Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

İstanbul'un efendileri

Yazar Dursun Gürlek, İstanbul'un ilk "efendi"sinin Eyüp Sultan, ikincisinin ise Fatih Sultan Mehmet olduğunu söyledi.

Türkiye Edebiyat Vakfı'nda, 2008 yılının ilk konuşmasını yapan kültür tarihçisi yazar Dursun Gürlek, dinleyicilerine "İstanbul Efendileri"ni anlattı. Vakıf Müdürü Cemal Aydın tarafından takdim edildikten sonra konuşmasına başlayan Gürlek, İstanbul' un ilk efendisinin Eyüp Sultan olduğunu söyledikten sonra Fatih Sultan Mehmet'i ve İstanbul'un kuşatılmasını anlattı. İstanbul'un ikinci efendisinin Fatih Sultan Mehmet olduğunu söyleyen Gürlek, Fatih Sultan Mehmet'in sadece savaşçı bir komutan değil aynı zamanda şair, mutasavvıf olduğunu belirtti ve "Onunla birlikte İstanbul bir ilim merkezi olmuştur" dedi. Fatih Sultan Mehmet'le hocası Akşemsettin'in, Eyüp Sultan Hazretleri'nin kabrini çeşitli teftiş ve araştırmalardan sonra bulduğunu anlattı. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Beş Şehir' adlı kitabında "Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra en mukaddes şehir İstanbul'dur" dediğini bunun Eyüp Sultan'dan dolayı olduğunu söyledi.

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u feth ettikten sonra şehri Nasrettin Hoca'nın torunu olan Hızır Çelebi'ye emanet ettiğini ve İstanbul'un üçüncü efendisi olduğunu belirtti. Hızır Çelebinin aslında Kadı olduğunu ve Kadıköy'de oturduğunu, Kadıköy'ün isminin de oradan geldiğini belirten Gürlek, "Çelebi"nin "efendi" demek olduğunu, bu çelebilerden binlercesinin olduğunu dile getirerek birkaç tanesinin adını nakletti.

1. Evliya Çelebi

2. Hezarfen Çelebi

3. Kâtip Çelebi

4. Mahmut Çelebi

5. Hızır Çelebi

6. Süleyman Çelebi

Çelebileri isim olarak zikreden Gürlek, İstanbul'un devlet kademesinde çok önemli görevlerde bulunan ve mühim kitaplara imza atan efendilerinin yanı sıra, manevî efendilerinin de olduğunu söyleyerek onlardan birkaçının ismini de şöyle sıraladı:

1. Sümbül Efendi

2. Merkez Efendi

3. Ebus Suud Efendi

4. Zembilli Ali Efendi

Lûgatsız ve kitapsız bir evi harabeye benzeten Dursun Bey, her evde bir Osmanlıca sözlük bulunması gerektiğini özellikle vurguladı. Bilhassa Şemsettin Sâmi'nin Kâmus-u Türkî, Ferit Develioğlu'nun Osmanlıca Lûgat ve Kubbealtı'nın Misalli Büyük Türkçe Sözlük'ünün kütüphanelerde bulunması gerektiğini söyledi.

(sanatalemi.net)

28.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  İstanbul'un efendileri

  Tarihî müzede sebilden salep ikramı

  Artık yazıyorum yazı atölyesi


 Son Dakika Haberleri