Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Bolat: ‘Başörtüsünü bırak, ekonomiye bak‘ olmaz

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, “Başörtüsü meselesiyle uğraşılmasın ekonomiyle uğraşılsın diyenler gerçekten bunu samimiyetle mi söylüyor? Yoksa başörtüsü yasağı devam etsin bu konulara el atmayın diye mi söylüyorlar? Bunu iyi görmek lâzım” dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Bolat, “Başörtüsü meselesiyle uğraşılmasın ekonomiyle uğraşılsın diyenler gerçekten bunu samimiyetle mi söylüyor? Yoksa başörtüsü yasağı devam etsin bu konulara el atmayın diye mi söylüyorlar? Bunu iyi görmek lâzım” dedi. Şuan için ekonominin ikinci plana atıldığını söylemenin haksızlık olacağını belirten Bolat, bir ülkede hükümet ve meclisin görevinin sadece ekonomiyle ilgilenmek olmadığını, aynı zamanda eğitim sağlık, adalet, güvenlik gibi hizmetleri de takip etmek zorunda olduğunu söyledi.

Bolat, başörtüsü yasağının kaldırılması tartışmalarının başlamasıyla ekonominin ikinci plana atıldığını söylemeye başlayanların samimiyetine dikkatle bakılması gerektiğini kaydetti. Bolat “Başörtüsü meselesiyle uğraşılmasın ekonomiyle uğraşılsın diyenler gerçekten bunu samimiyetle mi söylüyor? Yoksa başörtüsü yasağı devam etsin bu konulara el atmayın diye mi söylüyorlar? Bunu iyi görmek lazım” dedi.

Bolat, şöyle devam etti: Bir ülkede 40 senedir özellikle son 11 yıl boyunca bir başörtüsü yasağı meselesi varsa, Anayasa’nın eşitlik, eğitim hürriyeti, dini inanç hürriyeti gibi bir çok hürriyetlere aykırı bir durum varsa hükümetin de meclisin görevi halkın bu sorununu çözmektir. Dolayısıyla meclis şu anda bu görevini yapıyor. Bu görevi yapanlar milletin gönlünü kazanacaktır. Bundan şikâyet etmeye gerek yok.”

Başörtüsü meselesinin siyasî bir konu olmadığını savunan Bolat, bunun bir özgürlük, insan hakkı meselesi olduğunu ifade etti.

/ İSTANBUL

09.02.2008


 

Özel üniversite açmak da yasak

TBMM Başkanı Köksal Toptan, Türkiye’de özel üniversitelerin vakıf üniversitesi olarak dolaylı yoldan kurulduğunu belirterek, “Anayasamızda özel üniversite açılması yasağının kaldırılması lâzım. Bu çağda özel üniversite yasağı olan bir ülke var mı, bilmiyorum. Bizde var” dedi.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, Türkiye’de özel üniversitelerin vakıf üniversitesi olarak dolaylı yoldan kurulduğunu belirterek, ‘’Anayasamızda özel üniversite açılması yasağının kaldırılması lâzım. Bu çağda özel üniversite yasağı olan bir ülke var mı, bilmiyorum. Bizde var’’ dedi. Türkiye Özel Okullar Birliği tarafından ortaöğretim sistemini irdelemek ve yüksek öğrenime geçiş uygulamalarını değerlendirmek amacıyla düzenlenen Ortaöğretim Sisteminde Arayışlar Sempozyumu Antalya’daki Sheraton Otel’de başladı.

Sempozyumda konuşan TBMM Başkanı Köksal Toptan, Türkiye Özel Okullar Birliğinin 1992 yılında yapılan ilk sempozyumuna katıldığını belirterek, o günden bu yana Türkiye’de eğitimde çok şeyler yapıldığını kaydetti. Toptan, dünyada bu süreç içinde büyük değişimler yaşandığını ifade ederek, bu değişimin özellikle bilgiyi üretmek ve kullanmak alanında gerçekleştiğini söyledi.

Eğitimde rakabetin Türkiye gibi kalkınmaya çalışan ülkelerin elindeki en önemli silah olduğunu dile getiren Toptan, eğitimi büyüme va kalkınmaya dönüştürmek için kullanan ülkelerin küresel rekabette yerini alacağını dile getirdi.

Bir ülkenin gerçek zenginliğinin insan kaynağı olduğunu vurgulayan Toptan, ‘’İnsan merkezli bilgi ekonomisine ciddî geçiş süreci yaşanmaktadır. Gittikçe küçülen yer kürede ülkeler yeni şartlarla karşı karşıyadır. Değişimi fark eden ülkeler kalkınma çağının önderi olabilirken, bu değişimin gerektirdiği teknolojiyi kullanamayan ülkeler yanıştan kopmaktadır’’ dedi. Sempozyum, bugün düzenlenecek oturumlarla sona erecek.

Özel üniversiteler kurulabilmeli

Türkiye’nin nüfusunun yarısından fazlasının 28 yaşının altında olduğuna dikkat çeken Toptan, genç nüfusun ancak eğitimle donatıldığında büyük avantaj sağlayacağını kaydetti. Türkiye’de özel üniversitelerin vakıf üniversitesi olarak dolaylı yoldan kurulduğunu dile getiren Toptan, şunları söyledi: ‘’Anayasamızda özel üniversite açılması yasağının kaldırılması lazım. Bu çağda özel üniversite yasağı olan bir ülke var mı, bilmiyorum. Bizde var. Herkes biliyor ki vakıf üniversitelerinin de bir sahibi var. Mütevelli heyeti dediğimiz de bir ailenin bireyleri. Birbirimize güven duygusunu kaybetmişiz maalesef. Türkiye’nin hızla öğretim üyesine ihtiyacı var. 70-80 bin öğretim üyesi yetmez. Özel üniversite yasağını kaldırmak için çok uğraştım ama başaramadım. Üniversitelerimizin toplumla daha çok bütünleşmesi lâzım. Bu üniversiteler bizim, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniversiteleri. Toplumun üniversitelerle, üniversitelerin de toplumla kaynaşması lâzım. Önümüzdeki dönemde diliyorum ki bu konuda önemli mesafeler alırız.’’

/ ANTALYA

09.02.2008


 

Şahin: Mutabakat arıyoruz

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yükseköğretim Kanunu ile ilgili yapılacak değişiklikte, herkesin katkısını bekleyen bir noktada bulunduklarını ifade ederek, “Herkesi ilgilendiren veya herkesi ilgilendirir hale gelen bu tür konuları, kuşkusuz ki çok daha geniş bir konsensüs içerisinde değerlendirmekte yarar olduğunu düşünüyorum” dedi.

Şahin, TBMM Adalet Komisyonu toplantısına girişinde gazetecilerin, ‘’Üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılmasıyla’’ ilgili sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, ‘’Yükseköğretim Kanununun ek 17. maddesiyle ilgili değişikliğin rafa kaldırıldığına ilişkin haberler var. Bunlar doğru mu?’’ sorusuna Bakan Şahin, ‘’Bildiğim kadarıyla bir tasarı değildi o.

Teklifti. Bunu teklif sahiplerine sorun’’ cevabını verdi.

Adalet Bakanı Şahin, ‘’Anayasa değişikliğinden sonra o maddeye gerek kalacak mı sizce?’’ şeklindeki soruyu da şöyle cevapladı: “Bakın, bu bir hükümet sorunu değil. O teklifi iki siyasi partiye mensup arkadaşlarımız verdi. Tekliflerin arkasındalar mı değişiklik düşünüyorlar mı? Bunu teklif sahipleri bilir. Ancak, Parlamentodaki Anayasa değişikliği görüşmelerinde Hükümeti temsilen bulunan Başbakan Yardımcısı arkadaşımız, ‘Bu konuda muhalefet partilerinin bir önerisi varsa onları da görüşmeye hazırız’ demek suretiyle Yükseköğretim Kanunu konusunda görüşmeye açık olduğu izlenimini vermiştir. Bunun dışında, Hükümetin bir üyesi olarak bir teklifle ilgili açıklama yapmama ihtiyaç yok. Hükümet tasarısı olsaydı, altında imzam olduğu için beyanda bulunurdum.

Herkesi ilgilendiren veya herkesi ilgilendirir hale gelen bu tür konuları kuşkusuz ki çok daha geniş bir konsensüs içerisinde değerlendirmekte yarar olduğunu düşünüyorum. Nitekim DSP Genel Başkanı Sayın Zeki Sezer de bir takım ziyaretlerde bulundu. Bu ziyaretler sırasında, ‘Biz de katkı vermek istiyoruz’ dedi. Ben bunu, çok önemli bir adım olarak değerlendiriyorum. Demek ki Yükseköğretim Kanunu ile ilgili yapılacak değişiklikte herkesin katkısını bekleyen bir noktada bulunduğumuzu ifade edebilirim.’’

/ ANKARA

09.02.2008


 

İkinci tur oylama bugün

Üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılmasını öngören anayasa değişiklik teklifinin 2. tur oylaması bugün yapılacak

Teklifin maddeleri veya tümünün kabul edilebilmesi için en az 330 kabul oyu kullanılması gerekiyor.

09.02.2008


 

Bağış: Mecliste başörtüsü serbest olsun demedim

AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, “Türban TBMM’de de serbest olmalıdır” diye bir ifade kullanmadığını açıkladı. Bağış, “Savunduklarım; demokrasidir, fikir ve inanç özgürlüğüdür, insan haklarıdır. ‘Mini etekle başörtüsünün özgürlüğüdür, ortak kardeşliğidir ve birbirine hoşgörüsüdür’. Bunları tekrar tekrar savundum. Savunmaya devam ediyorum” diye konuştu.

Egemen Bağış,yaptığı açıklamada, bazı basın yayın organlarında kendisine atfen yayınlanan ‘’AKP’li Bağış’a göre türban Meclis’te de serbest olmalı’’ haberlerin gerçekleri yansıtmadığını ifade etti. Bağış, şunları kaydetti: “Ocak ayı sonunda özel bir ziyaret için bulunduğum Almanya’da söylediğim sözler kurgulanmıştır. Yine bu kurgunun sözde haberi, TBMM’deki anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında maksatlı biçimde medyaya servis edilmiştir. Burada maksat, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni ve Hükümet’i zan altında bırakmak, zihinleri bulandırmak ve toplumsal gerilim yaratmaktır. Ülkemizde bu tür kurgulanmış senaryolar yakın geçmişimizde de yaşanmıştır, yeni değildir. Tekrar tekrar sergilenen ve artık kolayca fark edilmesi gereken çirkin bir oyunu yeniden izlemekteyiz. Oyun baştan sona kışkırtmadır, provokasyondur. Sözlerim bir yemek sırasında söylenmiştir. Söylediğim genel sözler, içine yorum katılarak, başlığına yorum eklenerek paketlenmiştir. ‘Türban TBMM’de de serbest olmalıdır’ diye bir ifadem olmamıştır.’’

Egemen Bağış, şunları söyledi: ‘’Savunduklarım; demokrasidir, fikir ve inanç özgürlüğüdür, insan haklarıdır. ‘Mini etekle başörtüsünün özgürlüğüdür, ortak kardeşliğidir ve birbirine hoşgörüsüdür’. Bunları tekrar tekrar savundum. Savunmaya devam ediyorum. Sözlerimin komplo, tuzak ve paranoya penceresinden değil, ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ penceresinden okunması gerekmektedir.’’

/ ANKARA

09.02.2008


 

Yasak, yasal hale getiriliyor

İlk-Der Genel Başkanı Özden Sönmez, başörtüsü yasağını kaldırmak için anayasada yapılan düzenlemenin yasağı yasal hale getirdiğini belirtti.

Sönmez, “AKP ve MHP’nin anayasada yaptığı düzenleme ile hizmet alan, hizmet veren ayrımı yapılarak yeni bir ayrımcılık oluşturulmaktadır. Bugüne kadar herhangi bir yasal niteliği bulunmayan, keyfi uygulamalarla sürdürülen başörtüsü yasağı, kamu personeli için yasal hale getirilmektedir” dedi.

Mazlum-Der Genel Merkezinde yapılan basın açıklamasında konuşan Özden Sönmez, yapılan düzenlemenin başörtüsünün giyim şekline müdahale ettiğinden en temel insan hakkını ihlâl ettiğine dikkat çekti. Sönmez, “Anayasanın 42. maddesinde yapılan düzenleme, öğrenim hakkının gerektiğinde sınırlandırılabileceğine hükmetmekte, siyasi iktidarların veya kötü niyetlilerin canları isteyince yasak üretebilmesine fırsat tanımaktadır. YÖK’de yapılan değişiklik ile de baskıcı rejimleri aratmayacak bir düzenleme yapılarak başörtüsünün nasıl bağlanacağına hükmetmektedir. Kişisel tercihleri yok sayan ve başörtülülerin kendi kıyafetlerini belirleyemeyeceğinden, belirlediği kıyafetleri nasıl giyeceğini bilemeyeceğinden yola çıkarak kadına karşı ayrımcılık yapan bu düzenleme en temel insan hakkını ihlâl anlamına gelmektedir” diye konuştu.

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunun 104 haftadır Abdi İpekçi Parkı’nda gerçekleştirdiği başörtüsü eylemlerinin bu hafta Ankara Valiliği tarafından engellendiği açıklandı. Platformu adına açıklama yapan Vahdet Vakfı Ankara Şube Başkanı Muhittin Özdemir, “Ankara Valiliğinin eylemimizi engellemesi, ifade özgürlüğümüzün kısıtlandığının bir göstergesidir” dedi.

Cemil Yüzer / ANKARA

09.02.2008


 

Hukukçulardan başörtüsü desteği

‘’Özgür Hukuk Platformu’’ üyesi bir grup avukat, yükseköğretimde başörtüsü yasağının kaldırılmasına yönelik düzenlemeyi desteklediklerini bildirdi.

Platform üyesi bir grup avukat, sabah saatlerinde Ankara Adalet Sarayı önünde cübbelerini giyerek toplandı. Burada, platform adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Avukat Yaşar Gürkan, ‘’hukukçu olarak, TBMM’nin haksız uygulamaları sona erdirme amaçlı yasama çalışmasını takdirle karşıladıklarını’’ söyledi. ‘’Türkiye’de başörtülü öğrencilerin, yükseköğretim kurumlarına alınmayarak en temel haklardan biri olan eğitim haklarının engellendiğini’’ kaydeden Gürkan, ‘’Bu uygulamanın büyük bir toplumsal sorun teşkil ettiği, toplumda büyük bir tedirginlik ve huzursuzluk meydana getirdiği açıktır. Toplumsal sorunların çözümünde Türk milleti adına egemenlik yetkisini kullanan Meclis tarafından katkıda bulunulması tabiîdir’’ dedi. ‘’Baş örtmenin laikliğe aykırı olarak mütalâa edilmesinin mümkün olmadığını’’ söyleyen Gürkan, dileyenin başörtüsü takıp, dileyenin takmamasının bireysel özgürlük kapsamında olduğunu kaydetti. Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerinde değişiklik yapılmasıyla ‘’üniversitelerde başörtülülerin maruz kaldığı haksız uygulamaların son bulacağını’’ ifade eden Gürkan, şu an için Yükseköğretim Kurulu Kanunu’nun ek 17. maddesinde herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığını düşündüklerini bildirdi.

/ ANKARA

09.02.2008


 

YÖK: ÖSS kılavuzunu, 14 Şubat’ta görüşecek

YÖK Genel Kurulu’nun toplantısı sona erdi. YÖK Genel Kurulu’nun bugünkü toplantısında, rutin konuların ele elındığı, Başkan Vekilliği seçimi ile ÖSS Kılavuzunun gündeme gelmediği öğrenildi.

ÖSS Kılavuzu’nun, YÖK Genel Kurulu’nun 14 Şubat Perşembe günü yapılacak toplantısında ele alınacağını belirtildi. Bu arada, YÖK Genel Kurulu’nun bugünkü toplantısına, Prof. Dr. Engin Ataç’ın yurt dışında bulunması sebebiyle katılmadığı ifade edildi.

/ ANKARA

09.02.2008


 

İstanbul’a bir üniversite daha geliyor

Türk Deniz Vakfı tarafından İstanbul’da “Piri Reis Üniversitesi’’ adıyla vakıf üniversitesi kurulması öngörülüyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak yayınlamak üzere Başbakanlığa gönderilen 5733 sayılı ‘’Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’la üniversitelerin kurulabilmesi için fen, edebiyat veya fen-edebiyat fakültelerinin bulunma zorunluluğu kaldırılırken, en az 3 fakülte bulunma zorunluluğu getiriliyor. Ayrıca, günün ihtiyacına göre fakülte kurulmasına da imkan tanınıyor.

Düzenlemeyle, Türk Deniz Vakfı tarafından İstanbul’da “Piri Reis Üniversitesi’’ adıyla vakıf üniversitesi kurulması da öngörülüyor. Kurulacak bu üniversitenin bünyesinde, fen-edebiyat, iktisadi ve idarî bilimler, mühendislik fakülteleri ile denizcilik yüksekokulu, fen bilimleri ve sosyal bilimler enstitüsü bulunacak.

/ ANKARA

09.02.2008


 

DP'li belediye başkanları toplanıyor

Demokrat Partili (DP) belediye başkanları, 15-16 Şubatta Ankara’da Genel Başkan Süleyman Soylu başkanlığında bir araya gelecek.

Toplantıda, yerel seçim hazırlıkları için start verilecek ve yapılacak çalışmalar gözden geçirilecek.

Bu toplantının hemen ardından, yerel yönetim politikalarının belirleneceği bir arama konferansı düzenlenecek. Genel İdare Kurulu’nun (GİK) son toplantısında alınan karar doğrultusunda GİK üyelerinin illerde yerel seçime dönük yaptığı çalışmaların tamamlanmasının ardından genel bir değerlendirme yapılacak.

Öte yandan, 11 Şubat Pazartesi günü Adalet Partisi’nin (AP) kuruluşunun 46. yıldönümü dolayısıyla bir tören düzenlenecek.

/ ANKARA

09.02.2008


 

Hava destekli operasyon sürüyor

Şırnak’ın Bestler Dereler bölgesinde terör örgütüne yönelik hava destekli operasyonlar sürdürülüyor

.Edinilen bilgilere göre, terör örgütü PKK’ya yönelik Gabar, Küpeli, Cudi ve Bestler Dereler bölgesinde devam eden operasyonlar, kar yağışının durmasıyla yoğunlaştı.

Bestler Dereler bölgesinde devam eden operasyonlar sırasında bir grup teröristin görüldüğü öğrenilirken, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte operasyonlara helikopterler de destek sağlıyor. Öte yandan, Cizre-Şırnak ve Şırnak-Uludere-Beytüşşebap yol güzergahında zırhlı araçlar eşliğinde mayın arama tarama çalışmaları sürdürülüyor.

/ ŞIRNAK

09.02.2008


 

Derneklere AB eğitimi

Rize İl Dernekler Müdürü Turgay Esen, dernek yöneticilerini bilgilendirme çalışması başlattıklarını belirterek,“dernek yöneticilerine AB hibe fonları ve proje hazırlamayla ilgili bilgi de verilmektedir’’ dedi.

“Randevulu Çalışma Sistemi’’ başlattıklarını söyleyen Esen, makamında düzenlediği basın toplantısında, il genelinde 576 dernek bulunduğunu, bu derneklerin kurallara uygun faaliyet göstermelerini sağlamak için çeşitli zamanlarda denetimler yaptıklarını belirtti.

Derneklerin doğru uygulamalar yapabilmeleri için son 3 yılda 26 seminer düzenlediklerini, böylece dernek yöneticilerini bilgilendirerek hata yapmalarını önlemeye çalıştıklarını dile getiren Esen, “Yaptığımız çalışmalarda amacımız dernek yöneticilerimizin zaman ve para kaybı yaşamalarını önlemektir. Bu kapsamda Türkiye’de bir ilk olarak dernek yöneticilerimizi bilgilendirmek için ‘Randevulu Çalışma Sistemi’ başlattık’’ dedi. Esen, yapılan çalışmada haftanın 3 günü 5 dernek yöneticisinin İl Dernekler Müdürlüğüne çağrıldığını ve burada görevlilerce kendilerine derneklerin yapması gerekenler ve işleyişi hakkında detaylı olarak bilgi verildiğini anlatarak şunları söyledi: “Normal çalışma sisteminde zaman zaman dernekleri denetleyerek eksikleri olup olmadığını belirliyorduk. Ancak bu çalışma sisteminde dernek yöneticilerine çok fazla bilgi verme imkânımız olmuyordu. Yeni başlattığımız çalışma sistemi ile dernek yöneticilerine geniş bilgi verme imkânı olmaktadır. Böylece eksiklerini gidermeleri ve daha sonra yapılacak denetimlerde idarî para cezası almalarının önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca dernek yöneticilerine AB hibe fonları ve proje hazırlamayla ilgili bilgi de verilmektedir.’’

İl genelindeki dernek yöneticilerini bilgilendirme çalışmasını 1 yılda tamamlamayı planladıklarını ifade eden Esen, “Kısa bir süre sonra dernek yöneticilerine, internet ortamında bilgi girişini sağlayacak bir CD dağıtacağız. Böylece dernek yöneticilerinin zaman kaybı yaşamalarını önlemeye çalışacağız. Ayrıca dernek bilgilerinin de hızlı bir şekilde yenilenmesi sağlanacaktır’’ diye konuştu.

Abdullah Uzun / RİZE

09.02.2008


 

80 bin dosya bilgisayara aktarılacak

Sarıyer Belediyesi, hizmetlerin internet üzerinden hızlı ve etkin yürütülmesi amacıyla 80 bin dosyadan oluşan arşivini bilgisayar ortamına taşıyor.

Şimdiye kadar Yazı İşleri Müdürlüğü bünyesinde toplanan arşiv dosyaları numaralandırılıp, yıllara göre düzenlendikten sonra tanımlaması yapılacak. Daha sonra bilgisayara girişleri yapılacak olan arşiv dosyaları, bundan sonra da bilgisayar dosyaları halinde arşivlenecek. Başkan Yusuf Tülün, teknolojik gelişmeleri takip ettiklerini ve bu çalışmayla E- belediyecilik anlayışında bir aşama daha kaydedeceklerini belirtti.

Yeni Asya / İSTANBUL

09.02.2008


 

Kar tazminatı istiyorlar

Doğu Anadolu Bölgesi’nde sert ve uzun geçen kış mevsimi en çok belediyeleri etkiliyor. Bölgedeki belediyeler, karla mücadele çalışmaları için kar tazminatı talip ediyor.

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, kış mevsiminde şimdiye kadar karla mücadele çalışmaları için 1,5-2 milyon YTL’lik harcama yapıldığını, mevsim sonuna kadar bu rakamın 5 milyon YTL’ye ulaşabileceğini bildirdi.

Belediye bütçesinden önemli bir kaynağın her yıl karla mücadele çalışmalarına harcandığına dikkati çeken Küçükler, bölgedeki belediyelere kış mevsiminde yaptıkları masraf için kar tazminatı ödenmesini istedi.

Küçükler, ‘’İlimizde kış şartlarının hakim olduğu aylarda mutlaka 130 gün kar temizleme çalışması yapılmaktadır. Kar, belediyenin aslî görevlerinin yerine getirilmesini engellemektedir’’ diye konuştu.

Kış mevsiminde gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı sebebiyle verilen bazı hizmetlerin korunamadığını da ifade eden Küçükler, şunları söyledi:

‘’Kışın karla mücadele için yakıt gideri ve makinelerdeki aşınma payı kayıpları çok büyük külfet getirmektedir. Cadde ve sokaklarda bir kış mevsiminde en az 10 kez kar temizliği yapmak zorunda kalıyoruz. Bütçemizin önemli bir kısmını harcadığımız karla mücadele çalışmaları belediyenin yapması gereken hizmetleri de baltalıyor. Kar tazminatı talep ediyoruz.’’

“HER KIŞ AFET YAŞIYORUZ”

Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, bu kış karla mücadele çalışmalarına 2 milyon YTL’lik harcama yapıldığını ifade ederek, ‘’Karla mücadele sadece bir boyut değil. Karı taşımakla iş bitmiyor, karın ve soğuğun yol açtığı zararları da göz önüne almak lâzım’’ dedi.

‘’Her kış bir doğal afet yaşıyoruz’’ diye konuşan Alibeyoğlu, aşırı soğuklar sebebiyle patlayan su ve kanalizasyon şebekelerinin bütçelerine büyük malî yük getirdiğini kaydetti. “AFET KAPSAMINA ALINMALI” Muş Belediye Başkanı Necmettin Dede ise Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki belediyelere afet yardımı yapılması gerektiğini belirterek, “Şimdiye kadar karla mücadele için 400 bin YTL harcadık. Bu harcamamız daha da artacaktır’’ dedi. Kış mevsiminin uzun ve sert geçtiği bölgelerdeki belediyelerin durumunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da ilettiğini kaydeden Dede, “Kar tazminatı istiyoruz. Bölgemizdeki belediyelere her kış afet yardımı yapılmalı’’ diye konuştu. “BELEDİYELER İÇİN ÖZEL FON...” Erzincan Belediye Başkan Yardımcısı Adnan Güler, kış mevsiminin sert ve yoğun geçtiği illerdeki belediyelerin yaptığı harcamalar için özel fon oluşturulmasını talep etti. Erzincan’a son 33 yılda en fazla karın bu kış düştüğünü ifade eden Güler, şunları söyledi: ‘’Devlet, kışın yoğun yaşandığı illerdeki belediyelere karla mücadele için özel bir fon oluşturmalı. İller Bankası veya Çevre ve Orman Bakanlığına bağlı olacak bu fonlardan bütçesinin büyük bir kısmını karla mücadele için harcayan belediyelere destek sağlanmalıdır. Geçtiğimiz yıllar 1-1,5 milyon YTL’yi bulan karla mücadele masrafımız bu yıl kış mevsiminin sert geçtiği için 2-2,5 milyon YTL’yi bulacak. Hizmet için ayıracağımız bütçemizi karla mücadele için harcıyoruz.’’

/ ERZURUM

09.02.2008


 

Ağca’ya red

Gazeteci-yazar Abdi İpekçi cinayeti ve 2 ayrı gasp suçundan hükümlü Mehmet Ali Ağca’nın avukatlarının, tahliye talebinin reddine ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaptıkları itiraz da reddedildi.

Ağca’nın avukatlarından Gökay Gültekin, daha önce, müvekkillerinin, 18 Ocak 2008’de tahliye edilmesi için Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurduklarını hatırlattı. Mahkemenin taleplerini reddetmesi üzerine Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunduklarını belirten Gültekin, itirazlarının da “hiçbir sebep gösterilmeden’’ reddedildiğini söyledi.

/ ANKARA

09.02.2008


 

Bin kamyon kar

Yoğun kar yağışının yaşandığı Hakkâri’de, belediye karla mücadele ekiplerince sürdürülen çalışmalarda şimdiye kadar bin kamyon kar taşındığı belirtildi.

Kar yağışının etkili olduğu iller arasında bulunan Hakkâri’de, şehir merkezinde biriken karlar, belediye ekipleri tarafından düzenli olarak temizleniyor.

Kar yağışı ve soğuk havanın etkisiyle bazı cadde ve ara sokaklarda buzlanmaya sebep olan karların temizlenmesine 1 hafta önce başlayan ekipler, kar ve buz parçalarını kamyonlara yükleyerek şehir merkezine 2 kilometre uzaklıktaki Katramaz Deresi’ne boşaltıyor. Karla mücadele çalışmaları kapsamında, 1 hafta içinde bin kamyon karın şehir dışına çıkarıldığını belirten belediye yetkilileri, şehir merkezindeki karlar temizleninceye kadar çalışmalarının aralıksız devam edeceğini söylediler.

/ HAKKÂRİ

09.02.2008


 

DSÖ’den sigara yasağına tebrik

Dünya Sağlık Örgütünün yetkilisi Bettcher, Türk hükümetine, sigara kullanımını bütün kamu alanlarında yasakladığı için tebrik etti.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) üst düzey yetkilisi Dr. Douglas Bettcher, DSÖ’nün dün New York’ta ilk kez yayınladığı ‘’Küresel Sigara Salgını Raporu-2008’’ ile ilgili açıklama yaptı.

Dünyada sigara kullanan insanların neredeyse üçte ikisinin, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 10 ülkede yaşadığına dikkat çeken Bettcher, raporda hem sigaranın, hem de sigaradan alınan verginin artırılması, sigara reklâmları ve kullanımını özendirmenin yasaklanması, insanların sigara dumanından korunması, sigaranın zararları konusunda bilinç oluşturulması, sigarayı bırakmak isteyenlere yardım edilmesi ve sigara kullanımının yakından takip edilmesi konularında ülkelere acil çağrıda bulunduklarını belirtti. Bu çağrılara bütün ülkelerin bir an önce cevap vermesini isteyen Bettcher, “Türk hükümetini hastane, okul ve işyeri gibi tüm kamu alanlarında sigara kullanımını yasaklayarak son derece cesur bir karar aldığı için ayrıca tebrik etmek istiyorum. Bu kararın uygulanması Türk halkının ölümcül sigara salgınından kurtarmaya yardımcı olacak” dedi. Bettcher, BM binasında yasağa karşın sigara içilmesinin doğru olmadığını belirterek, “Her konuda öncü olan BM’nin bu konuda geride kalması düşünülemez” diye konuştu.

DSÖ raporunun ülke bilgileri sorumlusu ekonomist Patrick Petit de bu raporun ilk kez ülkelerle ilgili verileri bir araya getirdiğine dikkati çekti. Petit, sigaranın ölümle sonuçlanan pek çok hastalığa yol açtığını ve ekonomilere de son derece büyük yük getirdiğini anlattı. Raporda dünyada 20. yüzyılda 100 milyon insanın ‘’sigara salgını’’ yüzünden öldüğü, eğer tedbir alınmazsa bu rakamın 21. yüzyılda bir milyara çıkabileceği belirtildi.

TÜRKİYE DÜNYADA 10. ÜLKE

Dünyada sigara kullanan insanların neredeyse üçte ikisinin, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 10 ülkede yaşadığının vurgulandığı raporda, bu ülkelerin sırayla Çin (yüzde 30), Hindistan (yüzde 10), Endonezya, Rusya, ABD, Japonya, Brezilya, Bangladeş Almanya ve son olarak Türkiye olduğu belirtiliyor. Raporun Türkiye ile ilgili bilgiler kısmında 2003 DSÖ Dünya Sağlık Anketi kapsamında elde edilen veriler doğrultusunda, her gün sigara içenlerin (18 yaş üzeri) oranının erkeklerde yüzde 49,9, kadınlarda yüzde 15,6 olduğu, her gün içmese de sigara kullananların oranının erkeklerde yüzde 52, kadınlarda ise yüzde 17,3 olduğu kaydediliyor. Türkiye’de 18 yaş altı gençler arasında ise sigara kullananların oranının erkeklerde yüzde 11,1, kızlarda yüzde 4,4 oranında olduğu belirtiliyor.

/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

09.02.2008


 

Beden öğretmenliği adayları tiryaki çıktı

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mediko Sosyal Merkezi Sigara Bırakma Polikliniği sorumlu hekimi, göğüs hastalıkları ve tüberküloz uzmanı Yrd. Doç. Dr. Pınar Pazarlı, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu özel yetenek sınavına katılan gençler arasında yaptıkları araştırmada, yüzde 30’unun sigara içtiğini belirlediklerini söyledi.

Yrd. Doç. Dr. Pazarlı, yaptığı açıklamada, araştırmayla, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu özel yetenek sınavına katılan gençler arasında sigara içme durumunun belirlenmesini amaçlandığını kaydetti. Araştırmanın, yaş ortalaması 19 olan ve 149’u kız, 635’i erkek toplam 784 öğrenci üzerinde yapıldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Pazarlı şunları söyledi: “Araştırmada 784 öğrenciden, 235’inin (yüzde 30) sigara içtiği, sigara içme yaygınlığının erkek öğrencilerde yüzde 32,3, kız öğrencilerde yüzde 20,1 olduğu ortaya çıktı.’’

/ SAKARYA

09.02.2008


 

İntihale ağır ceza getirildi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan 5728 sayılı ‘’Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Temel ceza kanunlarına uyum amacıyla 170 kanunda değişiklik öngören yasa, vatandaşların günlük hayatlarına yeni köklü değişiklikler getiriyor.

Başkasına ait esere kendi eseri olarak ad koyan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezasına mahkûm edilecek. Bu suçu, dağıtarak veya yayımlayarak işleyenlere de verilecek hapis cezasının üst sınırı 5 yıl olacak. Bir eserden kaynak göstermeksizin alıntı yapanlara, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, 3 aydan 1 yıla kadar hapse mahkûm edilecek.

Bir sanat eserini, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden izin almadan işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshalarını yayan, temsil eden veya her türlü işaret ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla halka iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri, sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya tesbit edilecek rayiç bedelin en çok 3 kat fazlasını isteyebilecek.

Bir eseri icrayı, fonogramı veya yapımı, hak sahiplerinin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa sunan, satan, kiralayan, ödünç veren veya başka şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal ve ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında 1 yıldan 5 yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunacak.

/ ANKARA

09.02.2008


 

Mahallî İdare Birlikleri geliyor

Bakanlar Kurulunca, 8 ilde 12 mahalli idare birliği kurulması kararlaştırıldı.

Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, Antalya’da Belek Turizm Merkezi Turizm Altyapı Hizmet Birliği (BETAB), Balıkesir’de Balıkesir Marmara Güneyi-Adalar Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Altyapı Hizmet Birliği (MARTAB), Çanakkale’de Gelibolu Yarımadası ve Gökçeada Turizm Altyapı Hizmet Birliği, Kaz Dağlan Turizm Altyapı Hizmet Birliği ve Çanakkale Assos Truva Turizm Altyapı Hizmet Birliği, Hatay’da Güzelyayla Turizm Merkezi Altyapı Hizmet Birliği (GÜTAB), Samandağ Turizm Bölgesi Altyapı Hizmet Birliği (SATAB) ve İskenderun Kıyı Bandı Turizm Merkezi Turizm Altyapı Hizmet Birliği (İSTAB), Kahramanmaraş’ta Kahramanmaraş Turizm Altyapı Hizmet Birliği, Karabük’te Karabük Kültür ve Turizm koruma ve Gelişim Bölgesi Altyapı Hizmet Birliği, Muğla’da Milas Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Altyapı Hizmet Birliği ve Yalova’da da Yalova İli Turizm Birliği (YATUB) kurulacak.

/ ANKARA

09.02.2008


 

Işık kirliliği, ekosistemi yok ediyor

Ankara Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Ketenoğlu, ışık kirliliğinin bitkilerin büyüme ritmini bozduğunu, böcek ve kuşların da yön bulma duygularını zayıflatarak ‘’ekosistemleri yok ettiğini’’ kaydetti.

Işık kirliliğinin çevre üzerindeki etkilerini değerlendiren Prof. Dr. Ketenoğlu, gökyüzüne dik ve gereğinden fazla aydınlatmanın ‘’ışık kirliliği’’ olarak adlandırıldığını anlattı. Prof. Dr. Osman Ketenoğlu, günlük ve mevsimlik sıcaklık ve ışık değişimlerinin canlıların biyolojik ritmlerini etkilediğini belirterek, şöyle konuştu:

‘’Aşırı gece aydınlatmaları biyolojiyi yakından ilgilendiriyor. Bu nedenle de olayın fiziksel özelliklerinden ziyade biyolojik etkileri ön plana çıkıyor. Işık kirliliği, ekolojik sistemleri etkiliyor, hayvan göçlerinin, av avcı ilişkilerinin değişmesine neden oluyor, ekolojik yapıyı bozuyor. Işık kirliliği, bitkilerin büyüme ritmini bozuyor, böcek ve kuşların yön bulma duyguları zayıflatarak ekosistemleri yok ediyor.’’

/ ANKARA

09.02.2008


 

Konuşarak beyin ameliyatı oldu

İzmir’de 52 yaşındaki Mehmet Çoban’ın, felç olma riski bulunduğu için, uyutulmadan, kafatasında açılan küçük bir delikten beynindeki tümörü çıkarıldı.

Ege Üniversitesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sertaç İşlekel, Kent Hastanesinde gerçekleştirilen ameliyatın seyri ile ilgili bilgi verdi. Tümörün, beyinde motor sahası denilen, kol ve bacak hareketlerini düzenleyen bölgenin hemen üzerinde ve geniş yayılımlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. İşlekel, şunları söyledi:

‘’Tümör çıkarılırken hastanın felç olma riski vardı. Bunu engellemek için hastayı bayıltmadan, uyanık olarak ameliyat ediyoruz ve bu sırada bazı komutlar veriyoruz.’’

Prof. Dr. İşlekel, beyin dokusunun acımadığını, kafatasının ağrıyı duymaması için ise ağrı kesici ve lokal anestezi uyguladıklarını bildirdi.

/ İZMİR

09.02.2008


 

Satürn’ün uydusunda su olabilir

Satürn’ün iç uydusu ‘’kartopu’’ Enceladus’ta hayatın öz kaynağı su bulunduğuna dair gözlemler giderek kuvvetleniyor.

Almanya’nın Heidelberg şehrindeki Max Planck kurumundan astrofizikçi Sascha Kempf, Enceladus’ta mevcut olabilen sıfır derece sıcaklığın hem don, hem erime, hem buharlaşma için kritik değer taşıdığını, bu yüzden Satürn’ün uydusundan yükselen buhar bulutunun görülebileceğini, bunun yakından değerlendirileceğini anlattı. NASA, iki yıl önceki açıklamasında Enceladus’ta su bulunabileceğini açıklamıştı.

/ LONDRA

09.02.2008


 

Uzaydan dünyaya kâğıt uçak

Japon bilim insanları, geleceğin uzay mekiklerinin tasarımına katkıda bulunmak amacıyla uzaydan Dünya’ya kâğıt uçak gönderecekler.

Uzmanlar şimdiden 8 cm uzunluğunda ve 30 gr ağırlığında küçük origami uçakları ısı ve rüzgâr tünellerinde test etmeye başladılar. Özel bir tür kâğıttan yapılan ve 300 dereceye yakın sıcaklık ile sesin 7 katı rüzgâr hızına dayanabilen kâğıt uçakların, atmosferden etkilenmeyecekleri varsayılıyor.

/ ANKARA

09.02.2008


 

Topuklu ayakkabı bel ağrısı yapıyor

Denizli Devlet Hastanesi ortopedi uzmanı Dr. Hüseyin Akdağ, topuklu ayakkabıların şiddetli bel ağrılarına davetiye çıkardığını, gelişme döneminde giyilen sivri burunlu ayakkabıların da parmakların yanlış şekillenmesine sebep olduğunu bildirdi.

Uz. Dr. Akdağ, bu durumun kişinin ilerleyen dönemlerde hayatını olumsuz etkileyebileceğini kaydetti. Estetik görünmek için devamlı giyilen yüksek topuklu ayakkabıların vücut mekaniği ve dengesini olumsuz etkilediğini belirten Akdağ, şiddetli bel ağrılarına sebep olduğunu ifade etti. Ayak kusurları hakkında da bilgi veren Akdağ, sağlıklı ayak gelişimi için uzman görüşü, takip ve tedavisinin önemli olduğunu belirterek, “Doğumdan sonra bebeğin vücudunun erişkin duruşuna ulaşması 3-4 yaşına kadar sürmektedir. Ondan önce yürümedeki çoğu acemilikler, ebeveynler tarafından bir sakatlık ve kusur olarak düşünülmekte ve telâşlandırmaktadır. Düztabanlığı iyileştirmek içinse uzmanlarca takip ve tedavi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Her ayakkabının ortopedik olmadığını da vurgulayan Hüseyin Akdağ, tıbbi anlamda ortopedik ayakkabının, ayağın kalıbı çıkarılarak yapılan olduğunu söyledi. Ortopedik adı altında satılan ayakkabıların her ayağa uygun olmadığını hatırlatan Uz. Dr. Akdağ, bunların standart ortopedik ayakkabı niteliği taşıdığını ve kişi için gerekli yararı sağlamayacağını kaydetti.

/ DENİZLİ

09.02.2008


 

Kaleiçi, turizm sezonuna ışıl ışıl girecek

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Antalya’nın en önemli kültür mirası tarihî Kaleiçi’ni cazibe merkezi haline getirmek ve gerçek kimliğine kavuşturmak için başlattığı düzenleme çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor.

Projeyi yürüten ANTEPE, Kaleiçi’ni turizm sezona yetiştirebilmek için hemen her sokakta çalışma yapıyor.

Büyük bir şantiye görünümündeki Kaleiçi’nin Kılıçarslan, Barbaros ve Selçuk mahallelerinde altyapı çalışmaları yüzde 80 oranında tamamlanırken üst yapı çalışmaları da tam gaz sürüyor.

Alt yapısı bitirilen sokakların zemin kaplamaları da tamamlandı.

Bazı sokaklarında ise zemin kaplama çalışmaları sürüyor. Büyük bir hızla devam eden çalışmalarda sokaklara Koruma Kurulu’nca onaylanan Paşakahvesi eskitilmiş mermer ile diyabez taşlar döşeniyor. Yat Limanı’nda atıksu hatları revize edilirken, içme suyu ve yağmur suyu hatları yapılıyor. Bazı sokaklarda ise alt yapı tamamlanırken, kaplama için zemine beton dökülüyor. Bir kısım sokaklarda ise TELEKOM hatları çekiliyor. Alt yapısı tamamlanan sokaklar mermerle kaplandıktan sonra, ışıklandırılacak. Kaleiçi tarihî kimliğine ve Antalya’ya yakışır şekilde pırıl pırıl bir görünüme kavuşacak.

Müşerref Aksoy / ANTALYA

09.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri