22 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dünya

 

Suudi Arabistan’da yeni kral senaryoları

Suudİ Arabistan Kralı Abdullah hastaneye kaldırıldı. Halen dünyanın en yaşlı devlet başkanı sıfatını elinde bulunduran Kral Abdullah’ta bel fıtığı ve kan pıhtılaşmasının sebep olduğu rahatsızlıklar bulunduğu açıklandı.

Kralın muhtemel bir ölümü ya da görevden ayrılması durumunda yerine kimin geçeceği konusunda ise farklı spekülasyonlar yapılıyor. Suudi kanunlarına göre kralın yerine veliaht prens atanıyor. Ancak Kral Abdullah’ın üvey kardeşi ve Sudeyri ailesinin en yaşlı üyesi Veliaht Prens Sultan bin Abdülaziz de iki yıldır yurt dışında tedavi oluyor. Bu durumda geçtiğimiz hafta kabine toplantısına başkanlık eden ve 35 yıldır İçişleri Bakanlığı görevini yürüten Prens Nayif bin Abdülaziz’i (77) de facto veliaht prens yapıyor. Krallığın yanı sıra başbakanlık görevini de yürüten Kral Abdullah, 2009 yılında Prens Nayif’i başbakan yardımcılığı görevine atamıştı. Fakat Çarşamba günü Kral’ın, oğlu Mit’eb’i kendi kontrolündeki 260 bin kişilik Özel Muhafız Birliklerinin başına getirmesi ve Bakanlar Konseyi üyesi yapması, “Kral kendinden sonra oğlunun tahta geçmesini istiyor” yorumlarına yol açıyor. Kral Abdullah’ın 1962 yılından beri başında bulunduğu ve kendi elleriyle oluşturduğu Muhafız Birlikleri, Suudi Arabistan ordusundan daha eğitimli ve daha etkin olarak adlandırılıyor. Önceleri tamamen resmi merasimler için tanzim edilen Muhafız Birlikleri, daha sonra kraliyet ailesini korumak için kullanılmaya başlandı. Kraliyet ailesine mensup sadece prenslerin sayısının 7 bini bulduğu tahmin ediliyor.

SADAKAT KOMİSYONU

Kral Abdullah Ekim 2006’da yaptığı bir düzenleme ile tahta kimin oturacağını daha şeffaf bir hale getirmişti. Buna göre Kral Abdülaziz’in mirasçılarından oluşan bir Sadakat Komisyonu oluşturulmuş ve bu komisyon, Kral’ın ölümü ya da iş yapamaması durumunda yerine kimin geçeceğine karar verecek. Ancak bu komisyonun şu anda işlevinin nasıl olacağı konusunda herhangi bir bilgi bulunmuyor. Kral Abdullah’tan önce tahta geleneksel olarak Sudairi 7’lisi olarak adlandırılan Kral Abdülaziz bin Suud’un Sudairi kabilesinden olan eşi hanımı Hassa’dan olan çocukları geçiyordu. Ancak Kral Fahd, bu kuralın dışına çıkarak yerine üvey kardeşi Abdullah’ı veliaht prens olarak tayin etmişti. Ancak Kral Abdullah tekrar eski geleneğe dönerek Sudairi 7’lisinin hayattaki en yaşlı üyesi Prens Sultan’ı veliaht tayin etmişti. Uzmanlar, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ve en büyük ihracatçısı Suudi Arabistan’da muhtemel bir taht kavgasının sadece Suudi Arabistan’ı değil, bütün dünyayı etkileyeceğini, dolayısıyla başta ABD olmak üzere dünyanın buna seyirci kalamayacağını belirtiyor.

22.11.2010


 

TEDAVİ GÖREN KİŞİLERİN SAYISI 18 BİNİ GEÇTİ

Kolera salgını sonucu binden fazla kişinin öldüğü Haiti’de, tedavi gören kişilerin sayısının da 18 bini geçtiği bildirildi.

Kolera, hastaneleri doldurdu

Ocak ayında yaşanan deprem felâketinin yaralarını sarmaya çalışan Haiti’nin kuzeyinde, Ekim ayının sonlarına doğru ilk vak'ayla karşılaşıldığı, temiz su kaynaklarının yetersizliği sebebiyle koleranın tehlike oluşturmaya devam ettiği belirtildi. Haiti’de temiz su kaynaklarının azlığı sebebiyle salgının ülkenin bütününe yayılmasından endişe ediliyor. Haiti’deki kolera salgınıyla mücadele eden Medecins Sans Frontieres:

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) iletişim sorumlusu Isabelle Jeanson, bakanlığın kolera vak'alarının ülkenin kuzeyinde başladığını duyurduğunu hatırlattı. Salgınla mücadele eden Sağlık Bakanlığının, dünyanın birçok yerinde kolerayla mücadele konusunda deneyime sahip olması sebebiyle MSF’den yardım istediğini ifade eden Jeanson, şunları söyledi: ‘’MSF, ilk kolera vak'asının duyulmasından bir ay sonra 18 binden fazla kolera vak'asına müdahale etti. Halen kolera merkezlerimize başvuran ve kolera semptomları gösteren kişilerle ilgileniyoruz. İnsanların koleranın yaygınlaşmasını önleyici tedbirleri aldıklarından emin olmak istiyoruz. İnsanların ellerini yıkamaları, temiz suya kavuşmaları ve temiz suda yemek pişirmeleri, salgının çevre ülkelere yayılmaması açısından büyük önem taşıyor. Bu, bir numaralı endişe. İkinci endişe ise kendisini hasta hisseden kişilerin MSF’e başvurmaları.’’ Ülke genelinde 16 merkezleri bulunduğunu kaydeden Jeanson, ‘’Özellikle ‘birim’ olarak adlandırılan küçük merkezlerimiz var. Şehirde (Port Au Prince) 4’ü küçük, 4’ü büyük olmak üzere, 8 merkezimiz var. Ülkenin kuzeyi başta olmak üzere, muhtelif bölgelerde 8 merkezimiz daha var’’ şeklinde konuştu. Sağlık Bakanlığının binden fazla kişinin koleradan öldüğünü açıkladığını hatırlatan Jeanson, sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Bu, hükümetin açıkladığı rakam. Kolera salgınından bu yana binden fazla kişi öldü. MSF merkezlerinde toplamda şu anda tedavi edilen hasta sayısı ülke genelinde tahminen 3 bin kişi. MSF Haiti’ye 20 yıl önce gelmişti, 6 yıl önce de karışıklık nedeniyle geri geldik ve sonrasında da deprem... Depremde sağ kalan insanlara müdahale ettik. MSF’nin iki yıl veya daha fazla süreyle ülkede kalacağını tahmin ediyorum.’’

22.11.2010


 

İhsanoğlu, İngiltere’nin ilk Müslüman bakanını kabul etti

İslam Konferansı Teşkilâtı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, İngiltere’de ilk Müslüman kabine bakanı kadın olan Barones Seyide Warsi’yi, Cidde’deki İKT genel merkezinde kabul etti.

İKT tarafından yapılan basın açıklamasında, ‘’Birleşik Krallık tarihinin ilk Müslüman bakanı olan Barones Seyide Warsi’nin nazik ziyaretini memnuniyetle karşılayan Genel Sekreter İhsanoğlu, bu ziyaretin Birleşik Krallığın İKT ile yeni işbirliği alanları oluşturmasındaki isteğinin açık bir delili olduğunu ifade etti’’ denildi. İnsanoğlu ve Warsi’nin altı ay içinde ikinci defa bir araya geldikleri ve görüşmelerinde, İKT-İngiltere ilişkilerini derinleştirmenin yollarını ele aldıkları kaydedildi. Açıklamada ‘’Barones Seyide Warsi, bu buluşmanın İslâm dünyasının en seçkin teşkilâtı olan İKT ile Birleşik Krallığın ilişkilerinin sağlamlaştırması yolunda çok olumlu bir adım olduğunu ifade ederken, İKT'nin uluslar arası alanda yaptığı çalışmalara Birleşik Krallığın verdiği desteğin de altını çizdi’’ ifadeleri kullanıldı.

22.11.2010


 

2014 sonrasını tahmin etmek zor

ABD Başkanı Barack Obama, ABD’nin 2014’ten sonra Afganistan’da tam olarak nasıl bir rol oynayacağını tahmin etmenin zor olduğunu söyledi.

Obama, Lizbon’da yapılan NATO zirvesinin bitiminde düzenlediği basın toplantısında, bu tarih itibarıyla ABD’nin büyük muharebe operasyonlarına son vermeyi ve asker sayısını önemli ölçüde azaltmayı amaçladıklarını söyledi. Başkan Obama, “Bunun ötesinde, 2014 itibarıyla Amerikan halkının güvenliğini korumak için neyin gerektiğini tam olarak tahmin etmek çok zor” diye konuştu. Nükleer silâhların azaltılmasıyla ilgili yeni START anlaşmasıyla ilgili olarak da Obama, ABD senatosunun anlaşmayı onaylamasının zamanının geldiğini, Cumhuriyetçilerin bunu ertelemek için iyi bir sebeplerinin bulunmadığını söyledi. Obama, ABD’nin Avrupa’daki müttefiklerinin de anlaşmanın onaylanmasını istediklerini belirtti. ABD Başkanı, 60 sene önce Avrupa’yı Sovyetler Birliği’nin saldırısından korumak üzere kurulan NATO’nun artık Rusya’yı “düşman değil ortak olarak” gördüğünü söyledi.

22.11.2010


 

Londra’da savaş karşıtı gösteri

İngİltere’nİn başşehri Londra’da binlerce kişinin katıldığı gösteride Afganistan’daki savaş protesto edildi. ‘’Savaşı Durdurun Koalisyonu’’, onuncu yılına yaklaşan savaşa karşı düzenlenen gösteriye yaklaşık 10 bin kişinin katıldığını bildirdi.

NATO öncülüğündeki orduya en çok askerle katkıda bulunan ikinci ülke olan İngiltere’nin sadece bu yıl Afganistan’da 100 askeri öldü.

22.11.2010


 

'Kazara' sivil katliâmı sürüyor

Afganİstan’da koalisyon güçlerinin saldırısında “kazara” üç Afgan sivil öldü, dört kişi de yaralandı.

NATO’dan yapılan açıklamada, Kunar vilayetine bağlı Peç bölgesinde koalisyon güçlerine ateş açıldığı, açılan karşı ateşte hedef saparak bir köy yakınına düşen bombaların sivillerin ölümüne ve yaralanmasına sebep olduğu belirtildi. Kabil’deki NATO operasyonlar merkezi müdürü Albay Rafael Torres, sivil kayıpları önlemek için ellerinden geleni yapmalarına karşın bu kez bunu başaramadıklarını söyledi.

22.11.2010


 

Filistinli çocuğu kalkan yapan İsrailli askerlere rütbe indimi

İsraİl’İn yaklaşık iki yıl önce Gazze Şeridi’nde düzenlediği ve “Dökme Kurşun Operasyonu” adı verilen saldırılar sırasında, Filistinli bir çocuğu “kalkan” olarak kullanan iki İsrailli askere, rütbe indirme ve 3’er ay tecilli hapis cezası verildi.

İsrail askerî mahkemesi, bomba bulunduğundan şüphelendikleri bir çantayı Gazzeli bir çocuktan açmasını isteyen Givati tugayının iki askerini, bir ay önceki duruşmada “yakışıksız davranmak ve yetkilerini aşmaktan” suçlu bulmuştu. Askerî mahkeme, kıdemli çavuşların rütbelerini çavuşa indirirken, ayrıca her birine 3 ay süreyle hapis cezası verdi. Ancak, sanıkların askerliğe devam etme yönündeki talepleri göz önünde bulundurularak şartlı tahliyelerine ve cezalarının ertelenmesine karar verildi. Mahkemenin bu kararı, askerler ve yakınları tarafından sevinçle karşılandı. İsrail ordusu, aramalar ve takip sırasında insanların canlı kalkan olarak kullanılmasını yasaklıyor. Askerî mahkemeye yansıyan olay, Ocak 2009’da, Gazze şehrinin Tel El Hava mahallesinde meydana gelmişti. Şu anda 11 yaşında olan Gazzeli çocuğa açtırılan şüpheli çantadan korkulacak bir şey çıkmamıştı.

22.11.2010


 

Otuz bin yoksul aileye Kurban eti

Tayland’In başşehri Bangkok’ta Kurban Bayramı dolayısıyla yoksul ailelere kurban eti dağıtan Kimse Yok Mu Derneği, ardından yaklaşık 18 milyon nüfuslu Filipinler’in başşehri Manila’da yardımlarda bulundu.

San Juan Valisi Gia Gomez Esrada, Kimse Yok Mu Derneği’nin organizasyonuyla Filipinliler ve Türkler arasında sevgi ve kardeşlik bağı oluşturulduğunu vurgulayarak, ‘’Çok güzel ve faydalı bir organizasyon yapıldı. Organizasyonu düzenleyen herkese teşekkür ediyorum. Bu tür faaliyetler ülkeler arasındaki ilişkileri ve kardeşliği güçlendirecektir’’ dedi. Filipinler genelinde bin 350 civarında büyükbaş kurban kesildi ve yaklaşık 30 bin aileye kurban eti dağıtıldı. Manila’da daha önce belirlenen yaklaşık 4 bin 500 kişiye kurban eti dağıtıldı.

22.11.2010


 

Peçe ve camiye Papa desteği

nRoma Katolik Kilisesinin lideri Papa 16. Benediktus, bazı Müslüman kadınların kendi iradeleriyle yüzlerini de kapatacak biçimde örtünmelerine yasalarla yasak getirmenin anlamsız olduğunu kaydetti. Körfez ülkelerinde Hıristiyanların ayin yapabilecekleri kiliselerin bulunmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden 16. Benediktus, “Dolayısıyla Müslümanların da bizim ülkelerimizde camilerde ibadet için bir araya gelebilmeleri doğaldır’’ yorumunda bulundu.

Papa: Peçe yasağını anlayamıyorum Roma Katolik Kilisesi’nin lideri Papa 16. Benediktus, bazı Müslüman kadınların kendi iradeleriyle yüzlerini de kapatacak biçimde örtünmelerine yasalarla yasak getirmenin anlamsız olduğunu savundu. Papa 16. Benediktus, önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak olan ‘’Luce del mondo’’ (Dünyanın ışığı) adlı yeni kitabında, bazı Müslüman kadınların peçe kullanmalarıyla ilgili olarak, ‘’Ben genel yasağın gerekçesini anlayamıyorum. Bazı kadınların peçeyi kendi istekleriyle kullanmadıkları, bunun onlara bir anlamda dayatılmış olduğu söyleniyor. Böyle bir şeyle hemfikir olunamayacağı açıktır. Ancak peçeyi kendi istekleriyle kullanıyorlarsa onlara bunu neden yasaklamak gerektiğini anlayamıyorum’’ ifadelerini kullandı. Papa, Avrupa ülkelerinde Müslümanların cami açmalarını ise şu sözlerle yorumladı: ‘’Körfez ülkelerinde Hıristiyanların ayin yapabilecekleri kiliselerin bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Bunu başka yerlerde de görebilmek istiyoruz. Dolayısıyla Müslümanların da bizim ülkelerimizde camilerde ibadet için bir araya gelebilmeleri doğaldır.’’

22.11.2010


 

Moskova’da özür dileme servisi

Rusya’nIn başşehri Moskova’da hizmet vermeye başlayan ‘Özür dileme servisi’ makul bedeller karşılığında küsleri barıştırıyor.

Hizmet sayesinde kişiler, sevdiği ancak yakın günlerde kavga ettiği, arkadaşlık yaptığı fakat yanlışlıkla üzdüğü herhangi birisiyle barışma imkâna sahip. ‘Özür dileme servisi’nde çalışan Alyona, “Özür dilemeye gelince insanlar çekimser davranır. Bu durumda yardıma ihtiyaçları var. Bence insanların arasını düzeltmek, barışmalarını sağlamak çok güzel bir düşünce” diyor. Özür dilemek için onlarca yönteme sahip olduklarını belirten Alyona, “Fakat her yöntemin müşterinin kendi tarafından hazırlanmasını veya gerçekleştirilmesini tavsiye ediyoruz. Ayrıca posta kartı, oyuncaklar, balon ve çiçek de gönderiyoruz” şeklinde bilgi verdi.

22.11.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.