Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

Dindarlaşmadan korkmayın

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, “Türkiye’nin dindarlaşması kaygı konusu olmamalı. Din iyi anladığımızda toplumsal barışı, sevgiyi, saygıyı bozan değil, aslında güçlendiren bir unsurudur” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, din alanında daha yeni ve entelektüel konuları tartışmak gerektiğini, din üzerindeki konuşmaların ve tartışmaların düzeyinin artması gerektiğini söyledi.

Bardakoğlu,Türkiye’nin Balkanlar ve Avrasya’da büyük bir ağırlığı olduğunu, lider ülke olarak görüldüğüne dikkati çekerek, Balkanlar, Kafkasya, Rusya’daki özerk cumhuriyetler ve Türk dünyasından Türkiye’ye gelen gençlere ilâhiyat eğitimi verecek uluslararası ilâhiyat fakültesine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bunun Türkiye’nin tarihi misyonuna uygun bir ödev olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, ‘’Maalesef uluslararası ilâhiyat fakültesi çok konuşulduğu halde onu kuramadık. Bunun ekonomik imkânsızlıklarla doğrudan alâkası yok, daha çok bakış ve ufuk meselesi. Uluslararası ilahiyat deyince, Türkçe ile birlikte Arapça ve bir Batı dilinin çok rahat konuşulduğu, yazıldığı, doğru dini bilgiye dayalı, 21. yüzyılı okuyan bir eğitimin verildiği bir fakülteden bahsediyorum’’ diye konuştu.

Bu alandaki eksikliği telâfi etmek için Avrupa’da yaşayan vatandaş ve soydaşların çocukları arasından Ankara ve Marmara üniversitelerinin ilahiyat fakültelerine burslu öğrenci getirdiklerini anlatan Bardakoğlu, ayrıca Frankfurt’taki Goethe Üniversitesi’nde İslâm ilâhiyatı bölümü kurduklarını ve bazı Avrupa ülkelerinde de benzeri girişimlerinin olduğunu bildirdi.

Türkiye Diyanet Vakfı olarak özellikle Avrasya coğrafyasına yönelik özel bir üniversite kurmak istediklerini söyleyen Bardakoğlu, amaçlarının kar etmek olmadığını, gençlerin İslâm ve Türk kültürünü, ortak değerlerimizi daha iyi öğrenmesini ve Avrasya coğrafyasındaki ülke ve topluluklar arasında daha güçlü bağlar oluşturmayı hedeflediklerini kaydetti.

“TÜRKİYE’NİN DİNDARLAŞMASI

KAYGI KONUSU OLMAMALI”

‘’Türkiye’nin dindarlaştığı yönündeki’’ bazı görüşleri de değerlendiren Bardakoğlu, Türkiye’de dindarlıktan neyin anlaşıldığının çok bulanık olduğunu söyledi. Bardakoğlu, ‘’Dindarlığın nasıl ölçüleceği konusunda kafalar karma karışık. Dindarlık sadece namazla, oruçla, başörtüsüyle, içki içmemekle ölçülebilecek kadar kolay değil. Dindarlık daha bütüncül bir tutarlılık, bir bilinç halidir, bağlılıktır, istikamettir. İnancının davranışlarını etkileyebilmesi ve davranışlarının güzel ahlâkla olgunlaşması sürecidir’’ dedi.

Yalnızca namaz kılan bir kişinin dindar olduğunun söylenemeyeceğini belirten Bardakoğlu, namazdan sonra mesela kişinin iş hayatı, çocuklarıyla, ailesiyle, komşusuyla olan ilişkileri, ahlâkı, temizliği, üretkenliği, kul hakkına saygısı gibi unsurların da göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.

‘’Dindarlığın aslında çok ince ve derin bir duyarlılık olduğunu’’ vurgulayan Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Ağacın dalındaki kuş yuvasını bozmayı insanlığa aykırı görebiliyorsan, yaralanmış bir hayvan görünce acı çekebiliyorsan, sesini duyuramayanın sesini duyup acısını paylaşabiliyorsan, dünya nimetlerini sorumluluk, devlet malını emanet olarak görüp üzerine titreyebiliyorsan, ahlâkî erdemleri sadece konuşmuyor, bilfiîl yaşıyorsan dindarlık öyle güzelleşir. Böyle düşünmezsen, dindarlığın en kolay şekli abdest alıp namaz kılmaktır.

Bu nedenle Türkiye’nin dindarlaştığını söylemek için elimizde hiçbir veri yoktur. Ama görüntüler ve dini tezahürler daha ön plâna çıktığı için Türkiye’nin dindarlaştığı gibi bir varsayım fazla konuşuluyor. Ben sosyal araştırmacıların Türkiye’nin dindarlaştığını ölçebileceğine ihtimal vermiyorum.

Türkiye’nin dindarlığı tartışmaları zaman zaman kaygıdan oluyor. Türkiye’nin dindarlaşması kaygı konusu olmamalı. Keşke Türkiye benim dediğim anlamda dindarlaşsa. Bu anlamda dindarlık herkes için bir rahmettir. Kim daha dürüst, daha çalışkan, daha ahlâklı, daha temiz olmayı, daha iyi niyetli olmayı istemez. Bir, iki olaya bakarak Türkiye’nin dindarlığına karar vermek çok aceleci bir yargıdır. Kanaatimce bu tür yargılar inanıldığı için değil, dolaylı bir anlatım için dile getiriliyor olmalı.

Din iyi anladığımızda toplumsal barışı, sevgiyi, saygıyı bozan değil aslında güçlendiren bir unsurudur. Bazen insanlar dini algılamada, dini bilgiyi kullanmada zaman zaman dini olmayan unsurları da işin içine kattıklarından dindarlık sanki toplumda huzuru bozan, ayrışmayı ve gerilimi arttıran bir süreçmiş gibi de algılanabiliyor.’’

“DİN ALANINDA YENİ VEENTELEKTÜEL

KONULARTARTIŞILMALI”

Bardakoğlu, din alanında daha yeni ve entelektüel konuları tartışmak gerektiğini, din üzerindeki konuşmaların ve tartışmaların düzeyinin artması gerektiğini söyledi.

Sosyal bilimler alanındaki konuların çok boyutlu olduğunu ve bunları mühendislik anlayışıyla ele alınmasının yarar sağlamayacağını vurgulayan Bardakoğlu, ‘’Zihni arka plânı hayli zengin olması gereken konular, test sınavına cevap verircesine (A), (B), (C) şıklarına, evet-hayır cevaplarına indirgenemez. Ben, evet-hayır şeklinde indirgemeci ve kolay cevap bekleyen sorulardan doğrusu sıkıldım’’ diye konuştu.

Dünyayı siyah ve beyaz olarak görmenin, her sorunun tek bir cevabı olduğunu düşünmenin, çözümü ve yorumu tek çizgiye indirgemek anlamına geleceğine dikkati çeken Bardakoğlu, şunları kaydetti:

‘’Halbuki din bize aynı kaynaktan beslenen farklı yorumların, bakışların, düşünce ufuklarının olabileceğini öğretti. 1400 yıllık zengin bir dini geleneğimiz, zengin bir millî tarihimiz ve kültürümüz var. Onun üzerine zenginleştirerek, geliştirerek Cumhuriyeti kurduk. 85 yıllık Cumhuriyet kazanımımız var. Türkiye’de 22 tane ilâhiyat fakültemiz var. Bu kadar köklü geçmişimiz var. İslâm medeniyetinin çok önemli bir parçası olduk. Artık din üzerinde konuşmalarımızın düzeyi bu olmamalı. Daha yüksek düzeyde, bilgi gerektiren konuları dünyanın din alanındaki gelişmelerini de izleyerek derinlemesine konuşabilmeliyiz, tartışabilmeliyiz.”

/ ANKARA

28.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Şehit sayısı 27 oldu

  Askerden talimat almak, gönüllü kulluktur

  CHP: Meclis kararı yok sayılsın

  Laiklik modelinizi tartışın

  Tuzla tersanelerinde gerginlik

  Dindarlaşmadan korkmayın

  Polise “yetki ve sorumluluk” eğitimi

  Alper Görmüş yarın hakim karşısına çıkıyor

  Tapudaki rüşvete 136 yıl istendi

  Soylu: Hükümet çiftçiyi unuttu

  Yumula Baraj Gölü dondu

  Adapazarı’nda yıkım

  Eriyen karlar tehlike saçıyor

  Vakıflar Kanunu yürürlükte

  Kansere karşı ‘elma’ kozu


 Son Dakika Haberleri