26 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

Devlet kafasını değiştirsin

MAZLUMDER’den AKP'li Zafer Üskül’ün çocuklarla ilgili verdiği demeç ile ilgili olarak yapılan açıklamada, “Çocukları hayata sağlıklı bir şekilde hazırlama konusunda sosyal devlet ilkesi gereği velilere yardımcı olması gereken devlet bu rolünü abartıp anne-babanın yerine geçemez, en doğal ve tabiî hak olan velâyet kurumunu tehdit edemez” denildi.

MAZLUM-DER Bursa Şubesi Başkanı Avukat Şakir Çalışkan, Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’ün, ilköğretim çağındaki çocuklarını başörtülü olarak okula göndermekte ısrar eden aileleri uyararak, devletin bu çocukları ailelerinden alabileceği şeklindeki açıklamasına sert tepki gösterdi. MAZLUM-DER Bursa Şubesi Başkanı Çalışkan, yaptığı açıklamada, son günlerde yurdun çeşitli yerlerinde bazı ilköğretim öğrencilerinin başörtüsüyle okullarına gitme taleplerini Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’ün “Bu iş daha ileriye giderse, aile çocuğu baskı altına alırsa çocuk aileden alınır” diyerek tehditle karşıladığını söyledi. Çalışkan, devletin bazı öğrenciler başını örtüyor diye öğrencilerin velayet hakkını anne babadan almayı düşünmesinin, hele hele de böyle bir tehdidi Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı sıfatını taşıyan Zafer Üskül’ün ağzından yapmasının, vesayetçi devlet anlayışının ulaştığı son noktayı gösterdiğini söyledi. Çocukları hayata sağlıklı bir şekilde hazırlama konusunda sosyal devlet ilkesi gereği velilere yardımcı olması gereken devletin bu rolünü abartıp anne babanın yerine geçemiyeceğini, en doğal ve tabiî hak olan velayet kurumunu tehdit edemeceğini vurgulayan MAZLUM-DER Şube Başkanı Çalışkan, şunları kaydetti:

“Çocukların hangi hallerde anne babalarından devletin koruması altına alınabileceği evrensel hukuk çerçevesinde yasa koyucu tarafından belirlenmiştir. Çocukların kılık kıyafetleri vesayet altına alınmayı gerektiren bir durum değildir. Bazı veliler kendi inançları doğrultusunda yürürlükteki kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı talepte bulunmuş olabilirler. Ancak İnsan Hakları Komisyonu Başkanı sıfatını taşıyan yılların hocası Zafer Bey de gayet iyi bilir/bilmelidir ki, yasalara aykırı olması bir hakkın insan hakkı talebi olarak ileri sürülmesine mânî değildir. Anne babanın çocuk üzerindeki haklarından biri de şüphesiz dinî inancı doğrultusunda eğitmesi ve hayata hazırlamasıdır. Anlaşılıyor ki, bazı veliler çocuklarının ilköğretimde de dinen sorumlu olduğunu ve örtünmesi gerektiğini düşünüyor ve çocuklarına da bu yönde telkinde bulunuyorlar. Bunu da çocukları üzerindeki en tabiî hakları olarak görüyorlar. Bundan başka mümkündür ki bazı çocuklar da bizzat kendi tercihleriyle başlarını örtüyor olabilir. Sayın Başkan anne babanın veya çocukların böyle bir hakkı olduğuna inanmıyor olacak ki; devletin örtünen çocukları anne babanın elinden alabileceğini söylüyor. Gerekçe de bu velilerin çocuklarının eğitimini engellemesi. Bu gerekçe 28 Şubat zihniyetinin hortlamasıdır. İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’ün tehditkâr beyanından bunca yıl sonra dönüp dolaşıp yine aynı yere gelip dayandığımız anlaşılıyor. Eğer burada eğitimi engelleyen biri varsa örtülü veya açık çocuğunu okula gönderen baba değil, onu kıyafetinden dolayı içeri almayan devlet yetkilileridir. Oysa insan haklarına aykırı kılık kıyafet yönetmeliği dahi öğrenciyi okula almamaya izin vermiyor, ancak uyarma, kınama veya en fazla başka bir okula gönderme gibi müeyyideler öngörüyor. Durum bu olduğu halde Meclis insan Hakları Komisyonu Başkanı sıfatını taşıyan Zafer Üskül’ün ‘devlet çocuklarınızı elinizden alır ha’ diye anne babaları tehdit etmeye kalkması hakkı da değildir haddi de. Kılık kıyafet serbestîsi gibi doğal bir talebi dahi ‘çocuklarınızı alırım ha’ diye tehditle karşılayan bir devletin çocuklardan önce aklını başına alması gerektiğine inanıyoruz.”

Çalışkan, Başta Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı olmak üzere en doğal insan hakları taleplerini provokasyon gibi kötü niyetli bir okumaya tabi tutan bütün siyasileri halktan özür dilemeye, bu açıklamalardan sonra insan hakları savunuculuğu kimliğinin üzerine oturmadığı açıkça anlaşılan Üskül’ü de Komisyon Başkanlığından istifaya davet etti.

26.10.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Başlıklar

  Tesettür terakkiye mâni değil

  Binmesi ayrı, inmesi ayrı dert

  Hükümet, okullardan temizlik desteğini çekti

  Sınava MİT güvenliği

  Hastane çalışanları yemekten zehirlendi

  Kazdıkları kanal mezarları oldu

  Osmanoğlu’na ‘Hizmet Ödülü’

  Kuru fasülye yeniden “yoksulun aşı” oluyor

  İSLÂM KORKUSU CEHALETTEN

  Doğu Avrupa'da ilk siyahî başkan

  Eşek sırtında devr-i alem

  Walkman artık üretilmeyecek

  Çiğköfte yarışması jüriyi terletti

  İçine dönük öğrenciler bilimsel konulara yöneliyor

  Türkiye Azerbaycan’a gazeteci ihraç edecek

  Ankara'da özel hayat operasyonu

  İnce: Kılıçdaroğlu’nun herşeyden haberi var

  BDP, Türk ve Tuğluk’a vekillik için başvuracak

  Karma parlamento komisyonu toplanıyor

  Gül, Mardin Valiliği binasının açılışını yaptı

  Avcı: Büyümeden payımızı istiyoruz

  Türk-Yunan sınırını AB personeli koruyacak

  Devlet kafasını değiştirsin

  Arazide 8 mayın bulundu

  Samast çocuk mahkemesine

  Isparta'da feci kaza: 4 ölü

  MGK, füze kalkanı projesini görüşecek

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.