Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Pinokyo Sarkozy

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin bu hafta Cezayir’e yaptığı gezi bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yankı buldu. Sarkozy, sekiz bakan ve 150 işadamıyla gittiği Cezayir’de hâlâ, 1,5 milyon masum insanın ölümünden sorumlu bir ülkenin cumhurbaşkanı sıfatını taşıyordu.

Fransa; insanlık dışı muameleler ve yüz binlerce masumun öldürülmesinden sonra terk etmek zorunda kaldığı Cezayir’in zengin petrol ve doğalgaz yataklarıyla ilgilenmeye devam ediyor. Sarkozy’nin ziyaretinin asıl sebebi de buydu. Yani bir Afrika ülkesine el uzatmasının, işbirliği önermesinin altındaki en önemli, belki de tek neden orada bulunan doğalgaz ve petrol yataklarıydı. Fransa Cumhurbaşkanı, Cezayir’de yaptığı konuşmalarda çok enteresan sözler söyledi. Mesela sömürgeciliği çok adaletsiz bularak kınadı ve Cezayirli işadamlarına, ‘’Sömürge sistemi tamamen gayri adildi ve cumhuriyetimizin dayandığı özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkelerine tamamen zıttı.’’ dedi. Cezayir’de tam 132 yıl süren sömürge idaresinin de çok adaletsiz olduğunu itiraf etti. “1962’de 7 yaşında olan bendeniz, bugün bütün kurbanları saygıyla anıyorum.” ifadesini kullanırken, ‘Ben o zaman 7 yaşındaydım. O işleri yapmışsa babam yapmış. Benim ne suçum var?’ demeye getirdi. Bu sözlerden Fransa’nın yüzlerce yıl sürdürdüğü sömürgecilikten pişman olduğu zannedilebilir. Peki Fransa sömürgecilikten pişman ve artık politikalarını sömürgeciliği tekzip edecek şekilde mi yapıyor? Tabiî ki hayır! Cezayir’in çok şanslı olduğunu söylemek mümkün. Çünkü Fransızlar geçmişte yüz binlerce masum insanın ölümüne sebep olmuş olsalar bile Cezayir’le bugün cumhurbaşkanı düzeyinde ilişki kuruyorlar. Diğer sömürge ülkeleri hâlâ bu kadar şanslı değil (!) Fransa’nın, geçmişte sömürgesi olmuş her ülkeye böylesine uygar davrandığı söylenemez.

Sarkozy, ‘adaletsizdi, pişmanız’ gibi laflar etse de Fransa’nın sömürgeciliği hâlâ devam ediyor. Dünyanın en zengin elmas ve altın madenlerine sahip olan Afrika ülkelerine hiçbir zaman kendi kaynaklarını kullanma fırsatı vermediler ve vermemeye devam ediyorlar. Bugün Kara Afrika’nın elmas yataklarının büyük çoğunluğunu hâlâ başta Fransızlar olmak üzere Avrupa firmaları kullanıyor ve burada yaşayan Afrikalılara sadece hayatta kalabilecek kadar gelir bırakıyorlar. Bölgeyle ilgili en taze haberleri alabilmek için Orta Afrika Cumhuriyeti’nden birkaç gün önce dönen Samanyolu Haber Genel Koordinatörü Metin Yıkar’ın anlattıklarına kulak verelim.

‘’Dünyanın en zengin elmas ve altın madenlerine sahip Orta Afrika Cumhuriyeti’nde kendi kaynaklarını kullanma fırsatını hiç vermemişler. Bugün bile hâlâ elmas yataklarını başta Fransızlar olmak üzere Avrupalı firmalar kullanıyor. Oysa Orta Afrikalılar sadece hayatta kalabilecek kadar yiyecek bulabiliyor. Yarının hesabını hiç kimse yapamıyor. Hiçbir üretimleri yok. Kibrit kutusu bile üretemiyorlar. Ölmeyecek kadar yiyecek bulup günlerini geçiriyorlar. İnsanlar üretmeye değil, istemeye adeta alıştırılmış. Resmi dil Fransızca. Yerel dilleri okullarda bile öğretmiyorlar. Yönetim kadrolarına mutlaka Fransa yanlısı ve Fransa’da eğitim görmüşler getiriliyor. İşler tersine giderse muhalefetten birine para ve güç desteği verilerek, önce ülkede yıllarca sürecek kargaşa çıkartılıyor, sonra da işlerine gelen bir tanesine darbe yaptırılarak yönetime tekrar ortak oluyorlar.”

Sarkozy, Cezayir konusu açılınca ‘Ben o vakit 7 yaşındaydım, onların suçunu ben niye ödeyeyim?’ demeye getiriyor; ama Türkiye’de yaşayan herkesi babamın değil, dedemin değil, dedemin babasının döneminde olmuş olaylardan dolayı zanlı olarak anmaktan geri durmuyor. Cezayir olaylarını tarihçilere bırakıp kurtulmaya çalışırken, Ruanda’daki 500 bin insanın katledilmesini ve Afrika’da devam eden sömürgeciliği gündeme bile getirmiyor. Salonlarda konuşurken, sömürgeciliğin ne kadar adaletsiz bir şey olduğunu söylerken, başında bulunduğu Fransa Afrika’yı sömürmeye devam ediyor.

Diğer sömürgeci ülkelerin olduğu gibi Fransa’nın zenginliğinin altında da kuşkusuz Afrika’nın zengin hammaddeleri yatıyor. Afrika’nın zenginliklerini haksız yere alıp, oluşturdukları müreffeh ülkelerine Afrikalı göçmenlerin gelmesinden de bir hayli rahatsızlar. Sarkozy’nin, Pinokyo gibi konuştukça burnu uzuyor, haberi yok...

Zaman, 8.12.2007

Mehmet KAMIŞ

09.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Ruhban okulu sorununu Menderes çözmüştü, 12 Mart yeniden kördüğüm yaptı

  Keyfî yasak ve âdil çözüm

  İşkence ve yargısız infazın dönüşü

  Pinokyo Sarkozy


 Son Dakika Haberleri