"Gerçekten" haber verir 18 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ramazan

Ramazan ve ahlâk

“Nefsim kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, Cennete yalnızca huyu güzel olan kimseler girer.”

(Hadis-i Şerif)

Güzel huy insan için gerekli olan bir vasıftır. Her şeyi anlayıp kavrayan çok üstün akıllar vardır. Bazıları bilerek yanlış ve hatalı yollara giderler.

Israrla gidilen yanlış ve hatalı yolların varılacağı son durak Cennet değildir.

“Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız. İman etmeyince de Cennete giremezsiniz” diyerek insanları uyaran Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (asm) sevgiye teşviki çok anlamlıdır. Zira seven kalpler güzel ahlâkla süslüdür.

Seven kalplerde kin, öfke, intikam, hakaret, kırma, üzme, aşağılama yoktur. Sevgi duygusu hepsini güzelliklere dönüştürmüştür. Cennet de güzellikler yurdu olduğundan oraya bu güzelliklere ulaşmakla girilebilecektir. Bu güzellikleri kendinde taşıyana gelince, o insan daha Cennete gitmeden bu dünyada cenneti yaşamaya başlamıştır.

Hz. İsa (as), havarilerine şöyle sordu:

“Uykuda iken esen rüzgârla mahrem yerleri açılan bir kardeşinizi görseniz ne yaparsınız?”

Onlar:

“Örteriz” dediler.

Hz. İsa buyurdu ki:

“Hayır, örtmek bir tarafa belki de açar ve mahrem yerlerini tamamen açığa çıkarırsınız.”

Havariler dedi ki:

“Allah Allah böyle fena bir işi kim yapar ve kim açar?”

Hz. İsa (as) buyurdu ki:

“Sizden birinizin, bir din kardeşinin aleyhinde duymuş olduğu sözlere çeşitli ilâveler yaparak bu sözleri yayması, uyuyan bir kimsenin açılan mahremini biraz daha açması gibidir.”

İnsan kendisi için sevdiğini bir başkası için de sevmedikçe kâmil bir iman eden olamayacaktır.

Sevgilerimizin belirtisinin en düşük derecesi şu olsa gerek: Onun bana yapmasından hoşlanmayacağım bir şeyi benim de ona yapmamamdır. İnsan şüphe yok ki, arkadaşlarının kendi hatalarını bulup yanlışlarını konuşmamalarını ister. Arkadaşlarımızdan böyle davranışlar görürsek kızar ve onlardan uzaklaşırız. O halde biz de başkalarının hatalarını araştırıp açığa çıkarmayalım. Kendi hatalarını kendileri görebilmeleri için, onlara iyi hallerimizle ayna tutmalıyız. Olumsuz davranışlarımızla onların daha çok hatalar yapmalarına sebep olabiliriz. Hataların çoğaldığı ortamlarda ise güzellikler boy verip gelişemezler… Olumsuz davranışlarımız sevgileri doğurup geliştiremez.

Sevgisizliğimizle de güzel ahlâka ulaşamayız. Güzel ahlâka ulaşamayınca da cennete gidemeyiz.

Sevgisiz insan sehersiz gün gibidir.

Seheri uyuyarak kaçıranın hâli neyse, sevgisiz ömrünü geçirenin hâli de aynı olmaz mı?

Güzel ahlâk bir mü’minin her şeyden önce, her hâli ile nazik, asil, alçakgönüllü, dürüst, çözümcü ve barışçı olabilmesi midir? Güzel ahlâk sahibi, hayata olan olumlu bakış açısı ile son derece canlı, neşeli ve hareketli sevgi doludur. İşte ancak Kur’ân ahlâkı ile ortaya çıkabilecek olan bu mükemmel yapı, kişinin her hâline yansır. Düşünmesine, yürümesine, gülmesine, uyumasına, ilişkilerine, konuşmasına, hatta sesine bile imanından kaynaklanan sevgisi yansıyacaktır.

Ramazan ayı fırsat ayıdır. Nefislerin uslandığı bu özel günlerde muhasebeler yapılırken kâr-zarar hesabında ulaşılanlar tekrar gözden geçirilebilir.

“Sade bir sözdür, fakat hikmetlerin en mücmeli;

Tek halâs imkânı var; ahlâkımız yükselmeli.”

(M. Akif Ersoy)

ATİKE ÖZER

18.09.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Başlıklar

  RAMAZAN TAKVİMİ

  GÜNÜN DUÂSI

  İftarı Üsküdar'da açmak

  Eski mahallemizden, Etlik semtine taşınıyoruz

  İmamın kıraati

  Ramazan ve ahlâk

  Namaza yetişmek

  YASEMİN’İN İFTAR TENCERESİ

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır