|
ANADOLU Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, Türkiye’nin genel seçimlerden bu yana suni gündemlerle boşa vakit harcadığını, çok ağır faturalar ödediğini belirterek, “Aklımıza başımıza alalım. Sırtımızdaki borç kamburunu, torunlarımız bile ödeyemeyecek” dedi.
ASKON’un, önceki gün Eresin Barcelo Otel’de düzenlediği iftar yemeğinde konuşan Genel Başkanı Mustafa Koca, 2007’deki iki kriz beklentili seçimin ve 2008’deki kapatma davasının ciddî faturaları olduğunu vurguladı. Bir puanlık faiz artışının ülkeye maliyetinin 4 milyar dolar olduğunu kaydeden Koca, “Faizi, enflasyonu tırmandıran, itibari ve yatırımı sarsan her müdahale, millete verilen önemli bir zarardır” dedi. ABD’nin kendinden kaynaklanan emtia, finans ve mortgage krizlerini atlatmayı başarıyor gibi gözükürken, Avrupa’daki tahribatının daha büyük olduğuna işaret eden Koca, üzerimize gelen bu sıkıntıya karşı acilen tedbir alınması ve tahkimat yapılması gerektiğini belirtti. İç siyasi krizlerin şimdilik aşıldığını ifade eden Koca, siyasilere de şöyle seslendi: “Siyaset alanını asker yeniden işgal etmek üzeredir, haberiniz olsun ve asla bu alanı kaptırmayın. Siyaset alanına sahip çıkın da bizde kime ne söyleyeceğimizi bilelim.”
Uygulanan ekonomik politikaların, ekonominin can damarı olan KOBİ’leri tüketmeye devam ettiğini de belirten Koca, şunları söyledi: “İç tüketim ve üretim zayıfladı. İhracatta kârlılık minimize oldu. Ara mal ithal edildi ve üretim kabiliyeti ortadan kalktı. Bunun sonucunda dış açıklar büyüdü cari açık kontrol edilmez noktalara ulaştı. İşsizlik düşmez oldu. Ülkenin kendine ait bir karakteri oluşmadı. Rekabetçi üstünlüğü sağlayacağımız alanlar üretilemedi. Borçlanma ve ithalata dayalı erteleme kültürü ile GSMH’yı 700 milyar dolara çıkardık. Maalesef arkası zayıf. Ülkenin tüm borcu, özel sektör dahil 450 milyar doları aşmaktadır. Bu durum sanki ‘Sen ye torunun ödesin’ durumudur.”
Ülkenin stratejik gelişim politikalarını gözden geçirerek, öncelikli olarak bir makro yönlendirme planının (MAYÖP) yapılmasını isteyen Koca, “Kuruşumuzu dahi gereksiz, anlamsız demode yatırımlara aktarmayalım. Dış politik kurgulama ve uygulamada gösterdiğimiz performansı ekonomide de gösterelim” şeklinde konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ise, batı medeniyetinin iflas ettiğini ve yepyeni bir medeniyet tasavvurunu ortaya koymak gerektiğini belirterek, “Bunu yapacak tek ülke Türkiye’dir. Bizim sözümüz güçlü olursa, dünyada zulüm, işkence ve adaletsizlik ortadan kalkar” dedi.
SOYLU: KATILIMCI
DEMOKRASİ ZAMANI
En son kürsüye gelen Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu da, Türkiye’de siyasetin sorun çözme kapasitesinin giderek elinden alındığını belirtti. 6,5 aydır adım adım Anadolu’yu dolaştığını ifade eden Soylu, sanayicinin, esnafın, düşük kur yüksek faiz politikası altında inim inim inlediğini, önceki gün açıklanan büyüme rakamının ise tehlike çanlarının çaldığını gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin şimdiye kadar ki demokrasi sınavından hep sınıfta kaldığını belirten Soylu, konuşmasına şöyle devam etti; “Türkiye AB projesinden vazgeçemez, vazgeçmemeli. 1960 yılından beri ara rejimdeyiz. Türkiye’nin millî iradesi Anayasa Mahkemesi’nin duvarları arasına hapsedilmiştir. Bugün temsili demokrasi anlayışı sona ermiştir. Şimdi katılımcı demokrasi zamanıdır. Bunun için sivil toplum kuruluşlarının da, sanayicinin de söz söyleme zamanıdır. Tek çare demokrasidir.”
|
