Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 22 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Babıâli’nin meşhurları kendilerini anlattı

“Kendi Anlatımlarıyla Babıâli’nin Meşhurları” adlı kitap, basına tanıtıldı. Kaynak Yayınları’ndan çıkan kitapta, medya dünyasının tanınmış 21 isminin hayat hikâyesi, kendi anlatımlarıyla yer alıyor.

Tanıtımda konuşan kitabın yazarı Halit Esendir, kitapta Babıâli’nin perde arkasını ve nasıl geliştiğini görmenin mümkün olduğunu söyledi. Esendir, kimyacı olmasına rağmen 1988 yılında gazeteciliğe başladığını ve bu işin erbaplarının bu işe nasıl başladığını, hangi zahmetlere katlandığını öğrenmek maksadıyla böyle bir eser ortaya koyduklarını ifade etti. Halit Esendir, 13 yıl önce Samanyolu Televizyonu’nda yayınlanan programın devamı olarak bu eseri ortaya koyduklarını belirterek eserin devamının geleceği bilgisini de verdi.

Kitapta hayat hikâyesi yer alan isimlerden olan Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, kitabın alanında ilk ve tek olmasına dikkat çekti. Kitapta hayat hikâyesi yer alan bir diğer isim Mehmet Şevket Eygi de, Türkiye’nin birliğe ve kucaklaşmaya ihtiyacı olduğu bu günlerde, çeşitli kesimlerden 21 ismin yer aldığı eserin, bu kucaklaşmaya katkı sağlamasını umduğunu dile getirdi.

Kaynak Yayınları Genel Müdürü Reşit Haylamaz ise, kitabın yakın tarihimize çok farklı açılımlar getirecek önemli bir eser olduğunu belirtti. Haylamaz, kitabın tanıtıldığı Cağaloğlu’ndaki yerlerini, Cağaloğlu’ndan giden kalem erbabının geride bıraktıklarını yaşatacak bir kültür merkezi haline getirmek istediklerini de sözlerine ekledi.

Tanıtımı yapılan kitap, medya dünyasının tanınmış isimlerinin kendi ağızlarından hayat hikâyelerini, bugüne kadar çalıştıkları gazeteleri, yaptıkları görevleri ve bu görevleri esnasında başlarından geçen acı-tatlı hatıraları, fotoğraf karelerine yansıyan hayatlarını ve bulundukları konuma nasıl yükseldiklerini anlatıyor. Eserde ayrıca medya dünyasının perde arkasında neler yaşandığını bulmak da mümkün.

Kitapta kendi anlatımlarıyla ve fotoğraflarla hayat hikâyeleri yer alan isimler ise şunlar: Oktay Ekşi, Nilüfer Yalçın, Mehmet Şevket Eygi, Doğan Heper, Tufan Türenç, Hekimoğlu İsmail, Orhan Birgit, Hüseyin Gülerce, Zafer Atay, Ertuğrul Özkök, Nazlı Ilıcak, Çetin Altan, Abdurrahman Dilipak, Nail Güreli, Alaeddin Kaya, Ahmet Vardar, Mustafa Yazgan, Kenan Akın, Baki Özilhan, Taha Akyol ve Altan Öymen.

22.02.2008


 

Fatih kanunları da yurt dışına kaçırılmış

Fatih Sultan Mehmet dönemine ait önemli belgelerin de değişik yöntemlerle yurt dışına çıkarıldığı bildirildi. Hollanda’nın Rotterdam İslâm Üniversitesi (IUR) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Fatih Sultan Mehmet’in, Kütahya sancağında Tavşanlı tuzu dışındakilerin kullanımını yasaklamasına ilişkin tek nüsha olarak hazırlanan kanunnamenin, Fransa’da Paris Halk Kütüphanesinde bulunduğunu söyledi.

Prof. Dr. Akgündüz, Fatih Sultan Mehmet döneminde Kütahya sancağını ilgilendiren tek kanunnamenin, Tavşanlı’ya ait Tuz Yasaknamesi olduğunu anlatarak, Osmanlı Devleti’nde tuzun, stratejik bir önemi bulunduğunu kaydetti.

Yasaknamenin 1478 yılında hazırlandığının sanıldığını belirten Prof. Dr. Akgündüz, ‘’Tavşanlı ekonomisinin gelişmesi için burada üretilen tuzun dışındakilerin kullanılması yasaklanmış’’ dedi.

BELGENİN ORİJİNALİ PARİS’TE...

Yasaknamenin tek nüsha olarak Fatih Sultan Mehmet’in mührüyle yayımlandığını dile getiren Prof. Dr. Akgündüz, genellikle Fatih dönemine ait önemli belgelerin Paris Millî Kütüphanesinde bulunduğunu kaydetti.

Bunun çeşitli sebeplerinin bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Akgündüz, şöyle konuştu: ‘’Bunun önemli sebebi ya bir kısım yazmaların Fransa, İngiltere ve Almanya gibi Avrupa devletleri tarafından özellikle işgal yıllarında belli kütüphanelerden çalınması ya da şuursuz halkımız tarafından ellerindeki bir kısım önemli vesikaların sahaflarda cüzi fiyatlarla satılığa çıkarılmasıdır. Dünya çapında ünlü bilim adamları, arşivlerden ve meşhur kütüphanelerden bir kitap alıyor, memurlar da bunlara güveniyor ve veriyor. Daha sonra iade etmiyorlar. Mirasçıları da bu önemli yazmaları götürüp Avrupa veya Amerika’daki kütüphanelere yüklü paralar karşılığında satıyorlar. Fatih dönemine ait önemli kanun nüshalarının tamamı, Paris Milli Kütüphanesinde bulunuyor. Bu, üzücü bir durum.’’

22.02.2008


 

Kültür Bakanlığının katkılarıyla

Kültür ve Turizm Bakanlığının sinema projelerine vereceği destek için yapılan müracaatlar arasında uzun metrajlı film dalında, yönetmenler Eriş Akman’ın “Anzak ve Mehmetçik”, Tayfun Pirselimoğlu’nun “Pus”, Zeki Demirkubuz’un “Kıskanmak”, Kutluğ Ataman’ın “Kuzu”, Ezel Akay’ın “Her şeyin Bittiği Yerden” ve Derviş Zaimağaoğlu’nun “Çini” adlı yapımları da bulunuyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığının sinema projelerine yılda iki defa verdiği desteğin ilki için, uzun metrajlı film dalında 91 başvuru gelmişti.

Buna göre, geçen yıl “Rıza” adlı filmi bir çok ödül alan yönetmen Tayfun Pirselimoğlu’nun kendi yazdığı “Pus”, yönetmen Eriş Akman’ın da senaryosunu kendi kaleme aldığı “Anzak ve Mehmetçik” adlı yapımlarıyla başvuranlar arasında yer aldığı görüldü.

Yönetmen Semir Aslanyürek ve Zeki Demirkubuz da senaryosunu kendilerinin yazdığı filmler için destek başvurusunda bulundu. Arslanyürek, yapımcılığını Maltepe Üniversitesi Rektörlüğü’nün üstlendiği “Yedi Avlu”, Demirkubuz ise “Kıskanmak” adlı yapımlarıyla destek isteyenler listesinde bulunuyor.

Ayrıca, yönetmen Abdullah Oğuz, senaryosunu İbrahim Altun’un yazdığı ve ANS Uluslararası Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği “Sıcak”, Ezel Akay da senaryosunu Safa Önal, Emre Aluç ve Güray’ın oluşturduğu, “Baygıner Her şeyin Bittiği Yerden” projesi için başvuru yaptı.

22.02.2008


 

TBMM Türkçe Komisyonu, Yılmaz Erdoğan’a danışacak

Türkçedeki bozulma ve yabancılaşmanın araştırılması, Türkçenin korunması ve geliştirilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla oluşturulan Meclis Araştırma Komisyonu, bazı yazar ve san’atçıların görüşlerine başvuracak.

AKP İstanbul Milletvekili Necat Birinci başkanlığında toplanan Komisyon, görüşlerine başvurulacak kişi ve kurumlar üzerinde durdu. Geçen haftaki toplantıda, “dili iyi kullanan” yazar, reklâm metin yazarı, tiyatro ve sinema sanatçıları ile senaristler, iletişim ve eğitim bilimcilerini dinleme kararı alan Komisyon, bazı isimleri davet etme kararı aldı.

Toplantıda, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın ve RTÜK uzmanlarının yanı sıra Nobel Ödüllü Yazar Orhan Pamuk, Öykü Yazarı Mustafa Kutlu, Oyun Yazarı Turan Oflazoğlu, San’atçı Yılmaz Erdoğan’ın komisyona dâvet edilmesi benimsendi.

22.02.2008


 

Çok satan romanlar ‘cep’ten çıktı

Japonya’da geçtiğimiz yıl en çok satan 10 romanın 5’i, cep telefonlarında yazıldı. Eserlerin daha önce roman yazmayı denememiş, mesaj yazma meraklısı kadınların elinden çıktığı belirtildi.

The New York Times gazetesinin haberine göre, Japonya’da 2000 yılında başlayan yeni trend cep telefonu ile roman yazmak ve bunları diğer insanlarla paylaşmak. Cümleler kısa mesaj formatında yazıldığı için karakter ve manzara anlatımları biraz kısıtlı kalıyor. Ancak bu ne yazarlar ne de okuyucular için bir sorun oluşturuyor. Bu tarzın okuyucuları genel olarak daha önce kitap okumamış gençler. Yazarlar da önceden kitap yazmadıklarından iletişimde zorluk yaşanmıyor.

/ TOKYO

22.02.2008


 

Tarihî kemerler tehdit altında

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin AKP’li meclis üyesi Muhlis Arvas, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a gönderdiği dilekçede, Mimar Sinan’ın eserleri olan Eyüp’teki tarihi ‘’Uzun kemer’’ ile "Kırık kemer’’in altlarından geçen hafriyat yüklü kamyonların oluşturduğu titreşim yüzünden yıkılma riski taşıdığını öne sürdü.

Alınan bilgiye göre, 3 Aralık 2007 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a bir dilekçe gönderen Arvas, Eyüp Kemerburgaz Göktürk Beldesi İskoza Bayırı mevkisindeki ‘’Uzun Kemer’’ ile aynı bölgedeki "Kırık Kemer’’in birer Mimar Sinan şaheseri olduklarını, ancak her iki eserin yıkılma riski taşıdıklarına dikkat çekti. Anıtlar Kurulu’nun 2002 yılında aldığı bir kararla, ağır tonajlı yük kamyonlarının kemerlerin altından geçmesinin yasaklandığını ifade eden Arvas, dilekçede şunları kaydetti: "Meydana gelen titreşim, su kemerlerine zarar vermektedir. Bu karara rağmen her gün yüzlerce kamyon gece ve gündüz illegal olarak bu yollardan geçmektedir."

/ İSTANBUL

22.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri