Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

1982 Anayasası ile Türkiye yol alamaz

Türkiye’nin siyâsî gündemi, yaklaşan genel seçimlerin hemen ertesinde, ağırlıklı olarak yeni bir anayasa üzerinde odaklanacak; öyle görünüyor. Bunun en yakın işareti, Başbakan’ın, cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olarak belirli bir bağlam içinde ortaya attığı uzlaşma anlayışına, mevcut ana muhalefet liderinin cumhurbaşkanlığı için “parlâmento dışından” bir ismin daha yerinde olacağı yolunda bir karşılık vermesi oldu.

Bu durumda, seçim sonuçlarının belirsizliğinden kaynaklanan bir ihtiyat payını koruyarak belirtmek gerekirse, 11. Cumhurbaşkanı’nı seçiminin mevcut anayasa hükümleri uyarınca parlamento tarafından gerçekleştirilmesinin mahkeme kararı ile engellenmesi üzerine başlayan kriz, seçimlerden sonra da devam edecek gibi görünüyor. Bir diğer deyişle, Türkiye’nin yakın siyâsî geleceği azından birçok bilinmeyenle çevrilmiş bulunuyor. Yeni parlamento aritmetiğinin nasıl oluşacağından başlayıp, bu yeni parlamentonun cumhurbaşkanını seçebilip seçemeyeceğine, buradan cumhurbaşkanı seçiminin Anayasa değişikliklerinin referandum günü olan 21 Ekim’e kadar ertelenmesinin hukuken mümkün olup olmadığına ve tabiî bu arada bir de yeni hükümetin nasıl oluşacağına kadar bir dizi sorunun cevabı henüz belli değil. Bu belirsizlik ortamında, Türkiye’de seçmenin bir sihirli dokunuşla bir gecede tüm bu belirsizlikleri ortadan kaldıracak bir kolektif irâde ortaya koyması da ihtimâl dışı sayılmamalı. Lâkin, 23 Temmuz günü, yukarıda işâret edilen belirsizlikleri tümüyle ortadan kaldıracak türden bir netice ortaya çıksa bile, Türkiye, yine de Anayasal düzenini bir bütün olarak yeniden inşâ etme gereğiyle karşı karşıya bulunacaktır.

Çünkü, seçim sonrası süreç nasıl gelişirse gelişsin, 21 Ekim’de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören Anayasa değişiklikleriyle ilgili halkoylaması yapılacak ve belki de bu değişiklikler yürürlüğe girecektir. Bu durumda, özellikle cumhurbaşkanının yetkileriyle ile ilgili olarak, zâten öteden beri dile getirilen Anayasal düzenlemenin gözden geçirilmesi ister istemez gündeme gelecektir. Bundan da öteye, hâlen iktidarda olan AK Parti’nin yanı sıra, 22 Temmuz seçimlerine ağırlığını koyacağı kamu oyu yoklamalarının çoğunluğu tarafından şu an için teyid edilen MHP ve DP de Türkiye’de yeni ve “sivil” bir anayasanın gerekli olduğunu, en azından seçim beyannâmelerinde dile getirmiş bulunuyorlar. Dolayısıyla, seçmenin oylarının dağılımına bağlı olarak, bu siyâsî partilerin beyan ettikleri “yeni anayasa”yı gerçekleştirmek için arayış içinde olacakları anlaşılmaktadır.

Askerî vesayeti sona erdirmek için...

Seçimlerden sonra Türkiye’nin siyâsî gündeminde yeni anayasa tartışmalarının en ön sıralarda yer alacağının bir diğer nedeni ise yapısal. 12 Eylül 1980 askerî darbesinin ürünü olan ve Türkiye demokrasisini bir cendere içine sokmuş bulunan otoriter eğilimli 1982 Anayasası, özellikle 2001 ve sonrasında geçirdiği önemli demokratikleşme reformları ile, kendi içinde tutarlılığı kalmamış bir yapıya dönüşmüştür. Daha kapsamlı ve daha derinlikli, daha güvenceleri sağlam, daha sivil, yani yurttaş irâdesinin temel belirleyici olduğu bir anayasal demokrasi düzenini bir bütün olarak yeniden inşâ etmek, devletin bu temel hukuk belgesindeki tutarsızlıkları gidermenin gereğidir. Ama, bundan da önemli olarak, yeni anayasa düzenini, 2007 Baharı’nda yaşanan askerî-sivil bürokratik vesâyetçilik etkilerinden arındırma zorunluluğudur. Bu zorunluluk, elbette Cumhuriyet’in adına yaraşır bir yurttaşlar devleti olmasını mümkün kılmak için olduğu kadar ve bundan ayrılmaz bir biçimde Türkiye’nin nihâî hedefi olan AB bütünleşmesi için de geçerlidir. Özetle, Türkiye, artık bütünüyle yeni bir anayasaya kavuşma ihtiyacı içindedir. Bunu, hem konjonktürel, hem de yapısal olarak tespit edebiliyoruz.

Zaman, 14.7.2007

Prof. Dr. Levent KÖKER

16.07.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Almanlara neden kızıyoruz?

  1982 Anayasası ile Türkiye yol alamaz

  AKP ve “Müslüman burjuvazi”

  Seçim sonuçlarını “tashih” hevesleri


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004