Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Yüz yıl önce, yüz yıl sonra..

Abdülhamid Kanun-i Esasi’nin yeniden yürürlüğe konması anlamına gelen bir Meclis-i Vükela mazbatasını imzalayarak İkinci Meşrutiyeti ilan etti. (23 Temmuz 1908)

Bunu izleyen seçimler sonucunda oluşan yeni parlamento 17 Aralık 1908’de padişahın söyleviyle açıldı.

31 Mart Olayı’nın ardından II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesiyle daha liberal bir parlamenter rejime geçişin yolu açıldı. Ülke genelinde adalet, dayanışma, eşitlik, kardeşlik ve hürriyet ilkeleri yayılırken, Osmanlı’nın bütünlüğünü bu ilkelere dayanarak koruma çabası öne çıktı. Kişi özgürlüğü ve kadın hakları konusunda bazı yeni ve ileri adımlar atıldı.

Gerçek anlamda bir kuvvetler ayrılığı ve parlamenter rejimin göstergesi olan hükümetin meclis önünde sorumluluğu ilkesi ilk kez bu dönemde somutlaştı. Meclisin güvenoyu vermediği hükümetin çekilmesi güvence altına alındı.

***

Ama dış sorunlar ve baskılar, siyasal istikrarsızlık, milliyetler sorunu, liberal kurum ve geleneklerin zayıflığı, baskıcı yöntemi yeniden gündeme getirdi. Ulusal örgütler dağıtıldı, siyasal derneklere yasaklar konuldu.

Meclis’teki Hizb-i Cedid hareketi 1911’de Hürriyet ve İtilaf Fırkası adı altında ciddi bir muhalefet örgütüne dönüştü.

1912’de ‘sopalı seçimler’de ezici bir çoğunluk sağlayan İttihat ve Terakki, bu kez karşısında Halaskar Zabitan Grubu’nu buldu. Balkan Savaşları (1912-1913) sırasında İttihatçılar, hak ve özgürlükleri daha çok kısıtlama yoluna gittiler. Babıali Baskını’ndan (23 Ocak 1913) sonra Mahmud Şevket Paşa’nın sadrazamlığında bir hükümet kuruldu.

İttihat ve Terakki fiilen ülkenin tek partisi durumuna geldi. Mahmud Şevket Paşa’nın öldürülmesi (11 Haziran 1913) ve Said Halim Paşa’nın sadrazamlığa getirilmesiyle Talat, Enver ve Cemal Paşaların üçlü diktatörlüğü dönemi başladı.

İttihat ve Terakki Merkez-i Umumisi parlamentonun yerini alan siyasal karar organı oldu. Osmanlı Devleti’nin, parlamentonun kararı ve onayı olmaksızın bir oldubitti biçiminde 1. Dünya Savaşı’na sokulması, bu yönetimin sonucuydu.

1914’ten sonra savaş koşulları öne sürülerek meclisler tatilde tutuldu; hükümet ülkeyi kanun kuvvetindeki geçici kararnamelerle yönetti.

1. Dünya Savaşı’nın ağır bir yenilgiyle sona ermesi üzerine, önde gelen İttihatçılar ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.

***

İkinci Meşrutiyet, kısa bir zaman aralığına sıkışmış olmasına rağmen siyasal ve toplumsal açıdan önemli değişikliklere sahne oldu.

Bu değişikler arasında kuvvetler ayrılığının benimsenmesi, Meclis-i Mebusan’ın yasama yetkisini kullanması, bakanlar kurulunun meclise karşı sorumlu tutulması, kişi haklarının genişletilmesi, 113. maddenin kaldırılması, basında sansüre son verilmesi, modern bürokrasinin temellerinin atılması, laik hukuk ve kadın hakları alanında reformlar yapılması, ulusal kültür ve ‘milli iktisat’ politikasının geliştirilmesi sayılabilir.

Dolayısıyla İkinci Meşrutiyet, yalnız mutlak monarşiden meşrutiyete ve parlamenter rejime değil, aynı zamanda çokuluslu bir İmparatorluktan ulusal bir devlete geçiş için gerekli önkoşulları hazırlayarak bir köprü işlevi gördü.

***

Ama getirilen ilkeler çoğu kez uygulamaya konamadı. Parti içi ve partiler arası kavgalar, birbirini izleyen savaşlar, sürekli sıkıyönetim, İttihatçı liderlerin dikta hevesleri, milliyetler olgusunun siyasal birliği zorlaması, ordunun siyasete karışması gibi etkenler 2. Meşrutiyet’in başarılı olmasını engelledi.

***

Dünkü yazım, özellikle de AB süreci ile 2.Meşrutiyet kıyaslaması büyük bir ilgi uyandırınca, o cümleyi ansiklopedik bilgi düzeyinde biraz daha açmak istedim bugün. Yüz yıl önce 2. Meşrutiyet’i İttihat ve Terakki’nin darbeciliği, silahı ve sopası izlemişti... Bunun sonucunda da Osmanlı batmıştı.

Kıssadan hisseyi bu kez siz çıkarın.

Star, 23 Haziran 2007

Mehmet ALTAN

24.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Türkiye’nin hukuk sınavı

  İşte böyle bir Türkiye

  Yüz yıl önce, yüz yıl sonra..

  Kemalistler İran’la ittifak yapmaya utanmayacaklar mı?

  Gazeteci ile haberi!


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004