Akdeniz Üniversitesi yeni Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, “Biz, bir politikacı gibi kalkıp da sokaklara dökülüp, politika yapmamalıyız. Çünkü, bu topluma örnek olacak bilim insanlarıyız. Biz malzemesini üretiriz, sonucunu ortaya koyarız ve siyasetçilerin bundan faydalanmasını sağlarız” dedi.
Akdenİz Üniversitesi (AÜ) yeni Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, “Biz, bir politikacı gibi kalkıp da sokaklara dökülüp, politika yapmamalıyız. Çünkü, bu topluma örnek olacak bilim insanlarıyız. Biz malzemesini üretiriz, sonucunu ortaya koyarız ve siyasetçilerin bundan faydalanmasını sağlarız’’ dedi. Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, eski Rektör Mustafa Akaydın’dan görevi devraldıktan sonra düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık 20 yıldır süren tıp fakültesinden rektör seçme geleneğinin kendisiyle birlikte değiştiğini söyledi. Sosyal bilimler alanından gelmiş bir rektör olduğunu kaydeden Kurtcehpe, üniversitelerin insan yetiştirdiğini ve bilgi ürettiğini, siyaset biliminin de üniversitelerde üretilen bir bilgi olduğunu ifade etti. Kurtcephe şöyle konuştu:’’Siyaset bilimi siyaseti inceler, ülkenin mevcut durumunu inceler. Ülkeyi yönetenlerin nasıl yönettiklerini ele alır. Siyaset bilimi, elde ettiği malzemeleri politikacılara veri olarak sunar. Benim yönetimimde bunlar yapılacaktır. Üniversitenin zaten misyonu da budur. Ama biz, bir politikacı gibi kalkıp da sokaklara dökülüp, politika yapmamalıyız. Çünkü, bu topluma örnek olacak bilim insanlarıyız. Biz malzemesini üretiriz, sonucunu ortaya koyarız ve siyasetçilerin bundan faydalanmasını sağlarız.’’
Geleceğe aydınlık bir yol açmak için iki rehberleri olduğunu bildiren Kurtcephe, bunların akıl ve bilim olduğunu belirtti. Cumhuriyetin değerlerinin savunucusu olduklarını da dile getiren Kurtcephe, ‘’Cumhuriyet’in iki temel direği var: Bunlardan biri laiklik, diğeri demokrasi. Eğer bu iki direkten birini yıkarsanız, Cumhuriyet diye bir şey kalmaz. Akdeniz Üniversiteliler olarak bu iki temel değeri her zaman önemsedik ve bundan sonra da önemseyeceğiz’’ dedi.
Kurtcephe, rektörlük seçimlerinde ikinci sırada olmasına karşın rektör olarak atanmasına ilişkin sorulara da, üniversitelerde öğretim üyeleri arasında bir temayül yoklaması yapıldığını, Yüksek Öğretim Kurulu üyelerinin de bir seçim yaptığını anlattı. Bu sistemin yeni ortaya çıkmadığını vurgulayan Kurtcephe, sistemin değiştirilmesi için kendisinin geçmişte uğraştığını ancak üniversitede kendisine destek verilmediğini savundu. Kurtcephe, bu sistem uygulamaya konulduğundan bu yana ikinci ya da üçüncü sıradan seçilen hiç bir rektörün, bu makamı reddetmediğini de sözlerine ekledi.
“BU MİSYON TANRISAL OLARAK BANA GELDİ”
Yapılan devir-teslim töreninin ardından basın toplantısı düzenleyen eski rektör Prof. Dr. Mustafa Akaydın, gazetecilerin sorularını cevapladı. Prof. Dr. Akaydın, yeniden atanmamasının Cumhurbaşkanının takdiri olduğunu ve gerçek nedeni ancak onun bilebileceğini belirterek, ‘’Ben devlet adamı sayılırım rektör olarak. Devlet adamları, Cumhurbaşkanlarının erki konusunda çok fazla mütalaa yapmamalıdır’’ dedi. Kendisinin Türkiye Cumhuriyeti’nin ülküsü ve kazanımları doğrultusunda Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı olarak çok önemli bir misyon yürüttüğünü kaydeden Prof. Dr. Akaydın, şunları söyledi:’’Bu misyon tanrısal olarak bana geldi, tesadüfi bir görevdi çünkü. Bunu iyi bir şekilde yürüttüğüme inanıyorum. Ola ki benim yürüttüğüm bu misyondan rahatsız olan siyasi ve politik çevreler, ola ki en üst düzey makama atanmış kişi, ki her kimse, henüz siyasi geçmişinden arınmamış olsa gerek ki, kendisini soyutlamamış olsa gerek ki takdirini böyle kullanmıştır. Yani bana Cumhuriyetin temel ilkelerini savunmanın (kusursa, suçsa) cezası, faturası kesilmiştir diye düşünüyorum.’’
|