Haberler

TAVİZSİZ İSTİKRAR ÇİZGİSİ

Yeni Asya her zaman hakkın, hukukun ve doğrunun mücadelesini verdi. Din, vicdan, düşünce ve ifade özgürlükleri başta olmak üzere temel hak ve hürriyetlerin işlerlik kazanması için çalıştı. Demokrasiyi savundu. Zulme, haksızlığa, hukuk dışı tavır ve icraatlara, ihtilâllere bütün gücüyle karşı çıktı. Ayrımcılık yapmadan, zulme ve haksızlığa uğrayan her kesimin yanında yer aldı.

BASKILARA BOYUN EĞMEDİK

Yeni Asya hak bildiği yoldaki tavizsiz istikrar çizgisinde yürürken sık sık susturulmak, sindirilmek istendi. Büyük zorluklarla karşılaştı, baskı ve engellerle boğuştu. Ama yürüdüğü yoldan geri dönmedi. İnandığı prensiplerden şaşmadı, taviz vermedi. Yeni Asya hakka hizmet yolunda samimî gayret gösteren herkesi destekledi, alkışladı, kucakladı.

21.02.2009

Genelkurmay GATA’yı savundu

Genelkurmay, Ergenekon sanığı bazı emekli generallerin GATA’ya sevk aldıktan sonra sağlık gerekçesiyle tahliye olmasıyla ilgili olarak, “Yapılan bütün işlemlerin ilgili kanun ve mevzuat içinde Adalet Bakanlığının gözetiminde” yürütüldüğünü, “buna rağmen Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin bir kurumu olan GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesine ilişkin ortaya atılan çirkin iddiaların hiçbir mesnede dayanmadığını” açıkladı.

İSRAİL GENELKURMAYI ARADI

Genelkurmay ayrıca, 16 Şubat Pazartesi günü İsrail Genelkurmay Başkanı’nın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u arayarak, “TSK ile ilişkilere önem verdiğini, Kara Kuvvetleri Komutanı’nın ifadelerinin kişisel görüşleri olduğunu, İsrail Silâhlı Kuvvetleri görüşünü temsil etmediğini, hayal kırıklığına uğradığını, gerekeni yapacağını ve üzgün olduğunu ifade ettiğini” bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında gözaltına alınan emekli generallerin sağlık durumlarına ilişkin haberler hakkında tepki gösterdi. Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı`ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında, ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında gözaltına alınan emekli generallerin sağlık durumlarına ilişkin haberler hakkında, ‘’Yapılan bütün işlemlerin ilgili kanun ve mevzuat içinde Adalet Bakanlığının gözetiminde yürütülmesine rağmen Türk Silâhlı Kuvvetlerinin bir kurumu olan GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesine ilişkin ortaya atılan çirkin iddialar hiçbir mesnede dayanmadığı gibi, bu iddiaları ifade edenler de iyi niyetten uzak kişi ve kurumlardır. Şu anda ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olan söz konusu emekli generallere karşı yürütülen bu kampanyalar da her şeyden önce etik ve insanî değerlerle bağdaşmayan davranışlardır’’ dedi.

İSRAİL GENELKURMAY BAŞKANI BAŞBUĞ'U

ARADI

Tuğgeneral Metin Gürak, 16 Şubat Pazartesi günü İsrail Genelkurmay Başkanı’nın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u arayarak, ‘’TSK ile ilişkilere önem verdiğini, Kara Kuvvetleri Komutanı’nın ifadelerinin kişisel görüşleri olduğunu, İsrail Silâhlı Kuvvetleri görüşünü temsil etmediğini, hayal kırıklığına uğradığını, gerekeni yapacağını ve üzgün olduğunu ifade ettiğini’’ bildirdi. Tuğgeneral Gürak, İsrail Genelkurmay Başkanı’nın önceki gün de resmî bir mektup göndererek, telefonla söylediklerini teyit ettiğini ve gerekeni yaptığını belirttiğini ifade etti.

GENİŞ ÇAPLI SORUŞTURMA YOK

GENELKURMAY Başkanlığı tarafından gündemdeki bazı konular hakkında soruşturmalar açıldığı iddialarına ilişkin soruyu cevaplarken Tuğgeneral Gürak, ‘’Askerî yargıya intikal eden konular dışında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Genelkurmay Başkanlığı tarafından geniş çaplı soruşturmaların açıldığı doğru değildir’’ dedi. Tuğgeneral Gürak, bilgi güvenliği ile ilgili olarak gerekli her alanda gereken tedbirlerin alınmakta olduğunu ve alınmaya da devam edeceğini ifade etti.

21.02.2009

Soylu: Kirli siyaset istemiyoruz

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, kavgacı değil, hizmet ve gelecek siyaseti istediğini belirterek, “Kirlenmiş bir siyasetin içinde olmak istemiyorum’’ dedi.

Muğla’nın Marmaris ilçesinde, partisinin seçim bürosunun açılışında konuşan Soylu, DP’nin yerel seçimlerde başarılı sonuç elde edeceğini ifade etti. Gittiği her yerde, çocuklara ‘’Ne olmak istiyorsun?’’ diye sorduğunu belirten Soylu, ‘’Doktor, öğretmen, hemşire, polis, başbakan olmak istiyorlar. Benim siyaset anlayışım, o çocukları geleceğiyle buluşturabilecek büyük, güçlü, modern Türkiye’yi oluşturmak. Bir idealim var. Yurt dışına çıktığımızda o ay yıldızlı pasaportu yabancı gümrük memuruna uzattığımızda, saygıyla ayağa kalktığı bir Türkiye arıyorum. Kavgacı siyaset istemiyorum. Hizmet siyaseti, gelecek siyaseti istiyorum. Kirlenmiş bir siyasetin içinde olmak istemiyorum’’ diye konuştu. Türkiye’de birilerinin, dinî, millî, etnik değerler üzerinden siyaset yaptığını ifade eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Oysa ki Türkiye iş arıyor, aş arıyor, üretim arıyor. Yüzde 62’si 35 yaş altında olan bu genç nüfus, geleceğe ümitle bakmak istiyor. Ülkemin her tarafında büyüyen bir Türkiye aranıyor. Bu coğrafyada, yani Orta Asya’da, Kafkasya’da, Orta Doğu’da, Doğu Akdeniz havzasında, Karadeniz havzasında, soydaşlarımızın bulunduğu Balkanlar’da Türkiye güçlü bir ülke olarak kendi kuvvetini arıyor. Bunu gerçekleştirmek lâzım. Ancak, yıllardan beri seyrettiğimiz bir şey var. Kavga ediyorlar, birbirlerine çamur atıyorlar. Al gülüm ver gülüm siyaseti içinde emekliyi, esnafı düşünen yok.’’

Türkiye’de maliyetin altında ezilen, rekabet güçleri alt üst olan iş adamlarının fabrikalarını Rusya, Romanya, Mısır, Çin ve Hindistan’a götürdüğüne dikkati çeken Süleyman Soylu, bu sebeple ülkedeki istihdamın daraldığını belirtti.

21.02.2009

MB’den şaşırtan indirim

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, kısa vadeli faiz oranlarında 1,50 puan indirim yaptı. İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, faiz indiriminin piyasaların beklentisinin çok daha üzerinde bir adım olduğunu belirterek, “Türkiye’de Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı piyasaları şaşırttı” başlığını kullandı.

Merkez'den yeni tedbirler

MERKEZ Bankası Para Politikası Kurulu, Bankanın uyguladığı kısa vadeli faiz oranlarını 1,50 puan indirdi. Merkez Bankasından yapılan açıklamaya göre Banka, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 13’ten yüzde 11,50’ye, borç verme faiz oranını da yüzde 15,50’den yüzde 14’e çekti. Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasasında saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 9’dan yüzde 7,5’a, borç verme faiz oranı ise yüzde 18,50’den yüzde 17’ye düşürüldü. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkânı faiz oranı da yüzde 14,50’den yüzde 13’e indirildi. Son dönemde açıklanan verilerin iktisadî faaliyetteki yavaşlamanın sürdüğüne işaret ettiği belirtilen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu açıklamasında, uluslar arası kredi piyasalarındaki ve küresel ekonomideki sorunların devam ettiği kaydedildi.

‘’Bu çerçevede iktisadî faaliyetteki toparlanmanın zaman alacağı ve enflasyon üzerindeki aşağı yönlü baskıların süreceği düşünülmektedir’’ denilen açıklamada, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki birikimli düşüşlerin enflasyonu olumlu etkilediği ve önümüzdeki dönemde enflasyondaki düşüşün hızlanacağı ve yıl sonu hedefine, öngörülenden önce ulaşılacağının tahmin edildiği belirtildi. Merkez Bankası’nın 1.5 puanlık faiz indirimi sonrasında dolar dün 1,70’in üzerinde güne başladı. Bankalararsı piyasada faiz kararı öncesinde 1,67 olan en iyi dolar alış kotasyonları dün sabah 1,7040’a kadar yükseldi.

FAİZ İNDİRİMLERİ DEVAM EDEBİLİR

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kısa vadeli faizleri sürpriz şekilde beklenenden daha fazla düşürerek tarihin en düşük seviyesine çekti. Bankacılar dövizle ilgili ek tedbirlerin ve faiz indirimlerinin devamı olabileceğini vurguladılar.

21.02.2009

FT: Faiz indirimi kararı piyasaları şaşırttı

İNGİLTERE'DE yayımlanan Financial Times gazetesi, Türkiye’de Merkez Bankası’nın borçlanmaya esas faiz oranlarını 150 baz puan indirmesinin piyasaların beklentisinin çok daha üzerinde bir adım olduğunu belirterek, ‘’Türkiye’de Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı piyasaları şaşırttı’’ başlığını kullandı.

Doğu Avrupalı komşularının para birimlerini desteklemek adına faizlerini artırmayı düşündükleri noktada Türkiye’nin bu adımının piyasalardaki beklentilerin ötesine geçtiğine işaret edilen haberde, Türkiye’de para politikasını oluşturanların yaptıkları faiz indirimlerinin de böylece Kasım ayından bu yana 525 baz puana ulaştığı kaydedildi. Son indirimle birlikte faizin yüzde 11,5 ile tarihin en düşük seviyesine indiğinin de belirtildiği haberde, borçlara uygulanan faizin de yüzde 15,5’tan yüzde 14’e çekildiğine işaret edildi. Gazeteye görüşlerini bildiren analistlerin ise, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin üzerinde baskıların bulunduğu ve Türkiye ile IMF arasında yatırımcıların güvenini artıracak bir anlaşmaya varılmasının geciktiği bir ortamda alınan bu kararı cesurca buldukları belirtildi.

Liranın 2008 yılı içinde dolar karşısında yüzde 25 civarında değer kaybettiği, bu kaybın büyük bölümünün yılın son aylarında yaşandığı da hatırlatılan haberde, ancak 2009’un başından bu yana liranın nispeten istikrarlı bir durumda bulunduğu kaydedildi. Bu durumun da, yatırımcıların, Türkiye’nin sorunlarla dolu bölgesinde, nispeten iyi dayandığı yolundaki inançlarını desteklediği değerlendirmesi yapıldı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın faiz oranlarında daha ileri indirimlerin yapılması ihtimalini tümüyle reddetmediği de belirtilen haberde, yılın sonunda enflasyon hedefinin tutturulacağına dair açıklamalara da yer verildi.

Haberin son bölümünde de, Unicredit adlı şirketin analistlerinin Türkiye’nin bölgesindeki diğer pek çok ülkeye oranla ‘’belirgin biçimde daha iyi pozisyonda olduğuna’’ dair görüşlerine yer verildi ve bu uzmanların, ‘’iç tüketim, büyümenin büyük destekçisi olduğu için, her türlü teşvik edici önlem son derece değerli olacaktır’’ dediklerine dikkat çekildi.

21.02.2009

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ameliyat oldu

ABD'NİN Cleveland şehrinde tedavi amacıyla hastanede bulunan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, by-pass ameliyatı oldu, ameliyatın başarılı geçtiği öğrenildi.

Bakan Unakıtan’a Cleveland Clinic’te refakat eden oğlu Abdullah Unakıtan, telefonla yaptığı açıklamada, ‘’babasının by-pass ameliyatı olduğunu, ameliyatta yüzde yüz oranında başarı sağlandığını, gayet iyi durumda olduğunu, çok çabuk iyileşme sürecine girdiğini ve yürüme egzersizlerine başladığını’’ belirtti. Abdullah Unakıtan ‘’Babam by-pass oldu, doktorlar by-pass ameliyatında yüzde yüz başarı sağlandığını ifade ediyorlar, kendisi yürüme ve nefes egzersizlerine başladı, şu an durumu iyi ve çok çabuk iyileşme süreci gösteriyor’’ dedi. Doktorların, Bakan Unakıtan’ın şahsî iyileşme gayretinin iyileşme sürecine de yardımcı olduğunu söylediklerini aktaran Abdullah Unakıtan, ‘’Babamın morali iyi, azmi çok iyi, durumu çok iyi’’ diye konuştu. Unakıtan’ı ABD’de ‘’Altın Parmak’’ lâkabıyla tanınan kalp cerrahı Bruce Lytle ameliyat etti. Bu arada hastane yetkilileri, Bakan Unakıtan’ın 16 Şubat Pazartesi günü ameliyat olduğunu teyit etti.

21.02.2009

Vizede son karar, Alman mahkemesinin

DIŞİŞLERİ Bakanlığı sözcüsü Burak Özügergin, Türk vatandaşlarının başvurusu üzerine, vize uygulamaları hakkında Almanya’da verilen kararın ardından gelinen aşamada, ilgili Alman mahkemesinin esas dâvâyı Avrupa Birliği Adalet Divanı kararı çerçevesinde sonuçlandırmasının söz konusu olacağını belirtti.

Özügergin yaptığı açıklamada, Mehmet Soysal ve İbrahim Savatlı isimli Türk vatandaşlarının vize uygulamalarıyla ilgili olarak Almanya’da dâvâ açtıklarını, Alman mahkemesinin de dosyayı ön karar talebiyle Avrupa Adalet Divanı’na gönderdiğini hatırlattı. AB mahkemesi olan Adalet Divanı’nın bu dosyayla ilgili kararını açıkladığını hatırlatan Özügergin, şunları söyledi: “Bu kararın hüküm fıkrası, dâvâcı vatandaşlarımızın lehine niteliktedir. Bundan sonraki aşamada ise ilgili Alman mahkemesinin esas dâvâyı divanın kararı çerçevesinde sonuçlandırması söz konusu olacaktır. Adalet Divanı kararının vatandaşlarımızı genelde ne şekilde etkileyebileceği hususu da dahil bu konunun tamamının hukukî değerlendirmesi ilgili birimler tarafından yapılmaktadır.”

21.02.2009

Avrupa Birliği birleştiriyor

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB’nin, farklı etnik kökeni, dinî inancı, meslekî birikimi, eğitimi olan toplumun her bireyini birleştirebilecek bir proje olduğunu kaydederek, toplumun her kesiminin AB projesinden birtakım beklentiler içerisinde bulunduğunu ifade etti.

Herkes, AB’den beklenti içinde

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB’nin, farklı etnik kökeni, dinî inancı, meslekî birikimi, eğitimi olan toplumun her bireyini birleştirebilecek bir proje olduğunu kaydederek, “Herkes AB projesinde kendinden bir şey görebilir. Bugün askeri de, sivili de, Kürdü de, Çerkezi de, Lazı da, Türkmeni de, Alevisi de, Sünnîsi de, Ermenisi de, Musevisi de, Müslümanı da kadını da erkeği de genci de yaşlısı da AB projesinden birtakım beklentiler içerisinde” dedi.

AKP Ataşehir Belediye Başkan Adayı Ömer Abamor’un, Kandilli Cemile Sultan Korusu’nda verdiği akşam yemeğinde konuşan Egemen Bağış, AKP hükümetinin uluslar arası ilişkiler ve AB politikasına değindi. İktidara geldiklerinde, AB’nin 43 yıllık bir serüven olduğunu belirten Bağış, kendisinin eski Başbakan Adnan Menderes’in 1959’da Avrupa Ekonomik Topluluğu’na yaptığı ilk başvurunun 50. yıl dönümünde AB müzakerelerini üstlendiğini hatırlattı. Hiçbir ülkenin müzakere sürecinin bu kadar sürmediğini ifade eden Bağış, “43 yıl boyunca kimisi gelip bize, ‘AB’nin yolunun Diyarbakır’dan geçtiğini’ söyledi. Kimisi geldi, ‘Bir gün nüfusumuz 70 milyonu aşacak. O zaman ümüklerini sıkacağız’ dedi. Kimisi geldi, ‘AB ince uzun bir yoldur ama sabırlı gitmemiz gerekir’ dedi. Kimisi AB’ye küstü. Kimisi bu süreç içerisinde darbe yaptı. AB’nin bizimle ilişkilerini kesip atmasına sebep oldu” diye konuştu.

Bağış, AB ile müzakerelerin başladığı 2005 yılında Türkiye’nin, İslâm Konferansı Örgütü’nün (İKÖ) Genel Sekreterliğini de üstlendiğini hatırlatarak, Türkiye’nin doğu ve batıyla ilişkilerini aynı anda geliştirebilen ender bir ülke olduğunu kaydetti. Egemen Bağış, AB’nin, farklı etnik kökeni, dinî inancı, meslekî birikimi, eğitimi olan veya olmayan, toplumun her bireyini birleştirebilecek bir proje olduğunu kaydederek, “Herkes AB projesinde kendinden bir şey görebilir. Bugün askeri de, sivili de, Kürdü de, Çerkezi de, Lazı da, Türkmeni de, Alevisi de, Sünnîsi de, Ermenisi de, Musevisi de, Müslümanı da kadını da erkeği de genci de yaşlısı da AB projesinden birtakım beklentiler içerisinde” şeklinde konuştu.

Bu çerçevede muhalefet partileriyle, Anayasal kurumlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerle yakın çalışma ortamına girebilmek için kolları sıvadıklarını söyleyen Bağış, bu süreçte, yerel yönetimlerin AB’de çok önemli olduğunu gördüklerini ifade etti.

21.02.2009

İsveç’te, Türkiye toplantısı

İsveç’İn eski İstanbul Başkonsolosu İngman Karlsson ve gazeteci-yazar Şahin Alpay, İsveç Meclisi’nde Türkiye’yi anlattı.

Türk milletvekili Mehmet Kaplan’ın organizasyonuyla İsveç Meclisinde bir parti grup çalışma odasında yapılan toplantıya, İsveçli milletvekilleri ve Türkler katıldı. Toplantıya konuşmacı olarak iştirak eden Karlsson, Türkiye’nin AB üyeliğinin bölgede bulunan ülkelerle birlikte Gürcistan, Ermenistan ve Azebaycan’ın da yararına olduğunu kaydetti. Şahin Alpay da Türkiye’de 1980’den sonraki ekonomik ve politik değişiklikleri dile getirdi.

21.02.2009

Kalkışa hazırlanan uçak elektrik direğine çarptı

Atlasjet Havayolları’na ait İstanbul-Süleymaniye seferini yapacak yolcu uçağı, kalkış hazırlığı yaparken uçağı iten “push-back” aracının çeki demirinin kırılması sonucu bir süre kontrolsüz ilerledikten sonra elektrik direğine çarparak durdu.

Uçağın çarptığı Atatürk Havalimanı apronunu aydınlatan beton elektrik direği kırılırken, uçağın kuyruk bölümünde ciddî hasar meydana geldi. Yaklaşık 60 metre kontrolsüz şekilde hareket eden uçağın, şans eseri başka bir uçağa çarpmaması büyük kazayı önledi. Uçak, olayın ardından teknik bakım için hangara çekilirken, pilotlar da alkol muayenesine gönderildi. Yolcular ise Atlasjet Havayolları’na ait başka bir uçakla Süleymaniye’ye uçtu.

21.02.2009

Kulu’da otobüs devrildi: 12 yaralı

Konya’nIn Kulu ilçesinde yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 12 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Mersin’e giden Adem Ayçiçeği idaresindeki 06 AP 6999 plâkalı yolcu otobüsü, yolun yağışlı ve kaygan olması dolayısıyla, Ankara-Adana kara yolunun 106. kilometresinde Şeker Köyü makasında orta refüje devrildi. Bu sırada karşı yönden gelen Nejat Kandıran yönetimindeki 27 E 7727 plâkalı yolcu otobüsü, devrilen otobüse çarpmamak için frene basınca şarampole yuvarlandı. Kazada, orta refüje devrilen 06 AP 6999 plâkalı otobüste bulunan yolculardan 12’si yaralandı. Yaralılar, Ankara ve Kulu’daki çeşitli hastanelere nakledildi. Kaza sebebiyle kara yolu bir süre trafiğe kapalı kaldı.

21.02.2009

Batıdan Doğuya yardım eli

İstanbul Bağcılar Kaymakamlığı ve Bağcılar Belediyesi işbirliği ile düzenlenen “Bağcılar’dan Diyarbakır ve Bingöl’e Gönül Köprüsü” sonucu toplanan yardımlar düzenlenen törenle yola çıktı.

Bağcılar Halk Sarayı önünde düzenlenen törene Bağcılar Kaymakamı Veysel Yurdakul, Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Ekrem Akyiğit, meclis üyeleri ve çok sayıda iş adamı katıldı.

Kısa bir süre önce Bağcılar Holiday İnn Hotelinde yapılan toplantıya, daha önce Bağcılar’da kaymakamlık yapan Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Bingöl Valisi İrfan Balkanlıoğlu’nun yanısıra çok sayıda işadamı ve sivil toplum kuruluşları katılmıştı. Toplantının akabinde 10 tıra yakın yardım toplandı. Bunların ilk etabı olarak 3 tır yardım, düzenlenen törenle yola çıktı. Diyarbakır ve Bingöl’deki yoksul öğrenciler ve yetimler başta olmak üzere diğer yardıma muhtaç vatandaşları giydirmek amacıyla yapılan ‘Gönül Köprüsü’, kapsamında, genel olarak tekstil ürünleri ve ayakkabı toplandı.

Bağcılar Kaymakamı Veysel Yurdakul, Boğaziçi Köprüsü ile Diyarbakır’da bulunan Malabadi Köprüleri arasında köprü kurulduğunu, bu ilişkinin toplumlar arasında kardeşlik bağlarını güçlendireceğini ve ülke barışına katkıda bulunacağını belirtti.

Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da, Bağcılar halkının ve iş adamlarının olarak her zaman ve her fırsatta yardıma koştuğunu belirterek ilçedeki iş adamlarının birçok bölgeye okul yapmak için seferber olduklarını söyledi.

Gönül Köprüsü kapsamında işadamlarının yanı sıra ilçede bulunan Otocenter, Massit, İstoç gibi sanayi ve iş merkezleri de bağıştı bulundular.

21.02.2009

Hedef, enerji bağımsızlığı

Türkİye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Mehmet Uysal, Türkiye’nin 2023 yılında enerjide bağımsızlığını kazanması için bütün gayretleriyle çalıştıklarını söyledi.

Uysal, beraberinde Genel Müdür Yardımcıları Murat Altıparmak, Yurdal Öztaş, Sondaj Daire başkanı Recep Atalay, Arama Daire Başkanı Ömer Şahintürk, Üretim Daire Başkanı Ali Tirek ve Adıyaman Bölge Müdürü Besim Şişman ile petrol sahasında incelemelerde bulundu. Uysal, yeni açılan kuyulardan Şambayat-1 ile Cendere 22, Doğukarakuş-7 ve Gökçek-2 kuyularını inceledi.

ENERJİDE BAĞIMSIZLIK

Türkiye’nin enerjide bağımsızlığını 2023 yılında ilân edeceğini belirten Uysal, şöyle konuştu: ‘’Dışa bağımlılıktan kurtulmak için bizim koyduğumuz hedef 2023’tür. Bu tarih Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümüdür. 1923’te nasıl Türkiye Cumhuriyeti bağımsızlığını kazandıysa, biz de 2023’te enerji bağımsızlığını kazanması için bütün gayretimizle çalışıyoruz. Bunun için ümitli olduğumuz sahalarımız var. Örneğin; Karadeniz’deki sahalarda bulunun petrol ve doğal gaz yatakları Türkiye’nin 40 yıl ihtiyacına yetebilecek yataklardır. Burada dünyanın en büyük firmalarıyla birlikte çalışıyoruz. Diğer büyük petrol şirketleriyle görüşmelerimiz devam ediyor.2009 yılının sonunda Karadeniz’de sondajlara başlamayı planlıyoruz. Buradaki sondajların her birisinin maliyeti 150-200 milyon dolara mal olacak kuyulardır. Bu keşiflerle 2023 yılında Türkiye’nin petrol ve doğal gaz bağımsızlığına erişeceğine inanıyoruz.’’

21.02.2009

2500 dil, yok olmayla karşı karşıya

Dünyada konuşulan 6 bin dilden 2500’ünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bildirildi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO, Paris’te açıklanan, tehlike altındaki dillere ilişkin son atlasında, 200 dilin son 3 kuşakta (60-70 yıl) kaybolduğunu, 538’sinin kritik durumda, 502’sinin ciddî biçimde tehlike altında, 623’ünün tehlike altında ve 607’sinin hassas durumda olduğunu vurguladı. Atlasa göre yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan dil sayısının en fazla olduğu yerlerin başında Hindistan geliyor. 196 dilin tehlike altında olduğu Hindistan’ı 192 dille ABD, 147 dille Endonezya, 144 dille Çin ve Meksika, 136 dille Rusya izliyor.

21.02.2009

Matematikten korkmayın

Matematİk öğretmeni Ali Yalman’ın yazdığı Ebru Öztaylan’ın resimlediği ‘’Kolay Matematik’’, Büyülü Fener Yayınları’ndan çıktı.

Yayınev'înden yapılan yazılı açıklamaya göre, matematiğin zor olduğuna dair oluşturulan olumsuz görüşü yıkmak için yazıldığı belirtilen kitapta 122 matematik problemine ve ayrıntılı çözümlerine yer veriliyor. Okuyucunun kitapta sorulan problemi anlarken aynı zamanda ayrıntılı çözümlerle de cevabı anlayabilmesi amaçlanan çalışmada, fazla matematik bilgisi gerektirmeyen, ancak düşünerek bilgi ve dikkat ile çözülmesi gereken eğlenceli sorular bulunuyor.

21.02.2009

Kepler, dünya benzeri gezegenler arayacak

Amerİkan Havacılık ve Uzay Kurumu (NASA), Güneş Sistemi dışında Dünya'ya benzer ve yaşanabilir gezegenler arayışları çerçevesinde Kepler adlı uzay aracını fırlatmaya hazırlanıyor.

NASA'nın Kepler projesi yetkilileri, Kepler uzay aracının TSİ 6 Mart 05:48'de Florida'daki Cape Canaveral Uzay Üssü'nden fırlatılacağını belirtti. NASA'nın Astrofizik Bölümü Direktörü Jon Morse, Kepler'in Dünya benzeri koşulların bulunabileceği gezegenlerin bulunması ve incelenmesi çabalarında ilk ve çok önemli bir proje olduğunu belirterek, "gezegen avcısı Kepler" uzay aracına Samanyolu galaksisinde Dünya ölçütlerindeki gezegenlerin ne kadar sık olabileceğini anlamada büyük görev düştüğünü söyledi. Ankara / aa

Araştırmacı

liselilerden

tarihe katkı

nVan’In Gevaş ilçesinde eğitim gören öğrenciler, Urartular dönemine ait 2 katlı oda mezar tesbit etti. Gevaş’a 10 kilometre uzaklıktaki Bağlama Köyünde, 15 metre yükseklikteki kayalıklar arasında bulunan ve halk arasında kilise olarak bilinen mağaranın, İzzettin Şir Anadolu Lisesi’nden Abdulkahar Çaçur ve Deniz İlhan’ın yaptığı araştırmanın ardından, Urartular dönemine ait kaya mezar olduğu belirlendi. Danışman öğretmenleri Kenan Allahverdi öncülüğünde projeye dönüştürerek, TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri Proje Yarışması’na sundu. ‘’Tuşba’nın Gök Mezarı’’ adını verdikleri projeyle TÜBİTAK’ın yarışmasına katıldıklarını anlatan Çaçur, iddialı olduklarını ve iyi sonuç beklediklerini vurguladı.

21.02.2009

Liselilerin robotları yarıştı

GAZİANTEP’TE, Milli Eğitim Bakanlığı ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı Türkiye Ofisi tarafından Ankara’da düzenlenecek yarışmaya katılacak robotun belirlenmesi için, yarışma yapıldı.

Mehmet Rüştü Uzel Endüstri Meslek Lisesinde öğrencilerin yaptığı robotlar, Ankara’ya gönderilecek robotun belirlenmesi için yarıştı. Sağ ve sola gitmeyi sağlayan iki motor, elektronik bir entegre ve sensörlerin yerleştirildiği robotlar, oluşturulan çizgi üzerinden sapmadan en kısa süre içinde bitiş çizgisine ulaşmaya çalıştı. Yarışan robotlardan bazıları arızalandı, öğrenciler tamir ettikleri robotları tekrar yarışa soktu. ‘’Böcek’’, ‘’Dracula’’ ve ‘’Noname’’ adlı grupların robotlarının ilk üç dereceyi paylaştığı yarışmada, üzerinde Türk Bayrağı ve küçük bir bebek olan iki robot büyük ilgi gördü Dereceye giren robotlar arasında yapılan elemeyi ise ‘’Noname’’ adlı grup kazandı. ‘’Noname’’ grubunun yaptığı robotun, Ankara’da yapılacak yarışmaya katılacağı bildirildi. Yarışma sonunda öğrencilere katılım belgesi verildi. Gaziantep Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, robotları ile yarışmaya katılan bütün öğrencileri kutladı.

21.02.2009