Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Osmanlı mimarisini alemlerde yaşatıyor

Osmanlı döneminin unutulmaz ‘alem’ ustalarından Bakırcı Mustafa Efendi’nin torunu 60 yaşındaki alemci Ayhan Savut, yaptığı alemlerle İran’dan ABD’ye kadar çeşitli ülkelerdeki camileri süslüyor.

Osmanlı döneminin unutulmaz ‘alem’ ustalarından Bakırcı Mustafa Efendi’nin torunu 60 yaşındaki alemci Ayhan Savut, yaptığı alemlerle İran’dan ABD’ye kadar çeşitli ülkelerdeki camileri süslüyor.

Bakırcılıkta Türkiye’den daha ileri seviyede olan Suriye’ye bile alem gönderen Savut, meslekte 40. yılını doldurmanın gururunu yaşıyor. Alem yapmayı seven Savut’un elektronik mühendisi oğlu ise, “Bu iş stresli” diyerek mesleği bıraktı.

İslâm ülkelerinin tamamının yanı sıra Almanya, İspanya, Danimarka, İngiltere gibi Avrupa ülkeleri ile süper güç ABD’ye de alem gönderen Ayhan Savut, kendisine gösterilen ilgiyi “İşimi çok seviyorum, yaptığım her âlemi evlâdım gibi görüyorum” diyerek özetliyor. Meslekteki 40. yılını geride bıraktığını anlatan Savut, yaptığı alemlerin kararmamasından dolayı dünyanın çeşitli bölgelerinden arandığını söylüyor. Savut’un telefon numarasına ulaşamayan yurt dışındaki bazı kişiler ise, bizzat Bursa’ya gelerek Kayhan’daki atölyeden siparişlerini veriyor.

ALEM CAMİNİN ŞANIDIR

Dedesi Bakırcı Mustafa Efendi’nin Osmanlı döneminin ünlü âlem ustalarından olduğunu hatırlatan 60 yaşındaki Ayhan Savut; “âlem, caminin türbenin şanıdır, cilasıdır. İyi bir mimarî, ışıl ışıl parlayan alemle bütünleştiği zaman heybetli olur. Oraya bakan gözler kamaşır, büyüsüne kapılır. Bu yüzden bakırdan yapılan alemin kararmaması lâzım. Biz bu mesleği hem mektepli hem de alaylı olarak yapıyoruz. Sırrımız yaptığımız özel karışım vernikte. Bu karışım âlemin kararmasını engelliyor, her türlü hava şartlarında pırıl pırıl parlıyor. Hele dört mevsim yaşanan yerlerde yaz ile kış arasındaki sıcaklık farkı 40 -50 dereceyi bulduğundan, hava değişiminden kaynaklanan tahribat âlemde ustalık farkını ortaya çıkarıyor. Ben eserlerimde Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıtıyorum” dedi.

Son olarak Kosova’da tarihî Osmanlı camilerinin restorasyonunda kullanılacak alemleri gönderen Ayhan Savut, Türkiye’nin dört bir tarafına kargoyla âlem gönderdiğini dile getiriyor. Alemci Savut, hiçbir iş bağlantısı olmadığı halde yaptığı alemlerin kalitesini duyan kişilerin kendisini arayıp bulduğunu, bazı vatandaşların ise, evlerine süs eşyası olarak alem yaptırdığını aktarıyor. Savut, sipariş üzerine çalıştığını, Kayhan Mahallesinde Bedrettin Camii yanındaki küçük dükkânında 60 santimetreden 3 metreye kadar cami âlemi yapıyor. ‘’alemcilik, artık unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri. Türkiye genelinde bu işi yapan 5 -6 kişi kaldı. Özel yöntemler kullanarak yaptığım paslanmayan, kararmayan alemlerin ününü duyan kişiler dünyanın bir ucunda olsa bile beni buluyor. Camiler, genellikle cemaat arasında toplanan paralarla yaptırılıyor. İnşaat ve diğer işler bittikten sonra en son caminin süsü olan aleme sıra geliyor ve o aşamada para da bitmiş oluyor. Bunun için bizim işimizde para kazanmak biraz zor. Günümüzde artık bizim san’atımızın değeri bilinmiyor. Bizim kuşaktan sonra bu işi yapacak kimse kalmayacak. Bu işi yapmak isteyenler de para kazanmak çok zor olduğu için mesleğe başlamıyorlar.’’ diyen Savut, bazı vatandaşların evlerinde dekor olarak kullanmak üzere kendisine sipariş verdiklerini sözlerine ekledi.

“Alemci Ayhan” olarak nam saldığını söylese de aslında o mütevazi kişiliğiyle çevresi tarafından sevilen bir kişi. Elektronik mühendisi olan oğlu da Savut’un yanında mesleği öğrenmiş, ancak bir süre sonra ‘Baba bu iş çok stresli’ diyerek kendi mesleğine dönmüş. Savut, mesleğin geleceği konusunda endişelerini de açıkça dile getiriyor.

14.09.2007


 

Karikatürler su üzerine çıktı

Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkiye’de ilk kez düzenlenen ‘1. Uluslararası Karikatür Bienali’ etkinliği “Sudan sebepler, susuz gerçekler Mavi Altın; Su” konulu karikatür yarışmasının ödül töreniyle sona erdi.

Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Recai Ekmekçi, yarışmanın Tayyare Kültür Merkezi’nde dün gece gerçekleştirilen ödül töreninde, Bursa’nın her alanda atılım dönemi yaşadığını, kültür ve san’atın da bunların arasında ilk sırada yer aldığını söyledi.

Karikatür bienalinin daha önce dünyada 5 ülkede yapıldığını söyleyen Ekmekçi, “Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen ve dünyaca ünlü karikatüristlerin katıldığı bienalle, yeni ve uluslar arası bir buluşma noktası belirlenmiş oldu. Bu sayede de dostluk ve kardeşlik köprüleri kuruldu” diye konuştu.

Bienalin ödül töreninin Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 85. yıl dönümü olan 11 Eylül’de düzenlenmesi yabancı konuklara ayrı bir mutluluk yaşattı. “Bursalıların kurtuluş gününü kutluyorum” diyen Polonyalı san’atçı Pawel Kuczynski de ikincilik ödülünü Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Muammer Subaşı’nın elinden aldı. Yarışmaya İran’dan katılan Kambiz Derambakhsh’ın ödülünü İran Ataşesi Behnam Azad aldı. Azad’a Derambakhsh’in ödülünü Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sabri Yalın verdi. Yarışmada birinci olan sanatçı 5 bin dolar, ikinci 2 bin 500 dolar, üçüncünün ise bin dolar ödül kazandığı törende mansiyon ödülü almaya hak kazanan karikatüristlerde 200 dolarlık ödüllerini almanın sevincini Bursalı karikatür meraklılarıyla paylaştı.

14.09.2007


 

“Tarihe saygı”larımızla

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen “Tarihe Saygı/Yerel Koruma Ödülleri 2007” yarışması sonuçlandı.

Büyükşehir Belediyesi’nin, binlerce yıllık kültür geleneğinin biriktiği bir coğrafya üzerinde kurulan İzmir’de, bu medeniyetlere ait mirasa hak ettiği saygının gösterilmesi ve tarihî yapıların korunmasını teşvik amacıyla düzenlediği yarışmanın seçici kurulu, 5 gün devam eden çalışmaları sırasında dereceye girenleri belirlemek için hayli zorlandı. Bu yılki yarışmada, geçen yılki katılımcı sayısı ikiye katlanarak tam 32 katılımcı yer aldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, bu yarışmayla, tarihi mirasa sahip çıkılması konusunda yerel yönetimlerin üslendiği sorumluluğun bilincini taşıyarak, yerel yönetimlere öncülük edilmesi ve ödül yoluyla takdir etme misyonunun kurumsallaştırılmasının hedeflendiği bildirildi.

Yarışmada “Kentli İzmirli” dalında, Nurten Suner, Münip Dinç ve Gülsen Ertürk, “Basit Onarım” dalında, Abacıoğlu Hanı ödüle lâyık görüldü.

Bülent ERTEKİN / İZMİR

14.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri