|
Sezonun ilk derbisi seyirci olmadan biraz tatsız tuzsuz, yavan şekilde gerçekleşti. G.Saray seyircisiz oynamaya alışık bir görüntüdeydi. Maça damgasını vuran hadise, maçtan kısa süre önce Feldkamp'ın, kamp kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle iki as oyuncu olan Hakan ve Lincoln'ü kadro dışı bırakmasıydı. Almanların tabiriyle "Beyaz Tilki" lakaplı Kalli bu davranışıyla "Kimse vazgeçilmez değildir. Herkes ayağını denk alıp takım ruhu dışında hareket etmeli" mesajını verdi.
Maçı kazanarak da bu yaptığı operasyonu pekiştirmiş oldu. Disipline en başından beri takımını alıştırmak için değişik tarzlar uygulayan Kalli'nin en çarpıcı uygulaması bu oldu. Bundan sonra hiç bir oyuncu ne maç esnasında, ne de maç dışında kafasına göre hareket edemeyecek olması, G.Saray'ın şampiyonluk yolunda konumunu güçlendirdi.
Beşiktaş'ın eksik olan Cisse ve Ricardinio'suna karşılık G.Saray'ın eksikleri çok daha fazlaydı. Sabri, Ayhan G.Saray'ın iki önemli oyuncusuydu. Ayrıca Hasan Şaş da sakattı. Lincoln ve Hakan'ın kadro dışı olmaları maç öncesi G.Saray tarafını hayli tedirgin etti. Ancak oynayan takım gerçekten çok iyi mücadele etti.
Servet bu maçta ilk defa az hatayla oynayıp defansı Song ile beraber çok iyi toparladılar. Orta sahada bir Linderot var ki; insan seyrederken yoruluyor. O kadar çok koşuyor ki her açığı kapatırken onu gördük. Barış ise Linderot'un en büyük destekçisiydi. O da çok iyi mücadele etti. Yeni transfer Hakan Balta bu maçta hayli iyiydi. Güzel oyununu attığı golle pekiştirdi.
Nonda forvette iyi top tutup, oyuna katkısı çok fazlaydı. Ümit Karan için aynı şeyleri söylemek çok zor. Takım oyununa katkısı çok az. İlk yarının sonunda maçı iki farka getirecek pası Arda'ya atmayınca, G.Saray hem golden oldu, hem de dönen top G.Saray'a gol oldu. Maçın genel itibarıyla centilmence geçtiğini söyleyebiliriz.
[email protected]
| 
