Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

AB hedefi olmazsa reformlar durur

ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu üst düzey yetkilisi Matt Bryza, AKP’nin kapatılması durumunda AB’nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini askıya alabileceğinin dile getirildiğinin hatırlatarak, “AB’ye girişin ufukta olmaması durumunda Türk liderleri için gerekli reform kararlarını vermenin çok daha zorlaşabileceğine inanıyoruz” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu üst düzey yetkilisi Matt Bryza, AKP’nin kapatılması durumunda AB’nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini askıya alabileceğinin dile getirildiğinin hatırlatarak, “AB’ye girişin ufukta olmaması durumunda Türk liderleri için gerekli reform kararlarını vermenin çok daha zorlaşabileceğine inanıyoruz” dedi. Düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü’nun yıllık ‘’Turgut Özal konuşmasını’’ yapan Bryza’ya, AKP hakkında Anayasa Mahkemesi’nce kapatma kararının verilmesi durumunda bunun Türkiye-ABD ilişkilerini nasıl etkileyebileceği soruldu. Bryza, ‘’Siyasi tartışmanın bir partinin yasaklanmasıyla çözümlenmesi, muhtemelen oldukça talihsiz olur. Tabii ki bu, AB’nin standardına da uygun değil. Türkiye, şimdi AB’nin içinde değil, ancak AB’ye girebilir. Türkiye’nin demokratik sistemi, anayasal düzeni, evrimden geçiyor, Türkiye, AB yoluna devam edecekse de evrimden geçmeli’’ cevabını verdi. Matt Bryza, ardından, ‘’Bunu çözümlemek Türkiye’nin işi. ABD’nin ültimatom vermesi veya tehditte bulunması uygun değil’’ ifadesini kullandı. Başkan George W. Bush’un, ikinci görev dönemine başlarken yaptığı konuşmada demokrasilerin, ülkelerin kültürel ve tarihi şartlarına göre farklılıklar gösterebildiğini anlattığına işaret eden Bryza, ‘’Türkiye’de, bizim kendi demokrasimizi yapılandırdığımız biçime uymayan şeyler olabilir, ancak sonunda Türk demokratik sisteminin, bunu çözümleyecek kadar güçlü olduğuna gerçekten güveniyoruz’’ dedi.

‘’AB’YE GİRİŞ UFUKTA OLMAZSA REFORMLAR ZORLAŞIR’’

AKP’nin kapatılması durumunda AB’nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini askıya alabileceğinin dile getirildiğinin hatırlatılması üzerine Bryza, ‘’Bu senaryo gerçekleşirse, bizim ulusal çıkarlarımıza zarar verir’’ diyerek, kendilerinin, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik reform çabalarını sürekli desteklediğini anlattı. Bryza, ‘’AB’ye girişin ufukta olmaması durumunda Türk liderleri için gerekli reform kararlarını vermenin çok daha zorlaşabileceğine inanıyoruz’’ diye konuştu.

Matt Bryza, ‘’AKP’nin gizli bir gündeminin bulunup bulunmadığının’’ sorulması üzerine de, ‘’Herhangi bir insanın ne gizli gündeminin olduğunu bilmiyorum. Bu bilinemez. Biz, yönetim olarak, Türk hükümetini eylemleri, reformları ve gösterdiği işbirliği derecesiyle değerlendirmeliyiz’’ dedi ve ABD’nin, bu üç unsurun hepsinden memnun olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey yetkilisi Bryza, ‘’Burada demokrasi, laiklik ve hukun üstünlüğüne ilişkin anayasa ilkeleri arasında bir denge var’’ ifadesini kullandı.

/ Washington

26.06.2008


 

BİR AİLE YOK OLDU

Ankara’nın Polatlı ilçesinde, otomobilin şarampole yuvarlanması sonucu meydana gelen trafik kazasında aynı aileden 6 kişi öldü.

Ankara-Eskişehir kara yolunun 94. kilometresinde, Sakarya Kışlası mevkisinde, Necdet Ataş (34) yönetimindeki 49 AR 251 plakalı otomobil, Sakarya Nehri kenarında şarampole devrildi. Kazada Necdet Ataş ile Gülizar (31), Hasan Emre (8), Eyyüp (13), Hasan Hüseyin (11) ve 1 yaşındaki Mehmet Emre Ataş öldü. Cesetler, Polatlı Dua Tepe Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

26.06.2008


 

Güneydoğu Anadolu sıcaktan kavruluyor

GÜNEYDOĞU Anadolu Bölgesinde vatandaşların, sıcaktan korunmak amacıyla serin yerleri tercih etmesi, ilginç görüntüler ortaya çıkardı.

Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde olduğunu belirten Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkilileri, gün içerisinde 40 dereceyi bulan sıcaklıkların hafta sonundan itibaren 40 dereceyi aşacağını söylediler. Havaların ısınmaya başlamasıyla vatandaşlar da kendi yöntemleriyle sıcaktan korunmanın yollarını buluyor. Özellikle öğleden sonraki saatlerde kente merkezindeki hareketlilik azalırken, bazı vatandaşlar sıcaklardan korunmak için tarihi sur dipleri, ağaç gölgelikleri, camilerde oturarak ya da uyuklayarak zaman geçirmeye çalışıyor. Vatandaşların bu durumu ilginç görüntüler oluşturuyor. Şehir merkezinde çocuklar da havuzlarda serinlemeye çalışıyor. Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, yaptığı açıklamada, yaşlı ve çocuklar ile kalp yetersizliği, damar sertliği ve şeker hastalığı olanların sıcak havalarda gerekli olmadıkça sokağa çıkmaması gerektiğini bildirdi. Kubat, son günlerde etkisini arttıran hava sıcaklığına karşı vatandaşların dikkatli olmalarını istedi.’’

/ Diyarbakır

26.06.2008


 

Tosun sahibini öldürdü

ÇORUM'DA tosunun saldırına uğrayan çiftçi öldü.

Alaca ilçesinde, Denizhan Mahallesi’nde Hasan Metin, Yağlıçay yolu mevkisindeki çiftliğinde hayvanların bakımını yaparken tosunun saldırısına uğradı. Göğsüne aldığı darbeyle yere düşen Metin, yakınları tarafından Alaca Devlet Hastanesine kaldırıldı. Metin, sevk edildiği Çorum Devlet Hastanesinde öldü. Hasan Metin’in cenazesi ilçe mezarlığında toprağa verildi. Hasan Metin’in çiftlikte 10 gün önce aynı tosunun saldırısına uğradığı, yara almadan kurtulduğu öğrenildi.

/ Çorum

26.06.2008


 

Milas kaymakamına görevden el çektirildi

MUĞLA Valiliğince, ‘’Milas’ta denizin izinsiz doldurulduğu’’ iddiaları ile ilgili açılan soruşturma kapsamında Milas Kaymakamı Bahattin Atçı’ya görevden el çektirildi.

Alınan bilgiye göre, özel bir şirketin, Güllük beldesindeki Pina Yarımadası ve Çomça Koyu’nda yapacağı otel için denizi izinsiz doldurduğu yönündeki iddiaların ardından, Muğla Valiliğince başlatılan soruşturma kapsamında, Milas Kaymakamı Bahattin Atçı’ya görevden el çektirildi.Soruşturmanın bir vali yardımcısı tarafından yürütüldüğü ve görevden el çektirme kararının, ‘’Denizi izinsiz doldurduğu iddia edilen şirketler hakkında yasal sürecin geciktirildiği iddiası ve basına yansıyan olaylar’’ doğrultusunda alındığı bildirildi. Milas Kaymakamı Bahattin Atçı da görevden uzaklaştırıldığını belirterek, ‘’Soruşturma devam ediyor. Bu süreçten çıkan sonuca göre hareket edeceğim’’ dedi.’’

/ Muğla

26.06.2008


 

Doğu'da 2.5 ayda 21 kişiye KKKA teşhisi konuldu

DOĞU Anadolu Bölgesi’nde 2,5 ayda 21 kişiye Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı teşhisi konuldu.

Erzurum Sağlık Müdürü Serhat Vançelik, yaptığı açıklamada, 2,5 ayda bölge genelinde toplam 41 kişinin kene ısırması şikayetiyle hastaneye başvurduğunu, 21 kişinin KKKA hastalığı teşhisiyle tedavi altına alındığını belirtti. Söz konusu hastalardan 18’inin taburcu edildiğini ifade eden Vançelik, ‘’3 hastanın tedavisi devam ediyor. Hastalarımızın hiçbirinde hayati tehlike söz konusu değildir’’ dedi. Hastaların bölgedeki illerden Erzurum’a tedavi için geldiklerini de bildiren Vançelik, şunları söyledi: ‘’KKKA hastalığı vakalarının 14’ü Erzurum’dan, 2’si Bayburt, 2’si Artvin, 2’si Ardahan, 1’i Erzincan’dan geldi. Erzurum’daki vakaların çoğunu kuzey ilçelerde yaşayan vatandaşlar oluşturdu.’’

/ Erzurum

26.06.2008


 

Kaş'ta uçak ve gemi batırılacak

KAŞ Kaymakamı Süleyman Yılmaz, Kaş açıklarına bir kargo uçağı ile bir gemi batırarak dalış noktaları sayısını 35’ten 37’ye çıkarmayı amaçladıklarını söyledi.

Kaş Kaymakamı Süleyman Yılmaz, Kaş’ın her türlü turistik ürünü barındıran bir ilçe olduğuna dikkati çekti. Kaymakam Yılmaz, Kaş’ın 80 kilometrelik sahili bulunduğunu, sahillerin tamamının mavi bayrak standardında olduğunu bildirdi. Kaş’ın dalış yapmak isteyenler için en ideal yer olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları söyledi: ‘’Kaş’ta geçen yıl yaklaşık 13 bin kişi dalış yaptı. Biz bu ilgiyi artırmak için dalış yerlerinin sayısını artırmak istedik. Bu amaçla Kaş açıklarına eski bir kargo uçağı ile bir gemi batırarak dalış noktalarını 35’ten 37’ye çıkaracağız. Askeri kargo uçağı ve gemi yakında Kaş’a gelecek. Her türlü anlaşma sağlandı. Muhtemelen Temmuz ayının sonlarına doğru uçak ve gemi batırılarak dalış için hazır hale gelecektir.’’

/ Kayseri

26.06.2008


 

Kur’ân kurslarında yasak sürüyor

İZMİR Müftüsü İbrahim Acar, yaz Kur’an kurslarında yaş üst sınırı olmadığını belirtirken “Sadece ilkokul 5’inci sınıfı bitirmeyenleri kabul etmiyoruz” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bütün camilerde geçtiğimiz pazartesi günü başlatılan yaz kursları devam ediyor. Kurslarla ilgili hatırlatmalarda bulunan İzmir Müftüsü Acar, “Yaz kurslarında yaş üst sınırı yok. 11’den 111’e kadar herkes gelebilir. Sadece ilkokul 5’inci sınıfı bitirmeyenleri kabul etmiyoruz” diye konuştu. Yaz kurslarında İslâm’ın sevgi yönünün ön plana çıkartılacağını anlatan Müftü Acar, kurslar denetime tabi olduğu için öğrencilerden karne fotokopisi ve dilekçe istediklerinin kaydetti. Kurs verecek kişilerin 5 gün boyunca eğitimden geçirildiğini ifade eden İbrahim Acar, “Kurslarda bu sene de A, B, ve C katılım belgeleri ile ücretsiz kitaplar verilmeye devam edilecek” diye konuştu. Kursların, camilerin tamamında 23 Haziran’dan 22 Ağustos’a kadar süreceğinin altını çizen Acar, “İnsanımız camilerimizle bütünleşmeli. Camilere gelinmesini, çocukların kürsü, minber, mihrabı görüp haşır neşir olmalarını, cami kültürünü görmelerini istiyoruz. Kurslarımızda hem pratik hem de teorik bilgiler veriyoruz. Hafif yaramazlıklara da hoşgörüyle bakacağız.” diye konuştu.

26.06.2008


 

İşkence utancı

World Public Opinion-Dünya Kamuoyu-WPO” isimli program tarafından BM merkezinde açıklanan bir anket, Türkiye’de kamuoyunun yüzde 51’nin, “masum insanların hayatlarının risk altında olduğu olağanüstü durumlarda teröristlere belli oranda işkence yapılabileceğini” düşündüğünü ortaya koydu. Türkiye’de “genel olarak işkence uygulanabileceğini düşünenlerin” oranının yüzde 18 olduğu, bu oranın Çin ile birlikte en yüksek oran olduğu da belirtildi.

“WORLD Public Opinion-Dünya Kamuoyu-WPO” isimli program tarafından BM merkezinde açıklanan bir anket, Türkiye’de kamuoyunun yüzde 51’nin, “masum insanların hayatlarının risk altında olduğu olağanüstü durumlarda teröristlere belli oranda işkence yapılabileceğini” düşündüğünü ortaya koydu.

BM’de “26 Haziran-İşkence Mağdurlarına Destek Gününden” önce düzenlenen basın toplantısında WPO tarafından 10 Ocak-6 Mayıs 2008 tarihleri arasında yapılan anket sonuçları açıklandı. Ankette, Türkiye’de teröristlere işkenceye belli bir oranda izin verilmesini düşünenlerin oranının 2 yılda yüzde 24’ten (2006) yüzde 51’e (2008) çıktığı açıklandı. Maryland Üniversitesi Uluslararası Siyaset Davranışları Programına (PIPA) bağlı WPO’nun direktörü Steven Kull, anketin dünyanın 19 ülkesinde yapıldığını ve anket için 19 bin insana soru sorulduğunu söyledi.

Kull, anketin yapıldığı 19 ülkenin 14’ünde ankete katılan kişilerin çoğunluğunun “işkencenin hiçbir durumda kesinlikle uygulanmaması gerektiğini” belirttiğini, ancak aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 4 ülkede sonucun daha farklı olduğunu söyledi. Kull, “masum insanların hayatlarının risk altında olduğu olağanüstü durumlarda” Hindistan, Nijerya, Türkiye ve Tayland’da ankete katılanların, teröristlere belli bir oranda işkence uygulanabileceği yönünde yanıtlar verdiğini söyledi. Ankete göre Hindistan’da bu oran yüzde 59, Nijerya’da yüzde 54, Türkiye’de yüzde 51 ve Tayland’da ise yüzde 44. Türkiye’de hiçbir şart altında işkence yapılmaması gerekenlerin sayısının oranının ise yüzde 36 olduğu, bu oranın 2006 yılında yapılan ankette yüzde 62 olduğu belirtildi. Türkiye’de “genel olarak işkence uygulanabileceğini düşünenlerin” oranının ise yüzde 18 olduğu, bu oranın Çin ile birlikte en yüksek oran olduğu da belirtildi.

/ Birleşmiş Milletler

26.06.2008


 

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ”NDE GERİLEDİK

Dünya Bankası’nın 212 ülke ve bölgeyi kapsayan ‘’Dünya Yönetişim Göstergeleri Raporu’’nda, Türkiye’de 2007 yılında 1996 yılına göre ‘’Hukukun Üstünlüğü’’ ve ‘’Düzenleyici Kurumların Kalitesi’’ ölçütlerinde gerileme kaydedildi.

DÜNYA Bankası’nın raporuna göre, Türkiye’de 2007 yılında 1996 yılına göre ‘’Hukukun Üstünlüğü’’ ve ‘’Düzenleyici Kurumların Kalitesi’’ ölçütlerinde gerileme kaydedildi. Dünya Bankası’nın 212 ülke ve bölgeyi kapsayan ‘’Dünya Yönetişim Göstergeleri Raporu’’nda, ülkelerin performansı, 1996-2007 yılları arasında 6 ölçüye göre değerlendirildi. Değerlendirmeler, 0-100 sınıflamasına göre yapıldı. Bu ölçüler, ‘’Düşünceyi İfade Etme ve Hesap Verebilirlik’’, ‘’Yolsuzlukla Mücadele’’, ‘’Hukukun Üstünlüğü’’, ‘’Düzenleyici Kurumların Kalitesi’’, ‘’Hükümetin Etkinliği’’ ve ‘’Politik İstikrar ve Şiddetin Azalması’’ olarak belirlendi. Rapora göre, Türkiye’de 1996 yılında ‘’34,0’’ olan düşünceyi ifade etme ve hesap verebilirlik 2007 yılında ‘’41,8’’ çıkarken, aynı yıllarda yolsuzlukla mücadele de ‘’57,8’’den ‘’59,4’’e yükseldi. Politik İstikrar ve Şiddetin Azalması göstergesi de 1996 yılında ‘’8,7’’ iken 2007 yılında ‘’20,7’’ çıktı. Buna karşılık, Türkiye’de 1996 yılında ‘’55,2’’ olan Hukukun Üstünlüğü, 2007 yılında ‘’53,3’’e geriledi. Düzenleyici Kurumların Kalitesi de 1996 yılında ‘’68,3’’ iken 2007 yılında ‘’59,7’’ye indi. Türkiye’de 1996 yılında ‘’55’’ olan hükümetin etkinliği 2007’de ‘’63,5’’e çıktı.

/ Ankara

26.06.2008


 

Sivil siyasetçiler apoletlerini çıkarsın

Mesut Yılmaz’ın ‘tehlike olduğu sürece asker kışlaya dönmez’ sözünun, askerin kışlada olmadığını, idari vesayet içinde olduğunu gösterdiğini söyleyen ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, “Bu, siyasetin sivilleşmesi önündeki en büyük engeldir. Sivil siyasetçiler de apoletlerini bırakmalıdır. Askerlik yapacaklardıysa askerliklerine uzman çavuş olarak devam etselerdi keşke” dedi.

ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Mesut Yılmaz’ın ‘tehlike olduğu sürece asker kışlaya dönmez’ sözünun, askerin kışlada olmadığını, idari vesayet içinde olduğunu gösterdiğini belirterek, “Bu, siyasetin sivilleşmesi önündeki en büyük engeldir. Sivil siyasetçiler de apoletlerini bırakmalıdır” dedi. Uras, Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen’i Parlamentodaki çalışma ofisinde kabul etti. Avrupa Parlamentosundaki konuşmalarında, ‘’Türkiye’nin aydınlık bir yüzü olduğunu, krizden demokratikleşmeyle çıkılacağını’’ söylediğini anlatan Uras, şöyle devam etti: ‘’12 Eylül Anayasası, siyasetin genişlemesinin önünde en büyük engeldir. Mutabakatla, bunun aşılması sağlanabilir. Demokrasi ertelendikçe, halının altına sokuldukça Türkiye kaybediyor. Geçmiş dönemlerin başarısızlığı nedeniyle siyasi karışıklıkla karşı karşıyayız. Türkiye’de ara-kara rejim özlemi içinde siyasetçi profilinde olanlar var. Mesut Yılmaz’ın ‘tehlike olduğu sürece asker kışlaya dönmez’ sözü, askerin kışlada olmadığını, idari vesayet içinde olduğunu gösterir. Bu, siyasetin sivilleşmesi önündeki en büyük engeldir. Sivil siyasetçiler de apoletlerini bırakmalıdır. Askerlik yapacaklardıysa askerliklerine uzman çavuş olarak devam etselerdi keşke.’’ AKP iktidarının gücünün, karşısındaki muhalefetin yanlış hattan gitmesinden kaynaklandığını ifade eden Uras, ‘’AKP’nin önü çağdaş solla engellenebilir’’ dedi. Ufuk Uras, sivil Anayasaya ilişkin olarak da ‘’27 yıl sonra, çok gecikmiş bir konu. Son 10 yıldır bütün siyasi partiler sivil anayasa vaadiyle siyaset yapıyorlar’’ diye konuştu.

/ Ankara

26.06.2008


 

Çıkış yolu yeni bir anayasa

Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, ülkenin içinden geçtiği olumsuz süreçten tek çıkış yolunun demokrasiyi tam mânâsıyla işletecek yeni bir anayasa olduğunu söyledi.

Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, ülkenin içinden geçtiği olumsuz süreçten tek çıkış yolunun demokrasiyi tam mânâsıyla işletecek yeni bir anayasa olduğunu söyledi.

Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) tarafından düzenlenen “4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun Evrensel Hukuk Çerçevesinde Değerlendirilmesi: Eleştiriler-Öneriler” isimli panel, Ankara İlci Otel’de gerçekleştirildi. Panel’in açılış konuşmasını yapan Turbay, ülkenin, parlamentonun görevinin fiilen askıya alındığı olumsuz bir süreçten geçtiğini söyledi. Bu olumsuz süreçten tek çıkış yolunun yeni bir anayasa olduğunu kaydeden Turbay, şöyle konuştu: “İçinde bulunduğumuz süreçten bize göre tek çıkış yolu vardır, o da toplumun tüm beklentilerine cevap verecek, demokrasiyi tam manasıyla işletecek yeni bir anayasadır. Evet, bütün kurum ve kurullar kendi görev alanlarına çekilmeli, siyaset siyasi partilere ve TBMM’ye bırakılmalıdır. Kuvvetler ayrılığı ihlal edilmeden demokrasi işletilmelidir. Demokrasi dışı tutum ve tavırlara asla pirim verilmemelidir. Hukuk, belli odakların düşünceleri ve inançları doğrultusunda kullanılmamalı, tüm düşüncelere karşı eşit ve tarafsız olmalıdır. İşte hazırlanacak yeni anayasa ancak böyle ilkeler üzerinde inşa edilirse ülke bu karanlık süreçten çıkabilecektir.”

Gündoğdu: Tüm sorunların kaynağı darbe

anayasasıdır

Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da tüm sıkıntıların sebebi olan darbe anayasasının değiştirilip, yeni bir anayasanın hazırlanması gerektiğini belirtti. Gündoğdu, “Hiçbir anayasa hak ve özgürlük vermez. Anayasalar, insanların hak ve özgürlüklerinin teminatıdır. Bizim darbe anayasamız ise bunların aksine hak ve özgürlükleri kısıtlamaktadır. Bu nedenle, yaşanılan tüm sorunların kaynağı olan 82 anayasası değiştirilip, yeni ve sivil bir anayasa hazırlanmalıdır” diye konuştu.

Cemil YÜZER / Ankara

26.06.2008


 

Yasak travma meydana getirdi

Başörtülü olduğu için ÖSS'ye alınmayan İclâl Nur Bulut, “Başını o gün ilk defa açan ve bundan dolayı yaşadığı psikolojik travma sebebiyle soruları cevaplayamayan birçok arkadaşımın o gün ağlayarak eve döndüklerini biliyorum” diye konuştu.

Faruk Çakır'ın röportajını okumak için "RÖPORTAJ" sayfasına gidiniz.

26.06.2008


 

Değerler üzerinden siyaset yapmıyoruz

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, Çanakkale’den başlattıkları ‘Beyaz Yürüyüş’le Türkiye’nin her yerini dolaşmaya çalıştıklarını belirterek, “Bu ülkenin yarınlarına yönelik ama değerler üzerinde siyaset yapmadan, geleceğimiz üzerinden, hizmet üzerinden siyaset yapan, bir anlayışı Türkiye’yle buluşturmak için yürüyoruz” dedi.

DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, 2 günlük Rize ve Trabzon gezisi için dün sabah saatlerinde havayolu ile İstanbul’dan Trabzon’a geldi. Trabzon Havalimanı’nda DP GİK üyesi Süleyman Aydoğdu, DP Trabzon İl Başkanı Ahmet Uğurzihni, DP Rize İl Baskanı Tuncer Ergüven ve çok sayıda partili tarafından karşılanan DP Genel Başkanı Soylu, havalimanında basın mensuplarına bir açıklama yaptı. Memleketi Trabzon’da olduğu için mutlu olduğunu belirten Soylu, 5 ayı aşkın bir süredir Türkiye’nin en büyük siyasi geleneğinin liderliğini, genel başkanlığını büyük bir onurla sürdürdüğünü hatırlattı. Türkiye’nin içinde bulunduğu sistem krizine karşı Demokrat Parti’nin bu milletle, milletin değerleriyle bu milletin yarınlarıyla örtüştüğünü herkese anlatmaya çalıştıklarını kaydeden Genel Başkan Soylu, “Adı ‘Beyaz Yürüyüş’ olan bu beyaz yürüyüşte Çanakkale’den başlayıp ülkemizin hemen hemen birçok bölgesini ve birçok insanını gördük. Demokrat Parti’yi yeniden milletle bütünleştirmeye çalışıyoruz. Ahlaklı siyaseti, ahlaklı demokrasiyi, 70 milyonun mutabakatını ve kardeşliğini, bu coğrafyada güçlü bir Türkiye’yi, modern bir Türkiye’yi oluşturabilmek için yollara düştük” diye konuştu.

Bugün Türkiye’nin ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu kaydeden Soylu, “Türkiye bugün arada kalmaya mahkum ediliyor. Arada kalmayın, ne dinin siyasallaşmasına, ne laikliğin siyasallaşmasına, ne milliyetçiliğin siyasallaşmasına prim verin. Demokrat Parti’yle bu ülkenin bütün değerlerine, milli değerlerine, manevi değerlerine, bu ülkenin yarınlarına yönelik ama değerler üzerinde siyaset yapmadan, geleceğimiz üzerinden, hizmet üzerinden siyaset yapan, bir anlayışı Türkiye’yle buluşturmak için yürüyoruz. Gittiğimiz her yerde bazen esnafıyla bazen işçisiyle, bazen çiftçisiyle ve bazen işadamıyla, bazen köylüsüyle, bazen kentlisiyle herkesle beraber olmaya çalışıyoruz. Bir taraftan milletimizi dinliyoruz diğer taraftan o dinlediklerimizle beraber, onlarla örtüşen milletimizin talep ettiği bir siyaset anlayışını, Demokrat Parti’nin kendisiyle bütünleştirebileceğini bu büyük milletimize anlatmaya çalışıyoruz. Bu milletin tek bir kurucu iradesi vardır, o da milletin iradesidir. Eğer bu inanç olmasaydı Demokrat Parti, Adalet Partisi , Doğru Yol Partisi iktidara gelmezdi. Bizim demoktartlığımız samimi demokratlıktır. Ben kavga siyaseti yapmam. Ben kavgayı siyaset alanını daraltanlarla yaparım ” şeklinde konuştu.

DP Genel Başkanı Soylu, daha sonra havalimanında kendisini bekleyen kalabalıkla tek tek tokalaşarak horon ekipleri ile birlikte horon oynadı. Soylu, ardından karayolu ile Rize’ye hareket etti.

TEK KAŞIKLA YEMEK YERİZ, O DA DEMOKRASİ KAŞIĞI

Trabzon’daki programının ardından kalabalık bir konvoyla Rize’ye geçen Soylu, pencerelere ve balkonlara çıkan halkı selâmladı, Araklı, Kıyıcık, Eskipazar, İyidere’de vatandaşlarla kucaklaşa kucaklaşa DP İlçe Kongresine katılacağı Çayeli İlçesine geldi. Soylu, Çayeli Halk Öğretmevinde yapılan kongreye gelişinde salondan dışarıya taşan kalabalık tarafından, konfetiler atılarak karşılandı. Mikrofonun arıza yapması üzerine konuşmasına “Siz merak etmeyin, mikrofonun pili biter, ama Karadeniz uşağının pili bitmez” diyerek başladı. Salonda coşkulu bir kalabalığa seslenen Soylu, Ankara’da siyaset mühendislerinin kucağında değil, milletle siyaset yapmak için aralarında olduğunu söyledi. Soylu, bir tarafta demokrat geçinenler, demokrasiye sahip çıkıyormuş gibi görünenler olduğunu, bir tarafta ise yiğit insanlar topluluğu bulunduğunu belirterek Demokrat Parti’yi işaret etti.

Türkiye’de kavga, kaos siyaseti yapıldığını kendisinin kavga siyasetini sevmediğini anlatan Soylu, “Ben kavgayı siyaset alanını daraltmak isteyenlerle yaparım” dedi. Kendisine ülkenin kavga siyasetinden kurtulması için sahip çıkılmasını isteyen Soylu, “Biz 4-5 kaşıkla yemek yemeyiz. Biz tek kaşıkla yemek yeriz. O da demokrasi kaşığıdır, milletin kaşığıdır” dedi. Soylu, Allah nasip ederse iktidarında millet iradesini hiç kimseye ezdir-meyeceğini sözlerine ekledi.

Faruk ÇAKIR / Trabzon

26.06.2008


 

Reformlarda tereddüte prim yok

Başbakan Erdoğan, reformlar noktasında en küçük bir tereddüte dahi prim vermediklerini söyedi.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “Hedeflerimizi gerçekleştirmek ve reformlar noktasında en küçük bir tereddüte dahi prim vermiyoruz” dedi.

Başbakan Erdoğan, 16. Yuvarlak Masa Toplantısı’nda, “Yol ayrımındaki Türkiye” konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmayı hedeflediklerini bildirdi. Erdoğan, “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde yani 2023’te bunu başarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bugün 277 milyar dolar olan dış ticaret hacmini 2013 yılında 500 milyar dolara yükseltmeyi amaçladıklarını ifade ederek, bütçe disiplininden asla taviz vermediklerini ve vermeyeceklerini bildirdi. Mali saydamlığın güçlendirilmesi noktasında çalışmalara devam ettiklerini anlatan Erdoğan, fiyat istikrarını kalıcı hale getirerek ekonomik refahı toplumun tüm kesimlerine yaymak için mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerini kaydetti. Erdoğan, Türkiye’nin çok kısa bir zaman diliminde ekonomide dünyanın dikkatini ve ilgisini çeken bir performans gösterdiğine işaret ederek, bu başarıların kararlılık, samimiyet ve cesaret sayesinde elde edildiğini vurguladı. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Milletimizin bize ve politikalarımıza duyduğu güven, Türkiye’nin başta ekonomi olmak üzere her alanda farklı bir kulvara girmesine zemin hazırladı. Türkiye’nin başarılarının arkasında demokratikleşme vardır, Türkiye’nin başarılarının arkasında milli egemenliğe, halk iradesine duyulan saygı vardır, Türkiye’nin başarılarının arkasında etkin dış politika vardır, istikrar ve güven ortamı vardır. Demokratikleşme, milli egemenlik, iç ve dış politikada, şeffaflık, özelleştirme, istikrar ve güven noktasında en küçük sapmaya tahammülümüz yoktur, olamaz. Türkiye o eski günleri artık tarihin sayfalarında bırakmıştır. Çok daha farklı bir geleceğe bakıyoruz. Çok daha aydınlık bir geleceğe bakıyoruz. Hedeflerimizi gerçekleştirmek ve reformlar noktasında en küçük bir tereddüte dahi prim vermiyoruz.

/ İstanbul

26.06.2008


 

AP'de Türkiye Dostları Grubu kuruluyor

TÜRK asıllı Alman Sosyalist Vural Öger öncülüğünde toplanan Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 6 üyesi, Türkiye’nin AB üyeliğine destek için AP Türkiye Dostları grubu oluşturulması kararı aldı.

AP’nin 3. büyük grubu Liberaller’in Başkanı Graham Watson’un da yer aldığı Türkiye Dostları grubu girişiminin 2-3 ayda hazırlık çalışmalarını tamamlayarak yeni yasama yılında resmen faaliyete geçmesi hedefleniyor. Ülkeler ve AP’deki siyasi gruplar açısından geniş katılımlı olması öngörülen Türkiye Dostları grubu, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda her iki taraftaki önyargıların giderilmesi yanında vize kolaylığı sağlanması ve nakliyecilerin kota sıkıntısı gibi acil sorunlara çözüm bulunması için çalışacak. AP’deki Türkiye Dostları grubu girişiminin ilk toplantısında uzlaşma sağlanan diğer konular arasında bu yılın ikinci yarısındaki Fransa Dönem Başkanlığı sırasında Türkiye-AB ilişkilerinin daha da kötüleşmesinin engellenmesi, sık sık Türkiye ziyaretleriyle kamuoyunu bilgilendirme ve farklı girişimlere öncülük edilmesi bulunuyor. Türkiye Dostları grubu girişiminde Öger ve Watson dışında Sosyalistlerden Alman Jo Leinen ve Litvanyalı Sosyalist Justas, Liberallerden Macar Istvan Szent-Ivanyi ve Türk kökenli Bulgar Metin Kazak yer alıyor.

/ Brüksel

26.06.2008


 

CHP’li Sevigen’e göre, Türkiye’ye demokrasiyi İnönü lütfetmiş

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, demokrasinin Türkiye’ye İsmet İnönü’nün izni ile geldiğini söyledi.

Sevigen, “İsmet Paşa kendi eliyle teslim etti bize demokrasiyi. Etmeyebilirdi” dedi. TBMM Genel kurulunda konuşan Sevigen, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın “Atatürk devrimleri toplumda travma yarattı” sözleriyle “Atatürk’e hakaret ettiğini” ileri sürdü. “Arkadaşlarınız hakaret ediyor. Hani ‘kenardan saldıralım’ diye yok, artık direkt kafadan saldırıyor. Devrimleri bahane ederek önce arkadaşlarına, sonra Atatürk’ün yaptığı devrimlere direkt karşıdan saldırıyor artık” Diyen Sevigen, AKP’nin Fırat’ın “kulağını çekmesini” istedi. Meclis’te bulunmalarının “Mustafa Kemal’in devrimleri sayesinde olduğunu” söyleyen Sevigen, Türkiye’ye demokrasinin İsmet İnönü’nün sayesinde geldiğini şu sözleriyle söyledi: “50’lilerde İsmet Paşa kendi eliyle teslim etti bize demokrasiyi. Etmeyebilirdi. Biz, böyle bir soydan gelen, kökten gelen bir siyasi partinin mensuplarıyız.”

KEMAL BENEK / Ankara

26.06.2008


 

Yüksek Öğretim Kurulu rektör mülâkatlarına başladı

YÜKSEK Öğretim Kurulu (YÖK) görev süreleri Ağustos ayında sona erecek 21 üniversitenin rektörlüklerinin yerine seçilen rektör aday adayları ile mülakata başladı.

Sabah 9:00’da başlayan toplantıda Akdeniz, Ankara, Atatürk Üniversiteleri’ndeki seçimlerde en fazla oyu alan adaylar dinlendi, YÖK bu kapsamda bugün de Boğaziçi, Cumhuriyet, Dicle Üniversitesi rektör adaylarını, 2 Temmuz’da Ege, Erciyes Üniversiteleri rektör adaylarını, 3 Temmuz’da Fırat, Gazi, Gaziantep ve İnönü rektör adaylarını, 8 Temmuz’da İstanbul Teknik, Karadeniz Teknik ve 19 Mayıs üniversiteleri rektör adaylarını, 9 Temmuz’da ise ODTÜ, Trakya, Uludağ ve Yıldız Teknik Üniversite adaylarını dinleyecek. Rektör adayları YÖK’e aday oldukları üniversitelerle ilgili sorunları çözüm önerileri ve projeleri ile ilgili sunum yapacak. Bu çerçevede toplam 21 üniversiteden 126 rektör aday adayını dinleyecek olan YÖK, her üniversite adayını 3’e indirecek. Listeler daha sonra Cumhurbaşkanlığı’na sunulacak. Cumhurbaşkanı da 3 aday arasından birini atayacak.

/ Ankara

26.06.2008


 

TÜİK kanununa kısmi iptal

ANAYASA Mahkemesi’nin, 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu’nun, “istatistiki birimleri, istenen veri veya bilgileri vermekle yükümlü kılan ve bu yükümlülüğe uymayanlara idari para cezası verilmesini öngören” hükümlerinin iptaline ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kanun’un iptal edilen 8. maddesi, “istatistiki birimlerin, kendilerinden istenen veri veya bilgileri, Başkanlığın belirleyeceği şekil, süre ve standartlarda eksiksiz ve doğru olarak ücretsiz vermekle yükümlü olduklarına” hükmediyor. İptal edilen diğer hüküm, “hanehalkı veya bireylerle yapılan araştırmalar dışında kalan istatistiki birimlerle yapılan araştırmalarda Başkanlıkça istenen bilgileri vermeyen veya eksikleri gidermeyen ve hataları düzeltmeyenler hakkında bin Yeni Türk Lirası ceza verilmesini” öngörüyor.

/ Ankara

26.06.2008


 

Tendürek’te çatışma: 2 terörist öldürüldü

TERÖR örgütü PKK üyeleri ile güvenlik güçleri arasında Tendürek Dağı kırsalında çıkan çatışmada, ilk belirlemelere göre 2 terörist öldürüldü, 1 asker yaralandı.

Güvenlik güçlerinin terör örgütü PKK üyelerine yönelik olarak Ağrı ve Van arasındaki Tendürek Dağı kırsalında başlattığı operasyonlar kapsamında devriye görevini sürdüren Jandarma Komutanlığı ekipleri, terör örgütü PKK üyeleriyle sıcak temasa girdi. Teröristlerin güvenlik güçlerinin uyarısına ateşle karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada, ismi açıklanmayan 1 jandarma üsteğmen yaralandı, ilk belirlemelere göre 2 terörist ölü ele geçirildi.

/ Ağrı

26.06.2008


 

Ankara’ya 500 yeni otobüs

ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, şehir içi ulaşımda kullanılmak üzere doğalgazlı ve klimalı 500 otobüs alınacağını bildirdi.

Melih Gökçek, yaptığı yazılı açıklamada, EGO’nun, 20 Mart 2008’de 500 solo tipi doğalgaz motorlu, klimalı otobüs alımı ihalesine çıktığını hatırlattı. Gökçek, 4 firmanın katıldığı ihaleyi MAN firmasının kazandığını belirterek, 6 Haziran 2008 ile Eylül 2009 tarihleri arasında 500 doğalgazlı ve klimalı MAN marka otobüsün teslim edileceğini ifade etti.

/ Ankara

26.06.2008


 

AB’ye “Genişlemeye bağlı kal” çağrısı

ARALARINDA ünlü yatırımcı George Soros, eski Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari ve eski Belçika Başbakanı Jean-Luc Dehaene’nin de bulunduğu 42 aydın, İrlanda’daki referandumun ardından AB’ye “genişlemeye bağlı kal” çağrısı yaptı.

Aralarında çok sayıda Avrupa Parlamentosu üyesinin de bulunduğu aydınların imzaladığı ortak metinde AB’den “güçlü dış politika yürütmesi ve genişleme şüphelerine saldırması” istendi. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunca yayınlanan ortak metinde, AB liderlerinden İrlanda referandumunun ardından “yeni bir kendine güvensizlik dönemine izin vermemeleri” talep edilerek, “Avrupalı vatandaşlar ve liderler, Avrupa’nın daha iyi kurumlar hakkındaki iç tartışmasının çözülmesi için dünyanın ara verip beklemeyeceğinin farkındadır. Nükleer İran tehlikesi, Orta Doğu’da savaş riski, Afganistan’da köktencilerle savaş, iklim değişikliği tehdidi, Afrika’nın sefaleti gibi tüm sorunların varlığı barış ve refahı ilerletecek güçlü Avrupa gerektiriyor” denildi.

/ Brüksel

26.06.2008


 

CHP’li Çorlu Belediye Başkanı tutuklandı

TEKİRDAĞ'IN Çorlu ilçesinde, “irtikap ve zimmet, ihaleye fesat karıştırmak” iddiasıyla mahkemeye çıkarılan, aralarında Belediye Başkanı Altan Ersin ile iki başkan yardımcısının da bulunduğu toplam 11 kişi tutuklanarak cezaevine konuldu.

Çorlu Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 20 Haziranda yapılan operasyonda, “irtikap ve zimmet, ihaleye fesat karıştırmak” iddiasıyla Belediye Başkanı Altan Ersin, başkan yardımcıları S.D ve H.A’nın da aralarında bulunduğu 12 kişi ile sonradan Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla 4 kişi daha gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan CHP’li Belediye Başkanı Altan Ersin, belediye başkan yardımcıları Soner Demir ve Hüseyin Alan ile Tamer Tuncel, Nurten Genç, Murat Pekcan, Nedret Demirel, Bedri Atanoğlu, Nihat Şencan, Mehmet Karaca, Hasan Tezcan, “irtikap, ihaleye fesat karıştırmak, suç işlemek için örgüt kurmak, suç örgütüne üye olmak ve zimmet” iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine konuldu. G.G, İ.Ç, Ş.T, Ö.A ve C.D ise, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

/ Tekirdağ

26.06.2008


 

Türk-İş’ten dünyadaki tüm sendikalara “1 Mayıs” daveti

TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Mustafa Türkel, başta Avrupa olmak üzere dünyadaki tüm sendikaları gelecek yıl 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için İstanbul’a davet etti.

Belçika’nın Brüksel şehrinde gerçekleştirilen Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) İcra Kurulu’na katılan Türkel, burada yaptığı konuşmada, 1 Mayıs’ta yaşanan olaylara ve Türkiye’deki çalışma hayatına ilişkin standartlara değindi. 1 Mayıs’ın tatil ilan edilmesi ve Taksim’de kutlanmasına ilişkin taleplerinin gerekçelerini anlatan Türkel, bu yıl ki 1 Mayıs kutlamalarında yaşanan olaylar karşısında uluslararası alanda sendikalardan yeterli desteği alamadıklarını söyledi. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın diğer bölgelerindeki sendikaları gelecek yıl 1 Mayıs kutlamaları için İstanbul’a davet eden Türkel, resmi tatil ilan edilmiş bir 1 Mayıs’ta, tüm ülkelerden gelecek işçi ve işçi temsilcilerine Taksim Meydanı’nda yapılacak kutlama için ev sahipliği yapmak istediklerini belirtti.

/ Ankara

26.06.2008


 

Yurt dışında imamlık için yüksek lisans şart

DİYANET İşleri Başkanlığı, yurt dışında görevlendirilecek imamlarda, en az yüksek lisans mezunu olma şartı arayacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Daire Başkanı Ali Dere, yaptığı açıklamada, başkanlık olarak ikili anlaşmalar dahilinde birçok ülkeye din görevlisi gönderdiklerini söyledi.

Bazı Avrupa ülkelerinin dil bilen ve yüksek lisans yapmış görevlileri tercih ettiklerini belirten Dere, ülkelerin ihtiyacını ve resmi talepleri göz önüne aldıklarında farklı nitelik ve üst öğrenime sahip personel ihtiyacının ortaya çıktığını kaydetti.

Yurt dışında görevlendirilecek personel için bu yıldan itibaren yüksek lisans yapma şartı aradıklarını anlatan Dere, böylece yabancı dil bilen, yüksek lisans yapmış nitelikli personel potansiyelini ortaya koyacaklarını ifade etti. Bu personelin öncelikle Avrupa ülkelerinde görevlendirileceğini bildiren Dere, ‘’Başkanlık olarak, gittiği yerde sadece din hizmeti vermenin yanı sıra ülkeyi ve kültürü tanıyabilecek, iyi ilişkiler kurabilecek personel görevlendirmek istiyoruz’’ diye konuştu. Dere, personelin ayrıca Kur’an bilimleri, hadis, İslam dininin temel kaynakları, İslam medeniyeti ve düşünce tarihi, İslam ilmihali, güncel dini meseleler, yaşayan dünya dinleri, dine yeni yaklaşımlarla din hizmetlerinde iletişim ve halkla ilişkiler, hitabet, Avrupa ile Avrasya’nın aktüel ve sosyo-kültürel yapısı, dinlerarası ilişkiler, milli tarih ve coğrafya ile genel kültür konularında da bilgi sahibi olmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

/ Ankara

26.06.2008


 

Antalya'da yangına karşı SMS'li uyarı

ANTALYA Valiliği, hava sıcaklığının yükselmesi ve nem oranının düşmesi nedeniyle muhtemel orman yangınlarının önlenmesi amacıyla ek tedbirler aldı.

Valilik, GSM operatörleri vasıtasıyla Antalya’daki tüm cep telefonlarına ‘’ormana ateşle girmeyin’’, ‘’piknik yerlerinde hassas olun’’ gibi uyarılar gönderecek, safariler için de yeni parkur alanları belirleyecek. Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, yaptığı açıklamada, hava şartlarının orman yangınıyla ilgili hassasiyeti artırdığını söyledi.

Antalya’da hava sıcaklığının ortalama 37-40 derece olduğunu, poyrazın sürekli yön değiştirmesinin daha büyük bir olumsuzluk meydana getirdiğini kaydeden Vali Yüksel, bu hafta ısının giderek yükseleceğini kaydetti. Nispi nemin de sınırları zorladığını anlatan Vali Yüksel, ‘’Bu, şu anlama geliyor: 40 dereceye yakın sıcaklıkta nispi nemin yüzde 15-20 olduğu dönemde bir cam parçasını dahi kurumuş otların arasına bıraksanız yangınlara neden olacaktır’’ dedi. Yüksel, Antalya’da geçen sene haziran ayının 25 günü 78 yangında 257 hektar ormanın bu yıl aynı dönemde 71 yangında 244 hektar alanın yandığını bildirdi. Antalya’da yılda ortalama 250 yangın çıktığını ve bin hektar ormanlık alanın yandığını vurgulayan Yüksel, son birkaç yıldır büyük orman yangınları yaşandığını dile getirdi.

Yüksel, orman yangınlarına hassasiyeti artırmak için vatandaşları cep telefonları aracılığıyla uyarmak amacıyla çalışma yürüttüklerini belirterek, GSM operatörleri vasıtasıyla Antalya’daki tüm cep telefonlarına ‘’ormana ateşle girmeyin’’, ‘’piknik yerlerinde hassas olun’’ gibi uyarıların kısa mesaj olarak gönderileceğini vurguladı. Antalya Orman Bölge Müdürü Recep Kaşan’ı ziyaret ederek, genel bir durum değerlendirmesi yaptıklarını belirten Yüksel, alınması gereken tedbir ve tertiplerin ne olduğunu değerlendirdiklerini söyledi. Bir vali olarak en büyük dileğinin ‘’Hiç yangın olmuyor’’ diyebilmek olduğunu ifade eden Yüksel, ‘’Sağduyularına her zaman güvendiğim Antalya halkının, erken girdiğimiz meteorolojik şartların hassasiyeti içerisinde ormanla, ateşle ve sorumluluklarıyla ilgili bağları çok dikkatli kurmalarını bekliyorum’’ dedi.

26.06.2008


 

Safari turları ve piknik alanlarına sıkı kontrol

VALİ Yüksel, geçen hafta Göynük Kanyonu’ndaki yangının, bir safari turu esnasında çıktığına ilişkin değerlendirmeleri olduğunu vurguladı.

Turizm kenti Antalya’ya ‘’yasak’’ kelimesinin uygun olmadığını, ancak ormanları korumanın da herkesin görevi olduğunu dile getiren Yüksel, bu nedenle cip veya dört tekerli motosikletler olan ATV’lerle yapılan safari turları için yeni parkurlar belirleneceğini kaydetti. Yüksel, orman yangınları için hassas dönem geçene kadar safari turlarının orman alanları dışında belirlenecek yeni parkurlarda yapılacağını dile getirdi. Kontrolsüz alanlarda piknik yapılmasının da yasaklanacağını ifade eden Yüksel, ‘’Piknikler, bizim kontrolümüzde olan piknik alanlarında yapılmalı. Kontrolsüz alanlarda ateş yakılması, piknik yapılması, bu meteorolojik hassasiyet içerisinde çok mahsurlu. Bununla ilgili genelge hazırlayacağız’’ dedi. Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, geçen hafta cuma günü emniyet ve jandarma yetkilileri ile toplantı düzenlediğini ve piknik alanlarında hem yaya hem de motorize devriyeleri artırdıklarını belirtti.

/ Antalya

26.06.2008


 

Çukurova'dan kaçış başladı

ADANA'NIN bunaltıcı sıcağı ve nemli havasından kurtulmak isteyen vatandaşlar, okulların kapanıp, sınavların bitmesiyle deniz ve yaylalara gitti.

En işlek cadde ve sokakları bile boş kalan Adana’da esnaf sıkıntılı günler yaşıyor. Adanalılar yıllardır süren gelenekle, aşırı sıcaktan kurtulmak için yaz aylarını genellikle yaylalar ve sahil kenarındaki yazlıklarda geçiriyor. Şehrin nabzının attığı mekanlar adeta terk edilmiş görünüme büründü. Genellikle yaşlılar yüksek kesimlerdeki yaylaları tercih ederken, gençler ve daha hareketli yaz sezonu geçirmek isteyenler ise Karataş, Yumurtalık ile Mersin, İskenderun gibi sahil şehirlerindeki yazlıklarına göç ediyor. Göç trafiği, özellikle Cuma ve Pazar günleri günübirlikçilerle bütünleşince otoban gişeleri önünde de uzun kuyruklar oluşmaya başlıyor. Artan sıcaklarla birlikteboşalan şehirlerde en çok sıkıntıyı esnaf çekiyor.

/ Adana

26.06.2008


 

Ayaş Dut Festivalinin hazırlıkları tamam

ANKARA'NIN Ayaş Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç, ‘’Kent yaşamın boğucu sıcağından ve stresinden uzaklaşarak tatlı bir huzur alıp, eğlenmek ve piknik yapmak isteyenleri pazar günü yapılacak dut festivalimize bekliyoruz’’ dedi.

Başkaraağaç, yaptığı açıklamada, Ankara’ya 57 kilometre uzaklıktaki, tarihi İpek Yolu üzerindeki Ayaş’ın, medeniyetlere, kültüre, tarihe ev sahipliği yaptığını söyledi. Başkaraağaç, şunları kaydetti: ‘’Kent yaşamın boğucu sıcaklığından ve stresinden uzaklaşarak, tatlı bir huzur alıp eğlenmek ve piknik yapmak isteyenleri 29 Haziran pazar günü festivale bekliyoruz.’’ Ayaş Kirazdibi Göleti mevkisinde gerçekleştirilecek ‘’Geleneksel Dut, Tarihi Evler ve El Sanatları Festivali’’nde ‘’dut yeme’’ ile ‘’dut güzeli’’ yarışmaları düzenlenecek, ‘’en iyi dut üreticisi’’ seçilecek. Halk oyunları ekibi gösteri yapacak.

/ Ayaş

26.06.2008


 

Bağevinde silahlı kavga: 3 kişi öldü, 3 kişi yaralı

Kayseri'de çıkan silahlı kavgada 3 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Hacılar ilçesine bağlı Serçel Yaylası Yediağaç Mahallesi’ndeki bir bağ evinde, gece içki içen 7 kişi arasında, eski bir husumetten dolayı kavga çıktı. Tabanca ve av tüfeğinin kullanıldığı kavgada Mesut Kaçar (25), Mehmet Şamlı (43) ve Öner Yılmaz(22) öldü. Yaralanan F.M. (34), S.Y. (24) ve A.K. (30) Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındı. Olaydan yara almadan kurtulan F.K. (27) gözaltına alındı. Olay yerinde yapılan araştırmada, av tüfeği ile çok sayıda tabanca mermisi kovanı ve 3 şarjör bulunduğu bildirildi.

/ Kayseri

26.06.2008


 

Kolu, ayak parmakları kesildi, hakkında kamu davası açıldı

MALATYA'NIN Akçadağ ilçesine bağlı Kozlucu beldesinde elektrik kesintisi nedeniyle trafoya müdahale ederken akıma kapılan ve sağ kolu ile ayak parmakları kesilen kişi, hastaneden döndüğünde hakkında kamu davası açılmasının şokunu yaşadı.

Milli futbolcu Hamit Altıntop ile babaları amca çocuğu olan Hüseyin Altıntop (32), yaptığı açıklamada, ocak ayında beldede elektriklerin kesilmesi üzerine Fırat Elektrik Dağıtım Şirketi’ni (FEDAŞ) arayarak arızayı bildirdiğini, telefondaki görevlinin arızanın trafodan olduğunu ve anlayan birinin bakması gerektiğini söylemesi üzerine yüksek gerilim trafosuna gittiğini ve şalteri kontrol ettiği sırada akıma kapıldığını savundu. Olaya şahit olan arkadaşlarının haber vermesi üzerine ambulansla İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp merkezine kaldırıldığını ifade eden Altıntop, yoğun bakıma alındığını, 3 ay kaldığı hastaneden sağ kolu ve sağ ayak parmakları kesilerek taburcu edildiğini dile getirdi. Eve geldikten sonra Akçadağ Asliye Ceza Mahkemesi’nden gelen tebligatta, kendisine ‘’Kamu Malına Zarar Vermekten’’ dava açıldığını öğrendiğini kaydeden Hüseyin Altıntop, hayatta kaldığı için sevindiğini, ancak kendisine dava açıldığını öğrendiğinde şok olduğunu söyledi.

/ Malatya

26.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır