Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Darbe çığırtkanlarına darbe sonu hatırlatması

Son günlerde gazete manşetlerini oluşturan haberler, bana pek “yabancı” gelmiyor. Her yıl yapılan bir defile, birden bire “Başkent’te bir tesettür defilesi” adıyla manşetlere taşınıp, günlerce gündemde tutuluyor. Tesettür defilesini düzenleyen adamın, “üç eşli” biri olduğu vurgulanıyor. Kendisiyle röportaj yapılarak, “dini kullanan bir sapık” olarak lanse edilmeye çalışılıyor. Onun etkileri geçmeden, “çok daha etkili” bir “uygunsuz durum” ortaya çıkarılıyor.

Belli grubun gazeteleri, birinci sayfadan manşetlerle, sağ görüşlü bir gazetecinin “küçük bir kızı tacizini” dillerine dolayıp “laiklik elden gidiyor” psikolojik savaşına “medyatik destek” veriyor. 78 yaşındaki zanlı da “dini bir sapık” olarak lanse edilmeye çalışılıyor.

Kendinden 50 yaş genç biriyle evlenen gazetecinin 14 yaşındaki bir kızı nasıl ve hangi yollarla taciz ettiği, seri röportaj olarak anlatılıyor. 28 Şubat’ta da aynı şeyler olmuştu.

Şu an, yurtdışında lüks bir hayat süren Fadime Şahin, bir gece ansızın, Aczmendi tarikatı lideri Müslüm Gündüz’le basılmış, gazete ve TV’lerimiz de, bu “müthiş haberi” sürekli olarak, saygıdeğer halkımızın dikkatine sunmuştu.

O sırada Fadime Şahin de, yaşlı gözlerle hemen her haber programında yer almıştı. 28 Şubat post modern darbesi gerçekleştikten sonra, ortada ne şeriat kaldı ne Aczmendiler ne de Fadime Şahin. Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan bir ülke oldu.

28 Şubat’ın ardından gelen ekonomik krizde bankasını ve medya grubunu kaybeden Dinç Bilgin’in şu sözlerini bir kez daha hatırlayalım. “28 Şubat döneminde önce Ankara büroları devşirildi, onlar da merkeze etki etti. Büyük gazetelerin askerle teması vardı.

O dönemde ‘gayri nizami harp’ yöntemleri uygulandı. Büyük hatalar yaptık.” Dinç Bilgin, hatasını kabul etti ve pişman olduğunu söyledi.

Ya Kartel medyasının diğer ortağı ne yapıyor? Ergenekon çetesinden tek laf etmiyor, bombaları görmüyor, ama bir tekstilci üç eşli ise, “rejimi tehlikeye atan bir sapık” olarak lanse edilmeye çalışılıyor.

Türkiye, 12 Eylül’e, 28 Şubat’a giderken de aynı rolü üstlenmişlerdi. 12 Eylül’de ülkeyi kana bulayan terör, bir gecede bitmişti. 28 Şubat ise Türkiye’yi bir gecede bitirip, halkını yüzde 60 fakir hale getiren ekonomik krize neden olmuştu.

Türkiye, bütün bunlardan ders almayan, böyle “darbe kışkırtıcısı” bir medyaya sahip olduğu sürece, istikrara ve huzura kavuşamaz. “Asker darbe yapsın” diyenlere bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Darbelerin bilançoları çok ağır olur.

12 Eylül darbesi’nin sonuçlarını bir kez daha hatırlatmak isterim. Bu bilançoya bakıp da hâlâ “darbe olsun” diyorsanız sizin insanlığınızdan şüphelenirim. 650 bin kişi gözaltına alındı.

1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 210 bin davada, 230 bin kişi yargılandı. 7 bin kişi için idam cezası istendi.

517 kişiye idam cezası verildi. Haklarında idam cezası verilen hükümlülerden 49 kişi asıldı. İdamı istenen 517 kişiden 259’unun dosyası Meclis’e gönderildi. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten çıkartıldı. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı.

30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışında yaşamaya başladı. 171 kişinin işkence nedeniyle öldüğü belgelendi. Cezaevlerinde 144 kişi “kuşkulu” biçimde öldü.

Cezaevlerinde 16 kişi “kaçarken” vuruldu. 95 kişi cezaevlerinde “çatışmalarda” öldü.

73 Mahkuma “doğal ölüm raporu” verildi. 43 mahkum intihar etti. 14 kişi cezaevlerinde başladıkları açlık grevlerinde öldü. 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı.

23 bin 667 derneğin faliyeti durduruldu. 3 bin 854 öğretmenin, 120 öğretim görevlisinin işine son verildi.

47 hakimin işine son verildi. 7 bin 233 devlet memuru sürgün edildi. 400 gazetecinin cezalandırılması için 4 bin yıl hapis cezası istendi.

Bu gazetecilere verilen hapis cezası toplamı 3 bin 315 yıl 6 ay oldu. 31 gazeteci cezaevine girdi. 211 gazeteci hakkında, 12 milyar 848 milyon lira, (yaklaşık 185 milyon Amerikan Doları ) tazminat talebinde bulunuldu.

Bu dönemde 300 gazeteci saldırıya uğradı. Bu dönemde 3 gazeteci öldürüldü.

Toplam 300 gün yasaklar nedeniyle gazeteler çıkmadı. 13 büyük gazete için toplam 303 adet dava açıldı.

39 ton gazete ve dergi “sakıncalı” olduğu için imha edildi. 40 ton yayın imha edilmek için depolara toplandı. 927 yayın hakkında yasaklama kararı verildi. 189 film yasaklandı.

Bugün, 29.4.2008

Can Aksın

30.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Darbe çığırtkanlarına darbe sonu hatırlatması

  Kontrgerilla Taksim’de miydi?

  Sağcı bürokratlar neden daha korkak olur?

  Üzmez kimi bağlar?