"Gerçekten" haber verir 11 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

AKP sivil anayasadan vazgeçti

AKP, demokratikleşme paketi olarak adlandırılan Anayasa’nın tamamı yerine yaklaşık 40 maddeden oluşan bir değişikliği gündeme getirmeyi planlıyor. AKP’ye açılan kapatma dâvâsıyla birlikte parti içinde üç ayrı paket adı altında yeni çalışmalar yapılmış ancak, kapatma dâvâsı sürecinde Meclis gündemine taşınmamıştı.

AKP, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın ardından, şimdi “nasıl bir anayasa” diyerek yola devam diyecek. AKP kulislerinde, akademisyenler tarafından hazırlanan ve partinin hukukçu kurmayları tarafından son şekli verilen “sivil Anayasa”dan vazgeçildiği dillendiriliyor. Sıfırdan anayasa yerine AB kriterlerine uygun ve siyasî partilerin kapatılmasını zorlaştıran değişikliklerinin de içinde olduğu yeni anayasa yerine, “demokratikleşme paketi” getirileceği belirtiliyor.

SİVİL ANAYASA ASKIDA

Sivil Anayasa girişimini askıya alan AKP, yeni süreçte Anayasa Mahkemesi’nin uyarılarını da dikkate alarak, “Demokratikleşme Paketi” adını verdiği mini Anayasa değişikliği paketi hazırlayacak. Muhalefetle uzlaşma arayacak olan AKP’nin Meclis’te “Anayasa Uzlaşma Komisyonu” kurması da bekleniyor. Bu noktada başta parti kapatmanın zorlaştırılması, Anayasa Mahkemesi’nin üyelerinin seçimine dönük değişiklik, Yüksek Mahkeme’nin de teklifleri ile çıkarılacak. YÖK’ün yapısında değişiklik öngören teklif de başta CHP olmak üzere muhalefetin uzlaşması aranarak yeniden getirilecek.

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNDE NELER OLACAK?

Yaklaşık 40 madde olarak düşünülen “demokratikleşme paketinde” yer alacak bazı değişiklikler şu şekilde dile getiriliyor;

-AB ile ilişkileri güçlendirmek ve Avrupa Birliği ülkelerine “AB Reformları” yeniden mesajı vererek, demokratikleşme ve insan haklarına dönük yasal düzenlemelere ağırlık verilecek.

-Siyasî Partiler ve seçim yasalarında değişikliğe giderek, baraj başta olmak üzere antidemokratik hükümler ortadan kaldırılacak. AKP’nin gündemde tuttuğu ancak hayata geçiremediği Siyasî Partiler Yasası ‘nın demokratikleştirilmesi ve seçim Yasası ‘nda değişikliğe giderek, barajın aşağıya çekilmesi konusunda da bir çalışma başlatacağı söyleniyor.

-Milletvekillerinin dokunulmazlıkları konusunda adımlar atılacak. Muhalefetin ısrarla üzerinde durduğu ancak bugüne kadar AKP’nin gündeme getirmediği milletvekili dokunulmazlığı da yeni dönemde “kısmî” değişiklikle gündeme gelecek. AKP sadece miletvekilleri değil, yargı başta olmak üzere bütün bürokraside dokunulmazlığa “sınırlama” getiren bir düzenleme planlıyor.

/ ANKARA

11.08.2008


 

Yeni ve özgürlükçü anayasa şart

MAZLUMDER Kocaeli Şube Üyesi Züleyha Akın, yeni bir özgürlükçü anayasanın yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu İzmit Sabri Yalım Parkı insan hakları anıtı önünde 173. Haftasına giren Başörtüsüne Özgürlük eylemini gerçekleştirdi. Platform adına basın açıklaması yapan Züleyha Akın, insan hakları alanında adalet ve eşitlik ilkesinden hareketle cesur adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Ülkenin büyümesine rağmen, temel insani haklarda haksızlıkların ve sıkıntılar hâlâ devam ettiğini kaydeden Akın, “Yeni bir özgürlükçü Anayasanın yapılması kaçınılmazdır. Mevcut olan Anayasada kısıtlayıcı kanun maddeleri olmamasına rağmen hala haksız, despot uygulamalar keyfi olarak devam etmekte bir çok vatandaşımız mağdur edilmektedir. Bu mağduriyetin önü muhakkak kesilmeli gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır” dedi. Akın, hakları engellenen insanların kaybetikleri tüm hakların tekrar onlara iade edilmesi ve inancını yaşayanlara özgürlüklerinin sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Yeni Asya / KOCAELİ

11.08.2008


 

İstanbul ve Ankara’ya uzun menzilli füze

Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, uzun menzilli, yüksek irtifa hava savunma sistemi tedarikinde 4 ciddî adayın bulunduğunu ve bu aday ülkelerle görüşmelerin devam ettiğini söyledi.

Bayar, Türkiye’nin almayı planladığı hava savunma sistemleri konusunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Yüksek irtifa hava savunma sisteminde, dört aday ülkenin bulunduğunun altını çizen Bayar, bu ülkeleri, Rusya, ABD, Çin ve İsrail olarak sıraladı. Hava savunma sistemlerinde, ciddî geliştirme projelerine başlayacaklarının altını çizen Bayar, mobil hava savunma sistemlerinden ihtiyacın yarısını ihale ile doğrudan temin ederken, geri kalanını da özgün yerli üretim ile karşılayacaklarını söyledi. Türkiye, çevresindeki füze tehdidine karşı, kapsamlı bir hava savunma şemsiyesi kurmaya hazırlanıyor. Uzun Menzilli Bölge Hava Savunma ve Füze Savunma Sistemi Projesi, bütün hava tehditlerine karşı Türkiye’nin bölge hava ve füze savunmasının sağlanmasını amaçlıyor. Proje çerçevesinde, Hava Kuvvetleri Komutanlığı için ilk pakette 4 bataryanın alınmasının ardından, ilerleyen tarihlerde 4 batarya daha alınarak Türkiye’ye toplam 8 füze savar sistemi kurulacak. Yüksek irtifa-uzun menzilli hava savunma sistemi, uzun menzilli füze tehditlerini Türk hava sahasına girmeden bertaraf etmeyi amaçlıyor. Yüksek irtifa hava savunma sistemlerinin çalışma esasında ise düşman füzelerinin Türk topraklarını hedef aldığının tesbit edilmesinin ardından, uyduların da yardımıyla, hava savunma sistemleri ve buna bağlı bataryalar çalıştırılıyor. Hava savunma füzeleri, 50-300 km’lik bir alan içinde düşman füzelerini durdurabiliyorlar. 2010 yılında aktif olarak hizmete girmesi planlanan uzun hava savunma sistemlerinden ikisinin Ankara ve İstanbul’a yerleştirilmesi, geriye kalan iki sistemin ise tehdide göre konuşlandırılması bekleniyor.

/ ANKARA

11.08.2008


 

Millet hizaya gelmez, getirir

Yeni Asya’ya konuşan Ortak Akıl Hareketi sözcüsü Ayhan Ogan, “Bu milletle ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın şu anlaşılmalıdır ki, millet hiçbir zaman hizaya gelmez, hizaya getirir. Bunu herkes yaşayıp görecek” dedi.

Ogan, “Çağa ayak uyduramayan ideolojik yaklaşımlar ve dayatmalar millette huzursuzluk meydana getiriyor. Millet kendisine bir şey dayatılmasını istemiyor ” şeklinde konuştu.

RÖPARTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

Hasan Hüseyin Kemal

11.08.2008


 

Hükümetin borçlanması 500 milyar dolara ulaştı

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı, Adana Milletvekili Recai Yıldırım, hükümetin son 6 yılda yaptığı borcun 500 milyar dolara yaklaştığını belirtti.

Yıldırım, Adana'da yaptığı bir konuşmada, ülkenin ekonomik olarak tam bir çöküntü içinde olduğunu, savunarak, “Cumhuriyet tarihi süresince yapılandan çok daha fazla borç yapılarak 500 milyar dolara ulaşmıştır. 300 milyar dolar borçlanırsan karşılığında bir şeyler ortaya koyman lâzım. Ama ortada bir şey yok. Ancak borca ilâve olarak limanlar, Tüpraş, Petkim, Telekom, TEKEL gibi elde ne varsa bütün devâsâ kurumlar da satıldı. İthalat patlamış, ihracatın çoğu ise, başka ülkelerde üretilen mallar. Yatırım yok, istihdam yok” dedi.

/ ADANA

11.08.2008


 

THY, İstanbul-Tiflis seferlerini iptal etti

Türk Hava Yolları İstanbul’dan Gürcistan’ın başşehri Tiflis’e yaptığı seferleri karşılıklı olarak iptal etti.

THY’nin önceki gece yapılması planlanan İstanbul-Tiflis seferini karşılıklı iptal etmesinin ardından, dün saat 13.30’da yapılması planlanan seferi de güvenlik sebebiyle gerçekleştirilmedi. THY Basın Müşaviri Ali Genç, güvenlik sebebiyle Tiflis uçuşlarının geçici süreyle durdurulduğunu belirtti. Genç, İstanbul-Batum uçak seferinin de güvenlik sebebiyle Trabzon’a yapılacağını, yolcuların buradan otobüslerle gönderileceğini kaydetti.

/ İstanbul

11.08.2008


 

GAP’ta sosyal reform

Güneydoğu Anadolu Projesi Eylem Planının açıklanmasının ardından, GAP kapsamındaki 9 ilde ‘’sosyal restorasyon’’ süreci başlıyor. Son dönemde GAP bölgesinde kırdan şehre göç, yoksulluk ve işsizlik sorunları ve değişen sosyal yapının doğurduğu yeni ihtiyaçlar, bölgedeki sosyal yatırımlarının önemini arttırırken, Devlet Planlama Teşkilâtı, bu doğrultuda sosyal ihtiyaçları kısa sürede gidermek amacıyla ‘’Sosyal Destek Programı’’ hazırladı.

Alınan bilgiye göre, program ile GAP kapsamındaki illerde sosyal kalkınmanın gerçekleştirilmesi ve sosyal refahın arttırılması için yoksulluk, göç ve işsizlik, şehirleşme gibi sosyal sorunların giderilmesi için yerel dinamikler hayata geçirilecek. Bu çerçevede istihdam edilebilirliğin arttırılması, meslek edindirme, gelir getirici faaliyetlerin geliştirilmesi, sosyal içermenin sağlanması ile kültürel, san'atsal ve sportif faaliyetler desteklenecek. SODES ile önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi öngörülen sosyal restorasyon sürecine katkı sağlamak üzere, bölgenin beşeri sermayesinin güçlendirilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda bölgede yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında bulunan birey ve grupların ekonomik ve sosyal hayata aktif katılımlarının arttırılması ve hayat kalitelerinin yükseltilerek, toplumsal dayanışma ve bütünleşmenin gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. Program kapsamına, ‘’istihdam’’, ‘’sosyal içerme’’ ve ‘’kültür san'at ve spor’’ olmak üzere üç başlık altında hazırlanacak sosyal projeler giriyor. Söz konusu sosyal dönüşümün gerçekleştirilmesi amacıyla hazırlanacak projelere, 2008 yılında 37 milyon YTL olmak üzere 2012 yılına kadar toplam 600 milyon YTL kaynak aktarılması öngörülüyor. Programda projelerin DPT’ye sunulması ve kabul edilen projelerin il düzeyinde uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesinden valilikler sorumlu olacak. GAP kapsamında Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak olmak üzere 9 ilde uygulanacak programın, sosyal sorunların ağırlıklı olduğu iller başta olmak üzere bütün Türkiye’ye yayılması hedefleniyor.

/ ANKARA

11.08.2008


 

Çatışmadan kaçan kamyoncular Batum'a geliyor

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Kafkaslar’daki çatışmalar sebebiyle bazı tır şoförlerinin araçlarını bırakıp, Gürcistan’ın Batum kentine geldiklerini öğrendiklerini söyledi.

Gürdoğan, yaptığı açıklamada, Güney Osetya ve Poti’de yaşanan olumsuzluklar sebebiyle, zor durumda kalan tır şoförleri olduğunu belirtti.

Ahmet Hamdi Gürdoğan, çatışmalar sebebiyle, çok sayıda Türk şoförünün Batum’a geldiğini ifade ederek, ‘’Bu şoförler Batum’da bekliyorlar, durum sakinleştiği zaman tekrar geri dönüp araçlarını alacaklar’’ dedi.

Sarp Sınır Kapısı’nda bekleyen şoförlerin de olduğunu söyleyen Gürdoğan, buradaki şoförlerin çatışmaların bitmesini beklediğini, daha sonra ülkeye giriş yapacaklarını belirtti. Gürdoğan, Poti’de bulunan bazı Türk firmalarında çalışanların da Batum’a geldiğini söyledi. Çatışmalardan dolayı kendilerine şimdiye kadar Türk şoförlerle ilgili herhangi bir kayıp ya da yaralanma olayının gelmediğini ifade eden Gürdoğan, Rusya’ya yapılan ihracatta ise herhangi bir olumsuzluğun olmadığını kaydetti.

/ TRABZON

11.08.2008


 

Yaz saati uygulaması kalkacak

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, yaz saati uygulamasının kaldırılması ve zamanın belirlendiği referans meridyenin değiştirilmesi konusunda kurum ve kuruluşlarla konsensüs sağladı. Yeni uygulamaya uyum için 1-1.5 yıl süre verilecek.

Saatler her yıl olduğu gibi bu yıl da Ekim ayının son Pazar günü bir saat geriye alınacak ve kış saati uygulamasına geçilecek. Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, yıl boyunca aynı saat diliminde kalınması (yaz saati uygulamasının kaldırılması) ve zamanın belirlendiği referans meridyenin değiştirilmesi konusunda kurum ve kuruluşlarla konsensüs sağladı. Yetkililer, uygulamanın teknik kısımlarının doldurulmaya çalışıldığını belirttiler. Uygulamanın başlama tarihi olarak önce 29 Mart 2009 tarihinin benimsendiğini belirten yetkililer, ancak, borsa, finans kuruluşları, hava yolları şirketleri, basın-yayın kuruluşları, bilgi işlem sektörü ve takvimcilerin isteği üzerine 1,5-2 yıl kadar adaptasyon süresinin verilmesine karar verildiğini kaydettiler. Uygulama yürürlüğe girerse Türkiye’nin kış aylarında kullanılan İzmit’ten geçen 30 derece doğu boylamı referans meridyeni ve GMT 2 zaman dilimi, yaz aylarında kullanılan Iğdır’dan geçen 45 derece doğu boylamı referans meridyeni ve GMT 3 zaman dilimi yerine, Ordu-Fatsa ve Gaziantep hattından geçen 37,5 derece doğu meridyeni referans meridyeni olarak kabul edilecek ve bütün yıl boyunca GMT 2,5 saat dilimine geçilecek. Şu anda yılda 7 ay olarak uygulanan ileri saat uygulamasında 1 milyar kilovatsaatin (kWh) üzerinde elektrik tasarrufu sağlandığını belirten yetkililer, uygulamanın yıla yayılmasıyla tasarrufun miktarının çok daha artacağını kaydettiler. Buna göre, söz konusu uygulamaya bu yıl geçilmeyecek, saatler her yıl olduğu gibi bu yıl da Ekim ayının son Pazar günü bir saat geriye alınacak ve kış saati uygulamasına geçilecek.

AB ile ticaret olumsuz etkilenir endişesi

Söz konusu uygulamalarla ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş isteyen Enerji Bakanlığına olumsuz görüş belirten Dışişleri Bakanlığı, uygulamanın AB ile ticaret hacminin olumsuz etkileyeceği yönünde endişeleri bulunduğunu belirtti. Yaz saati uygulamasının kaldırılması ile ilgili son kararı Bakanlar Kurulu verecek. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 77’si (yaklaşık 4,5 milyarı) yaz saati uygulaması yapmıyor. Yaz saatini AB ülkeleri, ABD, Kanada, Meksika, Şili ve Mısır uyguluyor. ABD, Kanada, Avustralya ve Brezilya gibi yaz saati uygulayan ülkelerde ise bazı eyalet ve bölgelerinde yaz saati uygulaması yapılmıyor.

/ ANKARA

11.08.2008


 

Sel baskını yaşayan köy taşınacak

Sıklıkla sel baskını meydana gelen Kastamonu’nun Tosya ilçesine bağlı Dağardı Köyünün taşınması kararlaştırıldı.

Dağardı Köyünü ziyaret eden Tosya Kaymakamı Arslan Yurt, yağış sonrası sel baskınlarının yaşandığı köyün Krallar mevkiine taşınması için Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğünce çalışma başlatıldığını bildirdi. 70 haneli köyde 240 kişinin yaşadığını, köyün erozyon bölgesinde bulunduğunu ifade eden Yurt, köyün taşınacağı alanda 83 konut yaptırılacağını, talepler doğrultusunda bu sayının 122’ye çıkarılması için girişimlerde bulunduklarını belirtti.

/ Tosya

11.08.2008


 

Hastanelere ‘kene birimi’ talebi

Türk Sağlık-Sen’in hazırladığı raporda, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının yoğun görüldüğü yörelerdeki büyük hastanelerde özel kene birimleri kurulması gerektiğini belirtti.

Sendika, KKKA riski bulunan meslek grupları ve hastalığın bu meslek mensuplarına yayılmasının önüne geçilmesi için alınabilecek tedbirler konusunda bir rapor hazırladı. KKKA’ya yakalananların büyük çoğunluğunun çiftçiler olduğuna dikkat çekilen raporda, KKKA’nın, çiftçilerden sonra en çok sağlık çalışanlarını tehdit ettiği vurgulandı. Raporda, ‘’Tedavilerin daha yoğun ve etkili olması ayrıca sağlık çalışanlarının hastalıktan korunması için hastalığın yoğun görüldüğü yörelerdeki büyük hastanelerde özel kene birimleri kurulmalı’’ denildi. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, vatandaşların keneden korkmalarına rağmen yeterli bilgi sahibi olmadıkları için KKKA’ya yakalandıklarını söyledi. Hastalık konusunda özellikle kırsal kesimde çiftçilikle uğraşanların bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kahveci, ‘’Kuş gribi hastalığında güzel bir kampanya yürütülmüş, bakanlıklar arasında koordinasyon sağlanarak faaliyetler düzenlenmişti. Bu çalışmalar sonucunda Türkiye’de kuş gribi tehdidi sona erdi. Kene konusunda da sadece Sağlık Bakanlığına değil, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına da önemli görevler düşüyor. Bakanlıklar arasında iyi bir koordinasyon sağlanarak hastalığın üzerine gidilmeli’’ dedi.

11.08.2008


 

Alkollü şoför kaza yaptı: 9 ölü, 10 yaralı

Malatya'da meydana gelen trafik kazasında 9 kişi vefat ederken, 10 kişi yaralandı. Yaralılar, Malatya ve Elazığ’da çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Katliâm gibi kazada, minibüs şoförü 113 promil alkollü çıktı.

Malatya’nın Arapgir ilçesinde 9 Ağustos günü (önceki) akşam yapılan düğüne katılan 19 Suceyin Köyü sakini köylerine gitmek üzere Muharrem Çolak’ın kullandığı 44 HA 643 plâkalı köy minibüsüne bindi. Araç Karababa mevkiinde takla attı. Yolun sol tarafı uçurum olmasına rağmen araç yolda kalırken araçtan fırlayan vatandaşlar yola saçıldı. Olay yerinde 3 kişi ölürken 5 kişi ise Arapgir ilçesine gelirken yolda vefat etti. Bir kişi ise 10 Ağustos günü (dün) sabah saatlerinde kaldırıldığı Elazığ Devlet Hastanesinde öldü. 113 promil alkollü çıkan araç sürücü gözaltına alınırken, olay yerinde açılmış ve açılmamış bira şişeleri bulunması dikkat çekti. Kazanın ardından olay yerine gelen Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, olayın araştırıldığını ve kesin kaza sebebinin bu araştırma sonucu netleşeceğini belirterek, vefat eden kazazedelerin yakınlarını teselli etti.

/ Malatya

11.08.2008


 

Toptan’dan, Büyükanıt’a taziye

TBMM Başkanı Köksal Toptan, Elazığ’ın Arıcak ilçesinde teröristlerin düzenlediği silâhlı saldırıda bir askerin şehit olması sebebiyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a başsağlığı mesajı gönderdi.

TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Toptan’ın mesajı şöyle: ‘’Elazığ’ın Arıcak ilçesinde teröristlerin düzenlediği silâhlı saldırıda bir askerimizin şehit olduğunu büyük bir üzüntü içinde öğrendim. Aziz canını vatanı uğruna feda eden şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve şahsınızda Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına başsağlığı diliyorum.’’

/ ANKARA

11.08.2008


 

Serinlemenin bedelini hastalıkla ödemeyin

Klima kullanımının, hijyen kurallarına uyulmadığı takdirde, solunan havanın kuruma ve kirlenmesine bağlı olarak ‘’klima ateşi’’ hastalığına sebep olabileceği bildirildi.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. Barlas Aydoğan, kullanımı giderek yaygınlaşan klimaların solunum yollarının pek sevmediği kuru hava riskini ortaya çıkardığını söyledi. Klimaların nemli havayı kuruttuğunu ve solunum yollarındaki tüylü hücrelerin çalışmasını engellediğini belirten Aydoğan, şöyle konuştu: ‘’Özellikle filtrelerin temizlenmemesi, klimalar tarafından ortama alerjenler ve mantarların salınmasını sağlar. Bu tür bakterilerin solunması ise klima ateşi diye bilinen hastalığa sebep olur. Kirli ve nemsiz hava sebebiyle oluşan bu hastalık, vücut direncini düşürerek, halsizlik ve yorgunluk hissi verir. Bulunulan ortamın 23-24 derece, bağıl nemin ise yüzde 50 olması kabul edilebilir.’’ Aydoğan, vücudun klimalar sebebiyle ani ısı değişimlerine fazlaca maruz kaldığını, bunun felç riski doğurabileceğini söyledi.

/ ADANA

11.08.2008


 

Güneş enerjisi ile yemek pişirme şenliği

Hacettepe Üniversitesi Yeni ve Tükenmez Enerjiler Araştırma Merkezi ‘’Güneş Enerjisi ile Yemek Pişirme Şenliği’’ düzenleyecek.

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Yerleşkesi bünyesindeki Güneş Evi’nde 13-17 Ekimde gerçekleştirilecek şenlik, güneş enerjisini verimli kullanma bilincini topluma kazandırmayı hedefliyor. Şenlik kapsamında yemek pişirme, güneş ocağı ve güneş fırını tasarımı yarışmaları yapılacak. Yemek pişirme yarışmasına, pişirme işleminde kullanılacak güneş ocağı ya da fırını sağlayan herkes katılabilecek ve dereceye girenlere plâket verilecek. Pişirme yarışmasına, (0312) 2976769-2977233 numaralı telefonlar aracılığıyla başvurulabilecek. Şenlik kapsamında, güneş ocağı ve güneş fırını tasarımı yarışması da düzenlenecek. Yarışmaya, Türkiye’nin her yerinden üniversite öğrencileri katılabilecek.

/ ANKARA

11.08.2008


 

Afganistan’dan Tokat’a uzanan ‘Türkmen Pilavı’ geleneği

Afganistan'dan 26 yıl önce göç ederek Tokat’ın Yeşilyurt ilçesine yerleşen Türkmen kökenli aileler, Afganistan’daki ‘’Türkmen Pilavı’’ geleneklerini yaşatıyor.

Afganistan’ın değişik yörelerinden 1982 yılında göç ederek Yeşilyurt ilçesindeki Evren Paşa Mahallesi’ne yerleşen Türkmen kökenli 110 aile, doğup büyüdükleri Afgan topraklarından kilometrelerce uzakta olan Yeşilyurt’ta da 26 yıldır gelenek ve göreneklerine bağlı olarak yaşıyor. Düğün, nişan, cenaze gibi işlemleri kendi örf ve adetlerine göre yapan Türkmen vatandaşlar, yemek kültürlerini de yaşatıyor. Türkmen ailelerin sofrasının vazgeçilmez yemekleri arasında ilk sırada ‘’Türkmen Pilavı’’ yer alıyor. Ailelerin hemen hemen hepsinin evinde, en az iki günde bir akşam yemeğinde mutlaka Türkmen Pilavı tüketildiği belirtiliyor. Türkmenler, ayrıca düğün, sünnet, nişan gibi toplu programlarda da davetlilere Türkmen Pilavı ikram ediyor. Yeşilyurt Kaymakamı Salih Altun, “Türkmen Pilavı’nı Yeşilyurt’un bir markası olarak önce Tokat’a sonra tüm Türkiye’ye taşımayı düşünüyoruz” dedi.

/ TOKAT

11.08.2008


 

Hayvanların da hakkı var

Osmanlı arşivlerinde yer alan 1856 tarihli belge, yüzyıllar boyu “yük hayvanlarına haftada bir gün izin verildiğini ve hayvanların o gün binek olarak da kullanılmadıklarını” ortayı koydu.

Emİnönü Belediyesince, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, tarihçi Prof. Dr. Vahdettin Engin ve Yrd. Doç. Dr. Erhan Afyoncu’ya hazırlatılan “Payitaht-ı Zemin Eminönü Bir Dünya Başkenti” adlı eser, Osmanlı’nın hayvan haklarına bakışını örnek bir uygulamayla gözler önüne serdi. Kitapta, “Hayvanların tatili” başlığı altında yer alan bilgilere göre, Osmanlı toplumunda hayvanlara iyi davranılması konusunda hassasiyet gösterildi. Padişah 3. Murad, 1587’de “yük beygirlerine taşıyabileceklerinden fazla yük yüklenmemesi konusunda” ferman çıkardı. Fermanda, sahiplerinden, hayvanlarını iyi beslemeleri istenirken, hayvanlara tahammül edebilecekleri ağırlıktan fazlasını yüklemek de yasaklandı. 3. Murad’ın fermanından 300 yıl sonra 1856’da benzer konunun tekrar dile getirilmiş olması, bu anlayışın yüzyıllar boyu devam ettiğini gösterdi. Osmanlı arşivlerinde yer alan 2 Ekim 1856 tarihli belgede, yük taşıyan hayvanlara iyi davranılması için öteden beri uygulanan kurallar hayvan sahiplerine yeniden hatırlatıldı.

“CUMA GÜNLERİ TATİL EYLEMELERİ”

Söz konusu belgede şöyle deniliyor: “Saadetli efendim hazretleri, beyana gerek olmadığı üzere, beygir hamallarının Cuma günleri tatil eylemeleri ve beygir sahiplerinin beygirlerin boş olduğu halde üzerine binmemek üzere semerleri üzerine demir çubuklar mıhlattırmaları eski adettendir.

Fakat bir müddetten beri bu usûle riayet edilmeyerek Cuma günleri tatil edilmemekte ve sahipleri beygirleri yüklü olmadığı halde üzerlerine binerek birtakım çoluk çocuğa çiğnettirmektedirler. Bu hal lâyıksız bir şeydir ve asla caiz değildir. Bundan böyle bunların Cuma günleri tatil ederek semerleri üzerine dahi çivi mıhlattırmaları kat'î olarak sağlanmalıdır. Ayrıca bu hususta beygir hamalları ile bu tür iş yapan diğer ekmek, sebze taşıyan esnafın kethüdalarına gerekli tebligatın yapılması ve esnafın devamlı kontrol altında bulundurulmasının şehremaneti yetkililerine dahi ifade kılınmasının tarafınıza bildirilmesi Meclis-i Vala’dan ifade edilmiş olmakla o yolda gereğinin yapılması hususunda tezkire yazıldı.”

Ancak 1856’da bu kuralın uygulanması konusunda bazı sıkıntılar yaşandı. Yük beygirleri ile ekmek, sebze, kömür gibi nakliyat yapan esnafın, Cuma günleri de beygirlerini binek amaçlı kullandıkları tesbit edildi. Bunun üzerine harekete geçen şehremaneti (zabıta), esnaf birlikleri başkanlarını “yük hayvanlarının haftanın 6 günü çalışacağı, bir gün dinleneceği” konusunda uyardı. Dinlenme gününde hayvanlara binilmemesi kuralının ihlâl edilmemesi için görevli memurlar esnafı sürekli kontrol altında bulundurdu.

ÖRNEK ALINACAK BİR DAVRANIŞ

Kitabı hazırlayanların bilgileri yorumladığı bölümde ise şu görüşlere yer verildi: “Aslında çok basit gibi görünen bu hadisenin üzerinde biraz düşünüldüğünde, çok önemli mesajlar içerdiği görülmektedir. Hayvanlara gösterilen bu duyarlılığın günümüzde dahi örnek alınacak bir davranış biçimi olduğunu kabul etmek gerekir. Söz konusu icraat ve hayvanlara gösterilen duyarlılık, benzerine kolay rastlanmayacak bir uygulama olarak Türk tarihi açısından olduğu kadar dünya tarihi açısından da büyük önem taşımaktadır.”

11.08.2008


 

Deniz taksiye yoğun ilgi

İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş tarafından 10 gün önce hizmete sokulan deniz taksiye, İstanbullular yoğun ilgi gösteriyor.

İDO’dan alınan bilgiye göre, deniz taksiye 10 gün içinde gelen bin 691 talepten ancak 441’ine cevap verilebildi. İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy, projenin özellikle araç kullanan yolcular açısından önemli olduğunu ve bu projeyi ölçerek, talepler çerçevesinde geliştirmek istediklerini ifade etti. 10 gün içinde yaklaşık 7 bin 500 çağrı yapıldığını ve bunlardan yüzde 26’sının deniz taksiyi talep ettiğini belirten Paksoy, bu taleplerden yüzde 25’ine, yani her 4 talebin ancak birine cevap verebildiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’10 gün olmasına rağmen deniz taksi müşterisine yetişemiyoruz. Demek ki bizim daha birçok deniz taksiye ihtiyacımız var. Zaman içerisinde bunları ürettikçe, İstanbulluların ihtiyaçlarına cevap vermiş olacağız. Şu anda 27 noktadan sefer yapıyoruz. Nihaî hedefimiz İstanbul’un bütün iskelelerine ulaşmak. Deniz taksi sayısını 2008 sonu itibarıyla 12’ye, 2009 sonunda da 25’e çıkarmayı hedefliyoruz.’’ Paksoy, deniz taksi taleplerin büyük kısmının kurumsal olduğunu, günlük veya birkaç günlük kiralama taleplerini ellerinde yeterli deniz taksi olmadığı için karşılayamadıklarını kaydetti. Deniz taksilerden 2’si de bu ay sonunda hizmete girecek.

/ İstanbul

11.08.2008


 

Antalya’daki yangının bilânçosu ağır oldu

Antalya’nın Manavgat ve Serik ilçelerinin köylerini etkileyen orman yangınında, 665 çiftçinin mağdur olduğu, toplam 5.4 milyon YTL zarar meydana geldiğini bildirdi.

Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, yaptığı yazılı açıklamada, bölgede yapılan yardım çalışmalarını yerinde izlediğini ve yangın mağduru vatandaşlarla görüşerek sorunları belirlediğini belirtti. Yangın bölgesinde kesin hasar tesbitlerine göre 77 konut, 88 ahır ve deponun yandığını bildiren Yüksel, yangında ayrıca, bir ilköğretim okulu ve lojman, bir cami ve bir köy konağının hasar gördüğünü, 50 küçük ve büyükbaş hayvan ile 106 kovandaki arının telef olduğunu ifade etti. Yüksel, yangında 665 çiftçinin mağdur olduğunu, 5.4 milyon YTL zarar tesbit edildiğini kaydetti. Vali Yüksel, yangın sonrası soğutma çalışmalarına geçilmesiyle birlikte Başbakanlık tarafından gönderilen ödeneklerle konutları yananlara 2 bin YTL, ahır ve depoları yananlara da biner YTL yardım yapıldığını hatırlattı. Vali Yüksel, yangında zarar gören vatandaşlara şu ana kadar 41 küçükbaş, 9 büyükbaş hayvan ile 133 ton buğday, 40 ton yulaf ve arpa, 232 ton yem ile 127 bin meyve, sebze ve zeytin fidesinin dağıtıldığını vurguladı. Konutları yananların, Türk Kızılayı’na ait oba ünitelerinde barındıklarını hatırlatan Yüksel, yapılacak konutlar için yer seçimi, harita ve plan işlerinin tamamlandığını bildirdi. Yüksel, TOKİ veya ihaleyle Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından yıl sonuna kadar tamamlanacak konutların bedellerinin 20 yıl faizsiz borçlanmak suretiyle ödenebileceğini belirtti.

/ ANTALYA

11.08.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır