Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Savaş çığırtkanlığı, akıl ve vicdan

Son zamanlarda gitgide azıtan ve günden güne daha fazla gencimizin ölümüne yol açan kahrolası PKK terörü dayanılmaz acılara sebep oluyor. Bu da politikacılarımızı isabeti şüpheli yeni kararlar almaya sevkediyor. İnsanı isyan ettiren bu vahşet onlarca-yüzlerce gencimizin gözlerindeki hayat ışığını hoyratca söndürüyor.

Yaşadıkları acılar şehitlerin yakınlarının derin düşüncelere dalmasına belki izin vermiyor ve çok defa ‘vatan sağolsun!’ kabilinden bir avuntuyla geçiştirmeye çalışıyorlar acılarını. Ama bizim, geri kalan hepimizin onların duygularını paylaşırken aynı zamanda sogukkanlılığımızı da yitirmememiz gerekiyor. Sogukkanlılığımızı yitirmememiz, sorular sormamız, yeni baharların sönmemesi icin çareler düşünmemiz gerekiyor.

Ama bu meselede akla gelen öyle makul sorular var ki, sadece acımız tazeyken değil sakinleştiğimizde de sorulmaları aynı kapıya çikar. Başka bir deyişle, bu konuda duygularımızla aklımız aynı yerde buluşuyor. Şunun gibi mesela: Son haftalarda yaşanan bütün bu baskınlar, tuzağa düşürmeler, asker kaçirmalar silahlı kuvvetlerimiz için bir amatörlük görüntüsü yaratmıyor mu?...

Şunun gibi mesela: Öteden beri devlet ulularımızın ‘üçbeş çapulcu’ olarak niteleyegeldikleri birkaç bin kişilik bir terörist örgüt karşısında dünyanın en büyük askeri güçlerinden birini böylesine aciz bırakan nedir veya nelerdir?... Sorun eğitim eksikliği mi, techizat yetersizliği mi, istihbarat zaafı mi, özensizlik veya ciddiyetsizlik mi yoksa başıbozukluk mudur? Sorun mesleği askerlik olanlarda mıdır yoksa er ve erbaşlarda mı?

Öyle anlaşılıyor ku (herhalde artık ‘anlaşılıyor’dur), ister kendi başına isterse başka devletlerden uzmanlık desteği alarak olsun, PKK öyle küçümsenecek, hafife alınacak bir ‘çapulcu sürüsü’ filan değildir. Artık kendimizi kandırmaktan vazgeçip gerçekçi olmak zorundayız: Hem konvansiyonel askerlik tekniğine hem de gerilla tekniğine vakıf ve aynı zamanda akıllıca hareket edebilen, kısaca gayet ciddiye almamız gereken profesyonel bir örgüttür PKK.

Peki böyle profesyonel bir örgütün karşısına, profesyonel askerlerin amir-komutası altında bile olsa sadece birkaç aylık bir askeri eğitimden geçmiş tecrübesiz gençleri çıkarmak akıllıca mıdır?...

Sorular bitmiyor. Her şehit haberi geldiğinde, şehitlerinin ardından feryat-figan eden ana-babaların sesini her duyduğumda sarsılıyor ve sormaktan kendimi alamıyorum: Onlarca yıldır nice canları söndüren bu Kürt sorunu nedir? Bu, sadece birkaç ‘teröristbaşı’ öyle istediği için varolan bir sorun mudur? Bu aslında, bütün Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlere karşı izlenen politikaların bir ürünü değil midir?

Öyleyse, 80 yıldır gelmiş geçmiş bilmem ne kadar ‘devlet adamı’ ve politikacının yaptığı şunca hatanın bedelini niçin benim, senin, komşumun günahsız tazeleri ödemek durumunda olsun?... Daha hangi yanliş politikaların bedelini gelecekte çocuklarımız veya torunlarımıza ödeteceksiniz?

Siz, ‘milli guvenlik’ bahanesiyle bütün bunları kounuşmamızı yasaklamaya, vicdanlarımıza kelepçe vurmaya kalkan günün politikacıları! Sizin de mi aklınız tutuldu yoksa kendi aklınız ve vicdanınızı bütün bir milletinkinden daha üstün mü görüyorsunuz? Millet de susarsa, güveneceğiniz, yardım alabileceğiniz akıl mı kalir ki geriye?

Ve siz ey kendine gazeteci diyen savaş çığırtkanları! Savaş tamtamları çalmaktan, çocuklarımızın başının üstünden hesap yapmaktan vazgeçin! Cok istiyorsanız, gidin kendinizsavaşın. O çok hayran olduğunuz ve başkası yapınca takdir ettiğiniz türden ‘kahramanlık’a bu sefer de hadi siz talip olun!

Star, 25.10.2007

Mustafa ERDOĞAN

26.10.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Terörle savaşırken kardeşliği kurtarmak

  Savaş çığırtkanlığı, akıl ve vicdan

  Sivil generaller

  Ala ala hey!


 Son Dakika Haberleri