"Gerçekten" haber verir 18 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Gerçek aşkı Mevlânâ’nın rubaîleri

Biri ABD’li psikolog diğeri Afganistan’ın eski BM Temsilcisi 2 araştırmacı, 22 yılda İngilizce’ye çevirdikleri Mevlânâ’nın yaklaşık 2 bini bulan tüm rubaîlerini şerhleriyle birlikte bir kitapta topladı.

Kitabın yazarlarından ABD’li psikolog İbrahim Gamard, 22 yıl süren çalışmanın sonunda hazırladıkları kitabı, deneme baskılarının ardından Mevlânâ’ya bir vefa borcu olarak Konya’ya getirdiğini, bu ziyareti aynı zamanda kendisine bir teşekkür olarak gördüğünü söyledi.

California yakınlarında yaşadığını belirten Gamard, bu ziyaretinin Konya’ya 11. gelişi olduğunu ifade etti.

Gamard, Mevlânâ’nın fikirleri ile ABD’nin California eyaletine gelen bir Müslüman grup vasıtasıyla 1978’de tanıştığını ve o tarihten itibaren manevî mirasını araştırmaya başladığını anlattı. Gamard, ‘’1978’den beri semazenim, 1984 yılında Müslüman oldum, 1999 yılında da hacca gittim, 1981 yılından beri de Farsça öğreniyorum. Amacım Mevlânâ’nın öğretilerinden haberdar olmak’’ dedi.

‘’Ancak gerçek aşkım Mevlânâ’nın şiirlerini çalışmak’’ diyen Gamard, 1985 yılında Afganistan’ın eski BM Temsilcisi Fars Edebiyatı uzmanı Prof. Dr. Rawan Farhadi ile tanıştığını, ondan kendisiyle Mevlânâ rubaîlerini İngilizceye çevirmek için yardım istediğini, ardından da rubaîleri İngilizceye çevirmeye başladıklarını ifade etti.

Mevlânâ’nın eserleri

tahrif edilmiş

Gamard, 22 yılda Mevlânâ’nın bugün bilinen yaklaşık 2 bin rubaîsini İngilizceye çevirdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

‘’Son olarak da bu rubaîleri bir kitapta toplama ve okuyuculara sunma ihtiyacı hissettik. Çünkü Mevlânâ’nın rubaîleri, bilim adamları tarafından orijinal halleriyle İngilizceye çevrilmemişti. Mevlânâ’nın rubaileri ABD’de pek çok şair tarafından değiştirilerek, içindeki ‘namaz, secde, rüku ve Allah’ gibi bölümleri çıkarılarak yayımlandı. İslam’a ABD’de biraz şüpheyle bakıldığı için, Mevlânâ ile ilgili yazılan kitaplarda, Mevlânâ’nın din ile ilgili sözleri değiştiriliyor. Biz de rubaîleri orijinal halleriyle bir kitapta toplayarak, Mevlânâ’nın doğru anlaşılmasını sağlayamaya çalıştık. Henüz sadece örnek baskıları yapılan bu kitabın piyasaya sürüldükten sonra, özellikle ABD’de Mevlânâ’nın daha doğru anlaşılmasında yararlı olacağına inanıyoruz.’’

Hazreti Peygamber’in

gerçek bir takipçisi

Okurların bu kitapta, İngilizce çevirisinin yanında Mevlânâ’nın tüm rubaîlerini orijinal Farsça metinleri ve şerhleriyle birlikte bulabileceklerini belirterek, ‘’bu kitabı yazmamdaki temel amacım Mevlânâ’nın Hz. Muhammed’e övgü dolu sözlerini, aşkını ve bağlılığını göstermekti, çünkü, ABD’de Mevlânâ’yı bir Müslüman’dan ziyade bir düşünür gibi görme eğilimindeler. Bu yüzden daha önce yazdığım kitaba İslam ve Mevlânâ ismini verdim. Çünkü Mevlânâ’nın Hazreti Muhammed’in gerçek bir takipçisi olduğunu göstermek istedim’’ diye konuştu.

Selçuk Üniversitesi Mevlânâ Araştırma Merkezi (SÜMAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, Mevlânâ Müzesini ziyaret eden İbrahim Gamard’a, Mevlânâ konusunda yaptığı araştırmalar ve Mevlânâ’nın doğru anlaşılması için gösterdiği gayret nedeniyle bir teşekkür plaketi verdi.

Şimşekler, Gamard ve Farhadi’nin 22 yılda tamamladığı ‘’Mevlânâ’nın Rubaîleri-The Quatrains of Rumi’’ adlı kitabı çok önemsediklerini belirterek, şöyle konuştu:

‘’Amerika’da bugün en çok satan şiirler Mevlânâ şiirleridir. Amerika’da ve diğer bazı batı ülkelerinde Mevlânâ İslam’dan tamamen kopuk, dinler üstü bir insan olarak gösterilmeye çalışılıyor. Bu sebeble bu kitabı Mevlânâ’nın doğru tanıtımı açısından büyük bir adım olarak görüyoruz. Ayrıca SÜMAM olarak yurt dışındaki Mevlânâ araştırmacılarını periyodik olarak Konya’da toplamayı ve burada atölye çalışması yapmayı arzu ediyoruz, ancak bütçemiz yeterli olmadığı için bu projemizi şu ana kadar hayata geçiremedik. 

Mevlânâ sadece semadan ve musikiden ibaret değildir. Mevlânâ’nın o koskoca düşünce okyanusunda keşfedilmeyi bekleyen çok güzellikler, değerler var.’’

18.09.2008


 

Şehir Tiyatroları 1 Ekim’de perde diyor

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 1 Ekimde perdelerini açacak.

Yeni sezona ilişkin Malta Köşkü’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya, geçen hafta yeni dönem projelerini açıkladıklarını hatırlatarak, bu projelerin hayata geçtikçe daha çok ilgi toplayacağını söyledi.

Alkaya, Türkiye’nin ilk çocuk tiyatrosu sahnesinin Kağıthane’de kurulacağını, bunu Gaziosmanpaşa’da çocuk tiyatrosu sahnesinin izleyeceğini anlatarak, Beyoğlu Sahnesi Mimari Proje Yarışması’nın da bir dönüm noktası olduğunu ve proje hayata geçtiğinde kamu-sanat binalarına model olacağını söyledi.

Bu yıl Özgen Yula, İskender Pala ve Işıl Özgentürk gibi yazarlarla proje geliştirme konusunda ilk adımları attıklarını dile getiren Alkaya, oyun yazma atölyelerinden çıkan ürünleri de çok önemsediklerini kaydetti.

Yeni sezonda, Nuri Pakdil, Aydın Arıt, Kemal Demirel, Vüs’at O. Bener ve Sevim Burak gibi eserleri sahnelenmemiş yazarlar için özel projeleri olduğunu anlatan Alkaya, Abdülhak Hamid, Recaizade Mahmut Ekrem gibi tiyatronun kurucu dönem yazarlarından eserlerinin de seyirciyle buluşacağını bildirdi.

Alkaya, Ahmet Rasim, Reşat Ekrem Koçu ve Orhan Pamuk gibi İstanbul’u konu edinen yazarların roman ve anılarının oyunlaştırılarak sahneleme çalışmalarının da sürdüğünü anlattı.

18.09.2008


 

DALİ SERGİSİNİ GÜL AÇACAK

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, yarın Sakıp Sabancı Müzesi’nde Salvador Dali Sergisinin açılışını yapacak.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre Gül, bugün İstanbul’a geliyor. Gül, İstanbul’da Santral Müzesini gezecek ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yürütme Kurulu üyeleriyle eski Fransa Başbakanı Dominique de Villepin’i kabul edecek.

Akşam saatlerinde Sakıp Sabancı Müzesi’nde Salvador Dali Sergisinin açılışını yapacak olan Gül, aynı gün Ankara’ya dönecek.

18.09.2008


 

Konya’da mistik buluşma

MEVLÂNÂ’NIN 801. doğum yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirilecek olan ‘’5. Uluslararası Mistik Müzik Festivali’’, 22 Eylülde Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlânâ Kültür Merkezi’nde başlayacak.

Konya Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, Mevlânâ Müzesi’nde düzenlediği basın toplantısında, festival hakkında bilgi verdi. Ramazan Bayramı’nın ilk gününün Mevlânâ’nın doğum gününe denk gelmesiyle iki bayramı birlikte kutlayacaklarını belirten Çıpan, 22 Eylülde başlayıp 30 Eylülde sona erecek festival etkinlik takvimi ile ilgili şunları söyledi: ‘’9 gün boyunca sürecek festivale, Türkiye ile birlikte İran, Mısır, Özbekistan, Yunanistan ve Senegal’den müzik toplulukları katılacak. Bu ülkelerin seçiminde, farklı coğrafya ve farklı inanıştan olmaları ile birlikte farklı müzik anlayışlarına sahip olmalarını göz önünde bulundurduk. Program 22 Eylülde Dinle Ney’den müzik topluluğunun sunacağı ney dinletisi ile başlayacak. Festivalin 8. gününde Afrika’nın son 30 yılda yetiştirdiği en büyük sanatçılardan biri olan Senegalli Thıone Seck de sahne alacak. Mevlânâ’nın doğum günü olan ve Ramazan Bayramı’nın ilk gününe rastlayan 30 Eylülde düzenlenecek Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu konseri ile festival son bulacak.’’

18.09.2008


 

Türk filmleri Macaristan’da

“TÜRK Sineması’’nın çeşitli örnekleri Macaristan’da görücüye çıkacak. Macaristan’da 21-27 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek ‘’Türk Filmleri Haftası’’ kapsamında 7 film gösterilecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleştirilen etkinliğin gala filmi Biray Dalkıran’ın yönettiği ‘’Cennet’’ adlı yapım olacak. Film, 22 Eylülde seyirci karşısına çıkacak. FİYAP Başkanı Galip Gültekin, sinemanın evrensel bir sanat olduğunu belirterek, ‘’Hemen her ulusun sinema sektörü, kendi gelişmişliği ne seviyede olmuş olursa olsun başka bir ülke sinemasıyla ortaklaşa yapımlar yapmanın getirdiği avantajları kullanma çabası içerisine girmiştir’’ dedi.

18.09.2008


 

Her kazıda bir tarih

İZMİT’TE hemen her kazıda bir tarihî esere rastlanıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale edilen ve geçen yıl inşaatına başlanan D-100 kara yolu İzmit geçişinin Kozluk Mahallesi’ndeki tünel inşaatında, Roma dönemine ait pek çok eser gün yüzüne çıktı.

Bunun üzerine Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, D-100 kara yolu İzmit geçişi inşaatını durdurma kararı aldı. Kültür ve Turizm İl Müdürü Adnan Zamburkan, D-100 kara yolu inşaatı sırasında rastlanılan eserlerin diğer kazı alanlarındakilerden farklılık gösterdiğini, bu eserlerin 1950’li yıllarda kara yolu yapımı sırasında başka bölgelerden taşınarak dolgu malzemesi olarak kullanıldığını tespit ettiklerini bildirdi.

18.09.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır