Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Piyasada çek sıkıntısı

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, ödenmeyen çek ve senet sayısının özellikle son 3-4 aydır çok ciddi bir trendle arttığını belirterek, ‘’Şubat 2001 krizinde yüzde 40-50 civarında dolaşan ödenmeyen çek ve senet sayısı, şu anda yüzde 50’leri aştı’’ dedi.

Aslan, başta tekstil olmak üzere tüm sektörlerde çek ve senetlerin geri döndüğünü belirtti. Aslan, şunları söyledi: ‘’Ödenmeyen çek ve senet sayısı özellikle son 3-4 aydır çok ciddi bir trendle artıyor. Türkiye seçim ortamına girince de bu artış trendi çok daha yukarılara gitti. Şubat 2001 krizinde yüzde 40-50 civarında dolaşan ödenmeyen çek ve senet sayısı, şu anda yüzde 50’leri aşmış durumda. Bu çok ciddi bir sıkıntı. Bunu sadece seçime de bağlamamalıyız. Uygulanan ekonomik politikalar, iç piyasada daralmaya yol açtı.’’

Aşırı derecede tüketici kredisi kullanımının piyasaya yansımasının hissedilmeye başlandığını ifade eden Aslan, ‘’Kredi kartı ödemeleri ve tüketici kredilerine hesapsız yükleniş, bugün onların geri ödenmesine yönelik özellikle ücretli ve dar gelirli kesimin başka bir ihtiyaç maddesiyle ilgili talepte bulunmama durumları ciddi şekilde piyasayı sıkıntıya soktu’’ diye konuştu.

“ZİNCİRLEME BİR SIKINTI OLUŞTURACAK’’

Türkiye’deki en büyük sıkıntılardan birisinin KOBİ’lerde ve esnafta işletme sermayesi yetersizliği olduğuna işaret eden Aslan, şöyle devam etti: ‘’Yetersiz işletme sermayesi ile çalışan firmalar, ödemeleri de normal seyirde ellerine geçmediği zaman elektrikten tutun da işçiliğe kadar üretim ihtiyaçlarını karşılayacağı ödemeleri yapamayacaklar. İşletme sermayeleri olmadığı için çok fazla stok yapma imkanları da yok. Bu, zincirleme bir sıkıntı yaratacak.’’

GTO Başkanı Aslan, başta tekstil olmak üzere gıda, ayakkabı, plastik, makine, metal ve diğer sektörlerde artan bir ivme ile çek ve senetlerin ödenmediği şikayetini aldıklarını söyledi. Aslan, kurun düşük seyretmesinden dolayı ihracattaki artış trendinin de iç piyasadaki sıkıntıyı giderecek ölçüde olmadığını ifade etti. İç piyasada talep daralmasının karşılığında o kadar ihracat artışı olmadığına işaret eden Aslan, ‘’İhracatın belirli seyri var, ama ihracatımızın şekli daha çok yarı mamul getirilip, onda bazı işlemler yaparak ihraç etmeye yöneliyor. Bu, ithalata dayalı ihracat artışı anlamına geliyor. Bu durumda iç piyasa, ihracattan talep olarak çok fazla faydalanmıyor’’ diye konuştu.

“İÇ PİYASADA TALEP CANLANDIRILMALI’’

Mehmet Aslan, şunları kaydetti: ‘’Bütün bunlar düşünüldüğünde, seçim ertesinde mutlaka piyasalardaki durgunluğu gidermeye, iç piyasada çalışan firmaların sıkıntısını gidermeye, çek ve senetlerdeki geri dönme sayısını düşürmeye yönelik ciddi tedbirlere ihtiyaç var. İç piyasada talebi canlandırıcı birtakım tedbirlere ihtiyaç var. Çarkın tekrar işlemesi doğrultusunda ekonomi yönetiminin tedbirler alması lazım.

Aksi taktirde iç piyasaya çalışan çok sayıda firma çok ciddi sıkıntıyla karşı karşıya kalacak. Şu anda, çok can yakıcı şekilde bu durum devam ediyor.’’

/ GAZİANTEP

28.06.2007


 

Yüksek faiz riski arttırıyor

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Parlamış, ‘’Aşırı değerli YTL, sıcak paraya yüksek faiz ve cari açık virüsleri, bünyemizde yaşamakta ve vücudun hastalıklı bir anını kollamaktalar’’ dedi.

Parlamış, yaptığı yazılı açıklamada, ekonomilerin bünyesinde, insan vücudunda olduğu gibi sürekli virüsler bulunduğunu ve bu virüslerin uygun bir ortam bulduklarında harekete geçtiklerini belirtti.

‘’Ülkemiz için de aynı durum söz konusu; aşırı değerli YTL, sıcak paraya yüksek faiz ve cari açık virüsleri, bünyemizde yaşamakta ve vücudun hastalıklı bir anını kollamaktalar’’ diyen Parlamış, Türkiye’de reel faizlerin bu kadar yüksek olmasının, enflasyonun, hedefler içinde kalmasına ve dövizin kaçmasına engel olduğuna dikkati çekti. Parlamış, bu kadar yüksek reel faiz geliri olan sıcak paranın, ülkeye borç ya da portföy yatırımı olarak giren, direkt yatırım maksatlı gelmeyen, hemen kaçabilecek paralar olduğunu belirterek, yüksek faiz ödemenin Türkiye’nin kriz risk faktörünü çok artırdığını ifade etti.

Ucuz döviz fiyatı nedeniyle cazip hale gelen ithalatın, reel sektörün canını çok acıttığını ve aşırı değerli YTL yüzünden reel sektörün ihracatta fiyat tutturamamasına veya zararına mal satmasına yol açtığına dikkati çeken Parlamış, şunları kaydetti: ‘’Bu kadar değerli YTL, yerli sanayimizi çökertecek oranlara çıkmış durumdadır. Paranın maliyetinin artması, tasarruf açığı nedeniyle zaten zor durumda olan reel sektörü gitgide daha da zorlamaya başlamıştır.’’

/ BURSA

28.06.2007


 

Kuyumcularda çeyrek altın kalmadı

Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Hasan Çavuşculu, kuyumcularda küçük ve yarım altın sıkıntısı yaşandığını bildirdi.

Ankara, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’de kuyumcularda çeyrek ve yarım altın sıkıntısı yaşandığına işaret eden Çavuşculu, şöyle konuştu: ‘’Yaz mevsimi gelmesiyle birlikte sünnet ve düğünler arttı. Düğünlerde ise en fazla takılan hediye çeyrek ve yarım altın. Ancak, yaklaşık 1 aydır kuyumcularımızda çeyrek ve yarım altın sıkıntısı yaşıyorlar. Çeyrek altın ve yarım altın talebine yetişemiyoruz. Sarraflara gelen müşteriler, elleri boş dönmek zorunda kalıyor. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğüne bir yazı yazarak çeyrek ve yarım altın istedik, fakat Darphane bir aydır yeterince üretim yapmıyor.’’ Çavuşculu, söz konusu sıkıntının sürmesi halinde karaborsacılar ve fırsatçılar tarafından sahte altın basılacak diye endişe duyduklarını belirterek, ‘’Sorunun çözümlenmesi için Darphanenin çeyrek ve yarım altın basması gerekiyor. Aksi taktirde piyasaya sahte altın girecek ve halkımız zarar görecek’’ diye konuştu.

Çavuşculu, halen piyasada çeyrek altının 49-50 YTL, yarım altının da 98-100 YTL civarında alıcı bulduğunu sözlerine ekledi.

/ ANKARA

28.06.2007


 

FT’den cari açık uyarısı

Financial Times, carry trade oyunu sebebiyle dünya çapında oluşacak bir panikte genel zararın 550 milyar doları bulabileceği, en büyük darbeyi de Türkiye’nin alacağı uyarısında bulundu.

İngiltere’de yayınlanan Financial Times gazetesi, “carry trade”in (Düşük faizli para biriminden borçlanarak getirisi yüksek para birimine yatırım yapma) küresel bir deflasyonist çöküş ile tehdit oluşturduğunu belirttiği analizinde, Türkiye’nin cari açığının GSYİH’ye (Gayri Safi Yuriçi Hasıla) oranının 2009’a kadar iki haneli düzeye ulaşacağını öne sürdü. TL’nin yüzde 65 aşırı değerli, Yen’in ise yüzde 30 kadar aşırı değersiz olduğuna dikkat çeken gazete, para birimleri değerlerindeki aşırı dengesizliklerin dev cari açıklarının oluşmasına sebep olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Örnek olarak Türkiye’nin ve Yeni Zelanda’nın cari açığının GSYİH’a oranının 2009 yılına kadar yüksek iki haneli bir düzeye ulaşması bekleniyor. Japonya ise, aynı zaman diliminde rekor düzeyindeki yüzde 6-8’lik fazlaya doğru ilerliyor.” Gazete, halen küresel “carry trade”in boyutunun en az 1.5 trilyon dolara ulaştığına dikkat çekerek para birimlerinin bir yakınsamanın yol açacağı zararların 550 milyar doları bulabileceğini savundu.

FT’nin analizinde yüksek faiz oranları sebebiyle carry trade yatırımları yapanların gözdesi konumundaki Türkiye’de cari açığın önemli ölçüde artacağı ve en büyük zararı görecek ülkelerden biri olacağı öne sürüldü.

/ LONDRA

28.06.2007


 

Unakıtan: Kuraklıkla ilgili tedbirler alıyoruz

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ‘’Şimdiye kadar pek yaşamadığımız bir kuraklık yaşıyoruz. Kuraklıkla ilgili bazı tedbirler alıyoruz’’ dedi.

Bakan Unakıtan ve Ulaştırma Bakanı İsmet Yılmaz, Eskişehir Ticaret Borsası’nı ziyaret etti.

Bakan Unakıtan, Borsa Başkanı Çetin Sızanlı’nın son zamanlarda yaşanan kuraklık sebebiyle çiftçiye ödenen paraların artıp artmayacağını sorması üzerine, şöyle konuştu: ‘’Bu kuraklık şimdiye kadar pek yaşamadığımız bir durumdu. Türkiye harita üzerinde bakıldığında hilal şeklinde bir kuraklık yaşıyor. Bununla ilgili bir çalışmamız var. Tarım ve Köyişleri Bakanı ve ilgili kişilerle bir toplantı yaptık. Borçların ertelenmesini de içeren bir kararname hazırladık. Çalışma son aşamaya geldi. Bir iki güne kadar Başbakan Erdoğan’a sunarız. Kuraklıkla ilgili bazı tedbirler alıyoruz. Ayrıntıları Tarım ve Köyişleri Bakanı açıklayacak.’’

/ ESKİŞEHİR

28.06.2007


 

Sıcaklar elektrik faturalarını da ısıtacak

Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesiyle artış gösteren klima ve soğutucu kullanımının, elektrik tüketimini önemli ölçüde artırdığı bildirildi.

Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ Müessese Müdürü Durali Ferik, son günlerde yurt genelinde etkili olan sıcak havanın etkisinden kurtulmak isteyenlerin klima ve soğutuculara yüklendiğini söyledi.

Ferik, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinde seyrettiği Mayıs ayına oranla Haziranda elektrik tüketiminin arttığını belirterek, şöyle konuştu: ‘’Sıcak havalardan bunalan vatandaşlarımız, serinlemek ve rahatlamak amacıyla klima ve soğutuculara yöneldi. Artan sıcaklıkların klima satışlarını patlattığı yönünde çok sayıda kaynak tarafından bilgilendirildik. Buna bağlı olarak haziran ayı elektrik tüketimi de fazlasıyla arttı. Özetle artan hava sıcaklıkları klima kullanımını, klima kullanımı da elektrik tüketimini fazlasıyla artırdı diyebiliriz.’’

/ BURSA

28.06.2007


 

SMS’ten reklâm dönemi başlıyor

Cep telefonundan kısa mesaj (SMS) alan kullanıcılar, 2009 yılından itibaren reklamlarla da karşılaşacak.

Channel News Asia’nın haberine göre, İngiltere’den Affle isimli bir telekomünikasyon şirketinin geliştirdiği SMS 2.0 isimli program sayesinde, cep telefonu kullanıcıları ürün reklamlarının hedef kitlesi haline gelecek. Affle şirketi, Singapurlu firma Telco MobileOne ve cep telefonu üreticisi Nokia firmasıyla birlikte sistemi geliştirdiğini, iki yıl içerisinde SMS’lere reklamların ekleneceğini açıkladı.

/ SİNGAPUR

28.06.2007


 

Pamukta da rekolte düşüşü bekleniyor

Ege Bölgesinde kuraklık ve buna bağlı hastalıklar sebebiyle buğdaydan sonra pamukta da rekolte düşüşü yaşanacağı belirtildi.

Bölgenin en büyük üretici birliği olan TARİŞ Pamuk Birliğinin Başkanı Basri Özçoban, Türkiye’nin pamukta çok zor bir döneme girdiğini iddia etti. Bazı üreticilerin gelirinin düşük kalması sebebiyle pamuk yerine mısır ekimini tercih ettiğini kaydeden Özçoban, bu yıl çiftçiye satılan tohum miktarının yüzde 45 düştüğünü söyledi. Ekim alanlarında yaptıkları incelemelerde de ürünün büyümediğini gözlediklerini kaydeden Özçoban, ‘’Ekim alanlarındaki daralma ve kuraklık sonucu üretimin yaklaşık yüzde 50 oranında düşeceğini tahmin ediyoruz. Bu yıl üreticinin elinde satacak çok fazla ürün olmayacak. Bu nedenle her yıl 600-700 bin ton aralığında gerçekleşen ithalatın, bu yıl 1 milyon ton seviyesine çıkacağını tahmin ediyoruz’’ dedi.

/ İZMİR-

28.06.2007


 

Doğtaş’ın hedefi yüzde 35 büyüme

Bu yıl 35. yaşını kutlayan Türkiye mobilya sektörünün önde gelen sanayi kuruluşlarından Doğtaş, yüzde 35 büyüme hedefliyor.

Doğtaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan düzenlediği basın toplantısında bundan 35 yıl önce temeli atılan Doğtaş Grubu’nun, bugün 11 şirketi, bin 200 çalışanı ve Doğtaş markasıyla ülke çapında 400 satış noktası bulunduğunu ayrıca başta Avrupa ülkeleri olmak üzere 46 ülkeye iharacat gerçekleştirdiklerini söyledi. Özellikle Doğtaş mobilya’da hedeflerinin yüksek olduğunu ifade eden Doğan, şunları kaydetti: “Grup olarak öncelikle 2007 yılında yüzde 35’lik bir büyüme hedefimiz var. Kısa vadeli hedeflerimiz arasında ise halka açılmak ve yine yabancı bir ortakla mutfak mobilyası üretimine geçmek yer alıyor. Orta ve uzun vadede ise Avrupa’daki etkinliğimizi arttırarak dünya pazarından daha fazla söz sahibi olmak istiyoruz.”

Ümit KIZILTEPE / İSTANBUL

28.06.2007


 

Lüks otomobil fiyatına tay

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Karacabey Tarım İşletmesinde yetiştirilen safkan Arap tayları, 3 bin ile 140 bin YTL arasında değişen fiyatlarla alıcı buldu.

Karacabey Tarım İşletme Müdürlüğünde gerçekleştirilen, at severlerin yoğun ilgi gösterdikleri ihalede, 2005-2006 doğumlu 71 safkan Arap tayı, açık artırma usulüyle satışa sunuldu.

Yoğun güvenlik tedbirleri altında yapılan ihalede, Arif Dikbaş tarafından 140 bin YTL’ye satın alınan ‘’Tokcan’’ adlı tay, en yüksek fiyata satılan tay oldu. İhalede, ‘’Akyürek’’ adlı tay 57 bin YTL, ‘’Sonalp’’, ‘’Metiner’’ ve ‘’Tunçer’’ adlı taylar da 50’şer bin YTL’den satıldı.

Toplam 71 taydan 66’sının satışının gerçekleştirildiği ihaleden, 1 milyon 221 bin YTL gelir elde edildiği bildirildi

/ BURSA

28.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004