Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 19 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

Yaşanmış özgürlüklerden

İhlâslı bir davranışın küçüğü büyüğü olmaz. Her ne ise içten bir hareket, yani yalnız Allah rızasını gözeten bir adım bile insanı kurtuluşa erdirebilir, bunca geçmiş günahları affettirebilir; sıradan ama içten bir davranış cennetle sonuçlanabilir.

Özellikle menfaatin olmadığı ve nefsî hazzın gözetilmediği bir davranış, sevgi ve fedakârlıktan başka ne taşıyabilir? İşte Hz. Uhayrim, kavmine muhalif olarak yalnız başına eski inancını sürdürmüş ve ama sonunda içten bir niyet ve kararlılıkla Uhut Savaşına katılarak son anında Cenneti kazanan büyük bir sahabe.

Kabilesi Abdüleşhel oğullarının da bulunduğu ordu Uhut Savaşına gitmek üzere Medine'den ayrılınca, düşüncelere daldı Uhayrim. Ne diye savaşa katılıyorlardı? Rahatlık varken onları savaş meydanlarına taşıyan ruh neydi? Niçin bu kadar sıkıntılara katlanıyordu Müslümanlar? Kutsal bir amaç vardı elbette? Medine'de kabilesinin içinde en akıllısı o muydu? Öylesine ki içten rahatsız eden düşünceleri bir karar verme eşiğine getirmişti onu. İçinde bir ışık parlıyordu. Gittikçe onu baştanbaşa sarıyordu. Onu kimse de etkilemiyordu. İçinde olup bitenler yine içinden geliyordu. Kendince özgürdü. Silkindi, içindeki ışığa uyarak yerinden kalktı. Silâhlarına yönelerek bir çırpıda kuşandı. Acayip bir duyguydu onu saran. Kan ter içinde savaş meydanına yetişti ve hiç durmadan savaşa atıldı.

Savaş bu ya, Uhayrim müthiş yaralanmıştı. Onu yaralılar arasında kabilesi görmüştü. Tuhaf dediler. Onu Medine'de bırakmışlardı çünkü. Ne zaman gelmişti? Üstelik yetişip düşmana karşı savaşmıştı. Ama ne niyetle gelmişti? Abdüleşhel oğulları onun yaralı cesedi etrafında toplanarak durumu araştırmaya koyulmuşlar.

Uhayrim henüz ölmemiş ama büyük acı içinde kıvranıyordu. Onlardan biri Uhayrim'e, "Uhayrim neye geldin? Kabilene yardım etmek için mi yoksa Müslüman olduğun için mi geldin?" diye sormuş. Uhayrim anlaşılan son nefeslerini veriyordu. Zorla da olsa meramını güzelce anlattı: "Çünkü İslâma girdim" dedi, "Allah'a ve Peygamberine inandım. Onun için kılıcımı aldım, Resûlullah'ın safında savaştım ve yaralandım."

Son sözlerini söylemişti ve çok geçmeden arkadaşlarının kollarında son nefesini vermişti. Onu hemen Resûlullah'a götürmüşler ve olup biteni anlatmışlar. Olayı büyük bir dikkat içinde dinleyen Peygamberimiz onun için, "Onun ameli gerçi azdı, ama ödülü büyüktür" diye buyurdu. Bir başka rivayete göre ise onun hakkında "Muhakkak o cennetliktir" dedi.

Amelin çokluğundan çok içtenliliği, yani ihlâslısı önemli. Bu az amel ama içtenliktir ki Uhayrim'i kurtardı. İlginç olan şu ki; Abdüleşhel oğulları içinde Uhayrim gibi ya bir ya da iki kişi henüz Müslüman olmamışlardı. Onlara en küçük bir dayatmada bulunmamışlardı. Uhayrim de kimsenin etkisinde kalmamıştı. Akrabalarının çoğunlukla girdiği dâvâ onu nedense fazla etkilememişti. Yine de o özgür düşünceleri ile başbaşaydı. Özgür ortam içindeydi. Kuşkusuz bu, sahabelerin ne kadar fikir özgürlüğüne uyduklarını gösteren önemli bir gösterge değil mi?

Uhayrim hiçbir baskı altında kalmadan, üstelik hayatını noktalayacağı savaşa katılarak vicdanının sesine kulak verdi. Yalnız başına önce inandı, sonra Uhut için silâhlandı ve bir başına saatlerce yol aldı ve savaşa katılıp dişe diş savaşarak amaca ulaştı. Bütün bunları özgür iradesiyle yaptı. Evet, Medine'den özgür olarak ayrıldı, özgür olarak savaştı ve sonunda en büyük özgürlüğe kanat çırptı.

Uhayrim'in olayı dilden dile dolaştı. Bir anda şehitlik mertebesine ulaşmak öyle kolay mı? İhlâs ve içtenlik bu; onun bir zerresi bile batmanları kazandırır insana. Bir gün Hz. Ebu Hureyre bir topluluğa bir şeyler anlatırken, Uhayrim yad edilmişti ve ona bağlı olarak topluluğa şu soruyu yöneltmişti: "Ömründe namaz kılmadığı halde cennetlik olan insan kimdir?" İşte Uhayrim bu sorunun cevabıydı. Ebu Hureyre de onun hikâyesini büyük heyecan içinde oradakilere anlatmıştı.

Hüseyin Kara

19.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Başlıklar

  Dört boyutlu beyin modeli

  Geliştiren küçük şeyler

  Yaşanmış özgürlüklerden

  Kurumsal eğitimlerde ortak eğitim projesi


 Son Dakika Haberleri