17 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Bediüzzaman TIR’I EDİRNE’DE

Gazetemizin, Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 50. yılı dolayısıyla hayata geçireceği Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tır’ı bugün Edirne’den start alıyor. Cuma namazı sonrası Selimiye Camii önünden yola çıkacak olan tır'ın startı, gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular tarafından verilecek. Edirne programında Yeni Asya Medya Grup yöneticileri de hazır bulunacak. Tır, "Bediüzzaman Türkiye yollarında" sloganıyla yola çıkacak.

TÜRKİYE’Yİ BOYDAN BOYA DOLAŞACAK Bediüzzaman’ı ve fikirlerini geniş kesimlere tanıtmak için yola çıkacak tır, bir ay süreyle belirlenen güzergâhlara uğrayarak Türkiye’yi boydan boya dolaşacak. 17 Ekim’de İstanbul’da tamamlaması planlanan gezi sırasında, ziyaretçilere Bediüzzaman Kimdir?, Aydınlar Konuşuyor, Bediüzzaman’ın Eğitim Modeli ve 5. Ulusal Risale-i Nur Kongresi Sonuç Deklarasyonlarını içeren broşürler dağıtılacak. Gezinin bir belgeselle taçlandırılması planlanıyor. YENİ ASYA Gazetesinin, Said Nursî’nin vefatının 50. yılı dolayısıyla hayata geçireceği “Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR”ı bugün Cuma namazı sonrası Edirne’de Selimiye Camii önünden yola çıkacak. TIR’ın ilk durağı olan Edirne’de, Yeni Asya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular ve Yeni Asya Medya Grup yöneticileri de hazır bulunacak. Bediüzzaman Said Nursî’nin ve Risâle-i Nur Külliyatı’nın tanıtılmasını amaçlayan bu gezide, on binlerce “Bediüzzaman Kimdir?”, “Aydınlar Konuşuyor”, “Bediüzzaman’ın Eğitim Modeli ve 5. Ulusal Risale-i Nur Kongresi Sonuç Deklarasyonları”nı içeren broşürler dağıtılacak. 17 Eylül tarihinde Edirne’de Selimiye Camii önünde Cuma namazı sonrası başlayıp 30 günlük süre içerisinde Türkiye’yi boydan boya dolaşarak 17 Ekim’de İstanbul’da bitmesi planlanan gezi, gün gün “www.yeniasya.com.tr”, “www.bediuzzamanhizmettir.org” ve “www.sentezhaber.com” aracılığıyla kamuoyuna duyurulacak. TIR gezisinde ilk bölgenin koordinatörleri Yeni Asya Medya Grup Genel Müdürü Recep Taşcı ve Reklâm Koordinatörü Mesut Çoban olacak. TIR, eşliğindeki eskort araç ile 7 kişilik bir ekip yola koyulacak. TIR, 30 merkezde geceleme yapacak bunlardan 18’inde geniş kapsamlı program gerçekleştirilecek. Gezi sırasında uğranılan tarihî mekânlar ile Risâle-i Nur hizmeti açısından anlam ve önem taşıyan yerlerin video çekimi ve fotoğraf kaydı da yapılacak. Hizmet TIR’ını uğurlamaya gelen konvoy, bugün 09:00’da Yeni Asya Gazetesi Güneşli Merkez Tesisleri önünden hareket edecek.

İstanbul / Elif Nur Kurtoğlu

17.09.2010


 

KPSS’ye giriş belgelerinizi saklayın!

ÖĞRENCİ Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), ortaöğretim ve ön lisans mezunlarına yönelik yapılacak olan Kamu Personel Sınavı’nın (KPSS) ileri bir tarihe ertelenmesi sebebişyle adayların kendilerine gönderilen sınava giriş ve kimlik belgelerini saklamaları konusunda uyarıda bulundu.

ÖSYM Sakarya Temsilciliği, 11 Temmuz 2010’da lisans mezunlarına yönelik yapılan sınavda soruların çalındığı ve kopya çekildiği” yönündeki iddialar sebebiyle ertelenen KPSS Ortaöğretim-Önlisans sınavına girecek adayları uyardı. Temsilcilikten yapılan açıklamada, ortaöğretim ve ön lisans mezunlarına yönelik yapılacak KPSS’ye girecek olan adayların kendilerine gönderilen sınava giriş ve kimlik belgelerini saklamaları gerektiği belirtildi. Daha önce Eylül ayında yapılması planlanan sınavla ilgili sınava giriş ve kimlik belgelerinin adaylara gönderildiği kaydedilen açıklamada, “Ertelenen bu sınavın uygulanacağı yeni tarihler belirlendiğinde adaylara yeniden sınava giriş ve kimlik belgesi gönderilmeyecektir. Bu sınava girecek adaylar sınava eski tarihli sınav giriş ve kimlik belgeleri ile gireceklerdir” denildi.

17.09.2010


 

5 yaşından itibaren ZORUNLU EĞİTİM

MİLLÎ Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü Remzi İnanlı, ‘’2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı sonu itibarıyla Türkiye’de bütün illerde 5 yaş grubu zorunlu eğitime geçecek’’ dedi.

İnanlı, yaptığı açıklamada, 20 Eylül 2010 Pazartesi günü başlayacak yeni eğitim-öğretim yılıyla ilgili hedeflerini ve çalışmalarını anlatarak, değerlendirmede bulundu. Okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarının Türkiye’nin Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planında yer alan hedeflerini yakaladıklarını belirten İnanlı, şu anda okullaşma oranının yüzde 39 olduğunu, bu rakamın sadece 5 yaş grubunda yüzde 65’i bulduğunu kaydetti. İnanlı, 4-5 yaş grubunda okul öncesi çağ nüfusunda 2 milyon 400 bin çocuk bulunduğunu belirtti.

Türkiye’nin 32 ilinde geçen sene okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirildiğini hatırlatan İnanlı, bu illerdeki okullaşma oranı ortalamasının yüzde 93.1’e yükseldiğini anlattı. Bu illerde anaokuluna gitmeyen çocuklar da bulunduğunu ifade eden İnanlı, bunların çoğunlukla kırsal kesimde yaşadığını söyledi.

Avrupa ülkelerinde okullaşma oranlarının yüzde 80’in üzerine çıktığını söyleyen MEB Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü Remzi İnanlı, Türkiye’de bu oranın düşük olduğuna işaret etti. Son yıllarda bu alanda hızlı gelişmeler kaydedildiği dile getiren İnanlı, bu yıl 4-5 yaş grubunda okullaşma oranında yüzde 45’i hedeflediklerini bildirdi. İnanlı, ‘’2012-2013 yılı sonu itibarıyla Türkiye’de bütün illerde 5 yaş grubu zorunlu eğitime geçecek’’ diye konuştu.

MEB Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü İnanlı, okul öncesi eğitimin zorunlu tutulduğu il sayısının bu yıl 32’den 57’ye yükseldiğini kaydetti. Okul öncesinde en büyük sorunun öğretmen sıkıntısı olduğunu söyleyen İnanlı, ‘’Bunun önlemini alıyoruz. Üniversite mezunlarının 60 saatlik uyum kursundan geçirilip ücretli öğretmen olarak başlatılmaları için illere yazı gönderdik’’ dedi. MEB Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü İnanlı, kamuoyunda okul öncesi eğitimin ‘’ücretli’’ olduğu yönünde yanlış bir imaj bulunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: ‘’Okul öncesi eğitim paralı değil. Okul öncesinde alınan para şudur; öğrenciye sabah kahvaltısı, öğle yemeği, ikindi kahvaltısı veya sadece kahvaltı ya da öğle yemeği veriliyor. Veliden de bunun masrafını alıyoruz. Bizim okullarımızda hizmetli, yardımcı personel yok. Bu hizmetler için sigortalı işçi çalıştırıyoruz. Dolayısıyla belirlenen fiyatlar makul. Türkiye genelinde 180 TL’yi geçmiyor, ama bu ücret yöreye göre değişiyor. Bazı yerlerde bu ücret 10-15 TL.”

17.09.2010


 

Tünel kazarak NATO’nun akaryakıtını çaldılar

Sultanbeylİ’de, iş yerinin altından tünel kazarak NATO boru hattından akaryakıt çaldıkları ileri sürülen 3 kişi gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, Millî Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO Pol Tesisleri İşletme Başkanlığı yetkilileri, Batı Bölge 4. İşletme Müdürlüğünün petrol boru hattında kaçak olduğunu tesbit ederek, polise başvurdu.

Kaçağın bulunduğu bölgede şüpheli bir kamyonet üzerinde değişiklik yapıldığını belirleyen ekipler, aracın Sultanbeyli Hasanbey Mahallesi Petrol Yolu Caddesindeki kapalı bir garaja girdiğini tesbit etti. Garaj ve çevresindeki binayı inceleyen ekipler, buradaki bir dükkânın yüksek bedelle kiralandığını belirledi. Peçete ve temizlik malzemesi satıldığı izlenimi verilmeye çalışılan dükkânda bu şekilde faaliyet gösterilmediğini tesbit eden ekipler, savcılıktan alınan arama izni doğrultusunda söz konusu adrese baskın düzenledi.

Dükkânda yapılan aramalarda yer altına inen vanalar tesbit edildi. Vanaların bulunduğu düzeneği inceleyen ekipler, kaçak yakıtın buradan çekildiğini belirledi. İş makinesi yardımıyla yapılan kazı çalışmaları sonucunda boruların NATO boru hattına bağlandığı tesbit edilirken, dikkat çekmemesi için boruların üzerlerinin halılar ve fayanslarla kapatılarak kamufle edildiği belirlendi. Olayın ortaya çıkarılmasının ardından, dükkânda bulunan Mehmet T. (23) ve Taner K. (24) ile iki gün önce işe başladığı öğrenilen sekreter Aslı K, gözaltına alınarak Sultanbeyli Polis Merkezine götürüldü. Yetkililer, yapılan ilk incelemelerde yaklaşık 75 bin litre uçak yakıtı çalındığını belirledi.

17.09.2010


 

Parmağını arı sokan çocuk vefat etti

ERZURUM'DA akraba ziyaretine giden çocuk arı sokması sonucu vefat etti.

Edinilen bilgiye göre, Erzurum’un Olur ilçesine bağlı Beşkaya Köyü imamı Ersin Coşkun, eşi Mahperi, kızı Semanur (11) ve diğer çocuklarıyla Beğendik Köyü’ndeki kayınpederi Kazım Yurtseven’in evine bayram ziyaretine gitti. Ziyaret esnasında dedesine ait evin önünde oynayan Semanur Coşkun’u orta parmağından bal arısı soktu. Kızının ağlaması üzerine anne Mahperi, kızının orta parmağındaki arı iğnesini çıkarttı. Ardından, kızının rahatlaması için duş aldırdı. Ancak sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine baba Ersin Coşkun, kızını bir araçla Olur Devlet Hastanesi’ne götürmek istedi. Küçük kız hastaneye götürülürken yolda öldü. Yapılan otopside, Semanur Coşkun’un arı sokmasına bağlı zehirlenme sonucu vefat ettiği belirlendi. Küçük kızın naaşı Beşkaya Köyü Mezarlığı’nda toprağa verildi.

17.09.2010


 

Avrupa gençliğinin yüzde 15’i işsiz

AVRUPA Birliği (AB) bünyesinde, “Avrupa Sosyal Fonu Diyalog’da” projesi kapsamında Hamburg’da düzenlenen faaliyette konuşan AB komisyonundan Manuela Geleng gençlerle ilgili rakamların korkunç olduğunu belirterek,’’Avrupa gençliğinin ortalama yüzde 15’i işsiz” dedi.

En fazla işsiz gencin olduğu ülkenin yüzde 41,3’le Letonya’nın birinci sırada, yüzde 40,7 ile de İspanya’nın ikinci sırada olduğunu belirten Geleng, en az işsiz gencin ise yüzde 7 ile Hollanda’da olduğunu söyledi. Geleng, Almanya’nın ise yaklaşık yüzde 10 ile orta sıralarda yer aldığını ifade etti. Programda, gençlerin meslek eğitimine teşvik edilmesi kadar uyumlarının da önemli olduğuna vurgu yapıldı.

17.09.2010


 

MAYIN KATLİAMI

Hakkari'nin Geçitli köyü yakınında bir minibüsün geçişi sırasında mayın patlaması sonucu 10 kişi öldü, biri bebek, 4 kişi yaralandı. Köy halkının çoğunun geçimini köy koruculuğuyla sağladığı, ama referandumda sandığa gitmediği öne sürüldü.

KÖYLÜLER ŞEHRE GİDİYORDU

Yolcu minibüsü her sabah olduğu gibi yolcularını, Hakkari merkezine taşıyordu. Minibüs Durankaya mevkiine gelirken yola önceden döşenen anti-tank mayınına bastı. 8'i olay yerinde, 2'si hastanede ölen yolculardan 2'si çocuk 4'ü yaralandı.

31 YAŞINDA, İKİ ÇOCUK BABASIYDI

Ölenlerden Eşref Gür'ün (31), geçimini şehirde yoğurt ve peynir satarak sağladığı öğrenildi. 7 yıl önce aynı köyden evlenen ve iki oğlu olan Gür her sabah aynı minibüsle Hakkari'ye gidiyordu, son seferinde terörün kurbanı oldu. Mayın katliâmı: 10 ölü HAKKÂRİ'NİN Geçitli Köyü yakınlarında bir minibüsün geçişi sırasında meydana gelen patlamada 10 kişi öldü, biri bebek 4 kişi de yaralandı. Alınan bilgiye göre, Aydın Erol yönetimindeki minibüsün, merkeze 28 kilometre uzaklıktaki Geçitli Köyü ile Durankaya beldesi arasından geçişi sırasında önceden yola döşenen patlayıcı infilak etti. Sürücü Aydın Erol ile Eşref Gür, Enes Erol, Abuzeyd İden, Şirin Kurt, Semiha Dayan, Raife Çiftçi, Cane Dayan, Nurullah Çiftçi ve Umut Çiftçi hayatını kaybettiği patlamada, minibüste bulunan 15 aylık Zeynep Kurt ile Özgür İden, Sudenaz Kurt (3), Berivan Dayan yaralandı. Hakkâri Valisi Muammer Türker, yaralıların tedavisinin Hakkari Devlet Hastanesinde sürdürüldüğünü bildirdi. Yaralanan bebek ise ambulansla getirildiği Hakkâri’den hava ambulansıyla Van’a sevk edildi. Van’a doğru yola çıkan hava ambulansı, şehre iniş yapmadan Malatya’ya yönlendirildi. HAİN SALDIRIDA KORKUNÇ DETAY GEÇİTLİ Köyüne 3 kilometre uzaklıkta meydana gelen patlamadan hemen sonra olay yerine giden köy halkı ve jandarma ekipleri çevrede yaptıkları çalışmada, mayının patlatıldığı alanın 100 metre ilerisinde bir çanta buldu. Yapılan çalışmada çantanın içinde çok sayıda el bombası ve Kelaşnikof marka piyade tüfeğine ait çok sayıda mermi bulundu. Çevrede yoğun güvenlik tedbiri güvenlik güçleri, patlama mahallinde olay yeri incelemesi yaptı. Saldırganların minibüsün yakınında bulunan el bombalarıyla, katliâmdan kurtulanları öldürmeyi planladıkları iddia edildi. Bu arada Geçitli Köyünde bulunan jandarma karakolu önünde kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Patlamadan sonra bir grup Geçitli Jandarma Karakolu’nun önüne gelerek, karakolu taşlamaya başladı. Karakoldaki askerler havaya ateş açarak köy halkını sakinleştirmeye çalıştı. Geçitli Köyünde gerginliğin sona erdiği bildirildi. Terör örgütü PKK, saldırıyı üstlenmedi HAKKÂRİ'DEKİ saldırıyı terör örgütü PKK üstlenmedi. Genelde sivillere yönelik saldırı yapmadığını iddia eden terör örgütü, 10 kişinin öldüğü 4 kişinin de yaralandığı mayınlı saldırıyla ilgilerinin olmadığını öne sürdü. Terör örgütü kendisine yakın internet sitelerine yaptığı açıklamada, eylemsizlik kararlarının devam ettiğini belirterek şu iddaalarda bulundu: “Hareketimizin 13 Ağustos’tan 20 Eylül’e kadar ilân ettiği eylemsizlik süreci halen devam etmektedir. Ciddî yeni bir durum gelişmezse bu kararımız kesinlikle 20 Eylül’e kadar geçerli olacaktır. Hakkâri’de halk savunma güçlerimizden 9 gerillanın şehit düşmesine karşılık HPG güçleri kontrollü askeri eylem gerçekleştirerek misilleme hakkını kullanmış oldu. Bu misilleme eyleminin dışında HPG güçleri tarafından 20 Eylül’e kadar herhangi bir eylem yapılmayacaktır.” Bu arada terör örgütü PKK’nın yurtdışından yayın yapan televizyonu Roj TV patlamadan hemen sonra olayı “devlet terörü” olarak verdi. Olayla ilgili gazetecilerin hiçbir bilgi alamadığı sırada böyle haber yapılması dikkat çekti. Güneydoğu’da bildik tablo TÜRKİYE ne zaman önemli bir sürece girse Doğu ve Güneydoğu’daki terör saldırıları ülkeyi kana buluyor. Bingöl’de 33 askerin şehit edilmesi olayından, Beytüşşebap’taki iki minibüsün taranması olayına kadar ne zaman ‘sorunların biteceği konuşulsa’ sözü silah, bomba ve katliâmlar kesiyor. Hakkâri’deki saldırının AB’nin Akil Adamları’nın Diyarbakır’ı ziyaretinden sonra, DTK Eşgenel Başkanlarının Cumhurbaşkanı, hükümet ve muhalefetle görüşmeye hazırlanırken gerçekleştirilmesi, bu tür eylemlerin istenildiği zaman yapılabileceği gerçeğini de ortaya koydu.

17.09.2010


 

AYM: Bireysel başvuru için iki yıl bekleyin

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı, ‘’bireysel başvurular’’ için gerekli yasal düzenlemelerin iki yıl içerisinde yapılacağına işaret ederek, gerekli yasal düzenlemeler yapılmadan Mahkemeye yapılan ve yapılacak bireysel başvuruların kabul edilerek, incelenmesine imkân bulunmadığını bildirdi.

ANAYASA Mahkemesi Başkanlığı, ‘’bireysel başvurular’’ için gerekli yasal düzenlemelerin 2 yıl içerisinde yapılacağına işaret ederek, gerekli yasal düzenlemeler yapılmadan Mahkemeye yapılan ve yapılacak bireysel başvuruların kabul edilerek, incelenmesine imkan bulunmadığını bildirdi. Anayasa Mahkemesi, internet sitesinden yer alan duyuruda, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. maddesiyle Anayasa’nın 148. maddesinde değişiklik yapılarak, ‘’bireysel başvuruları karara bağlamanın’’ Mahkeme’nin görevleri arasına eklendiği hatırlatıldı. Aynı Kanun’un 25. maddesiyle Anayasa’ya eklenen geçici 18. maddeyle ‘’bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemelerin iki yıl içinde tamamlanacağı ve uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvuruların kabul edileceği’’ hükmünün yer aldığı belirtilen duyuruda, halk oylamasının yapıldığı 12 Eylül 2010 tarihinden itibaren vatandaşların ‘’bireysel başvuru’’ adı altında Mahkeme’ye dilekçe gönderildiği kaydedildi. ‘’Belirtilen düzenlemeler karşısında gerekli yasal düzenlemeler yapılmadan Mahkememizin bireysel başvuruları kabul ederek incelemesine olanak bulunmamaktadır’’ denilen duyuruda, yapılan ve yapılacak başvurular gereksiz yazışmalara neden olacağından bu yöndeki başvurular için gerekli düzenlemelerin yapılmasının ve uygulama kanununun yürürlüğe girmesinin beklenilmesi istendi.

17.09.2010


 

YAŞzedeler nereye dâvâ açacak?

Anayasa değişikliklerinin kabul edilmesiyle YAŞ kararı ile TSK’dan ilişiği kesilenlere yargı yolunun açıldığını hatırlatan Av. Evran Kırmızı, şu anda dâvânın nerede ve ne zaman açılması gerektiğinin net olmadığını, yasal düzenleme ile durum belirleninceye kadar Askerî Yüksek İdare Mahkemesine (AYİM) başvurulabileceğini bildirdi.

AVUKAT Evran Kırmızı, anayasa değişikliklerinin kabul edilmesiyle Yüksek Askerî Şûrâ (YAŞ) kararları ile Türk Silâhlı Kuvvetleri’nden (TSK) ilişiği kesilenlere yargı yolunun açıldığını ifade ederk, şu anda davanın nerede ve ne zaman açılması gerektiğinin net olmadığını vurguladı. Anayasa değişikliklerinin kabul edilmesiyle YAŞ kararları ile TSK’dan ilişiği kesilenlere yargı yolunun açıldığını hatırlatan Avukat Evran Kırmızı, geçmişte YAŞ kararlarından mağdur olanlar için de hukuk mücadelesi başlatma imkanı doğduğunu belirtti. Başlatılacak hukuk mücadelesinin ilk adımının bir dâvâ açmak olduğunu ifade eden Avukat Kırmızı, şu anda dâvânın nerede ve ne zaman açılması gerektiğinin net olmadığını vurguladı. Anayasa değişikliklerine uyum yasaları çıkarıldığında belki YAŞ kararlarına bakmakla görevli mahkemenin de belirleneceğini anlatan Kırmızı, “Şu anda Kuvvet Komutanlıklarının disiplinsizlik ve ahlâkî nedenlerle uyguladığı ilişik kesme işlemlerine karşı Askerî Yüksek İdare Mahkemesi’nde (AYİM) açıldığından yorum yoluyla bu davaların da AYİM’de açılabileceğini söyleyebiliriz. Çıkarılacak bir yasayla başka bir mahkeme görevlendirilse bile herhangi bir hak kaybı olmayacaktır” diye konuştu. İdarenin işlemlerine karşı normal dava süresinin 60 gün olduğunu hatırlatan Avukat Kırmızı, dava açma hakkı olmayan bir durumda dava süresinin geçmesi mümkün olmadığına dikkat çekti. Kırmızı, anayasa değişiklikleri Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonraki 60 gün içinde dava açmanın yararlı olacağının altını çizerek, “Bu şekilde davanın süreden reddedilme ihtimali ortadan kalkacaktır” dedi. Dâvâların, anayasa değişikliklerinin geriye yürümeyeceği veya başka bir nedenle reddedilebileceğinin altını çizen Avukat Kırmızı, bu durumda yine değişiklikler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi’ne bireysel olarak başvurulması gerektiğini, buradan da olumlu sonuç alınamaması durumunda davayı AİHM’e götürmenin mümkün olacağını açıkladı. Evran Kırmızı, “Geçmişte YAŞ kararları ile mağdur olanların haklarını alıp alamayacakları değişikliklere uyum için yapılacak yasal düzenlemeler ve daha önemlisi Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurular sonucunda vereceği kararlar ile belli olacaktır. Yine de bu hukukî sürecin başlatılabilmesini kabul edilen Anayasa değişiklerine borçluyuz” diye konuştu.

17.09.2010


 

Kılıçdaroğlu: Menderes ülkeye hizmet etti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Koşullar uygun olursa Menderes’in kabrini ziyaret etmeyi neden düşünmeyelim arkadaşlar? Menderes bu ülkeye hizmet etmiş bir insan. Saygıdeğer bir kişi. Bir siyasal mahkemede yargılandı ve idam edildi” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şartlar uygun olursa Menderes’in kabrini ziyaret etmeyi düşündüğünü belirterek, “Menderes bu ülkeye hizmet etmiş bir insan. Saygıdeğer bir kişi. Bir siyasal mahkemede yargılandı ve idam edildi” dedi. 3 günlük ziyaret için Brüksel’e gelen Kılıçdaroğlu, CHP AB Temsilciliğinde basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu, “Darbecilerden hesap sorulmasını bekliyoruz. Biz gerçekten darbeciler yargılansın diye anayasa değişiklikleri yapılırken bir madde teklifinde bulunduk. Dedik ki ‘12 Eylül darbesini yapanlar yargılansınlar. Bunun için anayasaya hüküm koyalım. Böylece tartışma bitsin.’ Ama bu önerimiz AK Parti milletvekilleri tarafından reddedildi. Şimdi yargılanırlar mı yargılanmazlar mı diye tartışma var. Eğer darbe yapanları yargılamakta samimiyseniz bizim önerimizin kabul edilmesi lâzım. O zaman hiçbir tartışma olmaksızın referandum kabul edilecekti, arkasından da darbeyi yapanlar yargının karşısına çıkacaktı. Şimdi çıkıp çıkmayacakları konusunda hukukçular arasında görüş farklılıkları var. Hep beraber göreceğiz” dedi. ADNAN MENDERES’E SAYGI CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, darbe yönetimince idam edilen Başbakan Adnan Menderes’e saygı için kabrini ziyaret etmeyi düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine, “Sayın Başbakan’ın kabir ziyaretine (Menderes’in kabrini ziyaretine) saygı duyarız, ama (o tarihte) biz dönüş yolunda olacağız. Keşke Sayın Başbakan rahmetli Menderes’in vasiyetini okuyup gereğini yapabilse” dedi. Kılıçdaroğlu, “Koşullar uygun olursa (Menderes’in kabrini ziyaret etmeyi) neden düşünmeyelim arkadaşlar? Menderes bu ülkeye hizmet etmiş bir insan. Saygıdeğer bir kişi. Bir siyasal mahkemede yargılandı ve idam edildi” diye konuştu. Kendilerinin bu sebeple “yargı siyasallaşmasın” dediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Bütün miting meydanlarında siyasallaşan yargının topluma ağır bedeller ödettiğini söyledik. Menderes bunun bir örneğidir. Deniz Gezmiş ve arkadaşları bunun bir örneğidir. 16 yaşındaki çocuğun yaşını büyütüp idam eden siyasal mahkeme bunun bir örneğidir” ifadesini kullandı.

17.09.2010


 

Ayasofya için de referandum yapılsın

Büro Memurları Sendikası Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Ayasofya’nın yıllardır ibadete kapalı olduğunu ifade ederek, “Ayasofya için de referandum yapılmalıdır” diye konuştu.

Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen) Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Ayasofya’nın ibadete açılması konusunda referandum yapılmasını istedi. Yazgan, yaptığı yazılı açıklamada, yarın Ayasofya’da ibadet yapmak üzere bir grup Yunan asıllı ABD vatandaşının talepte bulunduğunu kaydetti. Ayasofya’nın yıllardır ibadete kapalı olduğunu ifade eden Yazgan, ‘’Ayasofya, İstanbul’un fethini simgeleyen tarihî bir semboldür. 12 Eylül ile hesaplaşmak ve daha özgür bir ortamda yaşamak için milletimiz sandık başına giderek referandumda ‘evet’ demiştir. Aynı şekilde Ayasofya için de referandum yapılmalıdır’’ dedi

17.09.2010


 

İç meselede arabuluculuk olamaz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti devleti ile vatandaşları arasında arabuluculuk diye bir şeye ihtiyaç yok” dedi.

CNN Türk’e konuk olan Davutoğlu, Finlandiya eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari başkanlığındaki heyetin Türkiye ziyareti temaslarına ilişkin görüşlerini aktardı. Ahtisaari başkanlığındaki “Bağımsız Türkiye Komisyonu” (BTK) heyetinin Türkiye ziyareti ve temaslarına özel bir anlam yüklemenin doğru olmadığını söyleyen Davutoğlu, Ahtisaari’nin “arabuluculuk için geldiği” iddia ve yorumlarının hatırlatılması üzerine de bu iddiaları yalanladı. Davutoğlu, şunları söyledi: “İşte orada dururuz. Arabuluculuk söz konusu olamaz. Türkiye Cumhuriyeti devleti ile vatandaşları arasında arabuluculuk diye bir şeye ihtiyaç yok. Burada iki taraf yok. Vatandaşlarımız Türkiye’nin demokratik şartları içinde her türlü taleplerini dile getirirler ve bu talepler için eğer Türkiye’de bir arabuluculuk ya da uzlaşı mekanı varsa, o da TBMM’dir. Millî egemenliği güçlü olan, demokratik kurumları yerleşmiş olan bir ülkeyiz. Bizim iç meselelerimiz için arabuluculuk gibi bir kuruma hiçbir zaman ihtiyacımız olmadı, olamaz. Bunu kabul etmemiz de söz konusu olamaz.”

17.09.2010


 

Dünya renkleri Bağcılar’da buluşuyor

İSTANBUL 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın “İstanbul Avrupalı kardeşleriyle buluşuyor” projesi kapsamında hazırlanan “7 Bölge 8 Renk” projesi ile Avrupa’nın değişik ülkelerinden pek çok misafir Bağcılar’a gelecek.

25 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek faaliyetler kapsamında Bağcılar’ın Türkiye’nin 7 bölgesini de içeren çok kültürlü yapısını Avrupa kültürüyle tanıştırmak hedefleniyor.

17.09.2010


 

12 Eylül mağdurları devletten tazminat isteyebilir

ADANA Barosu avukatlarından Yusuf Özer, 12 Eylül darbesi mağdurlarının uğradıkları zararlar sebebiyle maddî ve manevî tazminat talebinde bulunabileceklerini söyledi.

Anayasa değişikliğiyle her türlü hak arama yolunu tıkayan geçici 15 maddenin kaldırıldığını hatırlatan Özer, vatandaşların bu hak sebebiyle öncelikle Millî Savunma Bakanlığı’na dilekçe ile müracaat etmeleri gerektiğini kaydetti. İstenen maddî ve manevî tazminat için bakanlığın 60 gün içinde “olumlu veya olumsuz” cevap vereceğini ifade eden Özer, “Cevap verilmesi halinde cevabın tebliğinden itibaren; şayet bu sürede cevap verilmez ise talep reddedilmiş olacak. Böylece kişi yine 60 günlük zaman zarfında Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde dâvâ açarak hukukî süreci başlatabilir” diye konuştu.

Kamuoyunda genellikle darbeci generallerin yargılanması yönünde tartışmaları yapıldığını dile getiren Özer, bireylerin uğradığı kayıplar konusunun pek gündeme getirilmediğine dikkat çekti. Hükümetin dahi olayın bu yönünü hesaba katmadığını düşündüğüne değinen Yusuf Özer, şöyle konuştu: “Şayet tüm 12 Eylül mağduru ülkücü ve solcular dâvâ açarlarsa devletin oldukça büyük miktarlarda tazminat ödemesi gündeme gelecektir. Kimi hukukçular 12 Eylül mağdurlarının hak arama süreci ve ihtilalcı generallerin yargılanması konusunda ‘zaman aşımı dolmuştur, dâvâ açılmaz’ diyor. Hâlbuki bu insanların önündeki anayasal engel şimdi ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla zaman aşımı Anayasa değişikliği Resmî Gazete’de yayınlanmasıyla başlayacaktır.”

17.09.2010


 

Bahçeli’den genelge: Kara propaganda yürütülüyor

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Partimiz, kaynağı ve gücü ne olursa olsun, nereden ve kimden gelirse gelsin her melâneti, tertibi, saldırıyı yok etmeye hazırdır” dedi.

Bahçeli il teşkilâtlarına gönderdiği genelgede, referandum sonucuyla birlikte, MHP üzerinde kara propaganda yürütüldüğünü ileri sürerek, şunları kaydetti: “Ülkücülerin bir bölümünün MHP’ye oy vermediği yönündeki iftiralara hiçbir dâvâ arkadaşımın itibar etmeyeceğine ve bütün parti mensuplarımızın şer ittifakının tezgâhını işlemez hale getireceğine AKP çok yakın bir zamanda şahit olacaktır. Milliyetçi Hareket; Türkiye’nin bugünkü sorunlarının aşılması, yılların biriktirdiği yolsuzluk, yoksulluk ve huzursuzluğun yok edilmesi için AKP iktidarıyla hesaplaşacağı günü sabırla beklemektedir. Bu vesileyle bütün teşkilât yöneticilerimiz ve mensuplarımız, inandığımız millî yolda ve ülkü dâvâsında ‘tam yol ileri’ parolasıyla durmaksızın ilerleyeceklerdir.”

17.09.2010


 

“Yetim maaşı”nı yüksek yargı çözecek

Zonguldak’ta, boşandığı eşiyle yaşamaya devam eden kadının, babasından aldığı maaşın kesilmesi üzerine yaptığı itirazı ciddî bulan mahkeme, ilgili maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak.

Alınan bilgiye göre, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), eşlerinden anlaşmalı boşanarak ölen anne ya da babalarının emekli maaşlarını aldığı tesbit edilen kadınların maaşlarını kesmesinin yanı sıra ödenen para da faiziyle geri alınıyor. Boşandığı eşiyle yaşadığı gerekçesiyle ölen babasından aldığı yetim maaşı kurum tarafından kesilen bir kadın, karara Zonguldak 1. İş Mahkemesine dilekçe vererek itiraz etti. Kadın dilekçesinde, aylığının kesilmesinin anayasaya aykırı ve kurumun kontrol memurlarının tuttuğu tutanakların keyfi olduğunu iddia ederek kararın bozulmasını istedi. Mahkeme hakimi, maaşın kesilmesine dayanak gösterilen 5510 Sayılı Kanun’un 56. Maddesi’nin, Anayasa’nın eşitlik, temel hak ve hürriyetle ve özel hayatın gizliliği gibi ilgili maddelerine aykırı olduğuna kanaat getirdi. Mahkeme heyeti bu gerekçelerle 56. Madde’nin iptali için Anayasa Mahkemesine itiraz başvurusunda bulunulmasına karar verdi.

17.09.2010


 

Askerî araç şarampole yuvarlandı: 7 yaralı

HakkÂrİ’nİn Şemdinli ilçesinde askerî aracın şarampole yuvarlanması sonucu 7 asker yaralandı.

Alınan bilgiye göre, ilçe merkezinden Durak Jandarma Karakol Komutanlığına giden zırhlı araç, Şemdinli-Yüksekova karayolunun Şapatan Geçidi mevkiinde şarampole yuvarlandı. Araçta bulunan 7 asker yaralandı. Yaralı askerler, Şemdinli ve Yüksekova’daki hastanelerde tedavi altına alındı.

17.09.2010


 

Gül: Kardeşlik somut işbirliğine dönüşecek

Cumhurbaşkani Abdullah Gül, “Milletler arasındaki ezelî ve ebedî kardeşlik bağlarının artık somut işbirliğine dönüşeceğine güveniyoruz” dedi.

Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi, Cumhurbaşkanı Gül’ün ev sahipliğinde başladı. Gül, Çırağan Sarayı’ndaki zirveye katılan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Geçici Dönemi Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhammedov’u toplantının yapıldığı Balo Salonu’nun girişinde karşıladı. Zirvenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Gül, kardeş ülkelerin değerli cumhurbaşkanlarını ve kendilerine eşlik eden heyet mensuplarını Türkiye’de görmekten büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Gündemlerinde çok önemli konular bulunduğunu belirten Gül, Nahçıvan’da imzalanan anlaşma ile ülkeler arasındaki işbirliğini kurumsallaştırma iradesini ortaya koyduklarını ve Türkiye’nin konuya atfettiği önem sebebiyle Nahçıvan Anlaşması’nı kısa sürede onayladığını vurguladı.

Gül, geçen yıl Nahçıvan’da temelini attıkları yapının kurumsallaşmasını temin etmiş olacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

‘’Türk Dili Konuşan Ülkeler İşBirliği Konseyinin, atalarımızdan miras aldığımız ortak dil, kültür ve değerleri korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak bakımından önemli bir işlev göreceğine inanıyoruz. Dolayısıyla, aynı millete mensup olmaktan gurur duyan halklarımız arasındaki ezelî ve ebedî kardeşlik bağlarının artık somut işbirliğine dönüşeceğine güveniyoruz. Tabiatıyla, bugünkü istişarelerimizde müşterek menfaatlerimizi ilgilendiren tüm konular üzerinde kapsamlı görüş alış verişinde bulunacağız” Zirve, basına kapalı olarak sürdü.

17.09.2010


 

Başbakan Erdoğan’dan İran’a: İlişkilerimizi bürokratik oligarşiye kurban etmeyelim

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-İran ilişkilerinin bürokrasiye bırakılmayacak kadar önemli olduğunu ifade ederek, “İlişkilerimizi bürokratik oligarşiye kurban etmeyelim.

Bizzat takibini biz yapalım” çağrısında bulundu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen ‘Türk-İran İş Forumu’ İstanbul Ceylan İntercontinental Otel’de gerçekleştirildi. Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada, İran ve Türkiye’nin münasebetlerinin yüzyıllar öncesine dayanan köklü dostluk ve kardeşlik ilişkilerine dayandığını söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerin önemine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye ve İran’ın zor bir coğrafyada yaşadığını ve birbirlerine komşu olduklarını aktardı. Erdoğan, “Biz İran için nasıl Avrupa’ya açılan kapı isek İran da bizim için Asya’ya açılan en önemli kapımızdır” dedi

Türkiye – İran ilişkileri arasındaki engellerin en kısa zamanda kaldırılması gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, bu konunun bürokrasiye bırakılmayacak kadar önemli olduğunu belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Aramızdaki ilişkileri bürokratik oligarşiye kurban etmememiz lâzım. Bunu çözmemiz lazım. Bu işi bürokrasinin eline bırakırsak bu iş yürümez. Biliyorum ki İran’da bürokrasi var bizde de var. Öyleyse ne yapacağız bu işi bizzat biz yakından takip edeceğiz. Bürokrat halka bedel ödemez. O sadece masasında kendisine verirsin. talimatı takip edersen netice alırsın, takip etmezsen 50 dereden su getirir. Kova dolu gidersin boş dönersin. İnanın düşüncelerimi eyleme geçirdiğimiz takdirde, tasarladıklarımız uygulamaya dökme kararlılığını taşıdığımız takdirde önümüzde hiçbir engel kalmayacaktır.”

17.09.2010


 

Bağış: Hiçbir darbe, halkın demokrasiye olan inancını kıramadı

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, merhum Adnan Menderes’in demokrasi mirasının çok güçlü olması dolayısıyla, şahit olunan hiçbir darbenin, halkın iradesini ve demokrasiye olan inancını kıramadığını belirtti.

Bağış, eski başbakanlardan Menderes’in ölüm yıl dönümü vesilesiyle yayımladığı mesajında, Menderes’in idam edildiği günün Türk demokrasi tarihinin en acı günlerinden biri olduğunu vurguladı. Türkiye’de çok partili siyasî dönemin başlamasına ve millet tarafından benimsenmesine öncülük eden Menderes’in, çağdaşlaşma hedefinin somutlaştığı Avrupa Ekonomik Topluluğu’na 51 yıl önce ilk başvuruyu yaptığına işaret eden Bağış, Menderes’in böylece demokrasi ve kalkınma yolunda geri döndürülemeyecek bir adım attığını kaydetti. Bağış mesajında, “Merhum Menderes’in demokrasi mirası o kadar güçlüdür ki, demokrasi tarihimizde şahit olunan hiçbir darbe, halkın iradesini ve demokrasiye olan inancını kıramamıştır. Bunun en son delili, demokrasi tarihimizin yine acı günlerinden birisinin yıl dönümü olan 12 Eylül 2010 tarihinde askerî anayasaya, halkımızın yüce iradesiyle indirilen darbe olmuştur” ifadelerini kullandı. Bağış, Menderes’in başlatmış olduğu AB yolculuğunu ve demokratikleşme çabalarını bugün kendilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde aynı inançla ve cesaretle sürdürmeye çalıştıklarını söyledi.

17.09.2010


 

MHP, ÖSYM’deki usûlsüzlüklerin araştırılmasını istedi

MHP, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan sınavlarda ortaya çıkan usulsüzlüklerin araştırılmasını istedi.

MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığına sunulan önergenin gerekçesinde, ÖSYM’nin üniversite sınavlarındaki başarısından dolayı, KPSS, LYS, TUS gibi sınavların da bu kurum tarafından yapıldığı ifade edildi. Ancak son yapılan KPSS’de 120 sorunun hepsini doğru cevaplayan ve birbirleriyle akrabalıkları ya da tanışıklıkları olan 350 kişinin olmasının, sınavla ilgili şüpheler uyandırdığı belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi: ‘’Usulsüzlüklerin sadece KPSS ile kalmadığı, pek çok sınavda soruların ya da cevapların bazı adaylara ulaştırıldığı tesbit edilmiştir. Toplumumuzun bütününü, gençlerimizin geleceğini ilgilendiren böylesine önemli bir konuda TBMM’nin duyarsız kalması düşünülemez. ÖSYM her ne kadar özerk bir kuruluş olsa da adalet duygusunda yaşanan bu sarsıntının giderilmesi görevi ÖSYM’ye bırakılamaz. TBMM’nin sorumluluk alması, usulsüzlüklerin bütünüyle ortaya çıkarılması ve bir daha usulsüzlük yapılamaması için ÖSYM’nin yapısının incelenerek, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi acil bir gereklilik olmuştur. ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda ortaya çıkan usulsüzlüklerin ortaya konulması ve sınav sisteminin usulsüzlük yapılmayacak bir yapıya kavuşturulmasını sağlamak amacıyla alınacak önlemlerin belirlenmesi için Meclis Araştırması Komisyonu kurulmasını teklif ederiz.’’

17.09.2010


 

ÖSYM’de inceleme dün de devam etti

KPSS iddialarıyla ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan’ın ÖSYM’nin Bilkent’teki binasında önceki gün başladığı inceleme, dün de de polis ekiplerince sürdürüldü. Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli polis memurları, dün sabah saatlerinde ÖSYM’nin binasına geldi.

Polis memurlarının Cumhuriyet Savcısı Sakınan’dan aldıkları talimatla incelemeye önceki gün kaldıkları yerden başladıkları öğrenildi. ÖSYM’nin binasına giden savcı Sakınan, ilk olarak ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’la görüşmüş, ÖSYM’deki görevli bazı kişilerden de sınav sorularının hazırlanması, basımı ve dağıtımıyla ilgili bilgi almıştı. Cumhuriyet Savcısı Sakınan, YÖK Denetleme Kurulu Başkanı Mustafa Solak ile öğle yemeğinde bir araya geledi. Sakınan, yemeğin ardından incelemelerine devam etti.

17.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.