vicdanlarını tatmin edecek şekilde yer almasıyla olabilirdi. Bunun olup olmayacağını hep beraber göreceğiz. Ama bunun pazarlığını yapmayacağız.’’ Aygün adaylıktan çekildi Bu arada Demokrat Partiden Ankara 1. Bölge 1. sıra milletvekili adayı Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün adaylıktan çekildi. Aygün, çekilme dilekçesini Yüksek Seçim Kuruluna gönderdi.

/ ANKARA

09.06.2007


 

Kutuplaşmaya hizmet eder

Genelkurmayın www.tsk.mil.tr adresinde yayın yapan internet sitesinde önceki gece yayınlanan basın açıklaması tepki gördü. İnsan hakları kuruluşları, barış ve demokrasi çağrısında bulunan herkesin teröre hizmet ediyor gibi gösterildiği bildirinin tehlikeli bir kutuplaşmaya yol açacağını ileri sürdüler. Bu tür çağrıların etnik milliyetçi damarları tahrik ederek, seçim dönemine girildiği şu günlerde gerilimi daha da tırmandırabileceği belirtiliyor.

Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), terörle mücadele konusunda sarsılmaz bir kararlılığa sahip olduğu ve bu tür saldırılara gereken cevabı vereceğinin tartışılmaz bir gerçek olduğu belirtilerek, ‘’TSK’nın beklentisi; bu tür terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir’’ denildi.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde önceki gece yer alan basın açıklamasında, şu ifadeler yeraldı:

‘’Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 12 Nisan 2007 tarihinde yapmış olduğu basın toplantısında, terörün Mayıs 2007 tarihinden itibaren tırmanacağını, kamuoyuna açık bir şekilde açıklamıştır. Son günlerde ortaya çıkan terör olayları, bu açıklamaların gerçekçi olduğunu göstermiştir.

Bu terör eylemleri, aynı zamanda bölücü ve ırkçı terör örgütünün gerçek niyetlerini de çok açık bir şekilde ortaya koymuştur.

Her fırsatta, yurt içinde ve yurt dışında barış, özgürlük ve demokrasi gibi insanlığın yüksek değerlerini, terör örgütüne paravan olarak kullanan kişi ve kuruluşların, bu olayların gerçek yüzlerini görme zamanı artık gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, ulusal ve üniter yapısının, çağ dışı bir yapı olduğunu düşünen bir yaklaşım ile karşı karşıyadır. Ulusumuzun bu tehlikeli yaklaşımı fark etmek zorunluluğu vardır ve olmalıdır.

Ortaya çıkan ve giderek artan terör eylemlerinin, bu tür düşüncelerin ve bunları dolaylı ve doğrudan destekleyenlerin çarpık düşüncelerinin çok açık bir göstergesi olduğu şüphesizdir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, terörle mücadele konusunda sarsılmaz bir kararlılığa sahiptir ve bu tür saldırılara gereken cevabı vereceği tartışılmaz bir gerçektir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin beklentisi; bu tür terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir.’’ Geçici güvenlik bölgeleri sınırlı arazide Dün Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Şırnak, Hakkari ve Tuz Gölü’ndeki toplam beş alanda atış ve tatbikat amacıyla ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerine uygun olarak Geçici Askerî Güvenlik Bölgesi ilân edildiğini belirtilerek, ilan edilen güvenlik bölgelerinin tüm il sınırlarını değil, sınırlandırılmış arazi kesimlerini kapsadığı vurgulandı. İnternet sitesinde yer alan bilgi notunda, ‘’Bu uygulama, askerî ihtiyaçlara göre geçmişten günümüze kadar sürekli icra edilen bir yöntemdir. Bu nedenle, uygulamanın başka anlamlara çekilmesi gerçeği yansıtmamaktadır’’ denildi. TSK, terör mitingi mi istiyor? Genelkurmayın www.tsk.mil.tr adresinde yayın yapan internet sitesinde önceki gece yayınlanan basın açıklaması tepki gördü. İnsan hakları kuruluşları, barış ve demokrasi çağrısında bulunan herkesin teröre hizmet ediyor gibi gösterildiği bildirinin tehlikeli bir kutuplaşmaya yol açacağını ileri sürdüler. Bu tür çağrıların etnik milliyetçi damarları tahrik ederek ve gerilimi tırmandırabileceği belirtiliyor. İnsan Hakları Ortak Platformu’ndan yapılan açıklamada, Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yayınladığı basın açıklamasının demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları açısından kabul edilemez bir açıklama olduğu kaydedildi.

/ ANKARA

09.06.2007


 

Erbakan ve eski DEP’liler aday olamayacak

YSK Başkanı Aydın, kapatılan RP’nin eski genel başkanı Necmettin Erbakan ile eski DEP’liler Orhan Doğan, Selim Sadak ve Hatip Dicle’nin ‘’milletvekili adayı olamayacağına’’ karar verildiğini bildirdi.

YSK Başkanı Aydın, gazetecilerin soruları üzerine, kapatılan RP’nin son Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile eski DEP’lilerin durumu konusunda da şunları söyledi:

‘’Biz aday olanların durumunu milletvekili seçilme yeterliliği yönünden incelemeye devam ediyoruz. Bazıları sonuçlandı. Necmettin Erbakan, Orhan Doğan, Selim Sadak ve Hatip Dicle’nin milletvekili olamayacağına karar verildi.’’

Aydın, haklarında çeşitli davalar bulunan ve yargılamaları devam edenlerin durumları konusunda karar verilip verilmediğinin sorulması üzerine, ‘’Biz adayların sabıka kaydına bakarız. Sabıka kaydı varsa engel... Mahkemesi devam eden kişi mahkum olmuş değildir.’’ ceabını verdi.

Erbakan, kapatılan RP’nin 1997 yılı Hazine yardımıyla ilgili ‘’kayıp trilyon’’ davasında ‘’özel belgede sahtecilik’’; kapatılan DEP’in eski milletvekilleri Doğan, Sadak ve Dicle ise ‘’terör örgütü üyeliği’’ suçlarından mahkum olmaları ve haklarındaki kararın kesinleşmesi nedeniyle aday olamıyorlar.

/ ANKARA

09.06.2007


 

HÜRPARTİ, CHP’ye katılıyor

Hürriyet ve Değişim Partisi (HÜRPARTİ) Genel Başkanı Yaşar Okuyan, “partisinin başkanlık divanında CHP’ye iltihak kararı alındığını’’ söyledi.

Okuyan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı parti genel merkezinde ziyaret etti. Okuyan, ziyarette yaptığı açıklamada, HÜRPARTİ Başkanlık Divanı toplantısında ‘’CHP’ye iltihak kararı alındığını’’ bildirdi.

/ ANKARA

09.06.2007


 

Menteşe: Dine hizmet Allah rızası için yapılır

Yeni Asya’ya konuşan Millî Eğitim eski Bakanı Nahit Menteşe, Bağcılar Lisesi’nde öğrencilerin namaz kılmasıyla başlayan tartışma ile ilgili olarak, kendi iktidarlarında bu tür konuların istismarına müsaade etmediklerini, özellikle din ve inanç konularındaki hizmetlerini “Allah rızası için” yaptıklarını vurguladı.

Bağcılar Lisesinde öğrencilerin namaz kılmasıyla başlayan tartışma, 13 Aralık 1977’de Adalet Partisi (AP) Millî Eğitim Bakanı Nahit Menteşe döneminde yayınlanan “namaz kılmak isteyen öğrencilere kolaylık sağlanmasını” isteyen genelge üzerinden devam ediyor. Farklı kesimlerin sözlerini kendilerine göre çarpıttığından şikâyet eden Menteşe, “Ben artık bu konuda hiç konuşmak istemiyordum. Çeşitli beyanlarım bir şekilde çarpıtılıyor onun için hiç konuşmak istemiyorum” dedi.

Menteşe, son kez Yeni Asya’ya konuştuğunu açıkladı. 13 Aralık 1977 tarihli genelgenin Müsteşar Abdurrahman Demirtaş imzasıyla gönderildiğini hatırlatan Menteşe, “genelgede namaz kılanlara kolaylık sağlayın deniyor. Genelge o gün yayınlandığında tartışma olmamıştı. İlk defa çıkarıyorlar bunu” dedi.

YENİ ASYA OKUYUCULARI İYİ BİLİR

Kendi iktidarlarında bu tür konuların istismarına müsaade etmediklerini, özellikle din ve inanç konularındaki hizmetlerini “Allah rızası için” yaptıklarını vurgulayan Menteşe şöyle konuştu:

“O zaman çocuklar dövüşüyor, kavga ediyor birbirlerini öldürüyorlardı. Gönüllerine, kafalarına Allah korkusu koymak için gayret ediyorduk o zaman. Bunu Yeni Asya okuyucuları gayet iyi bilirler.

Allah rızası için dine hizmet edilsin. İstismar için değil. Bizim yaptığımız hep böyle olmuştur. Hiçbir zaman ondan çıkar sağlamak yolunu seçmedik. Din eğitiminde olsun inançlarda olsun iktidarımız bundan bir çıkar sağlasın yolunu hiçbir zaman seçmedik. Önemli olan insanların hürriyet ortamını teneffüs etmeleri, özgürlüklerini kullanmalarıdır. Bunları illaki bir politik bir çıkarı veya getirisi olsun diye yapmadık. Bu hep öyle olmuştur.”

GENELGEDE NE VAR?

13 Aralık 1977 tarihli, Millî Eğitim Bakanı Nahit Menteşe adına Müsteşar Abdurrahman Demirtaş imzasıyla bütün valiliklere gönderilen genelgede şu ifadeler yer alıyor:

“Bazı öğrenci velileri Bakanlığımıza zaman zaman yaptıkları müracaatlarında ibadet etmek isteyen çocukları için okul müdürlüklerince gereken kolaylıkların gösterilmesini talep etmektedirler.

Bilindiği gibi din ve vicdan hürriyeti Anayasa’mızın 19. maddesi ile teminat altına alınmıştır. Bu itibarla bakanlığımıza bağlı okullarda ders saatleri dışında ibadetlerini yerine getirmek isteyen öğrencilere okul idarelerince mümkün olan kolaylıkların gösterilmesi gerekmektedir.”

Kemal BENEK / ANKARA

09.06.2007


 

TÜSİAD: Sınır ötesi harekât piyasaları sarsar

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, sınır ötesi operasyon senaryolarına ilişkin olarak, “Ümit ediyorum ki Türkiye, bu duruma itilmek, böyle bir şeyi yapmak zorunda kalmaz. Ama bu tür gelişmeler olursa tabiî bunların ekonomi piyasalarında, finansal piyasalarda olumsuz etkileri olabilir’’ dedi.

Teröre karşı özellikle milletin tek yürek olması ve tepki vermesinden yana olduklarını aktaran Yalçındağ, “Tabiî terörü biz de lânetliyoruz. Her gün terörle ilgili acı haberler duymamız hepimizin içini yakıyor. Öyle zannediyorum ki toplum olarak da teröre karşı tepkimizi ortaya koyuyoruz” diye konuştu.

Bir gazetecinin, Kuzey Irak’a müdahale konusunda Genelkurmay Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını hatırlatması üzerine de Yalçındağ, “Devletin tepesinde bugün itibarıyla daha büyük bir uzlaşma olduğunu fark ediyorum. Öyle olması gerektiğini de düşünüyoruz” cevabını verdi.

Morgan Stanley’in Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesi durumunda kredi notunun düşeceğine yönelik açıklamalarına ilişkin de Yalçındağ, şunları kaydetti:

“Bu tür gerilimlerin ve gelişmelerin ekonomi piyasalarına olumsuz etkisi olması muhtemeldir. Ancak ümit ediyorum ki Türkiye bu duruma itilmez. Böyle bir şeyi yapmak zorunda kalmaz. Ama bu tür gelişmeler olursa tabiî bunların ekonomi piyasalarında, finansal piyasalarda olumsuz etkileri olabilir. Umarım böyle bir gelişmeyle karşı karıya kalmayız. Ümit ederim, bunu yapmak zorunda kalmayız.”

/ İSTANBUL

09.06.2007


 

AB dışında kalan Türkiye kaybeder

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, AB dışında kalan bir Türkiye’nin fiilen özel statülü bir ülke durumuna düşebileceğini ve AB’nin etrafında bir uydu haline gelebileceğini belirtti.

TÜSİAD’ın Sabancı Center’da düzenlenen YİK toplantısının açılışında konuşan Koç, seçimlere 45 günden az bir süre kala genel bir değerlendirme yapmak için olağan YİK toplantısını gerçekleştirdiklerini belirtti. Koç, siyasi partilerin vitrin yenileme ve yeni isimleri kamuoyunu duyurma çalışmalarında gösterdikleri coşkulu çabayı parti programlarının paylaşılmasında da görmek istediklerini ifade ederek, ‘’Geçtiğimiz bir kaç ay içinde ülkede tartışılan konulara ve sergilenen yaklaşımlara baktığımızda Türkiye’yi hedefleri doğrultusunda daha ileriye götürecek bir dinamiğin ışıklarını görmekte zorlanıyoruz. Siyaset sahnemizde adeta bir akıl tutulması ile karşı karşıyayız’’ diye konuştu.

Koç, Türkiye’de gelişmelere daha hızlı ve güçlü gerçekleştirme potansiyeli bulunduğunu, ancak ‘’ayaklarında ekonomik ve siyasi iktidarsızlık prangası’’yla koşmaya çalıştıkları yarışa çok geç başladıklarını ifade etti. Yine de bugün gelinen noktanın umut verici olduğunu söyleyen Koç, şöyle devam etti:

‘’Eğer bazı konuları ulusal stratejimiz haline getirirsek, bazı hedeflerimiz partiler üstü olursa, bugüne kadar oluşmuş olan zemini bir sıçrama tahtasına dönüştürebiliriz diye düşündük. Bunu da her fırsatta dile getirdik. AB’ye tam üyelik idealine de işte bu nedenle dört elle sarıldık. Oysa bugün bakıyorsunuz ki bir takım siyasi partiler, kimi kuruluşlar ve kesimler, Türkiye’yi Batı dünyasından koparmayı bir siyasi alternatif olarak ülkenin önüne koymak için büyük bir çaba harcıyorlar.’’

Mustafa Koç, bu kesimlerin, bunun en somut örneğini Türkiye’yi AB dışında tutmaya çalışarak gösterdiklerini ve bunu ‘’yurt dışındaki yeminli Türkiye düşmanları ile aynı amaçta buluşma pahasına yaptıklarını ve bu kapsamda sağ ve sol ideolojilerin dahi aynı potada buluşabildiğini’’ söyledi.

AB'nin içinde olmalıyız

Koç, Türkiye’nin, ulusal çıkarlarının ekonomik ve stratejik gerçekler ile küresel gelişmeler kapsamında değerlendirildiğinde AB içinde olması gereğinin açıkça görüldüğünü ve hiç bir döneminde bugünkü kadar Avrupa ile bütünleşme ihtiyacı içinde olmadığını kaydetti.AB’nin çevresinde güçlü bir çekim alanı oluşturduğunu ve AB’ye üye olamayacak ülkelerin dahi ekonomik ortak olarak bu çekim alanının içinde yer aldıklarını ifade eden Koç, böyle bir ortamda AB dışında kalan bir Türkiye’nin fiilen özel statülü bir ülke durumuna düşebileceğini ve AB’nin etrafında bir uydu haline gelebileceğini belirtti. Koç, bu söylediklerinin ne pahasına olursa olsun AB üyesi olmak şeklinde yorumlanmaması gerektiğini işaret ederek, AB’nin de olgunlaşması henüz tamamlamamış ve kendi içinde önemli görüş ayrılıklarına sahip bir siyasal yapı olduğunu söyledi. Bu çerçevede, içine kapalı bir Avrupa isteyen bir grubun Türkiye karşıtı söylemlerin kısa vadeli getirilerine odaklandığına işaret eden Koç, ‘’Bu kesim Türkiye’nin demokratik eksiklikleri, toplumsal duygusallığı, siyasal öz güvensizliği ve analiz hataları yüzünden AB üyeliği sürecinden kendi kendine kopacağını umuyor. Amaçları Türkiye’yi AB’nin siyasal karar sistemine ortak etmeden özel bir statü ile etkin alanları içinde tutmak’’ görüşünü aktardı.

/ İSTANBUL

09.06.2007


 

OKS yarın yapılıyor

Fen, Anadolu ve Sosyal Bilimler liseleri, Polis Koleji ve özel okullarda okumak isteyen öğrencilere yönelik Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı yarın yapılacak.

Sınav, 81 il, 53 ilçe ve 7 yurt dışı sınav merkezi (Lefkoşa, Riyad, Cidde, Medine, Trablus, Bakü ve Aşkabat) olmak üzere toplam 141 sınav merkezinde, 2 bin 458 binada, 41 bin 853 salonda yapılacak. Saat 10.00’da başlayacak ve tek oturumda gerçekleştirilecek sınav 120 dakika sürecek. Adaylara Matematik, fen bilgisi, sosyal bilgiler ve Türkçe alanında çoktan seçmeli test uygulanacak.

Sınavda, 399 bin 771’i kız, 424 bin 780’ü erkek toplam 824 bin 551 aday ter dökecek. Sınava, 767 özürlü aday katılacak. Adayların sınava gelirken yanlarında, sınav giriş belgesi ile özel bir kimliklerini (nüfus cüzdanı, pasaport), en az 2 adet koyu siyah ve yumuşak kurşun kalem, yumuşak ve leke bırakmayan silgi ve bir kalemtıraş bulundurmaları gerekiyor. Kimlik kontrolleri ve salonlara yerleştirmenin zamanında yapılabilmesi için adaylar, en geç saat 09.30’da sınava girecekleri okulda hazır bulunacaklar. Sınavda ‘’A’’ ve ‘’B’’ olmak üzere iki adet soru kitapçığı kullanılacak. Her iki tür soru kitapçığında da aynı sorular bulunacak, ancak soru numaraları farklı olacak. Adaylar hangi sınavı seçerlerse seçsinler, bütün adaylar için 2 tür puan hesaplanacak. Sınav sonuçları 10 Temmuz'da açıklanacak.

/ ANKARA

09.06.2007


 

Sınav günlerinde düzenli kahvaltı yapın

Sağlık Bakanlığı, OKS öncesinde düzenli kahvaltı yapılmasını, kahvaltıda ise maydanoz yenilmesini tavsiye etti.

Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, son günlerde çeşitli kaynaklarda, sınav öncesi algılamayı ve konsantrasyonu artırmaya yönelik diyet önerilerinin yer aldığı belirtilerek, bu önerilerin bir kısmının sağlıksız ve bilimsel temelden yoksun olduğu bildirildi.

Açıklamada, öğrencilerin sınav öncesi ve sınav sabahı bilinçli beslenmeleri gerektiğine dikkat çekilerek, “Sınavlarda hiçbir besin başarıyı tek başına, mucizevi bir şekilde etkilemez. Tüm öğrencilerimizin, özellikle bu günlerde beslenme kurallarına uymaları oldukça önemli. Yeterli ve dengeli beslenme, dört besin grubunda bulunan besinlerin yeterli miktarda tüketilmesiyle sağlanır. Bu besinler, süt grubunda yer alan süt ve yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, peynir ve kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ile tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç, mısır ve tarhanadır” denildi.

Bu besinlerin önerilen tüketim miktarlarının, kişiye özgü olarak değiştiğine işaret edilen açıklamada, bireyin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivite durumunun bu miktarları etkilediği kaydedildi.

/ ANKARA

09.06.2007


 

Okullar erken tatil

Millî Eğitim Bakanlığı, ilköğretim okulları ve liseleri, 19 Haziran Salı günü yerine 15 Haziran Cuma günü yaz tatiline sokmayı planlanıyor.

MEB, ''Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği'' ile ''İlköğretim Kurumları Yönetmeliği''nde yeni bir düzenlemeye gitti.

Düzenlemede her iki yönetmelikte de yer alan ''Ders yılının 180 iş gününden az olmaması esastır'' hükmü korunarak, buna ''180 iş gününün haftanın ilk üç iş gününe rastlaması durumunda ders yılının bitim tarihi, bir önceki haftanın son iş gününe alınarak kısaltılabilir'' ibaresi eklendi.

Yönetmelikteki değişikliğin onaylanıp Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla, ilköğretim ve ortaöğretim kurumları 19 Haziran Salı günü yerine, 15 Haziran Cuma günü tatile girecek. MEB'in, okulların tatil edileceği günün hafta içi bir güne denk gelmesi durumunda ''eğitimden verim alınamadığı'' düşüncesinden hareketle böyle bir düzenlemeye gittiği öğrenildi.

/ ANKARA

09.06.2007


 

Yol yaptı diye babamı astılar

Türkiye’nin en önemli ulaşım arteri D-100 karayolunu hayata geçiren merhum Başbakan Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes, dar ağacına giden yolda söz konusu icraatın büyük rolü olduğunu söyledi. Aydın Menderes, “D-100’ü yaptı diye babamı astılar” dedi.

CHP’nin o dönemde D-100’ü yaptıran Başbakan Menderes’e karşı çıktığını söyleyen Aydın Menderes, “CHP’nin her zaman ileriyi görememek gibi bir sorunu oldu. DP vizyonu CHP’nin kafasına hiçbir zaman sığmadı” dedi.

DERGİNİN KONUĞU OLDU

Aydın Menderes, Kocaeli Büyükşehir Belediye dergisinin bu ayki konuğu oldu. İki ayda bir yayınlanan dergi ayrıca bu aya özel olarak 27 Mayıs ihtilalinin yıldönümünde okuyucusu ile buluştu. Kapakta D-100 Karayolu’nun mevcut görüntüsünün üzerine 50 yıl önceki siyah beyaz fotoğraflar oluşan bir kolaj kullanıldı.

D-100’Ü NEDEN YAPTIN SUÇLAMASI

Aydın Menderes, Yassı Ada görüşmeleri sırasında babasına yönelik en ağır suçlamalardan birinin D-100 karayolu olduğunu söyledi. Oğul Menderes, “CHP’liler o dönemde babamın Kocaeli’ne yaptırdığı yola karşı çıktılar. ‘Buralara uçak mı indireceksiniz?’ diyerek engel olmaya çalıştılar” dedi.

54 YILDIR ÇİVİ ÇAKILMAYAN YOL

Öte yandan merhum Adnan Menderes tarafından yapılan D-100 karayoluna 54 yıl aradan sonra ilk kez Kocaeli Büyükşehir Belediyesi sahip çıktı. D-100’ün kaderini değiştirecek olan dev proje, ihtiyaca cevap veremeyen en önemli ulaşım arterinin kurtuluşu olacak.

/ İSTANBUL

09.06.2007


 

Siirt’te mayın patladı: 4 şehit

Siirt-Şirvan kara yolunda teröristlerce döşenen mayının patlatılmasıyla 4 asker şehit oldu, 5 güvenlik görevlisi yaralandı. Olay, Siirt-Şirvan kara yolunda terör örgütü PKK üyelerince daha önceden döşenen mayının, askerî aracın geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlatılmasıyla meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre, Siirt-Şirvan kara yolunda terör örgütünün döşediği mayının patlatılması sonucu Gaziantep Islahiye doğumlu evli ve 2 çocuk babası Jandarma Kıdemli Üstçavuş Mustafa Kömürcü, Kırıkkale doğumlu evli ve bir çocuklu Jandarma Uzmançavuş Serbülent Yalçın, Adana Seyhan doğumlu Jandarma Komando Er Tolga Kargıoğlu ve Ankara Mamak doğumlu Jandarma Komando Er Kadir Yalçın şehit oldu Şehit askerler için Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığında tören düzenlendi. Törene Vali Hüseyin Avni Mutlu, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Abdullah Atay, 3. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Abdullah Barutçu ve Belediye Başkanı Mervan Gül’ün yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. Konuşmanın ardından İl Müftüsü Mahmut Gürlen’in okuduğu duânın ardından şehit cenazeleri memleketlerine uğurlandı. Şehit cenazelerinin uğurlanması sırasında çok sayıda vatandaş, PKK aleyhinde sloganlar attı.

/ SİİRT

09.06.2007


 

Gençlerden demokrasi dersi

Genç Siviller ve Siyasal Ufuk Hareketi yarın TBMM bahçesinde bulunan Millî Egemenlik Parkı’nda "Demokrasi Sınıfı" etkinliği düzenleyecek.

Genç Siviller ve Siyasal Ufuk Hareketi ilkini 19 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirdiği “Demokrasi Sınıfı” etkinliğinin ikincisini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bahçesinde bulunan Milli Egemenlik Parkı’nda düzenleyecek. Genç Siviller tarafından yapılan açıklamada, Genç Siviller ve Siyasal Ufuk Hareketi’nin demokrasi derslerine devam ettiği bildirildi. Genç siviller, ilkini 19 Mayıs günü İstanbul’da gerçekleştirdikleri demokrasi dersinin ikincisini Ankara’da düzenleyecek. TBMM bahçesinde bulunan Milli Egemenlik Parkı’nda 9 Haziran 2007 günü gerçekleştirilecek demokrasi dersinde aralarında Fikret Başkaya, Tanıl Bora, Mumtaz’er Türköne, İhsan Dağı, Baskın Oran ve Ertuğrul Günay’ın bulunduğu birçok ünlü isim ders verecek.

Demokrasi dersi kapsamında katılımcıların da düşüncelerini aktarabileceği “haayyt park” bölümü yer alacak. Programda, gün boyunca devam edecek atölye çalışmaları ve konserler de bulunuyor. Genç siviller açıklamalarında, Ankara’nın gergin siyasi ortamına genç ve sivil bir renk katmayı aynı zamanda demokrasiden yana anlamlı bir ses çıkarmayı amaçladıklarını kaydetti.

Demokrasi dersinin programı şöyle:

11:30 HİST 101 Resmî İdeoloji’ye Giriş- (Fikret Başkaya)

11.45 POL 101 Sivil Siyasete Giriş (Baskın Oran)

12.00 DEM 101 Demokrasiye Giriş (Levent Köker)

12.15 HUK 367 Hukuk’a Giriş- (Mithat Sancar)

12.30 İSL 101 Şeriat Nedir? İrtica Nedir? Kim İster? (İlhami Güler)

12. 45 Teneffüs

13.00 DEM 367 27 Nisan Sonrası Hasar Raporu (Mümtaz’er Türköne)

13.15 PSY 101 Mitingler, Kadınlar, Korkular (Hidayet Şevkatli Tuksal)

13.30- PSY 301 Ankara Sendromu: Darbecisine Aşık Olmak (Tanıl Bora)

13.45 HAAAYT PARK

14.15 Beslenme Saati

14. 45 Demokratik Eğlence Partisi

15.30 SOC 101 Merkezde Çevre Korkusu (Ahmet Çiğdem)

15.45 INT 101 Dış Mihraklar Arası İlişkilere Giriş (İhsan Dağı)

16.00 SOC 600 Türkler ve Kürtler de Birarada Yaşayamayacaksa Artık Batsın Bu Dünya- (Ayhan Bilgen)

16.15 SAĞ-SOL 000 Sağın-Solun Demokrasi İle İmtihanı (Ertuğrul Günay)

16.30 Teneffüs

17.00 FORUM- “NE DARBE NE DARBE” Hüner Buğdaycıoğlu, Levent Korkut, Yılmaz Ensaroğlu, Türkan Sancar , Yasin Aktay

19.00 KONSER

/ İSTANBUL

09.06.2007


 

Sağanak yağış uyarısı

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Orta Karadeniz’in iç kesimleri ve İç Anadolu’nun iç ve orta kesimlerinde kuvvetli rüzgarla birlikte etkili gök gürültülü sağanak yağış beklendiğini bildirdi.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre, sel, su baskını, dolu ve yıldırım gibi oluşabilecek olumsuz şartlarına karşı ilgililerin ve vatandaşların tedbirli olmaları istendi.

/ ANKARA

09.06.2007


 

Toprak yoksa, ekmek yok

TEMA Vakfı üyeleri, erozyon konusuna dikkati çekmek üzere Anadolu Ajansı önünde ‘’Toprak yoksa ekmek yok’’ sloganı altında çevredekilere ekmek ve su dağıttı. Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü önüne gelen bir grup TEMA üyesi, yere bir miktar toprak sererek, ‘’Toprak yoksa ekmek yok’’, ‘’Topraklarımız gidiyor el koyun’’ yazılı dövizler taşıdı.

Vakıf üyeleri, ‘’toprak olmadığı takdirde ekmeğin de olamayacağını, dolayısıyla yaşamın da olmayacağını ifade etmek için’’ kurdukları stanttan sembolik olarak çevredekilere ekmek ve su dağıttı.

TEMA Ankara İl Temsilcisi Mukadder Ekremoğlu, burada yaptığı açıklamada, ‘’TEMA Çevre Manifestosu’’nu okudu. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun büyük mücadeleler sonunda kabul edildiğini ancak Türkiye’deki toprak erozyonunun önüne geçilemediğini ifade eden Ekremoğlu, verimli tarım arazileri üzerine kururan sanayi tesisleri için kanun değişikliğiyle af getirilmesinin kabul edilemez olduğunu ve verimli toprakların tarım arazisi dışında kullanımının engellenmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye’nin ‘’su fakiri’’ bir ülke olduğunu ve su varlığının giderek azalmakta olduğunu belirten Ekremoğlu, ‘’İnsanların ve diğer canlıların yaşaması için gereken suyun güvence altına alınması için seçim bildirgelerinde ve parti programlarında somut politikalar görmek istiyoruz’’ diye konuştu.

Ekremoğlu, enerji üretiminde de doğal kaynakların kullanımında çevreye duyarlı olunmasını isteyerek, Türkiye’nin bu çerçevede Kyoto Protokolü’nü en kısa zamanda imzalayarak, sera gazı salınımının azaltılması gerektiğini belirtti. Siyasi partilerden, TEMA’nın öneri ve taleplerini, seçim bildirgelerine almasını isteyen Ekremoğlu, ‘’önerilerini programlarına almayan partilerin bu ülkenin geleceğini düşünmüyor anlamına geldiğini’’ savundu.

/ ANKARA

09.06.2007


 

Yangınlarda sabotaj şüphesi

Muğla’nın Marmaris ilçesindeki 4 farklı bölgedeki ormanlık alanlarda çıkan yangınlar, ekipler tarafından kısa sürede söndürüldü.

Alınan bilgiye göre, Marmaris’in İçmeler Beldesi’nde akşam saatlerinde 4 farklı bölgede bulunan ormanlık alanlarda, aynı saatlerde yangın başladı. Yangınlar, vatandaşlar ve Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü yangın söndürme ekipleri tarafından büyümeden söndürüldü.

Görgü tanıkları, ilk yangının başladığı yerde 3 kişi gördüklerini, şahıslardan ikisinin ormana kaçtığını, birinin ise kendisini bekleyen araca binerek uzaklaştığını iddia etti. Polis ve jandarma ekipleri, yangının başladığı yerlerde görülen ve eşkalleri belirlenen kişileri yakalamak için çalışma başlattı.

Marmaris Orman İşletme Müdürü Enver Demirci, akşam saatlerinden itibaren İçmeler Beldesinde 4 farklı noktada kasıtlı olarak orman yangını çıkarılmaya çalışıldığını belirterek, ‘’Ekiplerimizin anında müdahalesiyle yangınlar söndürüldü. Yangınlarla ilgili inceleme sürüyor’’ dedi.

Öte yandan Muğla’ya Yaklaşık 10 kilometre mesafede bulunan Devetaşı mevkinde bilinmeyen bir sebeple orman yangını çıktı. Yangın 40 orman işçisi, polis ekipleri ve 3 arazöz’ün müdahalesi ile kısa sürede kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangında 2 dönümlük ormanlık alanın zarar gördüğü ve yangınla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

/ MARMARİS

09.06.2007


 

Depremzede çadırlarda

Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 21 Şubatta meydana gelen depremde evleri ağır hasar gördüğü için çadırlarda kalan Akçakiraz beldesindeki 21 aile zor günler yaşıyor.

Yenice Mahallesi’nde evleri ağır hasar gördüğü tesbit edilen 21 aile, soğuk havaları çadırda geçirdikleri için çocuklarının hastalandığını, yaşlıların da bu süre içinde ağır hasarlı evlerde oturmak zorunda kaldıklarını belirtti.

Çadırlarına elektrik tesisatı çekerek günlük hayatlarını sürdürmeye çalışan vatandaşlar, yemeklerini de dışarıda yapıp, yiyorlar. Vatandaşlar evlerini sadece banyo ve tuvalet gibi zarurî ihtiyaçları için kullanıyorlar.

Vatandaşlar, depremin ardından evlerinin ağır hasarlı olduğuna dair rapor tutulduğunu ve bunların askıya çıkarıldığını söylediler. Kendilerine, evlerine girmemeleri konusunda uyarıda bulunulduğunu ve ev yapılacağı yönünde söz verildiğini kaydeden vatandaşlar, depremin üzerinden yaklaşık 3,5 ay geçmesine rağmen hâlâ çadırlarda kaldıklarını ifade ettiler.

/ ELAZIĞ

09.06.2007


 

Bildiri yeni bir gerilim çabası

Genelkurmay Başkanlığının dün gece yayınladığı bildiri tepki almaya devam ediyor.

Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, yazılı açıklamasında son günlerde gerçekleşen eylemleri gerekçe göstererek yeni bir bildiri yayınlayan Genelkurmay Başkanlığı’nın toplumu ve siyaseti dizayn faaliyetindeki kararlılığını ortaya koyduğunu belirtti. “Genelkurmay 8 Haziran’da gece yarısı yayınladığı bildiriyle ‘teröre karşı çağrı’ adı altında ülkeyi yeni bir gerilim hattına itme çabasına girmiş görünüyor” diyen Şekerci, bildiriyle halkın birbirine karşı kışkırtıldığına dikkat çekti. Genelkurmay bildirisinin, sistemi eleştiren muhaliflere yönelik tehditler içerdiğinin de altını çizen Şekerci, “Aylardır gündemden düşürülmeyen sınır ötesi operasyon tartışması ile militarizmin toplumu ve siyaseti teslim aldığı bir süreçte ortaya çıkan bu bildiri, daha da tehlikeli gelişmelerin habercisi sayılmalıdır” dedi.

Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanı Filiz Koçali de, “7-8 Haziran açıklaması 27 Nisan Muhtırası’nın devamıdır. Böylece darbe süreci ikinci ve tehlikeli bir aşamaya yükselmiş bulunuyor” dedi. Genelkurmay açıklamasında ‘kitlesel refleks beklenenlerin’ Tandoğan mitingçileri olduğunu belirten Koçali, hedef alınanın ise PKK olmadığını, liberal, sol liberal, özgürlükçü Müslümanlar, sosyalistler ve Kürt demokratik örgütleri olduğunu ifade etti. Açıklamasında Başbakan, AKP ve CHP’ye yönelik eleştirilerde de bulunan Koçali, ‘kitlesel refleksler’e rağmen ülkenin seçime götürülmesi gerektiğini vurguladı.

Yeni Asya / İSTANBUL

09.06.2007


 

ESAM D-8 elçileriyle temasta

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) heyeti, D8’in 10. yılı kutlamaları çerçevesinde İran ve Pakistan Büyükelçilerini ziyaret etti.

ESAM Genel Koordinatörü Yılmaz Balçın, Genel Sekreteri Arif Ersoy, D–8 Komisyonu Üyeleri Oya Akgönenç ve Muhammed Mugisuddin’den oluşan heyeti makamında kabul eden, İran Ankara Büyükelçisi Gholam Rıza Bagheri, D-8’in aktif hale getirilmesi gerektiğine ülke olarak inandıklarını belirterek, İslâm ülkeleri arasındaki işbirliğinin önemli olduğunu söyledi. Bagheri, “İran olarak bu hareketin daha aktif ve kalıcı etkiler oluşturması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

İran Ankara Büyükelçisi ile görüşmede konuşan ESAM Genel Sekreteri Arif Ersoy, D-8’in kurulduğu günden bu güne on yıllık bir sürecin geçtiğini ve bu süreçte D-8’in ne kadar önemli bir oluşum olduğunun ortaya çıktığını söyledi.

Esam heyeti, daha sonra Pakistan büyükelçisini makamında ziyaret etti. D-8 gibi İslâm ülkelerinin oluşturduğu oluşumların daha aktif olması gerektiğine inandıklarını söyleyen Pakistan Ankara Büyükelçisi Syed İftikhar Hussain Shah, “Artık konuşmaktan çok, iş yapmanın zamanı geldi” dedi.

Yeni Asya / ANKARA

09.06.2007


 

Her 8 çocuktan biri kısa boylu

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Akşit, Türkiye’de 5 yaş altındaki her 8 çocuktan birinin kısa boylu olduğunu bildirdi.

Akşit, yaptığı yazılı açıklamada, bu çocukların erken dönemde belirlenmesinin ve uygun beslenme desteği yapılmasının sağlıklı nesillerin yetişmesine katkıda bulunacağını, bunun için her çocuğun doğumdan itibaren belirli aralıklarla büyümesinin izlenmesi gerektiğini belirtti.

Çocukların büyümesinin geri kalmasında sosyo ekonomik faktörler ve gelir dağılımındaki adaletsizliklerin büyük rol oynadığını vurgulayan Akşit, şunları kaydetti:’’Ancak çoğu kez esas sorun çocuğun beslenmesi için ailenin yeterli besinleri alamaması değil, mevcut temel besinleri uygun biçimde çocuğa sunamamasından kaynaklanmaktadır. Bunun en büyük nedeniyse ülkemizdeki pek çok kadının daha çocuk sayılacak yaşta evlenmeleri ve bebek bakımı konusunda yeterli bilgiye sahip olamadan çocuk doğurmalarıdır.’’

Türkiye’de ilk aylarda anne sütüyle beslenme oranlarının çok yüksek olduğunu ancak anne sütü yanında bebeklerin çoğuna su, formül mama ve diğer ek besinler de verildiğinden anne sütünden beklenen yararların azaldığına dikkati çeken Akşit, bu nedenle gebelik sırasında annelere eğitim verilmesi gerektiğini bildirdi.

Ana Çocuk Sağlığı merkezlerinde çalışan hekim ve ebelere bu konuda büyük sorumluluklar düştüğünü kaydeden Akşit, şöyle devam etti:

‘’Yeterli ağırlık artışı olmayan bebekler değerlendirilirken hekim yalnız bebeğe konsantre olmamalı, çoğu vakada altta psiko-sosyal sorunlar olduğunun bilincinde olarak ve aileye gerekli zamanı ayırarak, sabırlı bir yaklaşım göstermelidir. Kilo almama genellikle hayatın ilk 3 yılında karşılaşılan bir sorundur. Çocuğun beslenme durumunun değerlendirilmesinde büyümenin izlenmesi temel parametre olup ağırlık, boy ve baş çevresinin belirli aralıklarla ölçülüp referans eğrileri üzerinde işaretlenmesi gerekir.

Yetersiz büyüme gösteren bebeklerde ilerideki yıllarda da büyüme ve gelişme bozukluklarıyla davranış sorunları daha sık görüldüğünden bu bebeklerin erken dönemde tanınıp uygun bir yaklaşımla tedavi edilmeleri çok önemlidir.’’

Öncelikle yetersiz büyümenin organik bir nedene bağlı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğini ifade eden Akşit, bunun için iyi bir öykü alınması, tam bir fizik muayene yapılması ve temel bazı laboratuvar tetkiklerinden yararlanmak gerektiğini kaydetti.

/ İZMİR

09.06.2007


 

Limanda gerginlik

Özelleştirilen Mersin Limanı’nda işlerin yavaş ilerlediğini öne sürerek protesto amaçlı toplantı düzenlemek isteyen grup ile özel güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı.

Alınan bilgiye göre, gümrük takipçiliği yaptıkları belirtilen bir grup, PSA-AKFEN Grubu’nca kurulan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ’nin hizmet verdiği limanda, işlerin yavaş ilerlediğini öne sürerek Liman (A) Kapısı önünde protesto amacıyla toplantı yapmak istedi. Bu sırada, limanın özel güvenlik görevlileri ile gruptakiler arasında sözlü sataşma çıktı. Yaşanan tartışma kısa sürede arbedeye dönüştü. Arbede, olay yerinde bulunan polisler tarafından güçlükle yatıştırılırken, takviye olarak çağrılan çevik kuvvet ekipleri de tedbir aldı.

/ MERSİN

09.06.2007


 

İzmir su fakiri

İzmir’in su ihtiyacının yüzde 62’sinin yeraltı kaynaklarından, yüzde 38’inin de yüzeysel su kaynaklarından sağlandığı bildirildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı yetkililerinden aldığı bilgilere göre, Türkiye’de kişi başına 2 bin 743 metreküp su potansiyeli olmasına rağmen, İzmir’de bu oranın 759 metreküpe düştüğü ve kentin ‘’su fakiri il’’ olarak nitelendirildiği ifade edildi. Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının Batı Avrupa ortalamasının 5 bin, dünya ortalamasının 7 bin 600 metreküp olduğunu belirten yetkililer, İzmir’in nüfus yoğunluğunun Türkiye ortalamasında 3.3 kat fazla olmasına rağmen, kişi başına düşen su potansiyelinin, Türkiye ortalamasından yüzde 72 daha azına sahip olunduğunu vurguladılar.

/ İZMİR

09.06.2007


 

Muş Havaalanı açılıyor

Muş’ta, iki ay önce başlanan havaalanı bakım onarım çalışmalarının tamamlandığı, uçuşların 13 Haziranda yeniden başlayacağı bildirildi.

Muş Valisi İbrahim Özçimen, gazetecilere yaptığı açıklamada, pistler ve apronda yapılan bakım ve onarım çalışmaları sebebiyle, Muş Havaalanında 15 Nisandan bu yana uçuş yapılmadığını ifade ederek, ‘’Gerekli çalışmalar tamamlandı, uçuşlar 13 Haziranda yeniden başlayacak’’ dedi. Muş’a gelmek isteyen vatandaşların bir süredir sıkıntı yaşadığını belirten Özçimen, ‘’Havaalanımızın yeniden faaliyete geçmesiyle birlikte hemşehrilerimiz çevre illere uçakla gitme sıkıntısını yaşamaktan kurtulacaklar’’ diye konuştu.

09.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004