Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Kürt sorunu, DTP, riskler ve asker

Seçimler öncesinden başlamak üzere iki temel konunun üzerinde duruyor, yeni dönemin kritik meseleleri olarak iki hususun altını çiziyoruz.

Malum, bunlardan ilki, Türk “siyasal sisteminin yeni dengeler etrafında normalleşmesi” meselesidir…

Bu konuda Türkiye 22 Temmuz seçimlerinin oluşturduğu meşruiyet çerçevesinde hızla yol alıyor. Siyaset ve siyasetçi, “alanı”na şu aşamada sahip görünüyor ve “din, dindarlık, laiklik merkezli toplumsal kutuplaşma ya da siyasi kopuş” ihtimali düşük seyrediyor.

İkinci mesele “Türkiye’nin Kürt sorunu”dur.

Yeni dönem Kürt sorununun temsilcileriyle meclise taşındığı dönem oldu.

Ne denli keskin olurlarsa olsunlar sorunların sistem içine taşınması, özellikle sistem içinde çözülmeleri bakımından hayati önem taşır. Ülkenin en yakıcı sorunu olan Kürt meselesi açısından da bu böyledir. Bu açıdan DTP’nin mecliste temsil edilmesi ve grup oluşturması, Kürt siyasi aktörlerinin ülkenin diğer aktörleriyle yaşayacakları karşılaşma önemli ve olumludur.

Öte yandan aynı karşılaşma, çözüm kadar çatışmayı da tahrik edebilecek nitelikler taşımaktadır. Zira gerek Türk siyasal sisteminin Kürt sorunu karşısındaki “baskın asayişçi tavrı”, gerek onlarca askerin şehit olmasının yol açtığı siyasallaşma, gerekse Kürt politikasının PKK karşısında özerk, en azından çoğulcu bir yapı üretememesi ve hâlâ pazarlıkçı-sert bir dil üzerinden yol almaya çalışması veri olarak karşımızdadır.

Seçim öncesi sıkça altını çizdiğimiz bu “ikili yön”, bugün, seçim sonrası kendisini sıkça belli etmiştir ve belli etmeye devam etmektedir.

Nitekim MHP ile DTP’nin ilk karşılaşmaları sembolik açıdan, özellikle kimi psikolojik blokajların kırılması açısından ne kadar olumlu olmuş ise, son günlerde yaşanan kimi gelişmeler de o denli olumsuz seyretmektedir.

Nitekim son bir haftadır, asker-sivil gerginliği ve cumhurbaşkanlığı meselesi dışında, siyasi gündemi Kürt meselesi etrafında gerginlik yaratan tutumlar oluşturmuştur.

Önce Genelkurmay Başkanlığı, DTP milletvekillerini 30 Ağustos resepsiyonuna davet etmemiş ve buna neden olarak DTP ile PKK arasındaki ilişkiyi ve Güneydoğu’daki çatışmaları göstermiştir.

DTP grup başkanı Ahmet Türk hemen ertesi gün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çatışmalarda kimyasal silah kullandığını söylemiş, gerginlik yaratan bu açıklama askeri otorite tarafından resmi bir açıklamayla yanıtlanmıştır.

Ahmet Türk hakkında soruşturma açılmıştır…

Bir ağır ceza mahkemesi, özgürlüklerin ülkenin bütünlüğüne yönelik kötüye kullanılamayacağı gerekçesiyle ve görülmemiş bir uygulamayla, davaları süren kimi DTP’li milletvekillerinin dokunulmazlıktan yararlanamayacağına karar vermiştir.

Başbakan meclis kürsüsünden DTP’lilere yönelik, “önce PKK’nın terör örgütü olduğunu ilan edin” sözleriyle bu siyasi partinin siyasi meşruiyetini hedef alan bildik, sert ve dışlayıcı bir dil kullanmıştır.

En nihayet Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, hükümetin Diyarbakır belediyesine negatif ayrımcılık uyguladığını iddia etmiş, “Diyarbakır kaledir, düşmez, savaşsa savaş” tarzı, metaforik açıdan sıkıntılı ve meydan okuyucu bir dil kullanmakta sakınca görmemiştir.

Korkarız bir fırsat heba edilecektir…

Daha da öte…

Korkarız TBMM’de yaşanan karşılaşma, çözüm yerine uzlaşmazlığı ve çatışmayı yükselten bir vesile haline dönüştürülecektir.

Herkes aklını başına almalıdır.

DTP, Türkiye’nin siyasi partisi olduğunu unutmamalı, meclisteki varlığını çatışma politikasını yükseltecek ve meşrulaştıracak bir araç haline çevirmemelidir.

Buna karşılık, başta siyasi iktidar olmak üzere, tüm siyasi parti ve kurumlar, Kürt sorununun devasa toplumsal bir sorun olduğunu bir an olsun aklından çıkarmamalıdır. Her tür dışlayıcı dili bir yana bırakmak, DTP’nin her şeyden ve herkesten çok bir bölge temsilcisi olduğunu kabul etmek, DTP içindeki farklı eğilimleri iyi okumak ve demokrasiye daha sıkı sarılmak kaçınılmazdır.

Aksi halde ülke yırtılır…

Ve asker, siyasi alana girecek yeni ve etkili bir kanal bulur…

Yeni Şafak, 7 Eylül 2007

Ali BAYRAMOĞLU

08.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Dayatmalar tutmadı

  Dünyada ayıp karşılanan

  Kürt sorunu, DTP, riskler ve asker

  Kebapçıda namaz, otobüste mola

  Semboller ve sınırlar!


 Son Dakika Haberleri